İzmir, hayatın tadını çıkarmayı bilenlerin yaşadığı, büyük şehirlerin karmaşasına tezat, huzurun vücut bulduğu bir şehir. 8 bin 500 yıllık tarihi geçmişiyle Anadolu’nun batıya açılan kapısı konumundaki kent, sayısız medeniyete ev sahipliği yapan bereketli topraklar üzerinde kurulu. Çok renkli, çok hoşgörülü, çok kültürlü, çok yönlü, çok uygar bir şehir.
İnsanlık tarihi ile yaşıt İzmir toprakları, tarih boyunca sayısız önemli olaya, kişiye, mimari yapıya ve yerleşimlere ev sahipliği yapmış. Türkiye’nin üçüncü büyük yerleşimi ve cıvıl cıvıl bir Akdeniz şehri olsa da bir tatil kasabası sakinliğinde yaşayan İzmir’de hayat aceleye gelmez. Buna görülecek yerlerini keşfetmek de dahil.
Antik dönemden bu yana sayısız kültürü harmanlamış köklü tarihi, sıcak kanlı insanları, her mevsim güneşli iklimiyle bu Avrupai kenti sadece gezmeyin, yaşayın. Türkiye’nin en önde gelen turistik merkezleri için bir başlangıç noktası burası. Kentin merkezinden biraz uzaklaşıp tatil beldelerine yol aldığınızda, kendine has kişiliği ile Ege’nin en güzel kasabaları ve köyleri sizi bekliyor.
Altın rengi kum plajlar, turkuaz mavisi deniz, nefis koylar ve plajlar, enfes lezzetler, şahane butik oteller sizi karşılar. Telaş ve koşuşturmadan uzak Ege’nin en güzel tatil yörelerinden Çeşme’ye, Alaçatı’ya, Karaburun, Kuşadası, Foça, Urla ya da Dikili’ye gidin, Efes, Selçuk ya da Bergama’da tarih mirasları görün.
İzmir Gezi Rehberi
İzmir, Türkiye’nin en büyük üçüncü kenti. İzmir, modern yaşam biçimi, farklı inanç ve düşünceden insanların bir arada yaşadığı hoşgörü kültürü, deniz kokan coğrafyasında huzurlu atmosfere sahip bir kent.
İzmir adının nereden geldiği konusunda kanıtlanmış herhangi bir bilgi bulunmuyor. Ancak tarihçiler ve araştırmacılar tarafından yaygın olarak kabul edilen görüşe göre bir dönem bugünkü İzmir yöresinde yaşamış olan Erektidlerin Amazonlarla savaşıp galip geldiği; onların önderi olan These’nin de Amazon kadını Smyrna ile evlenip yöresine onun adını verdiği ve İzmir’in adının da Smyrna’dan geldiği biliniyor.
Eski İzmir (Smyrna) kenti, İzmir Körfezinin kuzeydoğusunda yer alan, yüzölçümü yaklaşık 100 dönüm olan bir yarımada üzerine kurulmuştu. Sonraki dönemlerde Meles Çayı ve Yamanlar Dağından gelen millerle Bornova Ovası oluştu. İzmir’deki ilk yerleşim izleri Bayraklı Tepekule Höyüğü ve çevresinde görülüyor.
Şehir 3 bin yıl önce bu yarımada üzerinde yer aldıktan sonra MÖ 4. yüzyılın ikinci yarısında nüfus artışı sebebiyle Kadifekale eteklerine taşındı. Eski İzmir’in parlak dönemi MÖ 650-545 yılları arasında yaşanmış. Yaklaşık yüzyıl süren bu dönem, aynı zamanda bütün İyonya uygarlığının en güçlü dönemini oluşturuyor.
Tarih boyunca Roma İmparatorluğu, Bizans, Emeviler, Selçuklular, Haçlılar, Cenevizliler, Rodos Sövalyeleri, Aydınoğulları ve Osmanlı hakimiyetine giren İzmir, Osmanlının batılı ülkelere tanıdığı kapitülasyonların ardından imparatorluğun en önemli ticaret limanı haline geldi.
Şehir güçlü ticari kimliğini Uluslararası İzmir Fuarı ile de tescillemiş durumda. İzmir, 1923 yılında, Cumhuriyetin ilanından birkaç ay önce, yeni Türkiye’nin ekonomik sorunlarının tartışıldığı bir kongre olan İzmir İktisat Kongresine de ev sahipliği yaptı. 1984 yılında çıkarılan yasa ile İstanbul ve Ankara ile büyükşehir statüsüne geçenİzmir, günümüzde ülkemizin en gelişmiş ve en kalabalık üçüncü şehri unvanını taşıyor.
Yüksek refah seviyesi, uygun iklimi ve gelişmiş yapısıyla nüfusu 4 milyon 320 bin olan İzmir’in yüzölçümü 11 bin 973 kilometrekare. İzmir’in plaka kodu 35, telefon kodu ise 232. İzmir’in 30 ilçesi bulunuyor.
İzmir’in ilçeleri: Aliağa, Balçova, Bayındır, Bayraklı, Bergama, Beydağ, Bornova, Buca, Çeşme, Çiğli, Dikili, Foça, Gaziemir, Güzelbahçe, Karabağlar, Karaburun, Karşıyaka, Kemalpaşa, Kınık, Kiraz, Konak, Menderes, Menemen, Narlıdere, Ödemiş, Seferihisar, Selçuk, Tire, Torbalı ve Urla.
İZMİR NEREDE
İzmir, Türkiye’nin batısında yer alan Ege Bölgesinin Ege Bölümünde bulunuyor. Şehir, Anadolu Yarımadası’nın batı ucunda geniş bir yarımada üzerinde konumlanıyor. İzmir Körfezinin en uç noktasında bulunan kent merkezi batıda Ege Denizi ile sınırlanıyor. İzmir, kuzeyde Balıkesir, doğuda Manisa ve güneyde Aydın illeri ile komşu. Şehrin batısında ise Ege Denizi yer alıyor. İzmir’in en batısındaki ilçe konumundaki Çeşme’nin tam karşısında ise Yunanistan’ın Sakız Adası bulunuyor.
İZMİR’E NASIL GİDİLİR
İzmir, Türkiye’nin en batısında, ülkemizin birçok noktasından kolaylıkla ulaşılabilen bir şehir. İzmir’e hemen hemen birçok şehirden direkt otobüs seferi bulunuyor. Birçok kentle hava yolu bağlantısı bulunan şehre Denizli, Ankara ve İstanbul’dan trenle de ulaşılıyor. İzmir-Aydın Otoyolu ve İzmir-Bursa-İstanbul Otoyolu İzmir’i Türkiye’nin en gelişmiş bölgeleri ile bağlıyor. Ankara-İzmir Yüksek Hızlı Tren hattının tamamlanması için ise süreç devam ediyor.
İzmir’e uçakla nasıl gidilir: İzmir Adnan Menderes Havalimanı, kent merkezine 9 km uzaklıktaki Gaziemir ilçesinde bulunuyor. İzmir Adnan Menderes Havalimanı’nda Türkiye ve birçok Avrupa ve Orta Doğu ülkesinden direkt uçak seferleri yapılıyor. Adnan Menderes Havalimanı’ndan İzmir kent merkezine ulaşım için belediye otobüsü, HAVAŞ servisleri, İZBAN, taksi, araç kiralama ve transfer araçları ile ulaşım sağlanıyor.
HAVAŞ servislerinin İzmir’de Alsancak, Mavişehir, Alaçatı ve Çeşme’ye, ayrıca Manisa, Aydın, Söke, Kuşadası gibi merkezlere düzenli seferleri var. İzmir’de Aliağa-Selçuk güzergahında hizmet veren İZBAN treninin Adnan Menderes Havalimanı’nda da durağı var. İZBAN trenleri ile kenti kuzeyden güneye 136 km’lik hatta kat eden ilçelere ulaşabilirsiniz.
İzmir’e trenle nasıl gidilir: İzmir kent merkezinde iki tren garı bulunuyor. Alsancak ve Basmane tren garları İzmir’in ilçeleri ve Türkiye’nin farklı kentleriyle tren seferlerinin gerçekleştirildiği merkezler. İzmir’den direkt tren seferlerinin bulunduğu kentler Balıkesir, Denizli, Eskişehir, Aydın ve Ankara.
İzmir’e arabayla nasıl gidilir: Türkiye’nin en batısında yer alan İzmir, gelişmiş kara yolu ağı ile Türkiye’nin dört bir yanındaki kentlere doğrudan bağlı. Türkiye’nin farklı birçok şehrinden İzmir’e direkt otobüs seferleri bulunuyor. Özel araçla İstanbul’dan İzmir’e ulaşım için İstanbul-İzmir Otoyolu kullanılıyor.
Ankara’dan İzmir’e ulaşım için ise Afyonkarahisar ve Uşak’ın güzergah üzerinde yer aldığı devlet yolu kullanılıyor. İzmir güneyde Aydın’la, batıda ise Çeşme ile otoyol ile bağlı. İzmir, İstanbul’a 479 km, Ankara’ya 591 km, Bursa’ya 347 km, Antalya’ya 465 km, Aydın’a ise 114 km uzaklıkta.
İzmir Gezilecek Yerler 📌
1. İzmir Saat Kulesi
Zevkli bir gezintiyle şehri keşfetmeye İzmirlilerin buluşma noktası Konak Meydanı’ndan başlayın. Yürüyerek gezilecek birçok yere de yakın. İzmir’in kalbi meydan her daim hareketli ve kalabalık. Meydanın tam da ortasında yer alan, şehrin simgesi İzmir Saat Kulesi, 1901’de İzmirlilerin Padişah II. Abdülhamid’e tahta çıkışının 25. yılı armağanı olarak yaptırılmış. 25 metre boyundaki 4 çeşmeli kulenin saati ise Alman İmparatoru II. Wilhelm’in hediyesi.
Saat yapım tarihinden bugüne kadar hiç durmadan çalışıyor. Meydanda yer alan İzmir’in güzel camilerinden, 18. yüzyıldan kalma sekizgen mimarili Konak Yalı Camii ise göz alıcı Kütahya Çinileri ile meydanın bir başka yıldızı. Meydanın Varyant’a çıkan yokuşun başında ise görmeniz gereken 2 güzel müze var.
Bu güzel coğrafyayı gezmek için araca ihtiyacınız olursa çoğu seyahatte benim de kullandığım otorento.com.tr sitesini ziyaret edin. İzmir araç kiralama seçeneklerine göz atın.
2. İzmir Arkeoloji ve Etnografya Müzesi
Körfez’e karşı kurulu, tarihin eski çağlarına bir yolculuğa çıkartan Arkeoloji Müzesi ile Etnografya Müzesi, Konak’ta Körfez’e nazır Bahribaba Parkı içinde, ulaşılabilirlik açısından oldukça kolay bir yerdeler. Etnografya Müzesi, 1831’de vebalılar için St. Rock Hastanesi olarak kurulmuş. Daha sonra kimsesiz Hıristiyan çocuklarını konuk etmiş. İzmir’in ilk eczanesini tasvir eden canlandırma ile nazar boncuğu yapımını anlatan odaları gezin.
Bayraklı (Smyrna), Efes, Bergama, Milet, Klazomenai, Teos ve İasos gibi Ege’nin antik yerlerindeki kazılardan çıkarılan eserler İzmir Arkeoloji Müzesinde Batı Anadolu tarihine ışık tutuyor. ‘Bronz Koşan Atlet Heykeli’ ile birlikte ‘Bronz Demeter Heykeli’ müzenin en ilgi çeken eserlerinden. Roma Dönemi’ne tarihlenen mermer ‘Androklos Heykeli’nin’ ise Efes’in kurucusu Androklos’a ait olduğunun düşünülüyor.
3. Kemeraltı Çarşısı
İki yüz yıl önce Batılı gezginler tarafından “Akdeniz’in mücevheri” olarak tanınan İzmir’in kalbi Kemeraltı, İzmir gezilecek yerler denince akla gelmesi gereken ilk yerlerden. Şehrin tarihi, kültürel ve mimari öğeleri, hanları, hamamları, camileri ve eski İzmir evleriyle eski şehir dokusunu yaşatan bir semt burası.
Geçmişte Şadırvanaltı Cami ve Havra Sokağı arasında uzanan sokakların üstü örtülü olduğundan Kemeraltı adını buradan alıyor. Tabelaların ve diğer binaların arasına sıkışıp kalmış olsa da bölgede çok sayıda görmeye değer han var. Birçoğu metruk durumda.
İzmir’in en eski ve hala ayakta olan oteli Yeni Şükran, kentin belleğinin saklı olduğu Milli Kütüphane, sanatseverlerin buluştuğu Devlet ve Opera Balesi, Tarihi Kemeraltı Çarşısı’nın içinde. Kemeraltı’nın önemli tarihî yerlerinden Kızlarağası Hanı‘nı başlı başına bir hazine. Üst katına çıkın, antika dükkanlarına, sahaflara, plakçılara ve diğer dükkânları gezin.
Uzun ve keyifli bir gezintiden sonra hanın avlusunda, kumda fincanda pişirilen kahveyi yudumlamak bir İzmir gezisi klasiği. Kızlarağası Hanı, bitişiğindeki Hisar Camisi’ni de görün ve Hisarönü’nü dolaşın. Kemeraltı’nın sonunda Havra Sokağı‘nı da gezip Agora’ya geçin.
4. Agora
İzmir’in antik ismi Smyrna. MÖ 4 yüzyılda Büyük İskender zamanında şehir antik dönemdeki Smyrna’dan Kadifekale’nin kuzey yamacına taşındı. Agora antik dönemlerde çarşı, pazar yeri anlamında, politik toplantı ve alışveriş alanlarına olduğu yerlerdi.
Toprak altındaki varlığı ancak 1927’de keşfedilen Agora, yüzyıllardır yarı açıkta duran bazı mermer sütunların ilgi çekmesi ve kazı başlanması sonucu ortaya çıkarılmış. Günümüzde görülen kalıntılar MS 178 depreminden sonra İmparator Marcus Aurelius’un destekleriyle yeniden inşa edilen Roma Dönemi Agorasına ait.
Antik bölgeden çıkarılan önemli eserler İzmir Arkeoloji Müzesi’nde sergileniyor. Her gün 08.00-17.00 arasında ziyarete açık. Gezmek için 20 dakikanızı ayırmanız yeterli. Agora’dan Kadifekale’ye geçin. Agora’dan Kadifekale’ye yürümek yarım saati bulsa da siz iyisi mi bir taksiye binin.
5. Kadifekale
Tepeden İzmir’e bakan, bir yerlerinde Büyük İskender’in bir ağacın altında uyuduğunun söylendiği yer burası. İzmir merkezde körfeze hâkim bir tepede yer alan Kadifekale, MÖ 4. yüzyılda Büyük İskender’in emriyle Generali Lysimachos tarafından kurulmuş. Efsaneye göre, Büyük İskender’in rüyasında gördüğü iki Nemesis (koruyucu ruhlar), kendisinden yeni İzmir (Smyrna) kentini uyuduğu tepenin eteklerinde kurmasını ister.
Pagos Tepesi’nde yeniden kurulan Smyrna, döneminin en büyük şehirleri Efes ve İskenderiye ile yarışacak düzeye gelir. Bugün Kadifekale gecekondularla çok dar bir alana sıkıştırılmış olsa bile hâlâ manzarasının görkeminden bir şey yitirmiş değil.
Kale çevresi bugün modern yerleşim yerleri ile çevrili olmasına rağmen Helenistik ve Roma dönemine ait sur duvarları görülebiliyor. Kale içerisinde Bizans Döneminden kalma kemerli büyük bir sarnıç ve bir mescit kalıntısı var. Kadifekale’nin girişindeki İzmir Körfezi manzaralı kahvehanede çay içmeyi unutmayın. Kadifekale’den Basmane’ye geçin.
6. Aziz Voukolos Kilisesi
Symrna’nın ilk piskoposları’ndan St. Boukolos’un (Aziz Vukolos, Aziz Ayavukla) adına yapılmış Aziz Vukolos Kilisesi, Rum kesiminin nüfusunun yoğun olduğu dönemin bir eseri. Misyonunu 1922’ye kadar sürdüren yapı, cemaatinin İzmir’den ayrılması üzerine yıllarca terk edilmiş. 1924 ‘te Atatürk’ün isteği üzerine Asar-ı Atika Müzesi’ne dönüştürülmüş, yani zamanın arkeoloji müzesi.
Müze işlevi ilerleyen zamanlarda değişerek Kültür Bakanlığı tarafından opera çalışma salonu olarak hizmet vermiş. Uzun yıllar harap halde kalmış kilise nihayet 2010 yılı sonunda restore edilmiş olarak hizmete açılmış. Kilise bugün çok amaçlı kültür salonu olarak kullanılıyor. Kilisenin hemen karşıdaki binada İzmir Gazeteciler Cemiyeti’ne ait Basın Müzesi’ni de görün.
7. Radyo ve Demokrasi Müzesi
Aya Vukla Kilisesinden Basmane Garı yönüne 5 dakika ilerlediğinizde karşınıza Konak Belediyesi’ne ait Radyo ve Demokrasi Müzesi çıkıyor. Çok fazla zamanınızı almadan görebileceğiniz ilginç bir müze. Siyasi ve tarihi müzeler kategorisinde Avrupa’nın en iyi 16 müzesi arasında yer alıyor.
Basmane semtinde yer alan müzede, radyoların sergilendiği ve ortada interaktif bölümün yer aldığı, 6 galeri var. Karanlık ve baskıcı darbe yılların psikolojisi yansıtıldığı bölümleri görün. Dönemlere göre ayrılan bölümlerde, o dönemin önemli siyasi veya sanat aktörlerinin ses kayıtlarını dinleyebiliyorsunuz.
Ayrıca dünyadaki genel siyasi atmosferlerin ve önemli radyo olaylarının anlatıldığı bilgi panoları ve o döneme dair önemli görseller yer alıyor. Müzeden İzmir Hilton’a doğru yürüdüğünüz yola yakın yerde, 1955’ten beri hizmet veren Adil Müftüoğlu Uğur Lokantasında bir yemek molası verebilirsiniz. Ayrıca Tarihi Emniyet Meyhanesi de efsanedir.
8. St. Polycarp Kilisesi
İzmir, geçmişte farklı cemaat ve dinlerin yan yana ve uyum içinde yaşadıkları bir şehirdi. Bugün İzmir’in renkli kültür mozaiği sona ermiş gibi olsa da geride az da olsa bir şeyler kalmış. Bunlarda biri de İzmir’in Koruyucu Aziz’i Aziz Polikarp adına adanan St. Polycarp Kilisesi. Osmanlı İmparatoru Sultan Süleyman’ın izni ve Fransa Kralı 13. Louis’in iradesi ile 1625’te inşa edilmiş.
Hristiyanlığın o zamanın Roma İmparatorluğu’nda yayılmasında kilit rolü üstlenen Tarsuslu Aziz Pavlus ilk öğrencilerinden Aziz Polikarp, Hıristiyanlığı İzmir’de yaydığı gerekçesiyle Kadifekale eteklerindeki Roma Stadyumunda yakılarak öldürülmüş.
Bu trajik son asırlarca unutulmuyor ve azizin adı kiliseye verilerek yaşatılıyor. İzmir’in bu en eski Katolik kilisesi Pazar hariç, her gün saat 15:00-17:00 saatleri arasında ziyarete açık. Kapı genelde kapalı olduğundan zile basın, ancak genelde sadece gruplar için kapı açılıyor. Kilise ziyareti sonrası Pasaport Vapur İskelesi ve oradan Cumhuriyet Meydanı’na yürüyün.
9. Pasaport İskelesi ve Cumhuriyet Meydanı
İzmir’in simge yapılarından Pasaport Vapur İskelesi deniz kenarında bir mola verebileceğiniz en güzel yerlerden. Konak Pier ile Cumhuriyet Meydanı arasındaki Pasaport rıhtımında, İzmir Körfezi manzarası eşliğinde çay, kahve ve nargile içmek tavla oynamak bir ritüel.
İzmir’in en eski gümrük binalarından biri olan Pasaport Vapur İskelesi, bugün körfez içi yolcu taşımacılığında kullanılıyor. Alsancak, Göztepe, Konak, Bostanlı ve Karşıyaka yönlerine vapur seferlerinin yapıldığı iskele aynı zamanda İzmir’de gün batımının en güzel izlendiği yerlerden.
Cumhuriyet Meydanı ise resmi törenlerin gerçekleştirildiği önemli bir meydan İzmir için. İstanbul’un Taksim Meydanı’na karşılık geliyor diyebilirim. 1922 yangını sonrasında İzmir’in yeniden inşası sırasında burası planlanmış. Yangında İzmir’in önemli bir bölümü yok olmuş, 20-25 bin civarında yapı yanmış. İtalyan heykeltıraş Canunica’nın eseri Atatürk Anıtı ve Meydan, asırlık kentin yeniden kuruluşunun en önemli sembollerinden.
10. İzmir Kordon Boyu
Cumhuriyet Meydanı’ndan başlayıp İzmir Limanı’na kadar uzayan sahil şeridi Kordon, eğlence ve kültürel faaliyetlerin yoğunlaştığı en keyifli yerlerinden. İyot ve deniz kokusu iliklerinize nüfuz ederken, masmavi İzmir Körfezine nazır çimlere yayılmış gençleri, bisikletiyle dolaşan İzmirlileri görürsünüz. İzmir’de dört mevsim gelmekten en çok keyif aldığım yer burası benim.
Yazı, kışı birbirine karışan İzmir’de yaz akşamüstlerinde bir başka güzel olur. Şiir ve şarkılara konu olmuş Kordon’da çimenlere yayılıp, görebileceğiniz en güzel gün batımlarından birine kendinizi hazırlayın. İzmir ruhunu en iyi yaşatan yerlerin başındaki Kordon, akşam yemekleri için şahane bir yer.
Kordon boyunca Keyifli sofralar sunan pek çok restoran var. Ege’nin zeytinyağlıları ve deniz ürünleriyle tanışmak şart. İzmirliler gece eğlencesini sever, o yüzden akşamları iyi mekânlarda yer bulmak zor olabilir. Gündoğdu Meydanındaki Atatürk Müzesi ve Kordon’da yer alan Arkas Sanat Merkezi görmeniz gereken önemli yerler.
11. Kıbrıs Şehitleri Caddesi
Alsancak, Kordon’un arka paralelinde yer alan Kıbrıs Şehitleri Caddesi, şehrin en hareketli bölgelerinden biri. İstanbul’un İstiklal Caddesi’ne benzetilir genelde. Bu sokağın sağında ve solunda uzayan ara caddeler son 10 yıldır çok hızlı bir değişim geçirdi. Burada her türlü mekâna rastlayabilirsiniz.
Yeni nesil cafelerden, restoranlara ve alışveriş mağazalarına, İzmir’in hareketli gece hayatına ev sahipliği yapan barlara kadar çok çeşitli mekanlar bu sokaklar boyunca sıralanıyor. Kordon’da güneşi batırıp, iyi bir akşam yemeği yedikten sonra şehrin capcanlı bu ara sokaklarına dalın. Konak Belediyesi’nin tematik butik müzelerinden Mask Müzesi ve Neşe ve Karikatür Müzesi ilginizi çekebilecek Kordon’a yakın yerler.
Alsancak’ta Kıbrıs Şehitleri Caddesi üzerinde yer alan Tans Coffee nitelikli kahve için mola verebileceğiniz bir mekân olarak aklınızsa bulunsun.
12. İzmir Tarihi Asansör
İzmir’de, huzurun vücut bulduğu bir olan Tarihi Asansör, 1900’lü yıllarda Musevilerin yoğun olarak yaşadığı semt Karataş’ta bulunuyor. Asansör, 1907’de iki sokak arasındaki 58 metrelik kot farkını rahatça çıkabilmek için inşa edilmiş. Öncesinde Halil Rıfat Paşa semtine çıkabilmek için 155 basamaklı merdivenler kullanılıyordu. İş adamı Nesim Levi, ulaşımı kolaylaştırmak için asansörü yaptırmış.
Kulede iki asansör bulunuyor; bunlardan soldaki buharla, sağdaki ise elektrik ile çalışıyordu. 1985’de restorasyonla birlikte her iki asansör de elektrikle çalışır duruma getirildi. İzmir’in en güzel körfez manzarasını izleyebileceğiniz yerlerden birisi burası.
Hele günbatımlarında tarifsiz bir atmosferi var. Romantiklerin akşam saatlerinde uğrak bir yeri. Akşam yemeği için veya bir kahve içimine bile olsa uğrayın. Tarihi Asansörün korkuluklarından körfeze bakın.
İzmir Asansör’ün hemen önünde uzanan Dario Moreno Sokağı, İzmir’in en şirin sokaklarından biri. İzmir’in deniz kokan sokaklarından başlayan trajik hayatı Fransa’nın Cannes şehrine ve Beyazperde’ye kadar uzayan müzisyen ve oyuncu Dario Moreno’nun bir ara yaşadığı ev yenilenerek Dario Moreno Sanat Merkezi olarak şehre kazandırıldı.
13. İzmir Doğal Yaşam Parkı
Avrupa’nın sayılı hayvanat bahçeleri arasında İzmir Doğal Yaşam Parkı, doğaya ve hayvanlara olan özleminizi gidermek için görmeniz gereken yerlerden. Çiğli Sasalı’da 2008’de hizmete giren park, 425 bin metrekare yeşil alanda, 130 tür ve 1500 yaban hayvanına ev sahipliği yapıyor.
Hayvanların doğal ortamlarındakine benzer barınaklar hazırlanmaya çalışılmış. Çocuklar için hazırlanan özel bölümde parkta yaşayan hayvanların yavruları yakından görülebiliyor. Ayrıca 3,000 kadar ağaç ve 250 farklı bitki türü de var. Yağmur ormanlarının atmosferini ve canlı çeşitliliğini hissedebileceğiniz Tropik Merkez özel bir yere sahip. Türkiye’nin ilk Doğal Yaşam Parkı olan İzmir Doğal Yaşam Parkı, mutlaka İzmir gezilecek yerler listenizde olsun. İzmir Kuş Cenneti ise 2 km kadar ötenizde yer alıyor. Vaktiniz varsa oraya da gidin.
Türkiye‘nin önde gelen turizm merkezlerini keşfetmek için iyi bir başlangıç noktası olan İzmir, zengin tarihi geçmişini yansıtan antik kentleri, Ege Denizi kıyısı boyunca uzanan sahil kasabaları, birbirinden şirin köyleri ve doğal güzellikleriyle keşfedilmeye değer.
Harika bir rahber olmuş efendim. Tekrar tekrar insanın gidesi geliyor.
Burada ters ters konuşup kendilerini çokbilmiş edalarıyla İzmir’i güya sahipleri gibi konuşup ama aslında ışığın önündeki perdeden farkı olmayan kesime sesleniyorum. Ben 38 yaşındayım ve doğma büyüme izmirliyim. İzmirdeki hizmet yoksunluğu ve alt yapı eksikliğinin ve görüntü ve gürültü kirliliğinin dolaylı tek sebebi SİZLERSİNİZ neden mi ?? sahile yürüyüşe çık gececi tayfanın heryere saçtığı balıkçıların yem gazete ve pislikleri her yerde çiğdem teneke kutu bira her yer pislik içinde sizin görmek istediğiniz ama asla göremeyeceğiniz o temiz dediğiniz denizi hala lağım suyu ile dolduruluyor ama sizi uyutup saçma sapan bahaneler ile bunun normal bir durum olduğu aşılanmış ne zaman labaratuvar sonuçları yapılsa izmirdeki deniz suyunda normalin bin katı bakteri ve ağır metaller saptanıyor belediyenin buna cevabı ise efenim şöyle olduda böyle oldu da sıkıntı geçici de ne saçmalıyorsun.
Yazın heryer altyapı sorunu nedeniyle resmen bok kokuyor.bu belediye hırsız bu belediye çalışmıyor bu belediye sadece size güveniyor..heryer gecekondu izmirde uzunderede belediye halkın elinden yüzde 20 ile güya kentsel dönüşüm yapacaktı arsalarını folkarta yüzde 40 ile sattı.arada yüzde yirmi kısmı kendine aldı inanmayan baksın ihale ilanları bile çıktı yüzlerce daire ilanı var belediyenin.hırsızlığın daniskasını yaptılar şimdi de aynı durum karabağlar için yapılmaya çalışılılıyor çevre şehircilik bakanlığı 12 kat imar getiriyor halkın elindeki gecekondu yerlerine ama belediye tam 3 kez itiraz ve dava etti sizce neden rant ve kar elde etmek istiyor ve hala bunu göremeyen arsa sahipleri itiraz ettiriliyor bu karara.evim bozyakada konteynerler full çöp dolu koku 20 metreden rahat duyuluyor. Çöpler yerlere taşmadan asla toplamazlar.yaptıkları tüm projeler basit uygulaması zor hizmetten yoksun yada sadece görüntü amaçlı şimdi bunu okuyup benim tam tersimi söyleyip güya kirlerini örtmeye çalışacaklardır.ama siz onlara bakmayın onlar konuşa dursun ama asıl gerçekler bunlardır.
Aynen katılıyorum size… İzmir’e bir defa gittim 3gece kalalım dedik 1gece zor dayandık şehir resmen kokuyor …
Sana katılmamak mümkün değil. 1 yıl oldu İzmir’de yaşıyorum. Geldiğime bin pişmanım. İlk fırsatta geri gidicem.
Konak deniz kıyıları iğrenç çöpten geçilmiyor nerede elinde fircaçilar çöpcüler her taraf çiğdem kabuğu.
Güzel anlatım. Başlıklardakinden daha fazla yer söylenmiş. Ama şehir çekici değil anlatan napsın. Türkiye’de neredeyse gezmediğim şehir kalmadı ama izmir izmir ve izmir gibi birkaç şehri bir türlü sevemedim. Başka şehirlerde hep bir ruh var bir tarih kokusu var. İzmirdeki koku ise nedense hiç hoşuma gitmiyor. Belediyeyle veya halkla hiç ilgisi yok. Şehri sevemiyorsun bir türlü. Rahatlık ok ama beni benden almıyor.
Antalya da yaşayan birisi olarak İzmir’i sevmedim.
Soruldu mu?
Kordon’da yürümek vardı şimdi, nasıl da özlemişim… 🙁
Hıçte gelme kordona çopten geçilmiyor gardaş
Izmir akdenizde değil EGE bölgesinde .. bunu yazan arkadaş bu yalis yapılmaz….
Yazıda gösterir misin nerede geçiyor “Ege Bölgesi” ?
Birinci paragraf- cıvıl cıvıl bir Akdeniz şehri olsa da bir tatil kasabası sakinliğinde
Ege Denizi Akdeniz’in bir parçası ve Akdenize kıyısı olan her şehir Akdeniz şehridir ve Akdeniz ruhunu şehrin ruhuna yansıtmış bir şehir İzmir.
Burada Akdeniz bölgesinden bahsedilmiyor, Akdeniz ruhundan bahsediliyor.
Ordular ilk hedefiniz Akdeniz’dir, emri büyük taaruzda verildi. Hedef İzmir di. Ege bölgesi coğrafya kongresinden sonra söylenmeye başlandı sanırım.
Ben Bakü’den öğretmenim, İzmiri uzun zamandır merak ediyorum, gelmek, gezmek istiyorum. Lütfen bana yardımcı olabilecek kişiler yazsın. İzmir’de nereleri görmezsem olmaz dersiniz? Önceden teşekkür ederim 😊
Çok çok güzel bir şehir ama belediye hizmetleri gerçekten de çok kötü. Konak meydanda ağaç gölgesi görmek imkansız gibi bir şey. Gerçekten de çok pis. İçeri taraflarda çöpler ortalıkta. Konak ve Alsancağı gezerkende çöp tenekesi bulabilmeniz imkansız. Çöpünüzle akşama kadar geziyorsunuz. İlk kez 15 yıl önce gelmiştim. Her yıl düzenli 3 defa geliyorum hiç bir şey değişmedi. Ayrıca akşam geç saatlerde bira şişesini çöpe atmayı bilmeyen ve kendini özgür olarak tanımlayan üniversite gençliği.şehir çok güzel ama acilen vizyonu geniş belediye başkanına ihtiyacı var.
Sizi çöpler değil belediyenin partisi rahatsız etmiştir. Çöpten olsa duramazsınız
Benim için Türkiye’nin heryeri düzensizlik, sistemsizlik, pislik, kırık dökük konusunda heryeri ama her yeri aynen hiç bir farklılık göremedim, bir güzel olan varsa ALLAH vergisi denizi güzel, püfür püfür esen rüzgarı esintisi. insanların pozitif bir katkısı yok maalesef.
Eminim bu yalancı cennet Şehir Avrupalıların elinde olsa idi gerçek bir cennet yaşanılcak bir şehir haline gelirdi. Üzgünüm ama maalesefki benim düşüncem bu. Ne yazık.
Size kesinlikle katılıyorum
Merhaba benim email iletişime geçin teşekkurler
Sana yardımcı olabilirim eğer istersen izmirliyim ben.
Antalya’dan İzmir’e is dolayısıyla gelen birisi olarak 1 yıllık süre icinde buradayım. Geleli 3 ay oldu ama Antalya’dan sonra ben İzmir’e alısamadım.
Artıları :
Yeşillik alan çok fazla
Şehir dışı İzmir’den bin kat daha güzel
Kimse kimseye karışmıyor.
Eksileri :
Bir Antalyalı olarak sunu derim :
Bir denize girmek icin 35 km gitmek gerekiyor
Çevre ve Şehircilik Müdürlüğü’nün oldugu sahil bildigin leş gibi kanalizasyon kokuyor ama İzmirlilere sorsam tertemiz cunku burun alısmıs.
İzmir insanı cok rahat veya benim karsılastıklarım oyle.
Belediyecilik anlayısı beş para etmez koca bir İzmir her yer gecekondu yahu rant olmadan kentsel donusum olur mu ??
Asfaltlar rezillikler icinde.
Yani diyecegim su bir Antalya’dan gelen icin İzmir cok icaçı değil ama İç Anadoludan gelmiş olsaydım cok hosuma giderdi.
Eski bir sehir oldugu icin kentsel planlama yollar daracık.
Güzelim İzmirimi nede güzel anlatmışınız! Yüreğinize sağlık, başarılar dilerim.
İzmir’de gezilecek yerler arasında 13 bölgeyi güzelce anlatmışsınız. İzmir aslında gezip görülecek şehirden ziyade yaşanılacak bir şehir. Ege bölgesinde iş olanağı çok. Aynı zamanda dünyaca ünlü tatil bölgelerine maksimum 3 saat uzaklıkta.
Satır başında dediğiniz gibi “hayatın tadını çıkarmayı bilenlerin yaşadığı şehir”… Ülkemizin heryeri farklı bir güzel ama İzmir için ayrı parantez açmak gerek tabi kapatılıcak gibi de değil o parantez.
İzmir’i gezmek görmek için sudan bahaneler üretmeye hiç gerek yok. Zaten içinde isen güzel İzmir’in havası suyu bile yetıyor insana.
İzmiri diğer illerle kıyaslayan arkadaşlarım. Mutlaka sadece gezmek için gelip, izmirin kızları güzeldir deyip bi hevesle gelip eli boş dönenlerdendir bence. 34 yaşındayım Gaziantepliyim ve 1,5 yıl öncesine kadar Antepte yaşıyordum. Şimdi temelli İzmire yerleştim.
Evet dediğiniz gibi belki yolları bozuk olabilir, binalar eski ve bakımsız olabilir yanlız geldiğinizde gezmek, şehrin doğasını ve tarihini hissetmek yerine neden kafanızı kaldırıp binaları vs inceliyosunuzki. İnsanların birbirine karşı olan saygısını,sevgisini hissetmeye çalışsaydınız keşke. Yada sokak hayvanlarına karşı olan ilginin bi sebebini anlamaya çalışsaydınız keşke. Yada çarşıda müzik çalan bi çocuğun üşümesinin diye montunu şapkasını bırakan birinin samimiyetini hissetseydiniz keşke. İnsanlık ve medeniyet adına biçok örnek verebilirim bu konuda. Aslen Gaziantepliyim evet ve kesinlikle inkarda etmem ama son 1,5 yıldır sanki doğma büyüme İzmirliymişim gibi hissediyorum.
Bi daha gelirseniz eğer kordon çimlerde midye bira yapın. Bostanlıda gün batımı izleyin. İnciraltında doğa deniz sentezi yaşayın. Alsancakta tanımadığın şarkı söyleyrn birine eşlik et ve sabaha kadar gez eğlen. Karşıyaka sahilde amaçsızca dolaş. Balıkçı barınağında balık ekmek falan yiyin. Ama mümkünse BİR DAHA GELİP KALABALIK ETMEYİN.
https://youtu.be/P8GFHf90x4o
Kayseri’ den büyük bir hayranlık ve özlemle okuma fırsatı buldum bu satırları.. Ben Sağlıkla ilgili kamu sektöründeyim ve emeklilik yaklaştı. İzmir’i ben de düşünüyor ve özlüyorum açıkcası. Ne dersiniz emekli maaşı ile İzmir’e uyum sağlayıp, kalan ömrümüzü geçirebilir miyiz acaba? At yok, araba yok, ev yok, bark yok. Hiç bir maddiyat yok. Bir kuru memur maaşı var. Bir karı bir koca. Hanım ev hanımı. Halimiz ahvalimiz böyleyken ve de içimizde İzmir sevdasının ateşi sürekli yanarken, yapabilir miyiz İzmir’de? En azından şu an ki sosyo ekonomik yaşam koşulları ile iklim koşullarına; yıllarını Kayseri’nin sert iklim ve yaşam koşullarında geçirmiş bir karı koca için uyum sağlanabilir bir düzeyde midir?
Ciddiyetle okunup cevap verilmesini rica ederim.
Türkiye’nin neresinden gelirseniz gelin İzmir’e alışır, seversiniz. Birkaç yıl sürer, sonra da iyi ki gelmişim deriniz.
Tek emekli maaşı ile hele birde eviniz yoksa İzmir de yaşamak mümkün değil.
İstanbul’a göre bence fiyatlar gayet makul..
Oyle de bi uyum saglarsiniz ki siz bile sasirirsiniz. Kiralarin pahali oldugu yerler var ama uygun semtler de var gözünüz korkmasin gecim derdi her yerde ayni. Burda bu derdin yani sira huzur bulmak var.