Şarm El Şeyh, Kızıldeniz’e uzanan Sina Yarımadası’nın tam güney ucunda yer alıyor. Kızıldeniz kıyısında yer alan Mısır’ın dünyaca ünlü bu tatil kenti, altın renkli kumlu plajları, kristal berraklığındaki denizi, zengin sualtı yaşamı ve mercan resifleriyle doğanın cömertçe göz önüne serildiği çarpıcı bir coğrafya.
“City of Peace” yani, “Barış Şehri” olarak da anılan Şarm El Şeyh’te hayat turizm üzerine kurulu. Güneşin on iki ay boyunca cömertliğini esirgemediği Şarm El Şeyh, deniz, güneş ve kum üçlüsünü seven tatilciler için bir cennet. Lacivert renkli Kızıldeniz’in tüm güzelliğini sarmalayan pembemsi dağların arasında kurulmuş bu tatil beldesinde, kış aylarında bile denize girilebiliyor.

Dört mevsim ikliminin tatil için elverişli olması, deniz suyu sıcaklığının 20 derecenin altına inmemesi ve Avrupa ülkelerine olan yakınlığı nedeniyle son yıllarda yıldızı parlayan tatil destinasyonlarından birisi. Denizinin güzelliği ve özgün dokusu nedeniyle şehir, bir cazibe merkezine dönüşmüş.
Kahire‘ye 488 kilometre uzaklıkta bulunan Şarm El Şeyh, Mısır’ın Sina Yarımadası’ndaki eşsiz konumu ile Asya ve Afrika arasında bir buluşma noktası.
1967 Arap-İsrail Savaşı esnasında, İsrailliler tarafından askeri amaçlarla kurulan şehir, daha sonra gelen barış anlaşmasının ardından, 25 yılı aşkın süre Mısır’ın izole bir parçası olarak kaldı.
Arapça “Şeyhin Koyu‘ anlamına gelen, son derece genç bir kent olan Şarm El Şeyh, Mısır turizm gelirleri açısından en önemli şehir pozisyonunda. Seksenli yıllara kadar basit bir balıkçı kasabası olan şehir, yapılan turizm projeleriyle hızlı bir değişim geçirdi. 1980’lerde birbiri ardına açılan lüks otel ve resortlar ile, eşine güç rastlanır bir turizm atılımı içine giren Şarm El Şeyh, tarih, turizm, sanayi ve tarımı birleştiren farklı özellikleri ile, Sina Tarihinin en büyük şehri olarak ortaya çıktı.
Şehrin Kalbi Naama Bay’da Atıyor
Şarm El Şeyh, canlı ve renkli bir yer. Nargile aroması kokan sokakları, renkli el sanatları ile Bedevi kültürü ile egzotik dururken; lüks restoran ve kafeleri, birinci sınıf tesisleri, dünya kalitesinde 5 yıldızlı hizmet sunan otelleri ile Avrupai görünümde.
Kentin eğlence ve alışveriş merkezi olan Naama Bay, her damak zevkine uygun restoranlardan, Hard Rock Cafe’ye, fast food zincirlerinden, otantik seçeneklerin olduğu kafelere kadar turistik bir çeşitlilik sunuyor. Burası neredeyse 24 saat açık.

Sina Yarımadası’nın güney kıyısı boyunca, 30 km boyunca uzayan kumsallar üzerine kurulu Şarm El Şeyh’in kalbinde yer alan Naama Plajı, deniz sevdalılarının aradığı her şeyi bulabileceği bir yer. Güneşlenmek için olduğu kadar su sporları ve aktiviteleri ile de kendini not ettiriyor. Glassboat, yani altı camdan tekneler ile Kızıldeniz’in renkli dünyasını ıslanmadan izlemek mümkün. Sharm El Maya koyundan kalkan ve üstü tekne alt kısmı suyun içerisinde camlı bölmeleriyle denizaltı şeklindeki tekneler ise deniz yaşamını görmek için kaçırılmayacak bir fırsat.
Akşamları ışıklı caddeleri, sokakları dolduran kalabalıkları ve mekânlardan yükselen müzik sesleri ile Naama gece hayatı capcanlı. Deniz, kum ve güneşin keyfini çıkaran yorgun turistler, akşamları cifelerde yere serili şark köşesi tarzındaki minderlere uzanıp, kahvelerini içip nargileleri fokurdatıyorlar. Naama Bay’da bulunan Hard Rock Café, Pasha, Bus Stop, Black House, Camel Bar, Taj Mahal ve El Adaba’da bulunan El Fanara Açıkhava Diskosu Şarm El Şeyh’in en ünlü mekanları.
Hediyelik eşyalar, Eski Mısır kültürüne dair heykelleri, papirüsler, mercan, gümüş ve altın kolyeler, egzotik parfümler, eşarplar, şallar satan çok sayıda alışveriş mekânlarında sıkı pazarlıklar sürüyor.

Kızıldeniz’in kıyısındaki Şarm El Şeyh dalış açısından da dünyanın en ünlü yerlerinden biri. Deniz sıcaklığının kış aylarında bile 20 °C’nin altına düşmemesi, göz kamaştırıcı mercan resifleri, zengin deniz altı yaşamı, Avrupa ülkelerine yakınlığı bunun en büyük nedenleri arasında. Yazın Kızıldeniz’de, balıktan çok scuba dalgıçlarının olduğu esprileri de sık sık yapılıyor.
Ras Muhammed Milli Parkı, 200’den fazla mercan türü, binin üzerinde deniz altı yaşam zenginliğiyle dalgıçların hayallerini süsleyen bir yer. Tiran Adası yakınlarındaki Jackson, Gordon ve Ras Bob resifleri en ünlü dalış noktaları arasında. SS Thistlegorm Batığı (1941’de batan bir İngiliz gemisi) derin dalışlar açısından dünyaca ünlü. Bu batık, Mısır’a Piramitlerden çok gelir getiriyor.
Naama’nın batısında yer alan Ras Um Sid ise, şnorkelle dalışlarının en gözde mekanı. Başta mercan kayaları olmak üzere, su altının eşsiz güzellikleri görülmeye değer.

Şarm El Şey Çölleri ise bir başka eğlence sunuyor. Sina Bedevileri eşliğinde, çölde heyecan dolu ATV veya Jeep Safarileri, buraya gelen hemen herkesin mutlaka yaptığı aktiviteler arasında yer alıyor. Özellikle gün doğumu ya da gün batımında yapılan safarilerde size inanılmaz çöl manzaraları eşlik ediyor.
Zamanın Durduğu Yer St. Cathrine
Adını eski bir Ay Tanrısı olan Sin’den alan Sina Yarımadası, dinler tarihi açısından da büyük önem taşıyor. Şarm El Şeyh’in 230 km kuzeyinde, iki yanı pembeye çalan dağların çevrelediği gizli bir vadide, binlerce yıllık bir tarihi yatıyor. Burası Hıristiyanlık, İslam ve Yahudilik için de kutsal kabul edilen St. Catherine Manastırı.
Musa Dağı eteklerinde, 8-35 metre yüksekliğinde granit duvarlarla çevrili bahçesinde Selvi ağaçlarının yükseldiği St. Catherine Manastırı, halen aktif olarak kullanılan dünyanın en eski manastırlarından birisi. Ayasofya’yı da yaptıran, Bizans imparatoru Jüstinyen tarafından yaptırılmış.

14 yüz yıllık varlığı boyunca sayısız saldırılara dayanmış olan bu efsanevi manastır gerçekten zengin bir tarihe sahip. Musa Peygamberin yanan çalılığı (Burning Bush) gördüğü ve On Emir’in indirildiği yer olarak rivayet ediliyor.
Manastır’daki atmosfer insanı sanki tarihte bir yolculuğa çıkarıyor. Arap mozaikler, ikonlar, yağlıboya ve mum üzerine resimler, kadehler, kutsal emanetler gibi paha biçilemeyen sanat eserleri… Manastır, dünyanın en büyük elyazmaları koleksiyonuna sahip. Öyle ki, arşivinin Vatikan’dan zengin olduğu ileri sürülüyor.
Aynı Nakarat: “Hasan Şaş, yavaş yavaş, arkadaş”
Şarm El Şey, 10 yıl önce gördüğümden bu yana çok değişmiş ve gelişmiş olsa da burada hala değişmeyen bir şey var. Türkiye’den geldiğinizi söylediğinizde, Mısırlılar önce selam verip, ardından “Hasan Şaş, yaveş yaveş, arkadaş” sözlerini hala söylemeye devam ediyorlar. 2002’de Türkiye’nin 3. olduğu Dünya Kupası’nın etkisi bu.

Dört Mevsim Tatil
Yıl boyunca tatil için uygun iklimi ve Kızıldeniz’in berrak suları ile, güneş, kum ve deniz keyfi düşleyen misafirleri kendine çekiyor. Nisan ayının sonlarına doğru gittiğim Şarm El Şeyh’in sokakları özellikle Doğu Avrupa ve Rus tatilcilerle dolup taşıyordu. Kışın bile 20-25°C olan hava sıcaklığının bunda büyük etkisi var tabi.
Ekim-Nisan arası Şarm El Şeyh’in kış mevsimi ve hava sıcaklığı 20-30°C arasında seyrediyor. Mayıs-Eylül ayları arası ise sıcak olsa dahi, nem düşük ve serin esen çöl rüzgârı nedeniyle tatil için elverişli bir iklime sahip, bunaltmıyor.
Son yıllarda yıldızı yükselen Şarm El Şeyh, turizm açısından Türkiye için önemli bir rakip. 35,000 nüfuslu şehirde, 200’den fazla otel ve tatil köyü bulunuyor. Neredeyse tüm tesislerin her şey dahil sistemini uyguladığı Şarm El Şeyh, bu özelliğiyle Antalya’ya çok benziyor.

Four Seasons’tan Sheraton’a, Hilton’dan Mövenpick ve Savoy otellerine kadar dünyanın bütün ünlü otellerinin yan yana bulmak mümkün. Misafir olduğum Rixos ve Savoy otellerinde gördüğüm kadarıyla da, tesisler yeni ve yüzölçümleri büyük.
Göz at: Şarm El Şeyh Gezisi Hakkında Pratik Bilgiler
Akabe Körfezi girişindeki Tiran Adası manzaralı, Nabq Körfezi’nde bulunan Rixos Sharm El Sheikh Resort‘u ise kendisine özel beyaz kumlu plajı, 11 yüzme havuzu, 7 alakart restoranı ve 5 barı ile tatilcileri kendine hayran bırakacak güzellikte. Plaja kurulmuş özel kamelyalarda ilave ücret karşılığında özel uşak hizmeti dahi veriliyor. İskelenin bitiminde ise nefis bir mercan resif alanı başlıyor. Rengârenk balıkları denize girmeden dahi yüzeyden bile görmek mümkün.

Türk Hava Yolları, haftanın hergünü İstanbul’dan Şarm El Şeyh’e direkt tarifeli seferler düzenliyor. Yolculuk sadece 2 saat 10 dakika sürüyor. Dalış ekipmanlarından da ücret alınmıyor. Mısır vize isteyen ülkelerden birisi ve vize almak 10 gün sürebiliyor.
Mısır’ın, artık Kahire kadar bilinen şehri Şarm El Şeyh, Kızıldeniz’in kristal berraklığındaki masmavi sularının sakladığı sürprizlerin, en azından bir kısmını görebilmek için seçilebilecek ideal bir uçuş noktası. Tropikal bir iklimin tadını, çok daha uzaklara gitmelerine gerek kalmadan, misafirlerine sunan yakın bir destinasyon.
Kızıldeniz’in en güzel sahiline sahip Şarm El Şeyh, bu yıl da alternatif tatil planı yapan tatilcilerin gözdesi olmaya devam ediyor. Eşsiz deniz tatili, konforlu ve ekonomik otelleri, damak tadına uygun lezzetler sunan restoranlar, eğlenceli kafeleri, gece kulüpleri ve casinoları ile Mısır’ın modern yüzü olan şehir keşfedilmeyi bekliyor.
14 şubat sevgililer günü için Sharm el şeyh doğru tercih mi ? Denize giriliyordu şubat 14 ‘te?