Alaçatı, son dönemde isminden sıkça söz ettiren, tatilcilerin gözde yerlerinden birine dönüştü. Kesme taşlarla inşa edilen ve begonvil, hanımeli, sardunya gibi rengarenk çiçeklerle süslü cumbalı evleriyle, modern bir Avrupa kasabasını andırıyor. Bölgeye özgü şirin mimarisiyle hayranlık uyandıran bu tatil beldesinde, kış döneminde yaklaşık sekiz bin kişi yaşarken, yaz aylarında bu sayı elli bine kadar yükseliyor.

Ege’nin bu lavanta kokan şirin kasabası, artık ülkemizin en popüler tatil yerleri arasında yer alıyor. Rengârenk pencere ve kapıların süslediği cumbalı taş evleri, arnavut kaldırımlı sokakları, lavanta kokulu hediyelik eşya dükkanları, mavi tahta sandalyeli ve yöreye özgü motiflerle işlenmiş masa örtülerinin süslediği kafe ve restoranlarıyla pek keyifli bir atmosfere sahip.

Alaçatı Gezi Rehberi

Alaçatı, sokaklarını süsleyen mis kokulu çiçekleri ile bahar aylarını görsel bir şölene dönüştürüyor. İsmini Osmanlı döneminde yaşayan Alacaat aşiretinden alan Alaçatı, Antik dönemden bu yana yerleşimin devam ettiği eski bir sahil kasabası. Köklü bir tarihe, şahane bir mimari dokuya sahip. Alaçatı’nın 1850-1890 yılları arasında inşa edilen taş evleri, Rum ve Osmanlı mimarisinden izler taşıyor.

Yaz sıcağından kurtulmak için kuzey-güney yönünde güneşi az, rüzgârı ise bol alacak şekilde yapılmış. Mübadele sonrasında büyük bir değişim yaşanmış.Alaçatı, her ünlü yerin başına gelen, aşırı ilgi ve sonrasında fazla turistikleşmesinden dolayı ilk gidenleri biraz hayal kırıklıklarına uğratsa da birçoğumuzun tatil hayallerini süsleyen bir kasaba. Her yıl açılan yeni mekânları, butik otelleri, aktiviteleri ve lezzetleri ile

Malta

Alaçatı’yı Alaçatı yapan en önemli özelliklerden biri de vahşi yapılaşmaya ve yüksek katlı yapılara izin verilmiyor oluşu. Alaçatı’nın dört bir yanında göreceğiniz tüm yapılar taş ev anlayışına uygun olarak inşa edilmiş durumda.

Hacı Memiş Mahallesi’nden başlayan, Kemalpaşa Caddesine kadar uzanan geniş bölge ara sokaklar da dahil olmak üzere bütüncül bir estetik mimariye sahip. Bu rengarenk çiçeklerle bezeli sokaklar özellikle hafta sonlarında fotoğraf çekilmek için birbiriyle yarışan insanlarla dolup taşıyor.

Her köşesi farklı bir rengi ve duyguyu yansıtan İzmir’in Alaçatı kasabası, sokaklarında dolaşırken kaybolmaktan keyif alacağınız bir yer. Arnavut kaldırımlı dar sokakların iki yanında göz alıcı şık butikler, yerel zenginliği gözler önüne seren antikacılar, Ege’nin en nadide yemeklerini sunan restoranlar ve sıra dışı kafeler sıralanıyor.

Gündüz sokaklarında adım atmanın zor olduğu Alaçatı’nın gece hayatı da bir hayli hareketli. Günün ilk ışıklarıyla birlikte geç yapılan kahvaltının ardından plaj ve kafelere gidilen tatil beldesinde öğleden sonraki dinlenmenin ardından herkes geceye hazırlanıyor.

Alaçatı, sayıları 400’e ulaşan konsept butik otelleriyle Türkiye’nin en özel bölgelerinden. Her birinin dokusu, hikayesi ve bu hikayeyi tamamlayan bir ruhu olan otellerde yüksek sezonda yer bulmak zorlaşıyor.

Renkli dekorasyonlarıyla misafirlerine kendilerini özel hissettiren butik otellerin birçoğunun oda sayısı 5-15 arasında. Kalabalık ve stresten uzak, gürültünün uğramadığı, kapıdan adımınızı atar atmaz ruhunuza işleyen oteller huzur arayışınızın en büyük yardımcısı.

Alaçatı merkezde birçoğu canlı müzik eşliğinde muhteşem lezzetler sunan restoran ve kafelerin yanında, gündüz plaj olarak hizmet veren birçok beach club da eğlence mekanına dönüşüyor. Alaçatı Port, eğlence arayanların ilk uğradığı noktalardan.

Alaçatı’da listeden öte ve önce yapmanız gereken bir şey varsa o da şirin kasabanın Arnavut kaldırımlı dar sokaklarında yürümek. Taş sokakları arşınlamak, ara sokaklarını süsleyen cumbalı evlerin önünden geçmek insana keyif veriyor.

Bu ünlü tatil beldesi, sörf denildiğinde Türkiye’de ilk akla gelen yerlerden biri olmasına rağmen deniz kenarında değil. Bu nedenle sörf yapmak ve denize girmek isteyenler, yaklaşık 5-10 kilometre uzaklıktaki harika Alaçatı plajları ve koylarına gidebilir. Alaçatı Çark Plajı ve Delikli Koy bu çevredeki en ünlü plajlardan. Eğer dilerseniz, Alaçatı’dan biraz uzaklaşıp, incecik kumlara sahip upuzun kumsalıyla bilinen Çeşme Ilıca Plajı’na da ulaşabilirsiniz.

ALAÇATI NEREDE
Alaçatı, İzmir’in Çeşme ilçesinde yer alıyor. Alaçatı, Çeşme’nin sadece 3 km doğusunda yer alıyor. İzmir Alaçatı arası 79 km, İzmir Adnan Menderes Havalimanı ve Alaçatı arası ise 85 km. Ege’nin lavanta kokan şirin kasabası Alaçatı’nın kuzeyinde Ilıca, güneyinde Ege Denizi ve Alaçatı Marina, batısında Çeşme, doğusunda ise Kutlu Aktaş Baraj Gölü bulunuyor.

ALAÇATI’YA NASIL GİDİLİR
Alaçatı’ya İzmir-Çeşme Otoyolu üzerinden kolaylıkla ulaşılabiliyor. Alaçatı’ya en yakın havalimanı İzmir’de. İzmir Adnan Menderes Havalimanı Alaçatı’ya 85 km. İzmir Adnan Menderes Havalimanına Türkiye’nin ve Avrupa’nın birçok kentinden direkt uçak seferleri bulunuyor.

İzmir Adnan Menderes Havalimanı – Alaçatı ulaşımı için HAVAŞ otobüslerini gayet iyi seçenek. gece 03.00’ten akşam 20.00’ye kadar her iki saate bir sefer düzenleniyor. Yine Çeşme Seyahat firması, Havalimanı-Çeşme arası sefer yapıyor. Yolculuk 90 dakika sürüyor.

İzmir Otogar Alaçatı: Çeşme Seyahat otobüsleri İzmir-Alaçatı-Çeşme güzergahında taşımacılık yapıyor. Nisan-Kasım arasında neredeyse her saat başı, yılın diğer döneminde ise daha seyrek seferler düzenleniyor. Araçlar 141 nolu perondan kalkıyor. İlk araç sabah 06.30 son araç ise 22.00’de kalkıyor. Her yarım saat veya 45 dakikada bir seferler düzenleniyor.

İzmir Alaçatı otobüs fiyatı 25 TL ve 1,5 saat sürüyor. Çeşme Seyahat otogar telefon 0232 7126499. Çeşme Seyahat Alaçatı telefon 0232 7166191. Ayrıca yaz döneminde İstanbul, Ankara, Bursa gibi şehirlerden Kamil Koç, Pamukkale, Metro Turizm’in seferleri bulunuyor.

İzmir Merkez – Alaçatı ESHOT: İzmir Büyükşehir Belediyesinin toplu ulaşım firması ESHOT otobüsleri ile İzmir merkezinden 2 otobüs değiştirerek Alaçatı’ya ulaşım sağlanabilir. Öncelikle Urla’ya gitmek için, Fahrettin Altay’dan kalkan 725 numaralı F. Altay-Urla otobüsüne binin. Urla’ya varınca da 760 numaralı Urla-Çeşme otobüsü ile Alaçatı’ya geçebilirsiniz.

Çeşme’den Alaçatı’ya nasıl gidilir: Alaçatı-Ilıca-Çeşme dolmuşları sabah 07.00’den akşam 21.00’e kadar her 10 dakikada bir, 21.00’den 24.00’e kadar her 15 dakikada bir sefer gerçekleştiriyor. Dolmuşlar Çeşme Otogar’dan hareket edip, Ilıca ve Alaçatı merkeze uğruyor. Ücret 3,50TL’den başlıyor ve mesafeye göre değişiyor. Yolculuk yaklaşık 20 dakika sürüyor.

Kiralık veya otomobille Alaçatı’ya gidiş 🚘 İzmir Alaçatı 45 dakika sürüyor, eğer özel aracınız varsa tabi. İzmir-Çeşme Otoyolu üzerinde 79 km uzaklıktaki Alaçatı’ya ulaşım çok kolay. Eski yol üzerinden gitmek isteyenler ise 1 saate yakın bir yolculuğu göze almalı. İstanbul-Alaçatı arası 550 km ve yolculuk 6 buçuk saat, Ankara-Alaçatı arası ise 675 km yolculuk ve 7 buçuk saat sürüyor.

ALAÇATI’DA NEREDE KALINIR
🏡 Alaçatı butik otelleri, dört mevsim ayırt etmeden benzersiz atmosferiyle misafirlerini ağırlıyor. Her biri bambaşka bir kimliğe sahip. Birçoğu 100 yılı aşkın tarihiyle, aslına uygun olarak restore edilen kesme taştan yapılmış Alaçatı otelleri, cumbalarında Türk kahvesi keyfi yapabileceğiniz bir konfor sunuyor. Hele Ege usulü kahvaltısı dillere destan.

Kurabiye Hotel, Alura Boutique Hotel, Alacati Kostem Hotel, Salbakos Salbakos Herakleia Boutique Hotel butik otel seçeneklerine göz atın. Bu otellerin hepsinde de konakladım. Bütçenize uygun olanı seçin. VPN indirerek Booking uygulamasından kredi kartı ile rezervasyon yapabilirsiniz.

ÇEŞME’DE NEREDE KALINIR
Çeşme’de kaldığım On’Live Hotel (★★★★★), her yönüyle şahane bir yıldızlı otel. Çeşme merkeze 6 km uzaklığındaki otelin tüm odaları deniz manzaralı. Balayı için de şahane. Çeşme merkezde kalmak isterseniz, 200 yıllık tarihi binada yer alan Laledan Hotel mükemmel konuma sahip.

Ilıca’da konaklayacaksanız, bölgenin iyi otellerinden Yasos Suites ya da iyi konuma sahip Kalipso Motel, Nars Ilica Hotel ve Destina Hotel seçeneklerine göz atın. Villa Lui Hotel de aklınızda bulunsun. Uygun fiyatlı yer arıyorsanız Villa 19 Apart Otel‘e bakın.

Alaçatı Gezilecek Yerler 📌

Alaçatı gezmesi kolay. Yürüyerek her yere gidebilirsiniz. Sadece Delikli Koy, Alaçatı Port için ulaşıma ihtiyacınız olacak.

1. Kemalpaşa Caddesi

Alaçatı Kemalpaşa Caddesi

Kemalpaşa Caddesi, Alaçatı’nın en işlek noktası. Çarşının kalabalığının aktığı ana arter burası. Alaçatı’ya yel değirmenlerinin olduğu sokaktan girip kalabalığa doğru yürüdüğünüzde karşınıza çıkıyor. ‘İsmi Kemalpaşa Caddesi’ olsa da trafiğe kapalı, dar yolu upuzun bir sokağa benziyor.

Arnavut kaldırımla döşeli caddenin her iki tarafında da iki katlı, cumbalı evler sıralı. Alaçatı’nın alamet_i farikası bu taş evler, mavi söveli pencerelerinden sarkan çiçekleri ve kendine has mimarisiyle öyle şirin ki kartpostal çekimi çin hazırlanmış bir film platosu gibi duruyor.

Kemalpaşa’da çok sayıda butik otel, birbirinden güzel yeni nesil kaferler, ‘akşam olsa da buraya gelip demlensek’ dediğiniz restoranlar, insanın içinde alışveriş yapma isteği uyandıran küçük hediyelik eşya dükkanları sıralı. Bir de kapının önünde küçük bir tezgahın üstüne sıralanmış kokusu her yere sirayet eden lavanta demetleri ve mevsimiyse mor çiçekli enginarlar!

Yaz aylarında özellikle akşam saatlerinde Kemalpaşa’da adım atacak yer olmuyor. Hele de bayramlarda, kalabalığın içinde oradan oraya sürüklenmeden elde değil! Akşam bu cadde de oturmaya kararlıysanız, önceden gideceğiniz mekana karar verip rezervasyon yaptırmak en iyisi.

Gündüz ise sakin, fotoğraf çekilmek için sayısız fotojenik köşe musait. Güzel kıyafetlerinizi yanınıza alın, bir de iyi fotoğraf çeken bir arkadaşınızı…

Alaçatı Meydanı, Kemal paşa caddesinde küçük bir meydan, ama ziyaretçisi çok. Meydanın çevresi meze kokularının geldiği restoranlar ve hafif müzik seslerinin geldiği barlarla çevrili. Meydanın en hoş tarafı da mavi-beyaz Ege’de olduğunuzu hissettiren konsepti!

İmren Pastanesi, 1941’den beri Alaçatılı. Geleneksel tariflerden ilham alan İmren’in tatlıları öyle leziz ki bazen seçim yapmak zor olabiliyor. Benim favorim, tüm sakızlı tatlılar, ve Çeşme limonlu tart.

Kirli Çıkı Sanat Galerisi, Alaçatı’da en sevdiğim yerlerden. Ağaçtan yapılmış kaşık, tepsi, terlik ve günlük hayatta kullandığımız daha pek çok eşyanın üzerine akrilik-kolaj, dijital baskı teknikleri kullanılarak çok hoş eserler ortaya çıkarılmış. Sanatsal işler ilginiz çekiyorsa Kirli Çıkı’ya uğrayın!

2. Hacımemiş Mahallesi

Hacımemiş Mahallesi, Alaçatı’nın en nev-i şahsına münhasır yeri. Şirin kafe ve restoranları, antikacı dükkanları, galerileri, seramik ve cam işçiliği atölyeleri ve daha bir çok farklı mekânlarıyla Alaçatı’nın yükselen yıldızı. Çünkü bu mahalle halen Alaçatı’nın ruhunu taşıyor. Kemalpaşa’nın ve meydanın kalabalığından daha uzak, huzurlu. Rahatsız etmeyen kalabalığın arasında sağa sola bakınmak bile çok keyifli.

Çıkmalı evlerin arasında kalmış begonvillerin fütursuzca fışkırdığı sokaklarda olmak iyi hissettiriyor. Her geçen gün bir yenisi eklenen restoranları, özgün eserlerin sergilendiği sanat galerileri, havayı saran mis gibi mahlep kokusunun yayıldığı minik Alaçatı fırınlarının arasında dolaşın. Eminim çok seveceksiniz!

Kemalpaşa Caddesi gibi sıkış sıkış bir kalabalık, sokağa taşan gürültülü mekânlar yok burada, daha sakin ve dingin bir yer. Özgün ürünler sunan antika dükkanlarına tek tek girin derim.

Dutlu Kahve, asırlık dut ağacı altında sükut içinde! Birbirinden lezzetli mezeleri tadın, bir kadeh rakı ya da birbirinden özel şarapları ile muhabbetin dibine vurun. İçki içmeseniz bile burada içilen bir bardak su tüm sıkıntıları unutturur.



Kapari Bahçe, geniş ferah bir alanda, tarihi konaktan kalma taşların arasına kurulmuş. Ege’nin iki yakasında nefis lezzetler vadeden bahçede, Hania Böreğinin, Yunan Usulü Musakkanın, Deniz mahsullü Linguinenin, Santorini Fava’nın tadına bakmak şart! Tahinli kurabiyesi ise ödül almış.

Dondurmino, Alaçatı’da, nefis İtalyan dondurmalarını seçmekte kararsız kalacağınız bir mekan. 40 yıldır dondurma sektöründe olan Dondurmino’nun renkli topları, Alaçatı sokaklarında gezinip yorulduktan sonra, serinlemek için birebir.

Asma Yaprağı, şüphesiz adına hakkıyla taşıyan bir mekan. Ferah bir bahçede yörede yetişen otlardan çok alengirli teknikler kullanılmadan nefis yemekler pişiriyorlar. Ege lezzetlerini tadabileceğiniz, cam köşkdeki bol sohbetli uzun sofralarda, kendinizi Alaçatılılı gibi hissedeceğiniz kesin!

3. Alaçatı Pazar Yeri Camii

Alaçatı Pazaryeri Camii (Ayios Kostantines Kilisesi), 1874 yılından kalma Yuhannis Halopas tarafından yapılmış bir kilise aslında. Sonradan Pazaryeri Camii olarak kullanılmaya başlanmış yapının aslına sadık kalınmış. Üç nefli bazilikanın duvarlarıdaki ikonalar namaz sırasında perdeyle örtülüyor.

Antikacılar Çarşısı, antika meraklılarının uğramasını tavsiye ettiğim bir çarşı. Pazar yerinin hemen karşısında. Anadolu’dan gelen otantik eşyalar, değerli tablolar, süslemeli vazolar, kollu şamdanlar, victoria tarzı çay kahve fincanları…Envai çeşit vintage eşya arasından zevkinize uygun bir şeyler bulabilirsiniz!

4. Alaçatı Evleri

Alaçatı Evleri, Alaçatı’nın bu kadar popüler olmasında haklı bir payı var! Her biri Alaçatı’da çekilen fotoğraf karelerinin baş aktörü. Kesme taş evlerden oluşan mimarisi ile kendine has bir stile sahip. Ege esintili kapıları, renkli söveli pencereleri, birbirine yaslanmış taş duvarları ile hem estetik hem samimi.

‘Ponza’ taşına benzeyen kesme taşlardan yapılan bu evler yazın soğuk, kışın sıcak tutuyor. Çevrede bulunan butik oteller ve restoranlar da restore edilen, Rumlardan kalan taş evleri kullanıyor.

5. Alaçatı Değirmenleri

Alaçatı Değirmenleri, Alaçatı’nın alamet-i farikası! 1850’lerden kalma taş yel değirmenleri, buranın en eski yapıları arasında yer alıyor. Büyüklükleri birbirinden farklı 4 adet yel değirmeni, Alaçatı merkezde yer alan küçük bir tepenin üzerine kurulu. Günümüzden yaklaşık 100-150 yıl önce buğdayı una çevirmek için kullanılanmışlar.

Alaçatı’nın yel değirmenleri Alaçatı sokaklarını turladıktan sonra hem yorgunluk kahvesi içmek hem de nefis gün batımı izleyip fotoğraf çekmek için ideal bir yer. Yel değirmenlerinin yanı başında uygun fiyatla yiyecek içecek satan şirin bir kafe bulunuyor.

Kumrucu Şevki Alaçatı, Alaçatı’nın meşhurlarından. Nohut mayasından yapılan İzmir kumrusunun içine kızartılmış salam, sosis, salatalık ve biber turşusu konularak hazırlanıyor. Kumrusu kadar ayranı da leziz. Rafine et ürünleri pek sağlıklı olmasa da ufak bir kaçamak yapmaktan zarar gelmez!



6. Alaçatı Pazarı

Alaçatı Pazarı, her cumartesi çok geniş bir alanda kurulan ayrı bir keyif. Sebze ve meyveler inanılmaz lezzetli ve ucuz. Eve dönerken sebze ve meyve almak isteyenler nasıl taşırım diye düşünmesin, bütün zahmete değer.

Sebze meyvenin dışında, kaliteli giyim ürünleri ve el yapımı reçellerin, baharatların bulunabileceği çok renkli bir yer. Yakın köylerde üretim yapan köylülerin lezzetli doğal ürünlerini alın. Pazarda Reçelci Niko’ya uğrayın, hangi ürünlerden nasıl leziz reçeller yapıldığını görün.

7. Alaçatı Marina

Alaçatı Marina (Alaçatı Port), Alaçatı’nın denize bakan yüzü. Denizin Karşıyaka azmağına kadar sokulduğu, Alaçatı koyunun içindeki marinada Rüzgar güllerine ve Ege maviliğine bakan birbirinden lüks yatlar sıralı.

Burası aynı zamanda bir yaşam alanı. Deniz kenarında lüks restoranlar, kahve kokularının yayıldığı şık bistro ve kafeler Alaçatı’ya gelenlerin marinayı ziyaret nedeni. Üstelik çarşıdan Windsurf Zone’a giden yol üstünde haliyle sörf okullarına da çok yakın.

8. Yumru Koyu ve Alaçatı Windsurf

Yumru Koyu, söz konusu rüzgar sörfüyse Alaçatı’da ilk akla gelen yerlerden. Alaçatı, yılın 330 günü rüzgarlı olduğundan, her yıl pek çok rüzgar sörfü müdaviminin akınına uğruyor. Windsurf rüzgar sörfü anlamına geliyor. Uluslararası yarışmalara da ev sahipliği yapan Alaçatı, dünyanın en iyi rüzgâr sörfü yerlerinden birisi.

Yumru koyu rüzgarı ve coğrafi yapısıyla windsurf için çok uygun. Burada her yıl Dünya Windsurf Şampiyonası yapılıyor. İster profesyonel olun, ister sörfe gönül verenlerden, gidin deneyin. Koyda alanında uzmanlaşmış hocaların ders verdiği pek çok sörf okulu var. Ben de rüzgar sörfü yapmayı bilmiyorum ama alanında uzman isimlerin eğitim verdiği okullarda, harikulade sörf yapanları izlemek keyif verici.

9. Alaçatı Plajları

Alaçatı deniz kenarında değil ama denize çok uzak da değil. Çeşme yarımadasının boğaz kısmına kurulu Alaçatı’nın her iki yanında da denize girebileceğiniz nefis plajlar var. Alaçatı merkezden 10-15 dakikalık yolculukla ulaşılabilen Ilıca Halk Plajı, Deliklikoy, Kleopatra plajı, Alaçatı Çark plajı ve çok sayıda havalı beach clublar var.

Çark Plajı, Alaçatı yarımadasının güneyinde, marinaya yakın. Plajda hem para ödeyip girebileceğiniz beach clublar hem de ücretsiz alanlar var. İnce kumlu yapısı, sığ denizi, turkuaza çalan rengiyle gerçekten çok güzel. Alaçatı’dan çok da uzaklaşmadan bir plaja gitmek istediğimde en çok buraya gidiyorum.

Delikli Koy, son yıllarda çok popüler oldu. Adını denizin içindeki kaya parçasının delik şeklindeki oyuntusundan alan Delikli Koy, gemişte ıssız, tenha bir yerdi. Bunda drone görüntülerinin manzaranın harikulade güzelliğini ortaya çıkarması ana sebep. Denizin çevresindeki beyaz kayalıklar da çok fotojenik ve sıra dışı. Berrak denizi var.

Kleopatra Koyu, Delikli koyun batısında, küçük sayılacak bir koy. Ulaşımı biraz sıkıntılı, yolu biraz tozlu topraklı. Arabayı park ettikten sonra merdivenlerden inerek ulaşılabiliyor. Ama tüm bu zorlukların ardından karşılaşacağınız muhteşem plaj cam gibi denizi, tertemiz suyu ile her şeyi unutturur. Koyda herhangi bir tesis yok.



Ilıca Plajı, Çeşme’nin en güzel plajı burası. Alaçatı’ya da yakın, mavi bayraklı plaj, çarpıcı rengi, temizliğiyle ününün hakkını veriyor. Denizi sığ, onlarca metre boyunuzu aşmıyor. Denizde sıcak su kaynağı olduğundan suyu ılık. Havlunuzu atıp dilediğiniz yerde güneşlenebilirsiniz. Soyunma kabinleri, duş ve tuvalet de var.

Günizi Beach, Alaçatı’nın kuzey doğusunda, fiyatları Çeşme geneline göre daha makul bir özel plaj. Denizi sığ ve sıcak olduğundan çocuklu aileler için ideal. Hemen plajın arkasında konaklamak için bungalovlar da var.

Altın Kum Plajı, Çeşme yarımadasının batı kesiminde yer alıyor. Suyu oldukça soğuk ama berrak denizi, bembeyaz, yumuşacık kadifemsi kumsalı bu açığı kapatıyor. Koy içinde olmadığından öğleden sonraları dalgalı. Özel beachler de var ücret ödemeden keyif yapabileceğiniz halk plajı da.

10. Çeşme

Çeşme, altın altın sarısı renkli kumsalları, şahane marinası ve sokaklarıyla Türkiye‘nin en önemli tatil merkezlerinden. Zaten Alaçatı da Çeşme’ye bağlı bir mahalle. Alaçatı’ya gelmişken vaktiniz varsa bir günlük zamanınızı Çeşme gezilecek yerlere ayırabilirsiniz.

Çeşme merkezde yer alan Çeşme Arkeoloji Müzesi, Kervansaray, Çeşme Çarşısı ve Çeşme Marina görülecek yerler arasında. Çeşme ilçe merkezinde günümüze ulaşmayı başaran tek kilise Ayios Haralambos Kilisesini de ziyaret edin.

Çeşme ilçe merkezine 5 km uzaklıkta yer alan Ilıca Plajı nefis, ama yer bulmak sezonda ve haftasonları zor olabilir. İzmir’in en güzel plajları arasında.Keşfetmeye meraklıysanız Ilıca, Ildır, Şifne, Germiyan gibi köyleriyle çok sayıda alternatif gezi rotası var.

ALAÇATI’DA NE YENİR
Alaçatı’da ne yenir, sorusunun cevabı pek zorlayıcı değil. Alaçatı, Ege kültürünü en iyi yansıtan yerlerden. Ege otları ve yerel lezzetlerin eşlik ettiği meze çeşitleriyle süslenen rakı sofraları, canlı müzikle birlikte yüzleri güldürüyor. Küçücük masalarıyla doyumsuz tatlar sunan meyhaneler Alaçatı’yı Alaçatı yapan değerlerden.

Ege mutfağının otlu ve zeytinyağlı mezeleri özellikle denenmesi gerekiyor. Ege mutfağını enfes lezzetlerini sunan restoranları ve sıcakkanlı halkıyla Alaçatı, restoran yönünden de zengin bir çeşitliliğe sahip. Özellikle zeytinyağlı mezeler, ot çeşitleri ve zeytinyağlı atıştırmalıklarla tanınan restoranlarda mola verin.

Bir kere enginarlı bir şey yemeden dönmeyin. Ot çeşitleri konusunda bence rastgele deneme yapabilirsiniz. Pişman olma ihtimaliniz normal diyetiniz ‘etten başka bir şey yiyeni dövsünler’ kıvamında değilse yok! Pek tabii İzmir denilince akla gelen ‘Kumru’ yenmesi gerekenlerden.

Çeşme kumrusu, ‘İzmir kumrusu’ ve ‘Alaçatı kumrusu’ adıyla da tanınıyor. Nohut mayalı susamlı ekmeğe sucuk, domates ve tulum peynirinin eşlik etmesiyle muhteşem bir lezzet şölenine dönüşen kumru, öğle arası atıştırması olarak güzel bir tercih.

Denizden çıkanlar ve gece eğlencesini bitirenler iştah kabartan lezzetiyle kumru yemek için kumrucuya uğruyor. Kumru, ev yapımı salatalık turşusu ve ayran üçlemesine tanıklık etmek için Kumrucu Şevki ve Kumrucu Hikmet en iyi seçenekler arasında yer alıyor.

Sakızlı dondurma, sakızlı muhallebi, sakızlı türk kahvesi gibi bilimum tatları denemek için doğru yer ağacının yetiştiği nadir bölgelerden olan burası. Yemek öncesi sakızlı Türk kahvesi vazgeçilmez, malum karşı yaka Sakız adası ve muhallebiden tutun kahveye kadar bir çok yerde kullanılıyor. 1941’den beri hizmet veren İmren Pastanesinde sakızlı muhallebi, kurabiye ve günlük tatlıları tadabilirsiniz.

İster denizde, ister gece eğlencesinde, midye-bira keyfi denemeye değer. Soğuk bir biraya eşlik eden midye dolma tabağının tadı damakta kalıyor. Lezzetli ve taze midye dolma plajda ya da oturulan mekanda keyifle tüketilebilir. Her daim karşılaşılabilen seyyar midye satıcılarından güvenle alışveriş yapılabilir.

Alaçatı’ya özgü cumbalı taş evlerin bulunduğu şirin sokaklardan birinde hizmet veren Asma Yaprağı akşam yemeği için benim tavsiyem. Rezervasyonsuz yer bulmak zor. Kapari Bahçe, Barbun, Roka ve Agrilla sevdiğim restoranlar. Alaçatı dışında yemek için ise Dalyan’da Cevat’ın Yeri favorim. Şerefe Meyhane ve Şişarka, rakı ve meze severlere tavsiye.

ALAÇATI’DAN NE ALINIR
Alaçatı birçok tasarımcının atölyesinin bulunduğu bir merkeze dönüştü. Hemen hemen her sokakta karşınıza çıkan tasarım atölyelerinde özgün tasarımları görmek mümkün. İster küçük bir buzdolabı süsü, ister deri bir çanta, Alaçatı’da her bütçeye uygun hediye bulunabiliyor. Ayrıca yan yana tezgahların açıldığı gece pazarı öğleden sonra ziyaretçilerini ağırlamaya başlıyor.

1874’de inşa edilmiş bir kiliseden dönüştürülmüş olan Pazaryeri Camii’nin yanındaki Antika Pazarı cumartesi ve pazar günleri kuruluyor ve ve Türkiye’nin ilk antika pazarlarından biri olarak anılıyor.

Her geçen gün bir yenisi eklenen restoranlarıyla gastronomi açısından da oldukça geniş bir yelpazeye sahip olan bu tatil beldesine gittiğinizde damla sakızlı dondurma, sakız reçeli gibi aperitiflerin dışında tazecik deniz mahsullerinin ve Ege mezelerinin tadına bakmalısınız.

Ayrıca yaz dönemlerinde düğün fotoğrafı çektirmek için bölgeye gelen gelin ve damatların favori mekanı olan Değirmenlere uğrayıp, manzaraya karşı sıcak bir Türk kahvesi yudumlamayı da ihmal etmeyin.

ALAÇATI GECE HAYATI
Son yıllarda özellikle İstanbullu yatırımcıların da ilgi gösterdiği Alaçatı’da çok sayıda eğlence mekanı açıldı. Bazıları gündüz beach club, gece ise eğlence mekanına dönüşen bu yerlerde zaman zaman ünlü şarkıcılar ve DJ’ler de sahne alıyor. Birbirinden güzel plajları, akşam üstü happy hour’larla başlayıp sabahın ilk ışıklarına kadar süren Alaçatı gece hayatı kendinden sık sık söz ettiriyor.

Sabahın ilk ışıklarına dek süren eğlenceli bir gece için Aya Yorgi Koyu’na dilerseniz uğrayın. Buradaki mekânların en ünlüleri Babylon, Sole Mare ve Marrakech. Gece uzun diyerek devam etmek isteyenler için Alaçatı Port’ta yer alan Club 29, Öküz, Tren; Çark plajında yer alan Otto Alaçatı gece hayatı için gidilecek yerlerden. Kum Beach’te yer alan Deli Deli, Alaçatı koyunda yer alan Riders Mood diğer gözde mekanlar.

Alaçatı Ot Festivali, ünü Alaçatı sınırlarını aşan bir etkinlik. Efsanelere göre binbir çeşit ot yetişen Alaçatı’nın şifalı otları ile yapılan yemeklerin sergilendiği, çeşitli yarışmaların düzenlendiği festivale çok sayıda turist katılıyor. Alaçatı’ya ve Ege Bölgesi’ne özgü otlarla yapılacak birbirinden leziz yemekleri tadabileceğiniz bu festival kapsamında atölye çalışmaları, paneller ve ödüllü yarışmalar da düzenleniyor.

Bölgede tatil sezonunun başladığını temsil eden bu festivale gitmeyi düşünenlerin, konaklama ve uçak bileti konusunda önceden rezervasyon yapmasında yarar var. Eğer geç kalırsanız, yoğun ilgi yüzünden yer bulmakta zorlanabilirsiniz. Nisan ayının ilk haftasında gerçekleşen festivalde yapılan yemeklerde beldede üretilen zeytinyağı kullanılıyor.

Alaçatı, İzmir’e aşağı yukarı bir saat uzaklıkta; dinlenmek, eğlenmek, nefis Ege lezzetlerini tatmak için ideal rota. Eşsiz kumsalları ve koyları, renkli gece hayatı, taş butik otelleri, konsept mekanlarıyla Alaçatı, İzmir’in göz bebeği.

46 Yorumlar

  1. Alaçatı çok güzel bir yer ama insanlar mahvetmiş. Çok fazla çöp var her yerde içkisini içen şişelerini en güzel kıyılara bırakıp gitmiş medeniyet içkiyi içmek değil onu çöpe atmak.

    Bir de İzmirlilerin genelinde olan Türkiye’nin en medeni insanımız diye hava yapıp, her yere çöp atmaları ve kendileri gibi olmayan insanlara aşırı yobaz bakışları Avrupalı bakış açısından ne kadar uzak olduklarını gösteriyor.

  2. Güzel olmasina güzel ama cok pahali. Sadece gezebiliyoruz. İyiki gezmeye para almiyorlar. Herseyin fiyat abartili. Belediyenin calismalari guzel.

  3. Güzel yazınız için teşekkür ederiz. Biz Alaçatı’da sekiz odalı bir butik otel işletmekteyiz. Otelimiz, Taşkonak Alaçatı Butik Otel, Alaçatı’nın merkezindedir. Alaçatıya gelecek olacak turistlerimizi otelimizde misafir etmekten mutluluk duyarız.

    Otelimiz hakkında detaylı bilgiye http://www.taskonakalacati.com adresinden ulaşabilirsiniz.

  4. Guzel ulkemde 500 ml lik suya 10TL fiyat yazmak degil Alaçati’ya ulkemin hicbir kosesine yakismaz. Mekanlar cok guzel, yemekler harika. Sadece su fiyatina takildim.

  5. Bu yaz tatil için tercih ettiğim muhteşem İzmir beldesi. Küçük alışveriş mekanları, butik otelleri, cafe ve restaurantlarıyla bıraksalar ölene kadar burda yaşarım. Daha önce de tercih etmiştim fakat bu kez çok daha güzel bir tatil geçirdim. Tatil planı olanlara daha önce gitmeyenlere şiddetle tavsiye ederim. bir diğer tavsiyem otelde kalmayı düşünenler için kesinlikle Puka oteli tercih etmeleri.

    Kahvaltısından, 5 çayına, odalarından, personeline her yönüyle muhteşem bir otel. Sakin huzurlu ve merkeze 3 dk lik yürüme mesafesinde olması, ve fiyatının bir çok otele kıyasla daha makul olması da göz ardı edilmemeli.

  6. Evet benimde hoşuma gidiyor çeşme
    Dalyan
    Alaçatı
    Hertarafı koy
    Ve bakir bi yer
    Vede öyle kalmasını
    Istiyorum
    Yani bence daha güzel olur

  7. Bok gibi bir yer yukarıda ki maddelerin hiç biri geçerli değil. Yeşdeğirmenleri sadece dekoratif olarak sonradan yerleştirilmiş, hiç bir doğallığı yok en küçük esnafınsadan en büyüğüne turistlere kucaklarını açmış durumda, denizi plajı ege kıyılarında ki en berbat kıyılar, ismi ve taş evleri üzerinden yapılan reklamlardan ibaret, surf dışında kesinlikle gitmeyin.

    • Alaçatı’da doğmuş büyümüş ve hala orada yaşayan biri olarak size şöyle bir yorum yapmak istiyorum. Araştırırsanız o degirmenlerin eskiden ne kadar çok kullanıldığını öğrenirdiniz. Çocukluğumdan hatırlıyorum orası önceden harabe gibiydi. Yaklaşık 10 yıl önce değirmenler restore edildi. Daha sonraki senelerde amfinin tam arkasına denk düşen merdivenler yapıldı ve renkli ışıklarla aydınlatıldı.

      Önceden değirmenlerin kapısı açık olurdu ama artık maalesef kilitli. içini de gördüğüm için biliyorum ne amaçla kullanıldığını. Buranın esnafı turistlere kucak açmış doğru. Kıyılarına plajlarına gelince; mavi bayraklı birçok plajı mevcut. Kirletenler ise %95 yerli turistler. Bugüne kadar ne Çeşmelilerin ne de yabancı turistlerin çöplerini bırakıp gittiklerini görmedim. Çöplerini bırakanlara birçok kez uyarılar yapmış Alaçatı’nın yerlisi olan bir insanım. aldığım cevaplar genelde. Biz buraya tatil yapmaya geldik bir de çöp mü taşıyalım? Halbuki her plaj çıkısı merdiveninde en az bir tane çöp varili mevcut.

      Ayrıca sizin o küçümsediğiniz her bir taş ev var ya. Onların hepsi tarih. O duvarların dili olsa da konuşsa keşke. Ayrıca bir başka konu daha bir de yazlıkçı gelen insanlarımız her sene aynı şeyden şikayet eder. Sokak köpeklerinin ve kedilerinin çokluğu. Ne biz ne de belediyemiz hayvanlara zarar vermeyiz kardeşim. Sen hiç golden cinsi daha yaşına girmemiş sokak köpeği ya da daha minicik bir iskoç kedisi gördün mü? Bizim buralarda eylül sonu çok görülür. Neden mi çünkü sevgili yazlıkçılarımız çocuklarına karne hediyesi evcil hayvan alır. Yaz sonu sokaga bırakır. Çok şükür biz de insaflıyız ki onlar sokakta fazla durmaz. Ya sahiplenilir yada barınaga teslim edilir.

      Rüzgar sörfü için gerçekten mükemmel bir yer. Onu anlamış olman da bir başarı. Bir de sormadan geçemeyeceğim. Senin doğallık anlayışın ne? Sana göre bir şeyin doğal olabilmesi için ne gerekir?

    • Agziniza saglik yerden goge kadar haklisini. Bugun gittim ve birdaha da hic gitmem. Ne kizarkadasim nede ben begendim hic bir bok yok. Kendim Mugla Dalyandan geliyorum. Ama iyi oldu gordum. Kite sorfculer ve sorfculer icin bile iyi degil. Akyaka’ya gelenler soyluyor. Sigacik bile Alacatiya 10 basar. Ama iyi olmus butun zenginleri bir arada toplamislar beraber yasiyorlar.

    • O yel değirmenleri sonradan yapılmadı, araştır da konuş. “bok gibi yer dediğin” yere millet akın akın geliyor. Sen beğenmemiş olabilirsin. Bir de sizin gibiler gelip pisletmese daha iyi olacak. Ayrıca bir araştır bakalım denizini. Bu kadar güzel ve temiz bir deniz nerde var acaba? Boş boş yorum yapmışsın.

Yanıt yaz

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz