Avustralya’nın en büyük ulusal parkı Kakadu National Park, muhteşem şelaleler ve nehirlerle dolu, çok sayıda çeşitli bitki ve hayvan türlerine ev sahipliği yapıyor. Northern Territory bölgesinin başkenti Darwin’in 150 km doğusunda yer alan bir milli park, 4,8 milyon dönümlük alanı kaplıyor ve Darwin gezilecek yerlerin de başında geliyor. UNESCO Dünya Mirası Listesinde yer alan Kakadu National Park, yılda 200 binden fazla ziyaretçi ağırlıyor.
Kakadu adını, halkın asıl dilini oluşturan, Aborijin bir kelime olan Gagudju’nun yanlış telaffuzundan alıyor. Aborjinlere en az 40.000 yıldır ev olmuş Kakadu National Park, dünyada en uzun süredir ayakta kalmış ve hala yaşayan insan kültürüne ev sahipliği yapıyor. Ubirr ve Nourlangie alanlarında Aborijinler tarafından yapılan kaya resimleri kusursuz olarak görülebiliyor. 40.000 yıl öncesine ait Aborijinler tarafından yerleşerek hayat kurudukları bölgelerin çok büyük bir bölümü halen onlara ait.
Kakadu National Park
Kakadu çok zengin ve farklı bir ekosisteme ev sahipliği yapıyor. Büyük nehirler etrafını çevreliyor ve bu bölgeye akıyor. Doğu, Batı ve Güney Timsah Nehri ve Wildman Nehri, ünlü Taze ve Tuzlu su timsahları da dahil olmak üzere çeşitli sürüngen türlerine ev sahipliği yapmasıyla dünyaca bilinen bir yer haline geliyor. Park, ayrıca milyonlarca yıl boyunca jeolojik değişiklikler geçiren altı farklı katmana da sahiptir. Güney tepeleri ve havzaları volkanik kökene sahiptir ve park dünyanın en büyük Uranyum üretim madeni olan Ranger Uranium Mines’a da ev sahipliği yapıyor.
Okaliptüs ağaçlarıyla kaplı bataklık alan ve mangrovlar, fundalıklar, yağmur ormanları ile kaplı. Parkın güney kısmı ise daha kurak. Çok sayıda doğa izleme noktası, vahşi doğal yaşam, bitkiler ile binlerce yıllık Aborjinal kaya resimlerini görebileceğiniz bir yer.
Kakadu xengin bir doğal yaşam alanına sahip. Bir çok nadir canlı türleri bu bölgede yaşıyor. Ayrıca Avustralya’nın gururu olan kanguru, dingolar, timsahlar, kurbağalar, su bufaloları, goanna adında iri bir kertenkele ile çok sayıda kuş türlerine yurt olmuş. Yüzlerce kuş çeşidi ile Kakadu kuş gözlemciliği için en iyi yer.
South Alligator Nehri, Avustralya’nın en kalabalık iki timsah türüne ev sahipliği yapıyor. Hem tatlı hem tuzlu suda yaşayabilen, 6 metre uzunluğundaki tehlikeli tuzlu su timsahını belgesellerde muhtemelen izlemişsinizdir.
Kakadu Milli Parkı’nda gezilecek yerler arasında Bukbukluk izleme noktası, Warradjan Aboriginal Cultural Centre, Yellow Water, Barramundi Koyağı, Jim Jim Şelalesi ve Nourlangie Kayalıkları var.
Avrupalılar buraya gelmeden önce Aborjinler burada yaşamını sürdürüyordu. Civarda 5 binden fazla Aborijin kaynaklı duvar resimlerinin yer aldığı noktalar var. Günümüzde park Aborijinler ve Avustralya Ulusal Park Hizmetleri tarafından yönetiliyor.
Kasım’dan Şubat’a kadar hava burada oldukça sıcak ve nemli. Yağmurlar yüzünden yollar kapanabiliyor. Bu dönem ziyaret için pek de uygun zaman değil.
Avustralya’nın göbeğindeki kızıl topraklar Uluru ve Alice Springs‘ten karavanımızla ayrılıp kuzeyin yolunu tutmuştuk. Elsey National Park‘te keyifli bir mola verip Aborjinlerin anayurtlarından birine doğru yola çıktık.
Elsey National Park vakti olanlar için kano ile dolaşma, balık tutma ve yürüyüş aktiviteleri için uygun yer ancak bizim fazla vaktimiz olmadığından, sabah kahvaltısı sonrasında karavanımıza atlayıp 100 km kuzeydeki Katherine vardık.
Karavanın mutfak tüpü, bağlantıları iyi olmadığından sızıntı yapmış ve tüm tüp gazımız yolda boşalmıştı. Avustralya’da birçok benzin istasyonunda mutfak tüpünüzü doldurtabiliyorsunuz. Yakıt alıp, karavan içi kullanım suyumuzu tamamlayıp bu defa 4 kişi olarak yola çıktık.
Benjamin Katherine’de bizden ayrıldı. Kendisini bekleyen bir iş teklifi var, bir müddet çalışıp para biriktirdikten sonra 2 yıllığına Güney Amerika kıtasına seyahate çıkacakmış.
Katherine’den 150 km sonrasında nihayet Avustralya’nın diğer bir önemli ziyaret noktası olan Kakadu National Park‘a vardık. Gerek bu park öncesi yolda gerekse park içerisinde binlerce termit yuvası bulunuyor. Daha önce gördüklerimin boyu yarım metre civarındayken parktakilerin boyutları 5 metreye kadar uzanabiliyor.
Park ziyareti için information centre’de 25$ kişi başı ücret ödemeniz gerekiyor. Daha birkaç gün önce Alice Springs’te sabah uyandığımızda arabamızın camını donmuş halde bulmuşken, şimdi sıcaklık 32 derece, sıcak.
Kakadu National Park’ta ilk ziyaretimizi Bukbukluk Lookout’a yaptık. İzleme noktasına ulaşmak için yaklaşık 1 kmlik bozuk bir toprak yolu geçtikten sonra izleme alanına vardığınızda sizi, sonsuz gibi görünen ormanlık alanın ufukta gökyüzünün maviliğinde eriyip kaybolduğu bir manzarayı izleme fırsatı yakalamış oluyorsunuz.
Bukbukluk’tan sonra 90 km uzaklıktaki Warradjan Aboriginal Cultural Centre ziyaret ettik. Park içerisindeki Aborjin kültürü ile ilgili sergiler ve tanıtımlar vardı. Bu kültür merkezinin hemen arkasından başlayan 2 km dönüş olan yürüyüş yolunu yürüdüm. Yürüyüş yolundaki ormanda çok sayıda Cockatoos papağanı uçuşuyordu.
Yellow Water diğer durağımız. Bir kuş cenneti olan bu dünyaca meşhur sulak bataklık alan parkın çok ziyaret alan bölgelerinden diğer biri. South Alligator River çevresindeki bu sazlık alanda 2,6 kmlik, bazı bölümleri platform halinde olan yürüyüş yolu var.
Dileyenler için bu nehir üzerinde turistik gezi için bot turu yapabilir. Bu sazlık alanda çok sayıda ördek, kaz ve diğer kuş türleri gruplar halinde yaşıyorlar. Kulaklarınız kuş sesleri nedeniyle çınlayabilir. Maviliğin ve yeşilliğin muhteşem bir karışımını zevkle izledik. Fotoğrafçılar için ise yine tam bir cennet.
Kamp alanı için olarak Muirella’ya geçtik. Güneş enerjisi ile ısıtılan duş ve aydınlatılan tuvalet alanı bulunuyor. Burada geceleme fiyatı kişi başı 10$. Yine dileyenler daha çok ücret ödeyip Kakadu Culture Camp alanını seçebilirler.
Hemen yakınımızda olan bu kamp alanı Aborjin aile tarafından işletiliyor. Lüks safari çadırlarında kalıp, akşam yemeğinin de dahil olduğu gece bot turu yapabiliyorsunuz. Yarın bizi çok sıkışık ve dolu bir program bekliyor. Önemli birkaç yeri daha gezip Darwin’e geri döneceğiz.
Day 327: Avustralya:72, Kakadu National Park, 26 Haziran 2011
Hobbiti timsahlara verseydin burada! 🙂
Kendisine Hobbit dediğimde bana kızıyordu, ama hakikaten arkadaşıma bakınca aklımda Hobbitler canlanıyor. Özledim Hobbit arkadaşımı 🙂
🙂