Görkemli Kum Tepeleri: Sossusvlei, Namibya

Sossusvlei, Namibya’da gördüğüm en muhteşem yerlerde biri oldu. Issız, tenha ve ulaşılması biraz zor olsa da dünyanın en eski çölünü barındıran bu yer, aynı zamanda ülkenin en çok fotoğrafı çekilen yeri. Tam bir sessizlik ve huzur hakim bu topraklara, arada rüzgarın sesi ve sizi uzaktan izleyen antiloplar, oryxler ve deve kuşları var.

Afrika’nın güneybatısında yer alan Namibya, hemen her köşesiyle oldukça şaşırtıcı bir ülke. Namib Naukluft National Park içerisinde, Sesriem’den 65 km uzaklıktaki yer alan Sossusvlei ise Namibya’nın en benzersiz yerlerinden biri.

Sossus vlei etrafı kum tepeleri ile çevrili küçük bir tuzla olmasından dolayı genel olarak Sossusvlei olarak biliniyor. ‘Sossus’ kelimesinin tam anlamı ‘suyun topladığı yer’ ve ‘vlei’ kelimesinin tam anlamı ise ‘tuzla’.

Lesotho’dan başlayıp Güney Afrikayı geçip Namibya sınırlarına kadar uzayan Turuncu Nehir (Orange River), milyonlarca yıl boyunca kızıl renkli kumları sürükleyerek, şimdiki Namib çölünün güneyinde nehir ağzına yığdı. Atlantik Okyanusu’nun soğuk Benguella akıntıları sayesinde kumlar kıyı şeridinin kuzeyine doğu sürüklendi ve ardından gelen gelgitler kumları kıyılara doğru çekti.

Milyonlarca yıl boyunca güçlü Atlantik rüzgârları kumları önüne katıp sürükleyerek karanın iç kesimlerine doğru yığdı. Bugün bu kum yığınları dünyanın en görkemli kumulları olarak karşınızda duruyor. Sossusvlei’deki görkemli kızıl kum tepeleri Namib Kum Denizinin bir parçası olarak 2013’te UNESCO Dünya Mirası Listesine alındı.

Kumların kırmızı rengi içerisinde bulunan yüksek miktardaki demirin yıllar boyunca oksitlenmesinin bir sonucu. Neredeyse 5 yılda bir yağan çok yoğun yağmurun ardından tuzla Tsauchab Nehrinden gelen su ile doluyor ve onu çevreleyen kızıl kum tepeleri ile olağanüstü güzel bir görüntü oluşturuyor.

Tuzlaya toplanan topraktaki yüksek orandaki kil, suyun uzun süre emilmeden yüzeyde kalmasını sağlıyor. Bu döneme denk gelirseniz kaçırmayın. Şu sıralar Namibya çok kurak.

Atlantik kıyısınca uzayan The Namib-Nakluft National Park, nerdeyse 50,000 km2 bir alana yayılıyor. Sıcak kızıl kumlarıya Sossusvlei milli parkın en çok ilgi gören yerlerden. Bölgedeki diğer çekici yerler arasında Sesriem Canyon, Dune 45, Hiddenvlei, Big Daddy ve Deadvlei yer alıyor.

Sesriem Kanyon, Sesriem’den 4,5 km uzaklıkta bulunuyor. Tsauchab Nehri, Kanyon’u 4 milyon yol boyunca şekillendirdi. Bu bölge içerisinde yağışlı sezonda su tutan az sayıdaki yerlerden birisi burası. Kanyon küçük ve dar. Dileyen 40 metre aşağıdaki kanyon zeminine kadar inip ilginç kayalara göz atabilir. Kanyonun toplam uzunluğu ise 3 km.

Dune 45, Sossuvlei’de görülmesi gereken en popüler kumul. Milli parkın kamp girişinden 45 km uzaklıktaki Dune 45 kumulu, 85 metre yüksekliği ve 5 milyon yaşıyla dünyanın en yaşlı kum tepeciği aynı zamanda. Vakti olanlar buna tırmanabilirler.

Deadvlei ise bölgenin en fotojenik yeri bana göre. Burası “ölü bataklık” anlamına geliyor. Bir zamanlar, yaklaşık 9000 yıl önce, Sossusvlei gibi Tsauchab Nehri de Dead Vlei’de ki ağaçları besleyen bir su kaynağına sahipti ancak zaman içinde yeni oluşan kum tepeleri su yollarını kesti ve Dead Vlei’deki yaşlı akasya ağaçları öldü.

Tüm bu ağaçlar artık güneş altında kavrulmuş siyah birer görüntü olarak Dead Vlei’de bulunuyor. 1000 yıldan uzun süredir burada bulunan akasya ağaçları silüetleri ve arka fondaki dev kumulla birlikte fotoğrafçılar için inanılmaz bir çorak görüntü oluşturuyor.

Dune 45 kumulundan sonra yol devam ediyor ve 15 km ileride ise Deadvlei’ye giden ana girişe varılıyor. Eğer aracınız 4×4 değil ve iyi sürücü de değilseniz aracınızı burada bırakıp orada bekleyen traktör veya NWR’ın transport aracıyla çölün içlerine ilerleyin (10$).

Aracınız 4×4 olsa dahi kuma saplanma durumunuz olabilir. Aracınızın lastik havasını indirin, tekerlerin önündeki kumları kazın. İtecek birileri de varsa şansla kurtulursunuz. İnsanlar genelde yardımsever. Aracı olmayanlar ana girişten sonra 3 km kadar yürüyebilir. Yürüyerek veya taşıma araçlarıyla Deadvlei araç park yerine ulaşıyorsunuz. Tekrar buradan tekrar 2 km kadar yürüyüp Deadvlei platosuna yürümek gerekiyor.

Big Daddy kumulu, Deadvlei’yi doğudan sarmalıyor. 400 metre yüksekliğiyle dünyanın bu en yüksek kum tepesine sabah erken saatlerde tırmanmak gerek. Sossusvlei Namib-Naukluft National Park bölgesinde sadece Dune 45 ve Big Daddy kumuluna tırmanma izni var. Diğerlerine tırmanmaya çalışmayın.

Haritada göreceğiniz minik yerleşim yeri Solitare 1948’de ilk çiftliğin kurulmasıyla başladı. Aradan geçen yıllar sonrasında küçük bir dükkan, petrol istasyonu, otel ve ünlü elmalı turtasıyla Big Moose’s Bakery açıldı. Sossusvlei’ye giderken mola vermek için uygun bir yer.

Başkent Windhoek’ten Sossusvlei’ye gelirken yolda deve kuşları, keseli antiloplar, zebralar görüyorsunuz. Ülkenin ünlü safari Parkı Ethosha National Park’a gidecek zamanı olmayanların doğal ortamda görebileceği canlılar bunlar. Şanslıysanız çita dahi görebilirsiniz belki.

Namib-Naukluft National Park kapısı Sesriem gün doğumu ile başlayıp gün batımıyla kapanıyor. Günbatımından önce kesinlikle parkı terketmek gerekiyor. Milli park içerisinde kalanlar saat en geç 20.00’ye kadar kamp alanına dönmek zorunda.

Qatar Airways ile Doha üzerinden konforlu bir uçuşla başkent Windhoek’e uçtum. Windhoek’te kaldığım Chameleon Hostel‘den 400$’a 1 gece 2 günlük Sossusvlei turu satın aldım.

Windhoek’ten Milli park girişine 5 saate gidilebiliyor. Ülkenin ana otoyolundan çıktıktan sonra yolların hemen hepsi toprakta olduğundan araçları çok dikkatli kullanmak ve mutlaka en az 2 yedek lastik taşımak gerekiyor.

Sesrium Gate’den 40 km uzaktaki nefis Betesda Lodge‘da konakladım. Odalar klimalı, sade bahçesinde ateş çevresine kurulmuş masada akşam yemeği alırken, hemen yakınımdaki bir tür geyik olan kudu’yu izliyordum. Elegant Desert Lodge ve We Kebi Safari Lodge diğer iyi oteller.