Avustralya gezi turu 89 gün sürdü. 15 Nisan’da Fiji’den Sydney’e geçerek başlayan Avustralya gezimde, 1 ay Sydney, 10 gün Melbourne sonrası, Tazmanya’nın Başkenti Hobart’a geçmiştim. Sırt çantamı ise Melbourne’deki YHA hostelimde bırakıp 5 günlüğüne düşündüğüm Tazmanya’da büyüleyici güzellikleri gördükten sonra 25 gün kalmaya karar vermiştim.

1804 yılında kurulmuş bu en eski ikinci başkentten aldığım Maui Motorhome ile kuzeye yönelip Tazmanya’nın Devonport şehrine ulaşmış ve oradan Spirit of Tasmania feribotuna atladığım gibi tekrar Melbourne’e geri dönmüştüm.

Avustralya Gezi Turu Rotam

250 km uzunluğuyla sahile paralel uzanan dünyanın en güzel yollarından biri olan Great Ocean Road üzerinden yine Motorhome ile 2 gece 3 günde Güney Avustralya eyaletinin başkenti Adelaide‘e geçmiştim. Bir hafta Adelaide’de kaldıktan sonra bu defa otobüsle 850 km kat edip, Avustralya Outback kasabası Coober Pedy’e geçip orada bir gece kalmıştım.

Ölmeden önce görmem gerekenler listesindeki Aborjinlerin kutsal kayası Uluru’ya geçmeden önce kalacağım çöl kasabası olan Alice Springs’e ulaşmak için toplamda 1.550 km yolu Greyhound otobüsü ile aşmıştım.

Malta

Alice Springs’te araba kiralayıp çölün içlerine, Avustralya’nın kadim insanları Aborjinlerce kutsal kabul edilen, büyüleyici kaya oluşumları Uluru ve Kata Tjuta’yı ziyaret edip 2 gece orada kamp yaptıktan sonra Alice Springs’e dönmüştüm. Oradan 6 kişilik yine Maui Motorhome kiralayıp, 2 Alman, 1 Avustralyalı ve 1 Yeni Zelandalı arkadaş ile 1.900 kmlik yolu 4 gece 5 günde kat ederek, 40 bin yıllık Aborjin yurdu Kakadu National Parkı‘nı ziyaret edip, Avustralya’dan ayrılmadan önceki son durağım olan Kuzey Avustralya eyaletinin başkenti Darwin’e varmıştım.

Tazmanya’da 3 hafta

Ölmeden önce en çok görmek istediğim 3 ada vardı aklımda hep. Belgesellerde sık sık izlediğim ve bana ayrı bir dünya, ayrı bir gezegen gibi gelen adalardı bunlar: Borneo, Madagaskar ve Tazmanya.

Eylül 2011’de, bu sevdiğim adalardan Borneo’da tam 40 günlük maceram olmuştu. Mağaralarda dolaştım, dalış yaptım, yerel halkın arasına karıştım, adada tek başına çadırda kaldım…

Haziran 2011’de ise diğer aşkım Tazmanya’daydım. Avustralya’nın güneyinde ve ana kıtanın bir eyaleti olan bu ada, benim 22 ay süren gezimin en unutulmaz anlarımı yaşadığım yerlerden biri olarak hafızamda iz bıraktı.

Tazmanya notlarımı hala yayınlayamadım. Öyle çok fotoğraf var, öyle çok yer gördüm ki onları yoldayken kısa kısa yazıp geçmek istemedim. 5 gün boyunca araba kiralayıp, tek başına deliler gibi 1,500 km yol yapıp köşe bucak gezdiğim Tazmanya’yı, yukarıdaki videoda gördüğümde pek bir heyecanlandım.

Tazmanya’ya, Melbourne şehrinden uçmuştum. Büyük sırt çantamı Melbourne’de hostelde bırakıp, yanıma sadece temel ihtiyaçları alarak 20 lt’lik küçük sırt çantamla gelmiştim.

Avustralya pahalı bir ülke olduğundan, sadece 5 gün gezmeyi düşündüğüm Tazmanya’nın güzelliklerini keşfetmeye doyum olmayınca tam 3 hafta kalmıştım.


Avustralya’da 60 Gün

Avustralya gezim bugün 60. gününü doldurdu. 2 ayı geride bıraktıktan sonra 3. ayımda Adelaide’e ulaştım. Avustralya’da ilk durağım olan ünlü şehir Sidney‘de 1 ay kaldım.

Bu kadar uzun süre orada kalmamın nedeni süresi bitmekte olan pasaportu yenilemek içindi. Seyahatime başlarken yanıma nüfus cüzdanımı almamıştım. Yine elçilik askerlik belgemi de istediğinden evrakların gelmesini beklemek zorunda kalmıştım.

Bu süre içerisinde ben de Help Exchange denemeye karar vermiş, böylece seyahatimde ilk defa gönüllü bir aktivitede bulnmuştum. uzun bekleyişlerden sonra, Sidney Elçiliğimiz, seyahat edenlere yurtdışında pasaport veremeyeceklerini söyleyince ben de neredeyse yıkılmıştım Avustralya seyahatimin sonraki rotası olan Melbourne şehrine geçip şansımı orada denemiştim. İyi yapmışım.

Melbourne’de pasaport başvurum kabul edilince ben de Melbourne’de 1 hafta kaldıktan sonra Tazmanya‘ya gitmeye karar vermiştim. Üçte biri ulusal parklarla kaplı, dünyanın en temiz havasına sahip büyüleyici adada araba kiralayıp, 4 gün boyunca Tazmanya’yı gezme fırsatım olmuştu.

Yanıma sadece 20 litrelik küçük sırtçantamı alıp gittiğim Tazmanya’da 1 hafta kalmayı planlarken tam 3 hafta kalmıştım. Burada 2. HelpX deneyimi oldukça keyif verici geçmişti.

Tazmanya’nın başkenti Hobart’tan karavan kiralayıp kuzeye yönelmiştim. Hobart’tan karavanla Devonport’a geçip orada gemiye binip Melbourne geri dönüp, pasaportumu kaptığım gibi Melbourne’de hiç kalmadan, Adelaide şehrine doğru yönümü çevirmiştim.

Sidney-Adelaide arasında uzanan Dünyanın en güzel yollarından Great Ocean Road‘da en az Tazmanya kadar güzeldi. Bu iki yer hayatımın en iyi sürüş deneyimlerini yaşadığım yerler oldu.

Geriye kalan son ayımda, önce kıtanın içlerine, outback denen kırmızı topraklarla kaplı çöllerine, Alice Springs‘e geçmek niyetindeyim.

Sonra da Aborjinlerin bu kutsal diyarından, sıcak iklime ve inanılmaz zenginlikte deniz altı hayatı barındıran Doğu kıyılarındaki Great Barrier Reef’e geçip oradan da kuzeye yönelip Darwin şehrinde Avustralya maceramı sonlandıracağım.

Day 314: Avustralya:59. Adelaide, 13 Haziran 2011

Adelaide-Alice Springs

Adelaide’den 1.525 km uzaklıktaki Avustralya kıtasının ortasındaki Ayers Rock‘ı görmek için Alice Springs‘e otobüs ile gittim. Uuçak, tren, kiralık araç ve karavan ile Avustralya‘da seyahat etme fırsatım olmuştu. İlk defa otobüs kullandım.

Yirmi buçuk saatlik bu çöl yolculuğunun uzun olması nedeniyle, Greyhound otobüs firmasının sunduğu outback kasabası Coober Pedy‘de 1 gece konakladım.

Dünyanın en zengin opal madenlerini barındıran ve halkının yarısının yer altında kayalara oyulmuş evlerde yaşadığı bu kasaba, Adelaide ile Alice Spring arasında yer alıyor. Aslında bu yolu karavanla gitmeyi çok istedim ancak kendime yol arkadaşı bulamadım.

Avustralya’da Work and Travel vizeleriyle seyahat eden Tayvanlı 2 kızla buluştum ama onların tarihi benimle eşleşmediğinden ben de otobüsü tercih etmek durumunda kaldım.

Aborjinlerce beyaz adamın su deliği olarak adlandırılan ve dünya opal madeni rezervinin %70’ni barındıran 1500 kişilik Coober Pedy kasabasında yer altı otelinde 1 gece kalıp tekrar kuzeye doğru devam ettim.

Day 316: Avustralya:61 Adelaide, 15 Haziran 2011

Coober Pedy

Coober Pedy kasabası Avustralya’nın en ilginç yerlerinden birisi. Çöl iklimine sahip bu kasabadaki halkın %60′ından fazlası yer altında oyulmuş evlerde yaşıyor. Avustralya’nın Adelaide şehrine 846 km uzaklıkta yer alan Coober Pedy, 2 binin üzerindeki nüfusunun, 3 yüze yakınını Avustralya yerlisi Aborjinler oluşturuyor. Kasaba dünyada opal madeninin başkenti sayılıyor.

Öncelikle Alice Springs’e gidecek otobüs bileti aldım. Yarın akşam 18:00 otobüsüyle yola çıkıp sabah 05:30’da Coober Pady’de ineceğim. Avustralya’nın opal madeninin merkezi ve tam bir outback kasabası olarak anılan Coober Pedy’de, yer altında yer alan bir otelde bir gece geçirdikten sonra yine sabah 05:30’da Greyhound otobüsüme binip Alice Springs’e geçeceğim.

Haftada 2 defa, Çarşamba ve Cumartesileri Ghan Treninin Adelaide’den Alice Springs’e seferi var. Güney ve kuzey yönündeki 2979 kilometrelik bu demiryolundan Adelaide’den Kuzey uçtaki Darwin şehrine gitmek 48 saati buluyor. Benim Avustralya’daki son durağım Darwin ancak öncesinde doğu kıyılarına gideceğimden ben de tercihimi bilet fiyatı 188$ olan otobüsten yana kullandım.



Alice Springs’e 24 saate ulaşabilen Ghan treninden bileti alan ilk on kişi içerisinde olursanız 160$, ancak halihazırda indirimli biletler satılmış olduğu gibi trenin hareket etmesine de 3 saat vardı.

YHA Travel acentesinden bilet işini hallettikten sonra tarihi Parlamento Binasını ziyarete gittim. Görülmesi gereken yerler listesinde yer alan, 1881 yılında yapılmış ve Avustralya’nın en görkemli parlamento binalarından Güney Avustralya Parlamento Binası’na gittiğimde ise ziyarete kapalı olduğu söylendi. Duraksamalar yüzünden inşaatı 58 yıl süren bu görkemli binayı görmek için öğleden sonra saat 14:00′den önce burada bulunmak gerekiyor. Ben de hemen yandaki Imigration Museum’u ziyaret ettim.

South Australia eyaletine gelen ilk göçmenler, onların hayatı ile ilgili bilgilerin yanında, özel bölümde Uygur Türkleri ile özel tanıtım bölümü vardı. Bu bölümde Uygur Türklerinin kültürleri, giysi ve enstrümanları, tarihi ile ilgili bilgiler ve sergiler vardı. Sonrasında da tüm vaktimi Kütüphanede, fotoğrafları editleyerek ve yazmakla geçirdim.

Day 316: Avustralya:61 Adelaide, 15 Haziran 2011

Planlarda Değişiklik: Yeni Rota Darwin

Ahh Alice Springs! Gelmek çok zor, ayrılmak çok zor, hem upuzun yolları aşmanız hem de servet ödemeniz gerekiyor. Eğer Alice Springs’ten Cairns veya Brisbane’e uçarsam, oradan da tekrar Darwin’e dönmek zorundayım. Aynı şekilde Brisbane’den Darwin’e ulaşım da çok zor.

3.500 km civarındaki kara yolunu göze almanız veya uçmanız gerekiyor. Her şekilde oldukça masraflı olduğundan Great Barrier Reef’i göremeden Avustralya’dan ayrılacağım galiba.

Avustralya’nın doğu kıyılarında bulunan bu resif, nefes kesici güzellikte ve uzaydan bile görünebiliyor. Bu mercan kayalıklarında dalış rüyam başka bir zamana kalacak. Aynı şekilde Fiji’de de dalış hayalim gerçekleşmemişti. Darısı artık Endonezya veya Malezya’ya diyelim. Acısını oralarda çıkarırım diye düşünüyorum.

İlan panolarında Brisbane ve Cairns için makul transfer seçenekleri olmadığından, Yeni Zelandalı arkadaşım Laurie ile birlikte Darwin’e gitmeye karar verdik. Bunun için de motorhome kiralamaya karar verdik.



Dün gerekli rezervasyon ve ön ödeme işlemlerini yaptıktan sonra, Avustralya’nın ünlü sitesi Gumtree‘de ilanımızı yayınladık, yine YHA Darwin hostelinin ilan panosuna da rotamızı ve iletişim bilgileri astık. Alice Springs’ten Darwin’e gidişte, yakıt masrafını bizimle paylaşabilecek 4 kişilik daha yerimiz var. Alice Springs’te bulunan diğer 2 hostele de gidip onların panosuna ilanımızı astık. Artık sonraki rotam belli: Darwin.

Alice Springs’te bulunma nedenim olan Uluru ziyareti için de aynı şekilde araç kiralamayı ve bize katılmak isteyenler için de ilanları yayınladık. Bizim gibi Uluru’ya gitmek isteyen ve Jeep’i olan iki Avustralyalı çocukla görüştük.

Her birimiz bir depo yakıt doldurmak şartıyla Uluru’ya birlikte gitmeye karar verdik, ancak bizim en geç Perşembe Alice’te olmamız gerektiğinden, akşama doğru gençler mesaj atarak, Uluru’da daha çok vakit geçirmek istediklerinden birlikte gidemeyeceğimizi ilettiler, bu da bizim zaman kaybetmemize neden oldu.

İlanımızı panoya asarken, panodaki ilanları gözden geçiren Kanadalı Shelly ile görüştük. Bizimle Darwin’e gelmek istiyor ama yetişmesi zor görünüyor. O da bizim gibi Uluru’ya gitmek istiyor ve bir ekibe dahil olmak için anlaşmış. Eğer yetişebilirse Darwin için bize katılacak.

İnternetteki Darwin’e gidiş ilanımızı gören Avustralyalı Benjamin ile yazışmamız sonucu Darwin’e bir yol arkadaşı garantiledik. Benjamin yine bize katılıp Uluru’yu gelmek istediğini de söyleyince, yarın sabah erkenden otomobil Uluru’ya gitmeye karar verdik. Yarınki rota Uluru-Kata Tjuta National Park.

Day 321, AU:66, Alice Springs, Australia, 20 Haziran 2011, Pazartesi

Avustralya turu izlediğim rota

Nadi(Fiji)→ Sydney→ Melbourne→ Hobart (Tazmanya-Araç Kiralama)→ Bicheno→ Freycinet National Park→ Launceston→ Strahan→ Hobart (Karavan)→ Richmond→ Devonport (Feribot) Melbourne (Karavan)→ Torquay→Anglesea→ Lorne→ Apollo Bay→ Port Campbell→ Warmambool→ Port Fairy→ Mount Gambier→ Narrung→ Adelaide→ Coober Pedy (Otobüs)→ Alice Springs→ Uluru→ Alice Springs (Karavan)→ Tennat Creek→ Katherine→ Mataranka→ Kakadu National Park→ Darwin→ Bali (Endonezya)

9.000 km’den fazla yol yaptığım Avustralya’nın topikal iklime sahip Darwin şehrinde 17 gün kaldıktan sonra, böylece Avustralya’daki 3 aylık ziyaretimi tamamlamış oldum. Okyanusya kıtasında geçirdiğim 312 günden sonra, seyahatimin bu 344. gününde, 3 Ağustos 2010 tarihinde ilk olarak Tayland ile başlamış olduğum Asya kıtasına geri dönüyorum.

Day:344: Avustralya:89, Jetstar Uçağı. 13 Temmuz 2011

39 Yorumlar

  1. Öncelikle teşekkür ederim. Çok güzel bir site. Benim soru dil eğitimi ile alakalı. Ben 6 aylık bir dil eğitimi almayı düşünüyorum. Ortalama maliyetlerde biraz önemli ama Amerika ve Avustralya arasında kararsızım. Her kafadan bir ses Avustralya’da çalışma izni olduğu icin orayı seç diyen; Amerika’da sosyal hayat daha guzel olduğu ıcın orayı seç diyen var.

    Benım seviyem düşük bir seviye ve 6 aylık bir sure biçtım kendime. Geliştirebildigim kadar öğrenmeye çalısacagım. Danışman şirketleri 7.000$ civarında okul eğitim fiyatları çıkarıyorlar. Sizin goruslerinizi de cok merak ediyorum

    • Hem Amerika hem de Avustralya dil eğitim için en iyi adresler. 

      Sosyal ortam deniyor, ancak bu sizin sosyalliğiniz ve biraz da özgüveninizle ilgili bir şey. Ortam dilediği kadar sosyal olsun, siz İngilizcenize güvenmediğinizden, sosyal ortamlara katılsanız da, eşlik etmediğinizde bir faydası olmaz. İngilizce film veya dizi izlemek daha faydalı bu durumda. Sosyal ortam veya ortam sizi İngilizce düşünmeye veya konuşmaya zorluyacaksa size faydası olacaktır. her sosyal ortamın kurulması da ne yazık ki kolay değil ve zaman istiyor.

      Kısaca dünyanın neresi olursa olsun, neresini tercih ederseniz edin, önemli olan sizin dil öğrenmeye ne kadar tutkuyla bağlı olduğunuzdur. Modern yaşantı, sosyal ortam, kaliteli okul ve hevesli, işini bilen öğretmenleri, çalıma izni… bunlardan daha önemli sizin kendinizi dil öğrenmeye ne kadar adayacağınızdır.

      Sosyalleşme sizin bütçenizle de ilgili bi şey. Etkinliklere katılmanız, sinema, konser, tiyaro vs gitmeniz, arkadaşlarınızla dışarıda yemek yemeniz, birlikte bara gitmeniz… bunların hepsi bir bütçe gerektiriyor. 

      Bu arada, düşük seviyede İngilizce’si olanlar için 6 ay maalesef yeterli değildir.  Yurtdışı yaşam deneyimi olmayanların, zaten ortama ve kütürel farklılıklara alışması, yeni arkadaşlar edinmesi için öncelikle aylar gerekiyor. Hele bizim gibi çok flexible olmayan, zor beğenen bir millet için bu daha uzun sürebiliyor. Yurtfışına adım attığının haftası eve geri kaçmaya çalışanları iliyorum.

      Yabancı dil öğrenmeyi kafaya takmanız, tutku haline getirmeniz, kendinize güvenmeniz gerekiyor. Bu noktada ülkenin neresi olduğunun çok da önemi yok. Avustralya da Amerika da farklı avantaj ve dez avantaja sahip olsalar da benzer özellikler taşıyor.

      Zamanınız ülkeyi veya şehri keşfetmek yerine okul ve ders çalışarak geçeceğinden bazen dış mekanların da pek önemi kalmıyor. Modern ülkelerin şehir yaşantıları ve sosyalleşme fırsatları birbirinden çok da farklı değil.

      Hangi ülke olursa olsun gittiğiniz ülkede mutlaka çalışmayı deneyin. Bu konuşmaya mecbur kalmanıza neden olacağı için önemlidir. 

      Hangi ülkeye giderseniz gidin, okul bittikten sonra en az 1-2 süreyle o ülkede tek başınıza seyahat edin. Bu şekilde okulda edindiğiniz teorik bilgileri güncel hayata uygulamak için bir fırsat edinmiş olursunuz. Aksi halde öğrendiğiniz bilgiler kolayca uçup gider.

      Yukarıda satır aralarında verdiğim tavsiylerle ülkenizi siz kendiniz seçmelisiniz.

      Benim gibi iklimi önemseyenlerdenseniz nereyi seçmeniz gerektiğini biliyorsunuz artık demektir.

      Dil okulu arayışı için de detaylı bilgi almak istersen aşağıdaki adrese uğra veya telefon et. Adresi yoldaolmak.com verdi diyebilirsin.

      SOEDUCATION
      Evliya Çelebi Mah. Kıblelizade Sok. Ruhide Ap. No:3 Kat: 1 Daire : 2 34400 Beyoğlu, İstanbul, Turkey
      Tel : 0090(212)293 61 05 – 06

  2. Tazmanya hariç aynı rotadan gitmişiz. Melbourne-Sydney arası tren, Sydney-Darwin uçak, Darwin civarında kiralık araba, Darwin-Alice Springs Ghan treni, Alice Springs-Adelaide arası otobüsle seyahat ettim, tam 1 ay sürdü, Perth’e gidemedim, içimde kaldı. Avustralya inanılmaz güzel bir kıta, muhakkak gidin. HelpX’i sayenizde öğrendim, önümüzdeki sene çıkacağım turda işime yarayacak, teşekkürler. 🙂

  3. SEVIYORUM BEN SIZI!TUM EVREN INSANLARI!

    HEPINIZ YAYILDINIZ;EVRENIN HER YANINA.
    SEVGINIZI VERDINIZ;YUREGIMIN KANINA.
    GONULDEN BAGLANMISIM;TUM EVREN INSANINA.
    SEVIYORUM SIZLERI!TUM EVREN INSANLARI!
    XXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXX
    AYNI INSAN SOYUYUZ;YOKTUR AYRIMIZ BIZIM!
    DIN,DIL FARKI OLSA DA;SEVGI TACIMIZ BIZIM!
    INSANLIGIN ACISI;ORTAK ACIMIZ BIZIM!
    SEVIYORUM SIZLERI!TUM EVREN INSANLARI!
    XXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXX
    KIMINIZ CAN VERDINIZ;BIR EKMEK PARASINA.
    KIMINIZ EMEK VERDI;YURDUN KALKINMASINA!
    KIMINIZ DEVRIM YAPTI;INSANLIK SEVDASINA!
    SEVIYORUM BEN SIZI!TUM EVREN INSANLARI!
    XXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXX
    EY KARA,BEYAZ,KIZIL RENGINDEKI CANLARIM!
    EY KIVIRCIK SACLI,KALEM KASLI INSANLARIM!
    EY CEKIK GOZLU;SARI SACLI SICAK KANLARIM!
    SEVIYORUM BEN SIZI!TUM EVREN INSANLARI!
    XXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXXX
    INSANLAR ARASINDA;BARIS VE SEVGI OLSUN!
    SOMURUSUZ BIR DUZEN;YUREGIMIZE DOLSUN!
    AH KARDESCE YASAMAK!SEN NE GUZEL BIR YOLSUN!
    SEVIYORUM BEN SIZI!TUM EVREN INSANLARI!

    IRFAN GUNGOR AVUSTURALYA VE TURK YURTTASI,
    EMEKLI EDEBIYAT OGRETMENI,19.MAYIS.2015
    AVUSTURALYANIN TAZMANYA ADASININ DEVONPORT KENTI
    irfangungor34@hotmail.com

  4. Merhaba Kemal Bey. Öncelikle sizi tebrik ederim, “hayaller gerçekleşmek için var” sözünün hakkını veriyorsunuz. Şuan lisans eğitimime devam etmekteyim. Dil eğitimi konusunda sorulmuş tüm soru-cevapları okudum ve oldukça kararsızım. Elimde dil eğitimi için birikimim olan bir miktar para dışında desteğim yok. Bu nedenle de olabildiğince iyi değerlendirmek istiyorum.

    Şuan 2.sınıftayım ve eğitimim devam ettiği için okula ara verip uzun süreli dil eğitimi alma durumum yok, aslında buna cesaretim yok. Yaz döneminde 3 aylığına gitmenin de yararlı olmayacağını dile getirmişsiniz. Akademik ilerleme için dil gerekli ve ne yapacağım konusunda yeni fikir arayışındayım. Bahsettiğiniz üzere Filipinler, Fiji ya da Avustralya’da okulumu dondurup 1 yıl dil eğitimi alsam ne kadar mantıklı olur?

    Kısıtlı bir maliyetle 1 yıl yaşayabilir miyim? (10,000 TL kadar) Önerilerinizi bekliyorum. Şimdiden teşekkürler.

    • Dil eğitimi hem akademik kariyer hem de dünya vatandaşı olma adına önemli. Benim dil öğrenma çabam, kariyerden çok öğrenme arzusuydu, böylece İngilzice yazılan haber ve blogları da okuyabilecektim.

      Dil okulu için 10,000 TL bütçe ile ancak 3 ay eğitim alınabilir, eğer okula giderseniz. Okulu dondurup Avustralya’ya gidip Helpx ve Couchsurfing ile orada uzun süre geçirebilirsen eğer bu daha mantıklı olur bence. Dil okuluna gideceksen de bu bütçe ile Filipinler’i öneririm Baguio şehrini araştır.

      Avustralya 1 yıl vize vermesi biraz zor çünkü. Ayrıca öğrenci olduğundan vize alman pek de kolay olmayabilir. Filipinler vizesiz ve maliyetler daha düşük.

Yanıt yaz

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz