Coober Pedy, Avustralya’nın güneyinde yer alan Adelaide şehrinin 846 km kuzeyinde ilginç bir yer. Kasabanın iki bine yakın nüfusu var ve bunun üç yüze yakını aborijinler oluşturuyor. Kasaba dünyanın opal madeni başkenti sayılıyor.

Kasabanın her yanında beyazların maden çıkarmak için açtıkları binlerce kuyu olduğundan, aborjinler bu bölgeye ‘kupa-piti, yani beyaz adam deliği, su deliği’ olarak adlandırmışlar. Zamanla kupa-piti adı Coober Pedy’e dönüşmüş.

Avustralya’da bilinen 5-6 civarında otobüs şirketi var ve bunlar içerisinde en büyüğü de Greyhound firmasından otobüs bileti aldım. Avustralya’nın beşinci büyük şehri olan Adelaide’de, şehrin merkezinde bulunan otobüs terminaline kısa bir yürüyüşle ulaşmak mümkün.

Adelaide’den Coober Pedy‘e giden otobüsüm 18:00’de hareket etti. İçerisinde sadece 6 kişiydik ve yolda birkaç tane Aborjin yolcu daha aldı. Aborjinlerin yanlarına getirdikleri battaniylere sarılıp, yayılıp uzandıkları koltuklar doğrusu bana göre hiç de rahat değildi.

Malta

Yolda LCD ekrandan Clint Eatswood’un eskilerden bir kowboy filmini izledikten sonra ben de uyudum. Coober Pedy’e vardığımızda sabah saat 5 olmuştu. Otobüs terminalinde benle birlikte inenleri kalacağımız otelin servisi gelip aldı ve öylece otele geçtik.

Bugün gündüz sıcaklığı 19 derecelerde iken gece bir dereceye kadar düşüyor ve bazen eksilerde olabiliyor. Yazın ise 40 ile 70 derece arasına kadar dalgalanan sıcaklığının olduğu söyleniyor.

Bu kasabayı ilginç kılan asıl şey ise yer altı evleri. Şehrin %60’ı yer altında oyulmuş evlerde yaşıyor. Kaldığım Radeka Downunder Backpackers Inn’e dışarıdan bakıldığında tek katlı küçük bir yermiş gibi görünüyor.

Ancak yer altına doğru kayalar kesilip açılmış yoldan ilerlediğiniz zaman çok sayıda odayla karşılaşıyorsunuz. Otel odanın birinin adını Dungeon (Zindan) olarak adlandırmıştı.

1960’larda opal madeni olan bu yer, 1980’lerde otele dönüştürülmüş. 10 Motel odası, 12 ekonomik oda ve 12 tane de dorm odası bulunuyor. Motel odalarından 8 tanesi 3,5 metre yerin altında. 2 tane yer üstünde pencereli odası olan otelin dorm odaları ise 6,5 metre yer altında bulunuyor.

Buraya ulaşabilmek için 34 basamak inmek gerekiyor. Yaz aylarında dışarıdaki sıcaklık 45°C iken yeraltındaki bu odalarda sıcaklık 26°C-28°C civarında. Kışın ise dışarının sıcaklığı sıfıra vururken yeraltı evlerinin sıcaklığı 20°c – 22°c oluyor.

İşte gecenin bir yarısında vardığım bu kasabadaki yeraltı otelimde, ranzaların birinde uykuya daldığımda saat sabahın 6’sına geliyordu.

Day 318: Avustralya63. Coober Pedy, 17 Haziran 2011

Yanıt yaz

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz