Namibya Gezi Rehberi

Namibya, birbirine tamamen tezat ambiyansıyla Afrika‘nın en ilginç ülkelerinden biri. Güneybatı Afrika’da bir tarafı Atlas Okyanusu, diğer tarafı ise dünyanın en eski çölü olan Namib çölü ve doğusu Kalahari Çölü ile çevrili olan ülke, eşi benzeri bulunmayan göz kamaştırıcı manzaralara sahip. Bir yanda dünyanın en yaşlı, uçsuz bucaksız kızıl renkli çölleri ve bu çölleri dev dalgalarıyla vuran Atlantik Okyanusu, diğer yanda yemyeşil savanaları ve inanılmaz çeşitlilikteki vahşi yaşam parkları var.

Namib Çölünün sonsuz gibi gözüken kum tepelerinden kuzey doğudaki Caprivi Şeridinin tropik sulak alanlarına uzanan destansı manzaralar, cömert vahşi yaşamı ve az sayıdaki insanı ile olağanüstü bir deneyim sunan bir ülke burası. Hangi köşesine gidersem gideyim gördüğüm yerleriyle Namibya’yı pek bir sevdim ben. Bunda dost canlısı insanları en büyük rolü oynuyor elbet.

Çok eski zamanlarda oluşan çöllerinde kırmızıya çalan rengiyle muhteşem bir görüntü sunan çölleri, gemi enkazlarıyla dolu eşsiz kıyı şeridi, vahşi yaşamı ve bakir doğasıyla Namibya, Afrika’nın en gizemli ülkelerinden. Qatar Airways ile önce Doha’ya uçup oradan aktarma ile Namibya’nın başkenti Windhoek’ten başlayan 2 ay süren Afrika rotamın ilk ülkesi Namibya olmuştu. Birbirinden benzersiz deneyimleri bir arada sunan Afrika’nın yükselen destinasyonu Namibya’da görülecek çok yer var.

Namibya Gezi Rehberi

Namibya, yirminci yüzyılın büyük bir bölümünde sömürgecilikten kurtulmak için uğraştı. 1904’de Alman askerleri yaklaşık 80,000 Namibya yerlisini öldürdü ve bu rakam yerli Namibyalılar olan Herrero nüfusunun %70 kadarını kapsıyordu. 1915’te ise Namibya Güney Afrika’ya bağlandı, ancak ülke tarafından tanınmayınca Güney Batı Afrika olarak bilindi.

Güney Afrika 1967’de tam bağımsız olmasına rağmen Namibya olamadı ve bunun sonucunda ülkede ırk ayrımcılığı başladı. 1950’lere doğru Güney Afrika’nın ırkçı hükümeti Namibya’yı Siyah ve Beyaz diye ayırdı. Bunun için her şehrin dışına kasabalar kuruldu. Windhoek’in banliyosu olan ‘Kalmak istemediğimiz yer’ anlamına gelen Katutura bunların başında geliyordu.

BM’in 1950 yıllarında yaptığı baskıya rağmen Güney Afrika Namibya üzerindeki etkisini daha da güçlendirince siyahi nüfusu ayaklandı. Sonraki 30 yıl boyunca süren uğraşlar ve 1988’de Küba’dan istenen yardım soncunda barış sağlandı.

Namibya en sonunda 1990’de bağımsızlığını kazandı. Demokrasiye çok barışçıl ve başarılı bir geçiş yapıldı. Adil seçimler ve reformlarla birlikte ülke günümüzde çok iyi durumda.Namibya en sonunda 1990’de bağımsızlığını kazandı.

Namibya’nın resmi dili Almanca. 1884’den itibaren Namibya bir Alman kolonisiydi. 1990’dan bu yana İngilizce de resmi dil olarak kabul edildi. Namibya’da yaşayan beyazların %60’ı Afrikaanca dilini, %32 Almanca’yı, %7’si İngilizce konuşuyor. Namibya’da, 10 yerli Afrika dili ve 3 Hint-Avrupa dili dahil olmak üzere 13 ulusal dil kullanılıyor.

Namibya para birimi Namibya Doları. Ülkede, komşu ülke Güney Afrika Cumhuriyeti’nin Güney Afrika Randı parası da aktif olarak kullanılıyor. Her ikisi de aşağı yukarı aynı değerde. Namibya Türkiye’den 1 saat ileride.

Namibya’da %50’si Lüteriyen olmak üzere Hristiyanlar nüfusun %90’a yakın kısmını oluşturuyor. Geri kalanlar ise Roman Katolik, Anglikan, Metodist, Flemenk ve Mormonlardan oluşuyor. Müslüman ve Yahudiler ise çok çok küçük bir azınlık.

Namibya son derece güvenli ve politik olarak da istikrarlı bir ülke. Seyahat için organize turlar ya da kamp, misafir evi gibi yerlerde kaldığınız sürece güvenlik ile ilgili pek bir problem yok. Zengin vahşi yaşam nedeniyle geceleri araç kullanmanız tavsiye etmem. Öyle ki şehrin 5 km dışına çıktığınızda karşınıza zebralar, deve kuşları, ceylanlar çıkabiliyor.

NAMİBYA NEREDE 📍
Güneybatı Afrika’da Atlas Okyanusu kıyısında yer alıyor. Namibya, kuzeyde Angola, kuzeydoğuda Zambiya, doğuda Zimbabve ve Botsvana, güneyde Güney Afrika ve batıda Atlas Okyanusu ile çevrili.Türkiye-Namibya arası kuş uçuşu 7183 km. Araç yolu ile karadan Türkiye-Namibya arası uzaklık ise 10940 km.

Windhoek, Namibya’nın başkenti ve neredeyse ülkenin tam da ortasında yer alıyor. Khomas yaylaları, Auas ve Eros dağları ile çevrili Windhoek (Winduk diye okunuyor), eğer Namibya gezisi yapacaksanız, ülkede nereye gitmeyi planlarsanız planlayın muhtemelen uçacağınız ilk şehir olacak.

NAMİBYA’YA GİTMEK İÇİN NE GEREKİYOR
Namibya’ya gitmek için Namibya vizesi almanız gerekiyor. 2 fotoğraf ile birlikte 147€ vize ücreti ödediğinizde 10 günde Namibya vizeniz çıkıyor. Türkiye’de elçiliği yoktu, bir arkadaş vasıtasıyla fahri elçilikten vizeleri aldım. Süreci takip etmediğimden kesin bir bilgi paylaşamıyorum maalesef.

Yeşil Pasaport sahibi olsanız da vize şart. Henüz hiç vize deneyiminiz olmadıysa Vize Nasıl Alınır ve Vize Ücretleri Ne Kadar blog yazılarım size yol gösterir. Pasaportunuz yoksa Pasaport Çeşitleri ve Pasaport Başvurusu Nasıl Yapılır yazılarımı okuyun.

Yurt dışına çıkarken yurtdışı çıkış harcı ödemeniz gerekiyor. Vize istemeyen ülkeler için de Vizesiz Ülkeler Listesi blog yazıma göz atın.Daha uygun bir Namibya tatili yapmak için Seyahat Rehberi kategorisindeki uygun otel nasıl bulunur, vize/pasaport, hayat kurtaran akıllı telefon uygulamaları blog yazılarım size yol gösterebilir.

NAMİBYA’YA NASIL GİDİLİR
Namibya’nın başkenti Windhoek, ülkenin dünyaya açılan kapısı. Windhoek Hosea Kutako Uluslararası Havalimanı, Namibya’nın en büyük ve uluslararası uçuşların gerçekleştirildiği havalimanı. Türkiye’den Namibya’ya direkt uçuş bulunmuyor. İstanbul Havalimanı ve İstanbul Sabiha Gökçen Havalimanı’ndan Qatar Airways ile Doha aktarmalı olarak Windhoek’e ulaşmak mümkün.

Her iki havalimanından da Doha aktarmalı olarak Windhoek uçuşu bekleme süresiyle birlikte 16 saat sürüyor. Qatar Airways dışında Etiyopya Hava Yolları ile Addis Ababa ve Güney Afrika Hava Yolları ile Johannesburg aktarmalı olarak da Windhoek’e gidilebiliyor. Bu uçuşlar bekleme süresine göre 14 ile 24 saat arasında değişiyor.

Namibya Gezilecek Yerler

Qatar Airways ile Doha aktarmalı olarak ilk olarak Namibya’nın başkenti Windhoek’e uçtum. Windhoek, Ketmanshop, Kolmanskop, Lüderitz, Swakopmund, Walwis Bay, Skeleton Coast. Opuwa şehri ve yakınlarındaki Himba Kabilesi köyü rotasını takip ettim. Sonrasında Etosha National Park’ı 1 gün gezerek başkent Windhoek’e geri döndüm.

Daha sonrasında ise aldığım tam günlük bir turla Sesiriem, Sossusvlei, Deadvlei gezisi yaparak Windhoek’e geri dönüp Caprivi üzerinden Zambiya‘nın Livingstone şehrine geçtim. Namibya’nın düşük nüfusu sayesinde şehir ve kasabalar arasındaki mesafeler uzun. Seyahat ederken bunu akılda tutun.

Namibyalıların tatillerde gittiği popüler tatil bölgesi Swakopmund Namibya’nın en büyük sahil şehri. Dünyanın en güzel kanyonlarından biri olan Fish River Canyon; dünyanın en sıcak yerlerinden ünlü Kalahari Çölü; harika taş oyma örneklere ve duvar resimlerine sahip, hayatta kalmak çok zor bir iş gibi göründüğü Damaraland; fosilleşmiş Fantastik bir taşlaşmış orman Lady of the Brandberg görülesi yerler.

Kuş gözlemciliği söz konusu olduğunda Afrika’nın en iyi ilk 10 bölgesinden biri olan Caprivi Strip, kırmızı kum taşları ve doğal kaynak sularının bolca bulunduğu bir koruma alanı olan Waterberg Plato parkı Namibya’da gezilecek ve görülecek diğer yerler arasında.

Genel olarak yağış miktarını ele aldığımızda Namibya kurak bir iklime sahip. Kıyı kesimlerinde yağış daha fazla olurken içerilere girildikçe kuraklık artıyor. Namibyalılar sadece iki mevsim yaşıyorlar; kurak kış mevsimi ile ne olacağı tam kestirilemeyen çok yağışlı yaz mevsimi.

Mayıs–Eylül arasındaki kış mevsiminde iç bölgelere gitmek için en iyi zaman dilimi. Günler genellikle ılımandan sıcağa doğru değişiyor ve bulutsuz masmavi bir gökyüzü oluyor. Sıcaklık güneyde 22-27 derece arasında. Ekim-Nisan arasındaki yaz mevsiminde ise gündüzleri çok sıcak ve geceleri çok soğuk geçiyor.

1. Windhoek

Başkent Windhoek, Namibya gezisine başlama için güzel bir başlangıç noktası. Başkent gezilmesi kolay bir şehir ve orta büyüklükte dediğimiz şehirlerden bile daha küçük sayılabilir. Bana Yeni Zelanda’nın bir ucundan diğer ucuna 15 dakikada yürünebilen şehirlerini anımsattı. Kafanızdaki Afrika imajına uymayan bir mimarisi var.

Şehir planlamacılarının yol isimlerini sanatçılardan seçmesi oldukça ilginç geldi bana. Ahşam oyma sanat eserleriyle Namibia Craft Centre, kendinizi Almanya’da bir kilisede hissettirecek Christuskirche, ülkenin tarihi hakkında bilgiler sunan National Museum of Namibia, ferah bahçesiyle Parliament Gardens ve Parlamento Binası, ülke kültürü ile ilgili bilgiler sunan Owela Museum ile gerçek Afrika’ya şahit olacağınız Katutura bölgesi görülebilecek yerler arasında. Nefis Windhoek marka birasının tadına bakmayı unutmayın.

2. Swakopmund

Swakopmund, Namibya’nın ikinci büyük şehri ve bir sahil kenti olarak, çölde karşınıza çıkan bir vaha gibi. Kendine has güneşli ve tatlı bir atmosferi, palmiyelerle sıralı sahili, sömürge döneminden kalma tarihi binalarıyla kendinizi Almanya’da hissettirecek bir kasaba.

Hatta çöldeki Dusseldorf olarak da anıldığı oluyor. Zaten oldukça fazla Almanca konuşan bir nüfusa da sahip. Ülkenin en popüler deniz tatili şehri olduğundan, Güney yarımkürenin yazı olan Aralık-Şubat arası çok kalabalık.

Swakopmund Müzesi ile sahilde okyanusa doğru uzayan iskeleye uğrayın. Devasa bir fok kolonisine ev sahipliği yapan güneydeki Walvis Koyu’nda mutlaka tekne turu yaparak fok balıklarını, pelikanları ve yunusları görün. Cape Cross‘ta binlerce fok balığını fotoğraflayın. Yine Walwis’te alacağınız yarım günlük diğer bir turla dev kum tepelerinin okyanusla birleştiği Sandwich Koyu‘na gidin.

Turun başında Swakopmund kıyılarında yaşayan ünlü pembe flamingolar ziyaret ediliyor. 4×4 araçlarla yapılan turlara ek olarak ATV gezisi (Quad-biking), kum sörfü (sandboarding), helikopter gezisi gibi etkinlikler de var.

3. Skeleton Coast

Namibya çok zorlu ve affı olmayan acımasız bir ülke de olabiliyor ve bunun en büyük kanıtı da İskelet Sahili adı verilen kuş uçmaz kervan geçmez, merhametsiz Atlantik Okyanusunun gazabına uğramış gemilerin parçalarının vurduğu sahil.

Çöl ve okyanustan başka fazla bir şey beklemeyin bu coğrafyada. Burası dünyanın en ıssız ve acımasız coğrafyalarından birisi. Bölgenin dünyada bir benzerini bulmak mümkün değildir sanırım. Vaktiniz varsa ziyaret edin. Yanınıza bolca su alın.

4. Himba Kabilesi

Namibya’nın her yeri Skeleton Coast gibi düşmancıl değil tabii. Bu bölge aynı zamanda muhteşem bir saç tarzı olan hairdo ve olağanüstü süsleriyle tüm dünyada ün salmış ve en fazla fotoğrafı çekilen kabilelerin başında gelen renkli Himbalar kabilesine de ev sahipliği yapıyor.

Namibya denince ilk akla gelen kabile, ülkeniz kuzeyinde Angola sınırına yakın bölgede yaşıyor. Yarım günlük turlarla gidip Himbalarla birkaç saat geçirin. Himbaları görmek için Opuwa şehrine önce gitmeniz gerek.

5. Etosha Ulusal Parkı

Ülkenin yine bir başka muhteşem yeri ise Etosha Ulusal Parkı ve içinde bulunan müthiş vahşi yaşamı. Burası Namibya’yı başlı başına herkesin kolayca yaşayabileceği bir maceranın içine çekmeye yetiyor. Muazzam büyüklükteki Etosha Tuzlası 22 bin m² büyüklüğünde dev bir bölge.

Afrika’nın en büyük üçüncü vahşi yaşam parkı olan Etosha Ulusal Parkı sayısız fillere, zebralara, zürafalara, antiloplara, sırtlanlara ve diğer büyük kedilere ev sahipliği yapıyor. Küçük Afrika serçesinden heybetli Afrika filine kadar hepsini burada görebilmek mümkün. Sonsuzmuş gibi uzayan savanalarıya Etosha Ulusal Parkı, UNESCO Dünya Mirası Listesinde yer alıyor.

Etosha Ulusal Parkı, yılın her dönemi haftanın 7 günü 07.00-19.00 saatleri arasında ziyarete açık. Etosha Ulusal Parkı giriş ücreti 80NAD, 16 yaş altı ziyaretçilerden giriş ücreti alınmıyor. Rezervasyon ve bilgi için telefon: +264 81 180 0016

6. Namib Naukluft National Park

Swakopmund şehrinden en güneyde Lüderitz şehrine kadar uzayan bu devasa ulusal park Namib Naukluft National Park, dünyada eşi benzeri bulunmayan bir güzelliğe ve ilginç bir vahşi yaşama ev sahipliği yapıyor. Afrika antilopları, sırtlanlar ve daha birçok canlı turuncuya dönen kum tepelerinde ve ufuk çizgisine uzanan yemyeşil çimlerde doğal hayatlarını yaşıyorlar.

Göz kamaştıran Namib Çölü de aslında bu parkın en bilinen yüzü. Başkent Windhoek’e 5 saat uzaklıktaki Namib Naukluft National Park içerisinde yer alan Solitaire, Sesriem, Sossusvlei ve Dead Vlei ise ülkede mutlaka görülmesi gereken yerler arasında. Ulusal park, yılın her dönemi haftanın 7 günü 07.00-19.00 saatleri arasında ziyarete açık. Namib Naukluft National Park giriş ücreti 80NAD, 16 yaş altı ziyaretçilerden giriş ücreti alınmıyor.

7. Namib Çölü

Dünyaca ünlü ve ülkenin ilk öne çıkan yeri Namib Çölü binlerce kilometre uzunluğunda kum tepelerinden ve taşlardan oluşuyor. Her zaman son derece muhteşem bir manzaraya sahip, dünyanın en eski çölü Namib Çölü, hem gün doğumunda hem de günbatımında ziyaret edilmesi gereken bir yer.

Hayatınız boyunca belki de bir kere yapacağınız bu aktivite için sabah erken çıkmanız gerekiyor zira gün batımından önce tırmanmanız gereken 61 kum tepesi bulunuyor. Sesriem-Sossusvlei yolu üzerinde bulunan bu devasa kum tepesi Dune 45, üzerine tırmanılmasına izin verilen birkaç kum tepesinden biri.

Çok yorucu olabilir ancak tepesinden göreceğiniz manzara çekilecek tüm işkencelere değer. Güneş yükseldikçe devasa tepeler şekil ve renk değiştirmeye başlıyor. Bu sahne Hemen yanında bulunan Solitaire, Sesriem, Sossusvlei ve Dead Vlei‘ye giderek çok ilginç doğal oluşumları da ziyaret edebilirsiniz.

8. Sossusvlei

Kurumuş 2000 yıllık akasya ağaçlarıyla, çölün gizli bir köşesinde benzersiz bir silüet yaratan Sossusvlei, bana göre yeryüzünün en güzel ve en özel yerlerinden birisi. Zaten dünyada en çok fotoğrafı çekilen yerlerin başında geliyor. Hem gün doğumunda hem gün batımında iki defa ziyaret ettim ve herkese de mutlaka bunu yapmalarını tavsiye ediyorum.

Bir zamanlar yağmur sularıyla beslenen bir göletten beslenen elliden fazla akasya ağacı, kum tepelerinin büyümesi ve yer değiştirmesiyle su yolları kapanınca kuruyarak benzersiz bir ambiyans oluşturmuş. Burası da UNESCO Dünya Mirası Listesinde.

9. Lüderitz

Namib Çölü ile Atlantik Okyanusu arasında kalan Lüderitz şehrinin hoş bir atmosferi var. Alman ekolü olan Art Deco mimarisini ve Bavyera tarzı kafe ve barları günümüzde halen çok iyi bir şekilde korunuyor.

Hemen yanındaki Lüderitz Yarımadası da dev flamingo sürülerini görmek isteyenler için mutlaka ziyaret edilmesi gereken bir yer. Elmas madenleriyle ünlü yasaklı bölge olan Sperrgebiet’in de kapısı burası.

10. Kolmanskop

Ketmanshop ile Lüderitz arasında bulunan ilginç atmosferli hayalet şehir Kolmanskop, 1956’ya kadar Namib elmas ticaretinin canlı başkentiydi. Elmas madenlerinin tüketilmesi ve İkinci Dünya Savaşının başlamasıyla terkedilen görkemli kasaba çöl kumlarına teslim oldu.

Çeşitli filmlere sahne olmuş çölün yuttuğu bu ilginç kasaba sonraki yıllar turizmle birlikte tekrar ilgi görmeye başladı. Fırtınalı ve tozlu kasabayı gezerken geçmişe yolculuk yapıyorsunuz gibi hissediyorsunuz. Her gün rehber eşliğinde düzenlenen turlardan birine katılın.

Dünyanın en güzel kanyonlarından biri olan Fish River Canyon; dünyanın en sıcak yerlerinden ünlü Kalahari Çölü; harika taş oyma örneklere ve duvar resimlerine sahip, hayatta kalmak çok zor bir iş gibi göründüğü Damaraland; fosilleşmiş Fantastik bir taşlaşmış orman Lady of the Brandberg (Brandberg Leydisi) görülecek diğer yer larasında.

Kuş gözlemciliği söz konusu olduğunda Afrika’nın en iyi ilk 10 bölgesinden biri olan Caprivi Strip; kırmızı kum taşları ve doğal kaynak sularının bolca bulunduğu bir koruma alanı olan Waterberg Plato da Namibya gezisinde planlarınıza alabileceğiniz yerler.

Namibya yeme ve içme

Namibya’da ne yediğiniz çoğunlukla nerde ve kiminle olduğunuza göre değişiyor. Yemeklerin çoğu tüm Namibya’da bulunsa da etnik bölgelerin kendilerine özel yemekleri bulunuyor ve bazıları diğerlerinden çok daha çekici. Av etleri, Afrika ceylanı, antilop ve diğer antilop çeşitleri tadılabilir.

Diğer av etleri arasında bufalo ve bazen de zürafa yer alıyor. Deniz ürünleri bolca bulunuyor ve ben çok sevmesem de çok başarılı oldukları söyleniyor. Barbekü hem Afrikalı yerliler hem de Almanyalılar arasında çokça tercih ediliyor. Güney Afrika yemeklerinden etli börek olan babotie yine bolca yenilen yemekler arasında yer alıyor.

Restoranların çoğu Alman ya da uluslararası fiyatlarda hizmet sunuyor. Namibya’nın çorak ikliminden dolayı da meyve ve sebzeler çok fahiş fiyatlarda satılıyor ve hemen hepsi Güney Afrika’dan geliyor. Dolayısıyla menüler çoğunlukla et üzerine yoğunlaşıyor. Namibya’nın pastanelerinde Alman etkisi çok fazlasıyla hissediliyor.

Elmalı kek, çikolatalı kek ve kremalı pasta gibi Alman ekolünden gelen tatlılar çok revaçta. Afrikalılar da kendi tatlılarında oldukça iddialılar. Koeksesters adı verilen minik ballı çörekler ve sütlü tartlar aralarında en iyileri. Kahvaltılar genellikle yumurta ve sosis üzerine kurulu ancak yumurtalarınızın üzerinde ekstra birkaç parça et daha atılırsa hiç şaşırmayın.

Namibya’da alışveriş

Alışveriş için muhteşem yerlerden biri olduğu söylenemez ancak nereye bakmanız gerektiğini biliyorsanız yeterli denilebilir. Windhoek’de birçok uluslararası markayı bulabilirsiniz ama en fazla göreceğiniz Güney Afrika markaları olur. Başkentte birçok alışveriş merkezi bulunuyor ve en iyisi Post St Mall.

Windhoek Sokak Pazarındaki tüm küçük hediyelik eşya dükkânlarında bulunabiliyor ve her Cumartesi günü bu pazar kuruluyor. Ahşap oyma heykeller, halı ve Herrero oyuncak bebekleri alınabilir.

Değerli taşlar da Namibyalı satıcıların en çok sattığı ürünler arasında ve en iyileri Windhoek’de ki House of Gems isimli bölgede yer alıyor. San el işçiliğinin örnekleri alınabilir. Ok başları, deve kuşu yumurtası işlemeleri buralarda sıkça görebileceğiniz eşyalar.

Pazartesi-Cuma 09:00 – 17:00; Cumartesi 09:00 – 13:00. Bazı süpermarketler Pazar günleri 11:00-13:00 ila 16:00-19:00 arasında da açık oluyor. Eğer dışı deri kaplı bir eşya alıyorsanız çok dikkatli olun çünkü koruma altına alınmış fil, siyah gergedan, çita ve leopar gibi hayvanların derisinden yapılma bir eşya alırsanız çok büyük cezalar yiyebilirsiniz. Fildişi ise yasal olarak satılmaktadır.

Namibya gece hayatı

Namibya’ya gelenlerin büyük kısmı vahşi yaşam için geliyor, gece hayatı da kamp barının etrafında oluyor haliyle. Genellikle çok eğlenceli oluyor ve eğer sessizce bir köşede durursanız mutlaka çalışanlardan biri gelip sizinle muhabbet etmeye başlıyor. Ülke halkı çok konuşkan ve gördüğünüz hemen herkesle koyu bir muhabbete dalabiliyorsunuz. Hemen herkes çok iyi İngilizce konuşabiliyor.

Şehirlerin büyük kısmında küçük barlar bulunuyor ve çoğu da yerel çiftçileri her akşam birkaç bira içmek için ağırlıyor. Eğer biraz daha ciddi bir ortam arıyorsanız Windhoek, Walvis ya da Swakopmund’a gidebilir ve akşam eğlencesinin farklı boyutları görülebilir. Windhoek tahmin edebileceğiniz üzere puro barları, caz kulüpleri, sanat kafeleri, sinemaları, tiyatroları ile en geniş yelpazeye sahip olan şehir. Mart ayında Windhoek karnavalına denk gelenler için keyifli olabilir.

Namibya‘da 2 hafta kadar seyahat ettim. Toplu taşımanın çok az olduğu, ulaşım güçlükleri ve görece pahalı olmasını bir tarafa bırakırsak her köşesinden oldukça keyif aldığım; daha önce gezdiğim hiçbir yere benzemeyen kendine münhasır özel ve güzel bir ülke. Tam anlamıyla gezmek için araba kiralayıp en az 3 hafta gezmek gerek.