Tahran, köklü Fars medeniyetinin izlerini taşıyan İran‘ın başkenti. Görkemli sarayları, nadir eserlerin sergilendiği müzeleri, yemyeşil park ve bahçeleri ve ülke tarihinin önemli olaylarına tanık olan geniş meydanları ile Fars medeniyetinin ve İran tarihinin sembol şehri. İran’ın kuzeyinde Elburz Dağları eteklerinde, etrafı yüksek tepelerle çevrili bir plato üzerine kurulu.
Ülkenin en kalabalık kenti olarak politika, ekonomi, sanayi ve kültür merkezi. 1800’lü yılların sonuna kadar sıradan bir yer iken son yüz yılda büyük bir değişimle Orta Doğu’nun en büyük kentlerinden birine dönüştü. Bundan 200 yıl önce küçük bir köy olduğunu düşünmek zor.
Zıtlıklar Başkenti Tahran
Tahran, şehrin modern yüzünün geleneksel yüzüne yenik düştüğü, tam anlamıyla bir zıtlıklar merkezi. Kuzey Tahran, zenginliğin, modernizmin sembolü iken, daha eski geçmişe sahip Güney Tahran, fakirliğin, muhafazakar dini bir yaşamın merkezi olmuş.
Banliyöleriyle birlikte nüfusu 18.5 milyonu aşan Tahran, İran’ın kuzeyinde yer alıyor. Görkemli sarayları, nadide eseler barındıran müzeleri, büyük meydanları, çok sayıda park ve bahçeleri olan Tahran, Fars kültürü ve sanatı ile süslü, estetik kaygıyla inşa edilmiş binaları olsa da genel olarak göze hoş gelmeyen bir şehir.
Merkezi yerlerin dışındaki mahallelerde evler 2-3 katlı. Geleneksel İran mimarisi ile yapılmış evlerin çoğu sarı tuğladan yapılmış ve üzerlerinde sıva ve boya olmadığından tüm şehre hakim olan bir sarı renk göz çarpıyor. Kalabalık nüfusu ve içinden çıkılmaz hale gelen trafiği, şehre kaotik bir kimlik kazandırmış.
Şehrin yer yer modern görüntüsünün geleneksel bir atmosferi gizli. Tahran’ın kuzeyi şehrin varlıklı kesiminin yaşadığı, modernizmin sembolüyken, güney Tahran fakirliğin, geleneksel yaşamın ve muhafazakarlığın kalesi.
Tahran sokak tabelaları, Farsça dışında İngilizce de hazırlanmış olduğundan, elde harita veya Google Map ile yön bulmak kolaylaşıyor. Sokaklar hafızalarda canlandırılandan çok daha farklı. Şeriatla yönetilen bir ülkede olmama rağmen, ilginç bir şekilde hiç şeriat atmosferi altında olduğumu hissetmedim.
İran bir İslam Cumhuriyeti ve hem ülkede yaşayanların hem de ülkeye ziyarete gelenlerin uymak zorunda olduğu bir çok şeri kural bulunuyor. 1979 İslam Devrimi sonrasında çok sert uygulanan kurallar, halkın yükselen tepkisiyle şimdilerde biraz daha gevşemiş olsa da, zaman zaman ciddi müdahaleler yapılabiliyor.
Ülke, İslami kurallara göre yönetilse de halkın sanki% 80’i buna uymak istemiyor gibi görünüyor. En azından konuştuğum herkes bunu ifade ediyordu. Sokaktaki giyim tarzlarına, çarşaflı sayısına ve saçlarının yarısı açıkta olan kızlara bakınca bu az da olsa anlaşılabiliyor zaten.
İran halkına karşı özel bir sempatim var. İslam toplumları içerisinde en aydın ve seçkin halklardan biri. Üretici, özgün, entelektüel ve sanatçı ruhlu bir halk. İran halkı, şimdi yönetimi elinde tutan despotik molla rejimini hak etmiyor. Bir an önce demokratik yaşam haklarını elde ederler umarım. Bu hem seküler hem de İslamı geleneğe bağlı yaşamak isteyenler için daha adil bir yaşam fırsatı sunar.
Konuştuğum, tanıştığım hemen herkes modern ve açık görüşlü bir hayatı savunuyordu. Eğitim seviyesinin oldukça yüksek olduğunu da belirtmek gerekiyor.
Sokaklar da tezat; bir yanda çarşaflı kadınlar varken, diğer yanda gösterebildikleri tek yer olan, bolca makyajlı yüzleri, sürmeli gözleri ve başörtülerinin altından yüzlerine dökülen saçlarıyla İran kızları, güzellik ve süste birbirleriyle yarışıyor.
İri gözleri ve göz temasından çekinmeyen bakışlarıyla İran kadınlarını anlatmak için başlı başına bir makale yazmak gerek. Sokakta her adım başı burnu estetikli biriyle karşılaşıyorsunuz. Bunu sadece kadınlar değil erkekler de yapıyor ve bu bir hava atma, gösteriş aracı bile sayılıyor.
Neredeyse tek kuralın kuralsızlık olduğu araç trafiği ise bu sakin, zarif insanların nasıl bu kadar agresif olduğunu açıklamakta zorluyor insanı. Kontrolsüz hızlı büyümüş bu şehirdeki kaos halindeki işleyen trafik ve insanın genzini yakan kirli hava oldukça rahatsız edici. Alerjisi olduğu halde Asya’da uzun süredir ilaç kullanmadan seyahat eden ben Tahran’daki ilk günümde ilaçsız yapamayacağımı anladım.
Hurdalık görünümüne rağmen, trafikte yüzbinlercesi seyreden İranlıların gözde otomobili Paykan (Ok anlamına geliyor), 1967-2005 arasında Fransız Peugeot firması ortaklığıyla üretilmiş ve çevreye verdiği zarardan dolayı üretimden kaldırılmış. Lüks otomobil sayısı ise günden güne artıyor.
Para işini çözdükten sonra, Türkiye Büyükelçiliği yakınlarındaki bir mobil shoptan pasaportumun fotokopisini vererek bir GSM hattı aldım. Hem kart fiyatı hem de internet kullanım ücreti açısından Asya’nın neredeyse 2 katıydı.
Twitter, Facebook, Youtube ile birlikte 5 milyona yakın web sitesi sansüre uğramış. Neyse ki Instagram engellenmemişti ve tüm anlık paylaşımlarımı buradan yapıp, Facebook ve Twitter’le paylaşabiliyordum.
Gençler arasında internet kullanımı ve mesajlaşma çok yaygın. Baskı altında tutulan ve görüşemeyen gençler sosyal medya veya sanal chat sohbetlerine yönelmiş. Proxy denilen sistemlere abonelikler ödeyerek sistemi kırmayı başaranlar da çok.
Tahran Gezi Rehberi
Tahran, resmi adı İran İslam Cumhuriyeti olan İran’ın başkenti ve en büyük şehri. Günümüzden 200 yıl öncesine kadar kendi halinde bir kasaba olan Tahran, 80 milyona yakın nüfusu olan İran’ın 15 milyonu aşan nüfusuyla en kalabalık nüfusa sahip şehri.
İran’ın önceki başkenti Rey şehrine bağlı bir köy olan Tahran, Rey’in 1220’de Moğollar tarafından yıkılmasından sonra birçok kişinin Tahran’a göç etmesiyle birlikte kent olarak gelişmeye başladı. Kaçar Hanedanı’nın Kurucusu Ağa Muhammed Han’ın 1785’te ele geçirdiği Tahran 1788’de başkent ilan edildi.
Bu yıldan itibaren gelişmeye başlayan Tahran, günümüze kadar değişmeden İran’ın başkenti olarak kaldı. Kaçar Hanedanı’nın 1925’te devrilmesinin ardından tahta çıkan Şah Rıza Pehlevi Dönemi’nde (1925-1941) büyüyen Tahran, Muhammed Rıza Pehlevi’nin yönetimde olduğu 1941-1979 yılları arasında petrol gelirlerinin etkisiyle hızla modernleşti.
İran İslam Devrimi’nin gerçekleştiği 1979 İslam Devriminin ardından kısa süreli duraklama dönemine giren İran, günümüzde Amerika Birleşik Devletleri ve bazı batılı ülkelerin ambargolarına rağmen İran’ın en büyük ve en gelişmiş kenti.
İran’da zıtlıklar şehri olarak da adlandırılan Tahran’da gelir farklılıkları ve yaşam tarzları kenti iki kutuplu bir hale dönüştürmüş. Tahran’ın kuzeyi daha zengin ve seküler bir bakış açısına sahip kişilerin yaşadığı bölgeyken, güneyde daha çok yoksullar ve muhafazakarlar yaşıyor.
Tahran’da İran’ın resmi dili Farsça konuşuluyor. Farsça konuşmanın müzikal rengi ve ahengi apayrı etkileyici. Hayatım boyunca ismimin bu kadar güzel söylendiğini duymamıştım: Ke’maaaayl. My dear (sevgili) hitap şeklini de sıkça kullanılıyor. Şehirde gençler İngilizve biliyor, ama orta yaş üstünün dil bilenine rastlamak zor.
Dil sorunu yaşarsanız İngilizce yerine Türkçe konuşun. Ülkenin üçte biri Azeri Türklerinden oluşuyor. Turistik noktalarda misafirperver ve sıcakkanlı genç İranlılarla iletişim kurmak kolay. İran para birimi Riyal. Tahran, Türkiye’den 1.5 saat ileride.
İran’da 23 gün kalmama rağmen, İran parasını anlayabilmiş değilim. İran’ın resmi para birimi Riyal (IRR) olsa da ülkede herkes onun yerine Tomen sözcüğünü (Tümen) kullanıyor. 1 Toman, 10 Riyal anlamına geliyor. İran’daki bir şey hakkında fiyat sorarken, konuşulan rakamların Riyal mi yoksa Toman mı olduğunu sormakta fayda var. Gerçi bir süre sonra kanıksansa da anlamak zaman alabiliyor.
Tahran gezisi içim, Pakistanlı arkadaşım Zeeshan ile birlikte kaldığımız Couchsurfing evinden sabah erkenden ayrıldık. Evinde kaldığımız Hossein bize günü nasıl değerlendireceğimize dair bazı önerilerde bulunmuştu. İlk işimiz de cebimizdeki dolarları İran parası olan Riyal’a çevirmek oldu.
Para bozdurmak için en uygun yer Ferdosi Meydanı çevresindeki döviz büfeleri. Bankalardan daha iyi kur verdikleri gibi işlemler de çok kısa sürede hallediliyor. Meydana girdiğiniz anda ellerinde tomar paralarla, ayaklı döviz ofisleri etrafınızı sarıyor.
400$ bozdurduktan sonra elimde katlanamayacak ve cebe sığmayacak kadar tomar tomar İran Riyal’i oldu. Sırt çantama yerleştirirken bile zorlandım diyebilirim. Bu miktar paranın 23 günlük İran seyahatim için gerekenden fazla olacağını sonradan öğrenecektim.
Tahran Gezilecek Yerler
Tahran, tarihi yapılar ve ören yerleri açısından çok zengin olmasa da birçok müze ve kentsel eserleriyle fazlasıyla görülmeye değer. Şehir, saraylar, müzeler, meydanlar, parklar ve bahçeleriyle öne çıkıyor.
Ulusal Mücevher Müzesi (National Jewels Museum), İmam Humeyni Camisi (Imam Khomeini Mosque), Sadabad Sarayı (Sa’d Abad Museum) gezisi sonrası yorulunca, önce Modern Tajrish Caddesinde biraz vakit geçirip daha sonra Derbend denilen sayfiye yerine geçtin.
Gülistan Sarayı (Golestan Palace), Tahran Çarşısı (Tehran Bazar), Ulusal Müze (The National Museum of Iran) ve diğer gezilecek yerler ise 1 güne sığmaz.
1. Bazar-ı Bozurg
Bazar-ı Bozurg, Tahran ekonomisinin kalbinin attığı yer. Anadolu’da benzerlerini gördüğümüz kapalı çarşılara benziyor. İstanbul Kapalı Çarşı‘ya benzetilen yapı çok daha geleneksel bir atmosfere sahip. Şehir içinde şehirmiş izlenimi yaratan çarşıda onlarca dükkan, pasaj, koridor, cami, meydan ve havuz iç içe geçmiş durumda.
Halıcılar, baharatçılar, şekerciler, çaycılar ve geleneksel el sanatları ustalarının atölyeleri ile bezeli çarşı yerel kültüre tanık olmak için muhteşem bir durak. Çarşının doğu yönündeki girişinde saatçi, kuyumcu ve lüks mallar satan dükkanlar var.
Dünyanın en uzun süredir ticaret yapılan yerlerinden Tahran Kapalıçarşısının bakır, altın, kilim, halı, baharat ve el işi ürünlerine ayrılmış labirent gibi sokaklarını gezerken zamanın nasıl geçtiğini anlamıyorsunuz. Çarşıya girdikten sonra yürüdüğünüz rotaya dikkat etmezseniz kaybolmanız çok doğal.
2. Sa’dabad Sarayı
Sa’Dabad Sarayı Müzesi, Tahran şehir merkezinin 20 km kuzeyinde Şemiran bölgesindeki Sadabad Kültürel-Tarihi Kompleksi içerisinde bulunan kompleksteki 18 müzeden biri. Devrik Lider Rıza Şah Pehlevi’nin ikamet yeri olan Beyaz Saray’ın da bulunduğu kompleks İran tarihinin en canlı tanığı. Hanedan üyelerinin yazlık olarak kullandığı Sadabad Sarayı, yakın dönem İran tarihi ve ihtişamına tanık olabileceğiniz bir yer.
🕘Sa’Dabad Sarayı Müzesi ziyaret saatleri 10.00-16.30. Saray, cuma günleri hariç haftanın 6 günü açık. 💶Sa’Dabad Sarayı Müzesi giriş ücreti 150,000IRR.
3. Gülistan Sarayı
Gülistan Sarayı, 17 farklı bölümden oluşan, gül bahçesinin içerisinde yer alan, mimarisi ve ince el işlemeleriyle Tahran’ın en eski yapısı. Kaçar Hanedanı Döneminde inşa edilen yapı her biri etkileyici güzelliğe sahip salonları ile ihtişam ve estetiğe tanık olabileceğiniz bir saray.
Tahran’ın güneyinde, Erg Meydanı yakınında bulunan Gülistan Sarayı, büyük bir gül bahçesi içerisinde yer alıyor. Zarif el işçiliği, mermer kaplamaları ve görkemli salonları ile saray şehirde mutlaka görülmesi gereken yerler arasında.
Gülistan Sarayı’nın her bir salonu için ayrı giriş ücreti ödeniyor. Sarayda bulunan salonlar ise şunlar: Güneş Binası, Mermer Taht Salonu, Selam Salonu, Müze Salonu, Aynalı Salon, Havuz Odası, Kerim Hanlı Halveti, Fildişi Binası, Berelyan Binası, Badgir Binası, Elmas Salonu, Ebyez Sarayı.
🕘Gülistan Sarayı ziyaret saatleri 10.00-16.30. Saray, çarşamba, perşembe ve cuma günleri hariç haftanın 4 günü açık. 💶Gülistan Sarayı Müzesi giriş ücreti 150,000IRR.
4. Tahran Arkeoloji Müzesi
Tahran Arkeoloji Müzesi, sahip olduğu kıymetli eserlere rağmen oldukça gösterişsiz bir yapı. İran’ın en önemli arkeoloji müzelerinden biri olan müzenin en ilgi gören eseri ise Hammurabi Kanunları’nı gösteren kil tablet. Müzede MS 4. yüzyılda yaşayan ve madende çalışırken ölüp tuzlu ortamda kalması nedeniyle bozulmadan günümüze ulaşan ‘Tuz Adam’ da bulunuyor.
🕘Tahran Arkeoloji Müzesi ziyaret saatleri 10.00-16.30. Müze, cuma günleri hariç haftanın 7 günü açık. 💶Tahran Arkeoloji Müzesi giriş ücreti 150,000IRR.
5. İran Halı Müzesi
İran Halı Müzesi, 18. yüzyıldan günümüze İran’ın geleneksel halı sanatının örneklerinin sergilendiği bir müze. Lale Parkı’nın arkasında bulunan alanda 1976’da açılan müzede İran’ın farklı bölgelerindeki el işçiliği ile dokunan halılar yer alıyor. Dünyaca ünlü birçok İran halısının yanı sıra İran devlet erkanına geçmişte hediye edilen yerel halılar da müze koleksiyonunun parçası.
🕘İran Halı Müzesi ziyaret saatleri 09.00-16.30. Müze, çarşamba, perşembe ve cuma günleri hariç haftanın 4 günü açık. 💶Gülistan Sarayı Müzesi giriş ücreti 120,000IRR.
6. Ulusal Mücevher Müzesi
Ulusal Mücevher Müzesi, dünyada birçok siyasi kriz ve kargaşaya neden olan çok değerli parçaların sergilendiği bir müze. Dünyanın en değerli mücevher koleksiyonuna sahip olan müzede 82 karat ağırlığıyla dünyanın en büyük pembe elması olan Derya-yı Nûr elması koleksiyonun en çok merak edilen parçası.
🕘Ulusal Mücevher Müzesi ziyaret saatleri 10.00-16.30. Müze, çarşamba, perşembe ve cuma günleri hariç haftanın 4 günü açık. 💶Ulusal Mücevher Müzesi giriş ücreti 150,000IRR.
7. İmam Humeyni’nin Mezarı
İmam Humeyni’nin mezarı Tahran-Kum Karayolu üzerinde bulunuyor. 1979’da gerçekleşen İran İslam Devrimi’nin Liderliğini yapan, 1902’de Humeyn şehrinde doğan İmam Humeyni, 14 yıllık sürgünün ardından 1 Şubat 1979’da Tahran’a dönerek devrimin gerçekleşmesinde rol almıştı. İran’ın Lideri ve Şii Önderi Humeyni’nin mezarını her gün yüzlerce kişi ziyaret ediyor.
8. Cam ve Seramik Müzesi
Cam ve Seramik Müzesi, İran’ın en önemli müzelerinden. 7 bin metrekarelik bir bahçede bulunan müzede, MÖ 4 bin yılına ait kil çömlekçilik eserlerinden 19. yüzyıla uzanan çok geniş bir koleksiyon sergileniyor. Müzenin altı farklı sergi salonu bulunuyor.
🕘Cam ve Seramik Müzesi ziyaret saatleri 10.00-16.30. Müze, cuma günleri hariç haftanın 6 günü açık. 💶Cam ve Seramik Müzesi giriş ücreti 150,000IRR.
9. Derbend
Derbend, Tahran şehir merkezinin kuzeyinde, şehrin yoğun trafiği ve boğucu atmosferinden uzaklaşmak isteyenlerin buluşma noktası. Derbend, şehrin en kuzey ucunda yer alan dağın eteklerine kurulan bir eğlence piknik merkezi. Şark köşesi tarzında kurulmuş yer sofralarına yayılıp günün yorgunluğunu içtiğimiz çaylarla atıyorsunuz.
Dağdan gelen iki derenin çevresinde yer alan kafe ve restoranlar geleneksel İran yemekleri ve nargileleri ile vakit geçirmeye gelen yerel halkın sosyalleştiği yerler. Restoranların çoğu şark köşesi stilinde döşenmiş tahtlara sahip. Derbend’in karşısındaki görkemli tepeye teleferikle çıkıp Tahran’ın panoramik manzarası izleniyor.
10. Azadi Kulesi
Azadi Kulesi, İran’ın modern zorluklarına ve zaferlerine tanıklık ediyor. Tahran’da kesinlikle görülmeye değer yerlerden biri olan görkemli kule, modern Tahran’ın da sembollerinden biri olarak kabul ediliyor. 1971’de Pers İmparatorluğu’nun 2500. kuruluş yıl dönümü anısına inşa edilen Azadi Kulesi’nin mimarisi İran halkının güçlü kökenleri olan Pers zamanlarını ve İslam’ı kaynaştırıyor.
İsfahan bölgesinden gelen en kaliteli beyaz mermerden yapılan bu anıt birçok kutlama ve protestonun adresi olduğundan İran halkı için çok anlamlı. Kulenin üst bölümünde yer alan Azadi Müzesi, sanat ve arkeolojik parçalardan oluşan bir koleksiyona sahip.
11. Milad Kulesi
Milad Kulesi, dünyanın en yüksek altıncı kulesi. 2008’de tamamlanan kule, Tahran Uluslararası Ticaret ve Kongre Merkezi’nin bir parçası. Üst bölümü özel restoranlar, kongre salonu, otel gibi kısımlar barındıran 12 katlı yapı, Tahran fotoğraflarının olmazsa olmazlarından.
Tahran yeme-içme
İran mutfağı, geleneksel Orta Doğu mutfak kültürünü yansıtıyor. Kebaplarıyla ünlü Tahran’da şehrin dört bir yanında ızgarada yapılan kebap çeşitlerini bulabilirsiniz. Çorbalar, pirinç, tavuk, kuzu eti, salata ve turşu, et, tatlılar ve vejetaryen lezzetler kent mutfağında önemli bir yere sahip.
Tahran’da dünya mutfağından lezzetleri ve fast food ürünlerini tüketebileceğiniz mekanlar da bulunuyor. Fast food dükkanları daha çok alışveriş merkezleri içerisinde yer alıyor. Ana cadde ve meydanlardaki büfelerde kebap ve falafel tarzı ürünler satılıyor.
Tahran alışveriş
Tahran’da alışveriş için en iyi yerler çarşı ve pazarlar. Bazar-ı Bozurg (Kapalı Çarşı) Tahran’da iğneden ipliğe her türlü ürünü bulabileceğiniz bir yer. Şehir içinde şehir görünümündeki çarşı çok sayıda koridor, pasaj, cami, havuzlu avlu ve meydandan oluşuyor. Geleneksel İran halılarından baharata, gümüş ve altın takılardan antikalara kadar birçok ürün Kapalı Çarşı’da satılıyor.
İran mutfağında önemli bir yere sahip olan safran başta olmak üzere baharat ve kuruyemiş çeşitleri İran’dan alınacak en güzel hediyelerden. Tavla, satranç takımı, tatlı ve şekerleme ürünleri de Tahran’da alışveriş deyince akla gelen ilk şeyler arasında.
Tahran’a ne zaman gidilir
Tahran’a seyahat için en uygun dönem bahar ve sonbahar ayları. Mayıs-eylül arası şehrin boğucu sıcağından etkilenmemek için ideal. Tipik bir bozkır ikliminin hüküm sürdüğü Tahran’da kışlar soğuk ve kar yağışlı, yazlar ise sıcak ve kurak geçiyor.
Şehirde yağışlar en çok kış mevsiminde görülürken ilkbahar ve sonbahar mevsimlerinde de yağış olabiliyor. Kışın kar yağışı ve don çok şiddetli yaşanıyor.
Tahran’a nasıl gidilir
Türkiye’den Tahran’a en kolay ulaşım yöntemi uçakla yolculuk. İstanbul Havalimanı’ndan Türk Hava Yolları’nın Tahran’a haftanın 7 günü direkt seferi bulunuyor. THY’nin her gün 2 direkt seferi var. Toplam uçuş süresi 2 saat 45 dakika.
Pegasus Hava Yolları, haftanın 7 günü İstanbul Sabiha Gökçen Havalimanı’ndan Tahran’a direkt sefer yapıyor. Yolculuk 3 saat sürüyor. Qeshm Airlines ve İran Aseman Airlines’ın da direkt seferleri var. İmam Humeyni Havalimanı, Tahran şehir merkezine 40 km uzaklıkta. Havalimanından şehir merkezine ulaşım için metro, taksi, transfer aracı ve araç kiralama seçenekleri bulunuyor.
İmam Humeyni Havalimanı’ndan Tahran kent merkezine ulaşım için en ekonomik ve konforlu yöntem metro. 1 nolu hat ile Tahran şehir merkezi ve kentin güneyine ulaşılabiliyor. Taksiler ise daha çok pazarlık usulü yolcu taşıyor. Taksi kullanmadan önce gideceğiniz yeri ve fiyat konusunu kararlaştırdığınızdan emin olun.
İran’ın başkenti Tahran’a ve Meşhed, İsfahan, Şiraz ve Tebriz’den karşılıklı tren seferleri düzenleniyor. İran’da tren fiyatları uygun. Haftada iki gün sefer yapan yataklı trenlerle Ankara’dan Tahran’a ulaşmak mümkün.
Tahran’a İran’ın tüm şehirlerinden düzenli otobüs seferleri var. Otobüsler standart ve lüks olmak üzere iki kategoride bilet satıyor. Lüks otobüsler tuvaletli, yiyecek ve içecek servisli. İstanbul ve Van’dan Tahran’a otobüs seferleri bulunuyor.
Tahran’da şehiriçi ulaşım
Tahran’da ulaşım için birkaç yöntem var. Şehirde, savari olarak adlandırılan dolmuşlar şehri içi ve yakın çevre için kullanılıyor. Her an tıklım tıklım olan savarilerde, otobüs ve metrolarda olduğu gibi kadın erkek yer ayırımı yok. Şoförlerin her biri Formula pilotu gibi sanki, bir yere tutunmadan koltukta rahat oturmak mümkün değil. Bu dolmuşların bazılarının şoförünün kadın olduğunu görmek ise şaşırtıcı. Dolmuşlar 5.000 Riyal (0,73 TL).
Ticari çalışan taksiler Tahran ulaşımında son seçenek olarak kullanılıyor. Başkentte, trafikte seyreden her araç potansiyel bir ulaşım aracı aslında. Yol kenarında durmak yeterli; kısa sürede oradan geçen otomobiller durup nereye gideceğinizi soruyor, anlaşırsanız aracınızı buldunuz demektir.
Trafikte seyreden bu külüstür otomobil ve dolmuşlara tezat şehrin gelişmiş ve modern bir metro ağı var. Eğer seçilen konaklama yeri, metro hattına yakınsa ulaşım oldukça kolaylaşmış oluyor. Ayrıca metro oldukça ucuz sayılı, 3.000 Riyal (0,44 TL).
Tahran Metrosu’nda kadınlar, kendilerine ayrılmış ayrı vagonda seyahat edebiliyorlar. Yanlarında erkek varsa, erkelerin olduğu vagonlarada yolculuk etmelerine müsade ediliyor. Otobüsler ise ortadan demir parmaklıklarla ayrılmış. Ön taraf erkeklere, arka taraf ise kadınlara ayrılmış. Kadınlar ön taraftan gelip şoföre para verdikten sonra orta kapıdan binip arkaya geçiyorlar.
Tahran, İran’ın zıtlıklarla dolu başkenti. Dünyanın en köklü uygarlıklardan Pers İmparatorluğundan İslam cumhuriyetine uzanan sürecin farklı yansımalarına tanık olabileceğiniz şehir benzersiz atmosferiyle görülmeye değer.
Tahran ve Fars. Özellikle Pers edebiyatına bayılıyorum! Teşekkürler içerik için 🙂
İran çok merak ettiğim bir ülke. Özellikle İran’da eğitim almak istiyorum. Eğitimlerinin iyi olduklarına dair yazılar okudum bu yüzden ilgimi çekti. Umarım bir gün yolum İran’a düşer, umarım eğitiminden faydalanabilirim ve yine umarım güzel anılarla ayrılabilirim…
İran Tahranda 4 gün bulundum iş amaçlı gitmıştim özellikle Eğitim ortamını incelemek için benim için çok verimli geçti
Bircok Özel ve Resmi Eğitim kurumlarını gezdim Yüksek Öğretim Öncesi edindiğim bilgiler;
1- ingilizceyi bizim kurumlardan daha iyi öğretiyorlar
2- Öğretmenlerine bayıldım Harika ingilizce biliyorlar ve genel kültürleri yüksek
3-Özellikle Özel okul Çocukları bizdeki gibi şımarık değiller
Öğrenmek için okuldalar
4-Yemek konuşun da Özel okullarda müsrif değiller 3 çeşit yemek yetiyor
5-Okullar gayet temiz
Genel olarak ise;
Restoranlar iyi hijyenik ve temiz
Her çeşit yemek bulabilirsiniz
Çayları semaver bulabilirsiniz daha iyi sallama çayları iyi değil demlik çay her zaman iyi
Herkesle rahatlıkla dil konusunda anlaşabilirsiniz
(Ya ingilizce ya Azerice) özellikle Tahranda
Kendi evinizde gibi hissedebilirsiniz asla bir baskı hissetmezsiniz özellikle giriş çıkışlaraysa polisler Batıdaki gibi dik dik bakmazlar nerede kalacaksın niy geldin gibi ınsan onurunu kırıcı soru sormuyorlar
Kış turizmi için Tahran inanılmaz kolay şehrin hemen üstünde kayak merkezi var
Şehir genelde Temiz yerlerde sigara izmariti ve çöp yok
Her türlü meyveyi taze olarak bulabilirsiniz
Taksilerle iyi pazarlık gerekiyor
Metrolar çok kalabalık va bazı hatlar eski be yıpranmış
Yemekleri baharatlı fakat spice değil ek istemeniz gerekli
Bira yok ve yasak ama Meyveli Malt içecekleri yaygın
Ayran bencede çok güzel naneli sunuyorlar.
Tahran dışındaki şehirleri tarihi açıdan daha zengin
İsfahan ve tebriz Türk Kültürü nü
Şiraz ve Yezd Fars ķültür daha zengin
Kısaca
İran batıdan daha çok gezinmeyi hak ediyor ve sizi mutlu ediyor
Bir seferde hepsini gezmek yorucu 2 veya 3 bölümde gezmek daha iyi saygılarımla
Yazın ailecek seyahat etmeyi düşünüyoruz. Tahran, Tebriz, İsfahan, Şiraz ve Yezd gitmeyi düşündüğümüz şehirler. Hava sıcaklığı çok mu zorlar?
Bir defasında Haziran’da bu dediğiniz şehirleri gezdim. Gündüzleri bazen çok sıcak olabiliyor, ama ben yine de çok rahatsız olmamıştım. Sizi zorlayacağını tahmin ediyorum. Giderseniz Haziran ve öncesinde gitmeye çalışın.