Pazartesinden bu yana Darwin YHA Hostelde kalıyorum. Şimdiye kadar gördüğüm hosteller içerisinde en berbatıydı. Hosteli olduğundan daha kötü yapan müşterileridir. 6 kişilik oda çöplük gibiydi. Work visası olup da burada uzun süre kalanlar var ve onlar düzen temizlik bilmediğinden her şey odanın ortasına serpilmiş durumda, kağıtlar, gazeteler, kitaplar, kirli çamaşırlar, kıyafetler ve çantalar.
Odalarda mini buzdolabı var, bu buzdolabının içerisi de üzeri de yine çöplük gibi. Odada sürekli kaldıkları her hallerinden ve odayı dağıtmış olmalarından belli olan 3 kişi için pek şikayet edilecek bir durum değil sanırım. Bitmiş kola ve bira şişelerini ellerinin altındaki çöpe atmaktan aciz insanlar, komedi gibi.
Seyahatte iken konfor düşkünü değilim, ancak çoğu zaman temizliğe dikkat ederim, hele ücret ödüyorsam. Ayrıca bu çöplük oda için 28,5$ ücret ödüyorum, 44 TL yani. Mutfak aynı şekilde, belki de 50 kişiye yakın müşterisi olan hostelin mutfağı ancak 5-6 kişilik, havalandırmasız ve yetersiz.
Darwin tropikal iklime sahip olduğundan içeride yemek yapmak ve uzun süre kalmak işkence gibi. Kısaca ücretini hak etmiyor. Oysaki gerek Avustralya ve gerekse Yeni Zelanda’daki bu hostel zinciri temizliği, sistemi ve kalitesi ile backpackerlerin tercihi. İkinci gün odamı değiştirdim.
Bu odada 2 Fransız kız ve 1 Fransız erkek kalıyor. Sanırım kızlar erkeklerden daha düzenli ve temiz. Bu oda temiz, havası bile temiz. Aslında diğer odanın fotoğrafını çekseydim iyi olurdu. Geçtiğimiz 3 gün içerisinde genelde çevrede dolaşarak, çarşı içerisinde belediyenin sunduğu hızlı ve 1 saatlik kullanımla sınırlandırılmış ücretsiz interneti kullanarak fotoğrafları internete yüklemekle vaktimi geçirdim. Kalan zamanda yine şehrin büyük kütüphanesine giderek, orada yazmak, bir sonraki durağım olan Bali ile ilgili araştırmalar yaparak, internet kullanarak geçirdim.
Her hafta perşembe ve pazar günleri şehrin Mindil Beach olarak bilinen yerinde bir akşam pazarı kuruluyor. Mindil Beach Sunset Market olarak adlandırılan markete yürüyerek 20 dakikada veya şehir merkezinden otobüsle 15 dakikada ulaşabiliyorsunuz. Market daha çok bir festival tarzında ve akşam 6’da başlayıp gece yarısına kadar sürüyor. Yiyeceğinizi alıp, gidip kumlara oturup muhteşem günbatımını izliyorsunuz.
İnanılmaz güzellikteki gün batımı izlemek ve marketi görmek için yüzlerce kişi bu sahile akıyor. Güneş, ufuk çizgisindeki denizde çok hızlı bir şekilde battığından bildiğimiz gün batımlarından biraz daha farklı. Önce güneş ışığının değdiği her yer kızıllaşmaya başlıyor, gün batımı sonrasında ise pembe, mor veya mavi renkleri görebiliyorsunuz. Gelenlerin kimisi piknik sepetini açmış ailesiyle akşam yemeğini yiyor, kimisi katlanır sandalyelerini getirip kurmuş arkadaşlarıyla sohbet ediyor, kimisi yere serdikleri matlarda iskambil oynuyor. Kısaca bizim piknik alanlarında yaptığımızı, burada kumlar üzerinde günbatımı izlerken yapılıyor.
Market için kurulmuş yüzlerce stant var. Dünya mutfağın birçok lezzetini burada bulabilirsiniz. Meksika’dan, Yunanistan’a, Tayland, Çin, Kore, Endonezya, Malezya, Hong-Kong mutfağına kadar lezzetler bulabildiğiniz gibi Sri Lanka ve Hint ve Lübnan yemekleri de. Bizim kebap ve dönercileri aradım ama maalesef yoktu. Merkezi bir yere kurulmuş canlı müzik dinleyebileceğiniz gibi, sokak müzisyenlerinin kendi performanslarını sergilediği müzikleri de dinleyebilirsiniz. Yine kendine yer bulmuş şov yapan insanların etrafına da kalabalıklar birikiyordu.
Dansçılar, elindeki kamçısını şakıyarak müzik yapan birisi, tek tekerlekli belki 5 metre yüksekliğindeki bisiklet üzerinde cambazlık yapan birileri ve dahası. İçlerinden en ilgi çekici olanı ise Aborjinlerin kullandığı ve dünyanın en eski müzik aleti olan didjeridoo ile performans sergileyen 2 kişi oldu. Her saat başı performanslarını sergileyip dinleyicilerden bağış kabul ediyorlar veya kendi müzik CD’lerini tanıtıp satmaya çalışıyorlar. Didjeridoonun sesi zaten bence fantastik, kalabalığın arasından kendime yer bulup bolca video kaydı yaptım. Umarım bu videoları youtube upload edip paylaşma fırsatı bulabilirim.
Day 331, AU:76, Darwin, Australia, 30 Haziran 2011, Perşembe
Plajda gunbatimini izleyen insan sayisina bakilirsa, Darwin’deki gun batimi bayagi ilgi cekiyor olmali.Didjeridoo Aborjin enstrumanini da merak ettim simdi.