Tayland Krallığı, eski adıyla Siyam kısa adıyla Tayland, Uzakdoğu’nun en renkli ülkesi. Güvenli ve huzurlu ortamı, sıcakkanlı insanları, renkleri ve tatları ile her yıl milyonlarca insanı kendisine çekiyor. 5000 yıl öncesine kadar uzanan tarihi ile çok zengin kültürel geçmişe sahip bir ülke olan Tayland’a gitmek için vize de gerekmiyor.

Turizm acentelerinin düzenlediği Tayland turları, Pattaya ve Phuket turları neredeyse tamamen dolu. Turizm firmalarının web sitelerinde ucuz Uzakdoğu turları arasında Tayland turları ve Bangkok turları boy boy listeleniyor. Tayland turları, egzotik yanı ve ucuz olması ile ülkemizde oldukça ilgi görüyor.

Bangkok Turu_Tayland Turu_Pattaya Turu
Memleketten gelen misafirlerim

Tayland’ın her bir yanı kendine münhasır. Bangkok yakınlarındaki Ayutthaya şehri ile ülkenin zengin tarihi geçmişi keşfedilebilirken, kuzeydeki Chiang Mai şehri, binlerce yıllık geçmişten gelen gelenekleri sürdüren kabilelere ev sahipliği yapıyor. Bangkok, Phuket ve Pattaya ise eğlenceli gece hayatının kalbinin attığı yerler olarak öne çıkıyor

Laos’ta çok uzun yolculuklar ve trekkinglerle geçen zamanlarım sonrasında, başkent Vientiane’de İstanbul restorana yerleşmiş ve özlediğim lezzetlerin tadını çıkarmıştım. Tayland tatili için Türkiye’den gelecek arkadaşlarıma Bangkok ve Pattaya turu rehberliği yapmak için Tayland’a dönmem gerekti. Uzun bir yolculuk sonrası Laos’un başkenti Vientiane şehrinden Bangkok’a dönüp, Pattaya’ya geçtim. Eski şirketimden 3 arkadaşım ve 2 misafir ile önce Pattaya turu ve daha sonra da Bangkok turu yaptık.

Malta

Serbia

Bangkok ve Pattaya Turu, Tayland

70 milyonluk Tayland nüfusunun yaklaşık 10,5 milyonu başkent Bangkok’ta yaşıyor. Ülkede konuşulan dil Tayca, para birimi ise Thai Bahtı. Okuryazar oranı %93’lerde ama İngilizce konuşulma oranı turistik yerler dışına çok az. Tayland nüfusunun % 90’ı Budist ve dinlerine oldukça bağlılar.

Tayland’ın kurulduğundan bu yana Avrupalı emperyalistlerin istilasına uğramayan tek Güneydoğu Asya ülkesi. 1932 yılında monarşik idareyi sınırlayıcı kansız bir ihtilal geçirmiş, 1941 yılında ise ülkenin Japonlarca işgal edilmiş. Savaştan sonrasında batı yanlısı siyaseti benimseyen Tayland, Vietnam’a 11 bin kişilik askeri birlik göndermiş.

Tropikal güneşin yakıcı sıcaklığıyla birleşen nem, havalimanından itibaren sizi şaşırtmaya yetiyor. Havalimanından dışarı adımınızı attığınız anda nemli ve garip kokan sıcak havasıyla sizi karşılayan şehir, Dünya Meteoroloji Örgütünce dünyanın en sıcak başkenti olarak geçiyor.

Pattaya Turu

1. Gün: Pattaya Walking Street Turu – Thai Masajı

Pattaya-Gece-Hayati-Walking Street-Pattaya
Pattaya gece hayatı, Walking Street, Pattaya

Uzak Doğu’nun havası da kokusu da farklı. Egzoz ve kanalizasyondan yükselen kokular, sokak tezgahlarında hazırlanan köri soslu yemek kokuları ile karışıyor. Bu, tropikal iklimin nemli ve sıcak havası ile birlikte Asya’nın kendine münhasır tipik kokusunu yaratıyor. Asya kokusu. Bu coğrafyaya ilk defa ayak basanlar, bu koku karşısında şaşkınlık yaşasa da, kısa süre sonra kokuya alışılıyor.

Uzun bir uçuşun ardından arkadaşlar biraz dinlendiler. Tayland gece hayatının kalbi Pattaya’da, mutlaka masaj yaptırılı. Uzun yolculuklardan sonra rahatlamanın en güzel yolu. Walking Street yakınlarında kaliteli Thai masajı salonlarından birine uğradık. Sihirli ellerin narin dokunuşları ile gevşeyen beden, kendini hipnotize olmuş gibi uykuya bırakabiliyor.

Masaj salonları, geleneksel Tayland tıbbının en eski iyileştirme sanatlarından Klasik Thai Masajı dışında çok çeşitli masaj seçenekleri var. Saatler süren tropikal çiçekler ve kokular arasında bitkisel spa masajı, yorgunluk bırakmayan ayak masajı, rahatlatıcı yüz masajı gibi. Ahşap dekorasyona sahip, tütsü ve masaj yağlarının kokularında mistik atmosfere sahip mekanlarda, ülkemize göre çok uygun fiyatlarda masajlar yapılıyor.

Tayland’da hemen her yerde bir masaj yapan bulabilmeniz kolay. Plajda, berberde, cilt bakım salonunda, hatta marketlerde bile masaj yapan birileri çıkıyor karşınıza. Tatil için gelen arkadaşlarım, yağlı vücut masajı ile uzun yolculuklarının yorgunluğunu biraz olsun üzerlerinden atma fırsatı buldular.

2. Gün: Şehir Turu – Pattaya Night Market – Alışveriş

Pattaya Tour-Anadolu restaurant-tüskish food
Anadolu Restaurant – Pattaya

Pattaya’da kaldığımız otele yakın 2.Cadde üzerinde yer alan Türk restoranı Anadolu Sofrası kahvaltılar için tercihimiz oldu. Yurtdışı gezilerde Türk turistlerin en çok sıkıntı çektikleri konulardan biri yemek oluyor. Tayland Mutfağı dünyanın en zengin ve çeşitliliğe sahip mutfaklarından biri. Farklı lezzetleri tatmaya alışkın olmayanlar için tatları ve kokuları başlangıçta farklı gelebiliyor.

Walking Street’teki ünlü deniz ürünleri restoranları, dünyanın farklı yerlerinden tatile gelmiş turistlerce her akşam dolup taşıyor. Fiyat açısından Türkiye’dekinin dörtte biri ücretle krallara layık menüler ısmarlanabiliyor. Deniz ürünü aşığı olan arkadaşlarım ile ünlü restoranlardan birinde, denizin üzerine kurulmuş verandadaki masamızda keyifli zamanlar geçirdik.

Her biri birer gurme olan arkadaşlar, Uzak Doğunun leziz ve taze deniz ürünlerini çok da ucuz fiyatlardaki menülerinin keyfini çıkardılar. Kocaman ıstakoz, kalamar, karides ve balık ziyafet sonrasında ise ünlü Pattaya gece hayatını birlikte keşfe çıktık. Asya’nın en popüler diskosu Mixx en çok eğlendiğimiz yerlerden biri oldu.

Pattaya’da yapılması tavsiye edilen şeylerden birisi de cilt bakımı. Central Garden Plaza Alışveriş merkezinde yer alan cilt bakım merkezlerinde uygun bir ücretle oldukça detaylı ve kaliteli cilt temizliği ve bakımı yaptırabiliyorsunuz.

Alışveriş için Pattaya’da uygun yerlerden birisi. Pattaya’nın bağlı olduğu eyalet ve çevre eyaletlerden Chantaburi, mücevher ve takı üretim merkez. Tay mücevher ve değerli taşları, yakut, safir, ametist, aqumarine, granat, spinel ve zirkon gibi diğer taşlar ile hazırlanmış ürünleri yetkili yerlerden almaya dikkat etmeli.

Konfeksiyon ürünleri, ağaçtan yapılmış oyma süs eşyaları, tablo ve resimler alınabilir. Pattaya’da alışveriş fiyatları fiyat açısından Bangkok ile aşağı yukarı benzerlik gösteriyor. Mike Shopping Mall, Pattaya Night Market alışveriş yapılacak yerlerden birisidir. Yine Central Garden Plaza ve Pattaya Central Plaza lüks markaların bulunduğu büyük ve popüler alışveriş merkezleri. Buraları ziyaret ederek alışverişlerimizi yaptık.

3. Gün: Mercan Adası – Tropikal Meyveler Keşfi

Coral Island - Ko Lan, Pattaya, Thailand
Coral Island, Ko Larn, Pattaya, Thailand.
Tropikal-Meyveler-Tayland-Turu
Tropikal Meyveler, tayland

Mercan Adası (Koh Larn), şehre tekneyle 20 dakika uzaklıkta bulunuyor. Pattaya Feribot İskelesinden kiraladığımız bir hızlı bot ile adaya geçişimiz oldukça eğlenceliydi. Dalgalarla birlikte denizide yükselip alçalan sürat botu ile kısa bir sürede Mercan Adası’na ulaştık. Tekneden turkuaz renkteki denizde inip, gözleri kamaştıracak kadar beyaz kumlara sahip bir plajdaki şezlonglarımıza yerleştik.

Mercan Adası, Pattaya’dan 7 km açıkta, 4 km uzunluğunda ve 2 km genişliğiyle Tayland Körfezinde yer alıyor. Adadaki köyde bine yakın kişi yaşıyor. Geniş yeşil tropik ormanla kaplı ada büyük oranda dağlık olmasına rağmen 7 adet plaja sahip. Deniz-kum-güneş üçlüsü ile süren Tayland tatili, tropikal kokteyl ve meyveler, plajda masaj, manikür-pedikür ile renkleniyordu.

Tropikal meyveler, birbirinden ilginç tatlara sahip. Hayatınızda hiç görmediğiniz, tatmadığınız, ismini bile bilmediğiniz egzotik meyveleri oldukça ucuza tatmak mümkün. Pattaya’da, Mike Shopping Mall’ın arka tarafında kurulu Pattaya’nın meyve reyonlarına uğradık. Burası keyfimize göre seçip hazırlattığımız egzotik lezzetleri tattığımız yer oldu.

Mango, papaya, rose apple, mangosten, ananas, rambutan, jambu, passioflora (çarkıfelek), guava, breadfruit, jackfruit… Herbiri biribirinden nefis. Kokusu yüzünden otellere ve toplu taşıma araçlarına alınamsı yasak olmasına rağmen, meyvelerin kralı olarak adlandırılan durian tadılmalı.

4. Gün: Jomtien Beach – Big Buddha Hill – Fil Safarisi

Wat Phra Yai Temple- Budist-Pattaya
Wat Phra Yai Tapınağı – Buddha Heykeli
Pattaya Fil Safarisi
Pattaya Fil Safarisi

Pattaya plajı bir uçtan diğer uca şezlong ve şemsiyelerle dolu olmasına rağmen temiz olmamasından dolayı yüzülmesi tavsiye edilmiyor. Şehrin güneyinde ve merkeze 5 km uzaklıkta yer alan Jomtien Plajı yüzmek için uygun bir alternatif. Tayland’a özgü pikap taksilerden birini kiralayıp 15 dakika uzaklıktaki Jomtien’e geçtik.

Koh Larn adasının turkuaz mavi denizinden sonra, dalgalardan dolayı rengi griye çalan Jomtien Plajı biz de çekici gelmediğinden, fikrimizi değiştirip Büyük Buda Tepesindeki tapınağa gitmeye karar verdik.

Wat Phra Yai Tapınağı, nefis bir manzaraya sahip olan şehrin 2,5 km güneyde yer alan Big Buddha Tepesi’nde kurulmuş. Tapınakta oldukça büyük çok sayıda Budha heykeli bulunuyor. Pattaya’nın da bağlı olduğu Chonburi eyaletinin en büyük Buddha heykeli de bu tapınakta yer alıyor. Thaililerce Luang Phor Yhai olarak adlandırılan bu tapınak 1977 yılında açılmış.

Tayland ziyaretinizde hemen her yerde karşılaşacağınız filler, Tayland için son derece önemli. Her yıl 13 Mart’ta kutlanan Ulusal Fil Günü adında bir bayramları bile var. Geçen yüzyılda 100 binden fazla olan fil sayısının, şimdilerde 3-4 bin kadar olduğu düşünülüyor. Tayland’a ait ulusal bir hayvan olarak tanımlanan filler, Tayland tarihinde ülke bayrağında da kullanılmış.

Fil safarisi Uzak Doğu gezilerinin olmazsa olmaz aktivitelerinden birisi. Big Buddha Tapınağına bizi getiren taksici ile anlaşıp bizi beklemesini söylemiştik. Tekrar taksimize (songthaew) atlayıp Pattaya merkezde yer alan fil çiftliğine geçtik. Burada orman içerisinde yapılan fil safarisine katıldık.

Bangkok Turu, Tayland

5. Gün: Bangkok – Siam Discover-Pantip Plaza

Yüzen Market (Floating Market)
Yüzen Market (Floating Market) – Hindistan Cevizi suyundan içiyoruz

Tayland’ın başkenti Bangkok, Asya’nın en çok turist ziyareti alan şehirlerinden birisi. Asya’nın en hızlı gelişen ve değişen şehirlerinden biri olarak da ün salmış Bangkok, 1782’den beri Tayland’ın başkenti.

Kral I. Rama tarafından ortasından geçen ve kanallar oluşturan Chao Phraya Nehri deltasına kurulmuş. Tayca’da şehrin adı ‘Krung Thep’, yani ‘Melekler Şehri‘.

Şehrin Tayca ismi, dünyanın en uzun şehir ismi olma özelliğiyle Guiness Rekorlar Kitabına girmeye hak kazanmış. Tam tercümesi “Melekler şehri, kutsal mücevherlerin kaynağı, fethedilemez yüce topraklar, büyük ve önemli âlem, 9 değerli cevherle dolu kraliyet başkenti, Büyük Saray’ın şehri ve kralların evi, ilahî sığınak ve yeniden beden bulan ruhların mekânı.”

Bu ismin karşılığı yaklaşık olarak; Melekler şehri; kutsal mücevherlerin kaynağı; fethedilemez yüce topraklar; büyük ve önemli âlem; 9 değerli cevherle dolu kraliyet başkenti; Büyük Saray’ın şehri ve kralların evi; ilahî sığınak ve yeniden beden bulan ruhların mekânıdır.

Tarihi bölge Rattanakosin’den doğuya doğru gittikçe devasa AVM’leri ve gökdelenlerin yükseldiği modern Bangkok başlıyor. Şehrin en canlı ve gelişen bölgelerden biri olan Soi Cowboy ve Nana Plaza Bangkok gece hayatının merkezini oluşturuyor. Gündüzleri kavurucu sıcak ve egzoz kokuları, güneş battıktan sonra rengarenk bir karnaval havasına bürünüyor.

Yüzlerinden gülümsemenin eksilmediği sıcak Tay halkının arasına karışmak için en uygun saatler bu zamanlar. Günlük gezinin arkasından keyifli bir akşam ve eğlence sunan şehirde, mükemmel canlı müzik ve caz sunan gece kulüpleri, ultra serin ve modern barlar, tarz sahibi kulüpler ve zengin menüler sunan büyük restoranlara kadar her şey var.

Sukhumvit, gitmek için en büyük sebep Terminal 21 alışveriş merkezine sahip. Her katı dünyadaki bir şehre benzetilerek tasarlanmış AVM bildiğimiz alışveriş yerlerine hiç benzemiyor. Hiç uyumayan bu şehirde Soi Cowboy ve Nana bölgelerinde gece hayatı daha çok canlanmaya başlıyor. Kaliteli mekanların olduğu Silom ise muhtemelen Bangkok gece hayatının en popüler yerlerinden biri.

Patpong, gece hayatı ile adını duyursa da aynı zamanda her gece kurulan pazarıyla da ilgi görmeyi hak eden bir yer. En iyi taklit malzemelerin satıldığı pazardaki ürünleri orijinallerinden ayırt etmek çok zor. Patpong’daki geze pazarı tezgahlarında satılan el işi tasarımlar hediyelik bir şeyler bakıyorsanız aklınızda bulunsun. Pazarlık şart!

Bangkok’ta görülmeye değer yerlerinden biri de her hafta sonu kurulan devasa pazar yeri Chatuchak Weekend Market. Buradan çeşitli el oyması ahşap hediyelik eşyalar, kıyafet ve takı satın alabiliyorsunuz. İstediğiniz kalitede ve fiyatta ürünü bulmak mümkün.

Nana Ibis Hotel’e yerleştikten sonra Bangkok alışveriş merkezlerinin olduğu Siam Discover ve Siam Paragon’u ziyaret ettik. Sadece elektronik ürünlerin satıldığı Pantip Plaza diğer bir durağımız oldu.

6. Gün: Yüzen Pazar (Floating Market), Eski Şehir (Rattanakosin), Wat Arun, Baiyoke Sky Hotel

Floating-Market-Yuzen-Market-Bangkok
Floating Market (Yüzen Market), Bangkok
Wat Arun-Tayland-Turu
Wat Arun Tapınağı, Tayland

Bangkok Yüzen Pazar, muhtemelen Tayland ile ilgili belgesel izlemişseniz denk geldiğiniz bir yüzen çarşı. Bangkok’un 120 km dışında Nakhon Pathom şehri yakınlarındaki Damnoen Saduak Floating Market, sabah 07.00 ile öğlen 13.00 saatlerinde açık. Yüzen markette giderken yolda başlayan yağmur arkadaşlarımızın ilk defa muson yağmuru ile tanışmaları fırsatını yarattı.

Nehir boyunca sıralanan mağazaları kanoyla gezip, alış veriş yapabildiğiniz gibi sırf ambiyansı görmek ve fotoğraf çekmek için gidilir. Bindiğiniz teknelerle kanallar arasında dolaşıyor, hemen kıyıda yer alan dükkanlardan alışveriş yapabiliyor, teknelerden satılan meyvelerden alabiliyor; teknelerde hazırlanan yemeklerden sipariş verip yine teknenizde yiyebiliyorsunuz.

Dar kanallar boyunca uzanan dükkanların yer aldığı Yüzen Pazar’a satın alabileceğiniz çok çeşit ürünler var. Ahşap veya değerli taşlardan yapılmış biblo ve heykeller, bambu ürünler, el işi dokuma ürünler, takılar…

Bangkok Eski Şehir Rattanakosin, Chao Phraya Nehri kenarında yer alıyor. Şehrin en muhteşem tarihi mekanların bu bölgede yer alıyor. Neredeyse her köşe başında kraliyet tarihinin zengin geçmişini belgeleyen, parıldayan renkleriyle gökyüzüne ihtişamla yükselen tarihi yapılarla dolu. Grand Palace, Wat Arun, Wat Pho (Yatan Budha Tapınağı) tapınakları bu bölgede yer alıyor.

Wat Arun (Şafak Tapınağı), Tayland tanıtım kitaplarında en sık kullanılan yapı ve ülkenin en çok bilinen sembollerinden birisi. Chao Phraya Nehrinin batı kıyısında bulunan Wat Arun, Grand Palace’ın tam karşısında yer alıyor. Adını Hindu şafak tanrısı Aruna’dan almış.

Wat Arun’nun merkezinde bulunan 82 metre yüksekliğindeki kule (praang) tapınağın en çok dikkat çeken kısmı. Güneş ışınlarını yansıttığı için ışıl ışıl görünüyor. Yatan Buddha Tapınağı tadilatta olduğundan ziyaret edemedik. Uzun, dolu dolu geçen bir günün ardından otelimize geri döndük.

Bangkok’taki son geceyi şehrin en yüksek binası olan Baiyoke Sky Hotel’in 83 katında açık büfe akşam yemeği alıp gün batımını ve şehrin gece görüntüsünü izleyerek geçirdik.

Kuş yuvası çorbası, yengeç, hemen her türlü deniz ürünleri, salata, dondurma, tatlı ve daha onlarca çeşit yemeklerden açık büfe olarak seçmeniz mümkün. Sadece içeceklerden ekstra ücret alınıyor. Binanın 84. Katında yer ala Observation Deck’ten Bangkok gece manzarasını 360 derece izlemek mümkün.

Bangkok, belki görülmesi gereken en güzel şehirlerden biri değil, belki de yapacak ve görecek çok şey yok diye düşünülebilir. Kirli, koktuğu da söylenebilir, ancak bütün bunlara rağmen çekici, egzotik yanı olan bir şehir. Şehirlerin ruhları vardır ve Bangkok birkaç gün kalınarak ruhunu size gösterecek ve anlaşılacak bir şehir değil. Kendisine önyargısız yaklaşılıp, vakit ayrılınca size kendini açıyor.

7. Gün: Bangkok’tan İstanbul’a Dönüş

Modern ve tarihi birikimi harmanlamış Tayland’da yaptığımız keyifli gezimizin sona erince memleketten gelen arkadaşlarımı uğurladım. Birlikte Bangkok ve Pattaya Turu yaptığımız arkadaşlarla 1 hafta geçirdikten sonra onları uğurladım. Birkaç gün daha Bangkok’ta kalıp yönümü güneye Koh Chang Adası‘na çevirdim. Benim Tayland turu bir süre daha devam edecekti.

Uzak Doğu’yu keşfetmeye gelen birçok gezginin ilk adımını attığı bu başkent Bangkok, Hong Kong’a 3, Bali’ye 4, Singapur’a ise 2 saat uzaklıkta. İstanbul’a ise 9 saat uzaklıkta bulunuyor. Tayland Devleti Türk vatandaşlarından vize istemiyor.

22-27 Mart 2012

Serbia

64 Yorumlar

  1. Merhaba, benım hiç yabancı dilim yok. Biz de Bangkok-Pattaya-Phuket-Singapur balayı turu yapmayı düşünüyoruz. Sizce gitmemde bir sakınca olur mu? Yardımcı olursanız sevinirim.

    • Temel düzeyde iletişim gerekiyor. Otobüs bileti alacağınız zaman, ya da bir aktiviteya katılmayı düşündüğünüzde veya yemek sipariş ederken.

      Ancak dili seyahatiniz önünde bir engel olarak görmeyin. Evet gidebilirsiniz.

  2. Kemal bey haftaya annem babam ve ben çekirdek aile şeklinde Bangkok-Pattaya-Phuket-Singapur turuna çıkıyoruz. Pattaya konusunda bizi öyle korkuttular ki ‘otelde otururuz o zaman naapalım’ noktasına geldik. Yazınız beni rahatlattı. Klavyenize sağlık 🙂

    Bunlar dışında Bangkok’da bir otelden bahsetmişsiniz yemek ve şehre kuş bakışı bakmak açısından aklım kalmadı değil. Malum yemekler ve bir çok şey uygun fiyata ama uçak biletlerinden dolayı çılgınca bir bütçemiz yok. Baiyoke Sky Hotel’de bir akşam yemeği bir kişiye kaça patlar bilgi verebilir misiniz? Ona göre tedarikli gidelim… Güzel günler dilerim…

    • Pattaya’nın iki yüzü var. Birincisi gece hayatı, dedikleri kadar var. Kimin ne yaptığının çok da önemi yok, gidersiniz eğlenirsiniz. Diğer yandan gezilecek yerleri ve aktiviteleri de çok. Botanik Parkı, müzikalleri, fil safarisi, Koh Larn Adası bunalrdan bazıları. Bu sitede çokca Pattaya ile ilgili yazıları bulabilirsiniz yine https://pattayarehberi.com sitesinde de bazı bilgileri paylaştım. İsterseniz göz atın.

      Baiyoke Sky Hotel’de akşam yemeği 600 Baht, yani 36 TL civarında, çok zengin menüsü var, deniz ürünleri sevenler için olağanüstü. kaçırmayın. Gün batımına yakın giderseniz hem gündüz hem gece Bangkok manzarasını izlersiniz.

  3. Ben de bu ay (haziran 9) Tayland’a gitmeyi planlıyordum, tabiki tur rehberliğinde olacak ve iki arkadaş gideceğiz. Kafamda birçok soru işareti vardı. Bu olumlu yorumları okudukdan sonra içim rahatladı. Hepinize teşekkürler.

    • Canberk Bey, Pattaya bence yasanilacak yerlerden birisi. Tropikal iklimi, kiyi sehri olmasi, emlak cesitliligi secenekleri ve cok sayida orada yasayan yabanci nedeniyle olusan cok kulturluluk bunlarin arasinda sayilabilir.

  4. Ben geçen hafta Pattaya’daydım. Gitmeden önce birçok arkadaşım bana orada aç kalırsın, yiyecek hiç bir şey yok dedi. Yanımda yiyecek bir şey götürmemiştim. Orada Anatolia Türk restoranı buldunca sanki çölde su bulmuş kadar sevindim.

    Demleme çay, Türk kahvesi, güzel kahvaltı, köfte vs… Her şey mevcuttu. Merkeze çok yakın Royal Garden Plaza alışveriş merkezinin yakınlarındaydı.

    Siz de orayı bulmuşsunuz.

    • Bizim çok zengin bir mutfağımız var, ancak böylesi mutfağa sahip olmanın dez avantajı da başka kültürlerin lezzetlerini tatma ihtiyacı bile duymamamız belki. Biraz yeni lezzetlere açık olmamamız ve bilmediğim şeyi yemem bakış açımız buna neden oluyor.

      Oysa her kültürün mutfağı keşfedilecek enfes lezzetlerle doludur. Tek yapılması gereken denemek. Denemeden ne olduğunu anlamamız da imkansız.

  5. Tayland Ülke olarak pis bir ülke değil, ayrıca Türkiye’nin bir çok bölgesinden temiz olduğunu söyleyebilirim. Kulaktan dolma bilgilerle Tayland ve Asya ülkeleri pis, kötü dienerek farklı ön yargılar oluşturuluyor.

    Taylandlıların mutfak kültüründe acı, sarımsak, soğan ve kullandıkları ananas ve balık yağı ile değişik baharatların kokusu sadece dışarıda satılan yiyeceklerde seyyar satıcıların bulunduğu yerlerde bu kokuyu duyarsınız. Ancak bu baharat kokusu her bölge ve heryer için geçerli değildir.

    Phuket Adasında bu kokuya nadir rastlanırken Bangkok’ta gibi kalabalık şehirlerde daha sık karşılaşırsınız. Yemek kültürlerinde seyyar ve ayak üstü atıştırma tezgahları önemli yer ettiğinden,
    her yerde seyyar satıcı tezgahları var. Doğal olarak şehir baharat kokuları içerisinde sarımsak ve soğan kokacaktır. Bir süre sonra ise rahatsızlık duymuyorsunuz. Çok da rahatsız olmamaya bakmalı. Bizim de kapalı çarşılar bence benzer kokuyor. Eskiden bu tür çarşıalrdan geçince burnumuza çalan peynir, at ve sakatat kokularının keskin kokusu hala aklımda.

    • Bence de Tayland pis değil.Halkı baharatları çok seviyor. O yüzden denediğim yerel yemekleri zehir gibi acıydı. Acıya alışkın olanlar sevebilir ama ben çok duyarlıyım. Ekonomisi büyük ölçüde turizm ve tarıma dayanıyor. Her mevsimde de gidilebilecek bir ülke.

    • Ben yemek konusunda çok seçiciyim, her yemeği yiyemeyenlerdenim. Baharatlı yemekler ise benim tatmam zor. Hele tezgahlardan, sokaktan hiç yemem 🙂

  6. Ocak 2012 resmi rakamlarına göre Tayland’a giden yabancı turist dağılımında ilk sırayı Çinliler alımış. Ruslar, Hintliler, Malezyalılar, İngiliz, Alman, Fransızlar, Avusturalyalılar olarak sıralanıyor. 10. sırada ise İranlılar var. Biz henüz ilk 10’a girememişiz ama ben ne zaman Pattaya’ya gitsek muhakkak sokakta Türkçe konuşan birilerine rastlıyorum.

    Pattaya ve Bangkok turlarına baktığımızda hepsi de yok satıyor. Tayland’ın Türklerden vize istemeyen ülkeler listesinde olması da bizim için bir avantaj.

    Bence Asya’yı ilk defa keşfe çıkacak birinin başlayacağı ülke Bangkok olmalıdır. Ben çok beğenmiştim.

  7. Selam, Bir Tayland seveni olarak yazdıklarınızı bir çırpıda okudum. 2 defa Tayland’a gittim ve hayran kaldım. O gittiğiniz yerleri ben de gezdim, çok hoşuma gitti. O nedenle ikinci defa gittim fakat son gidişimde farklı düşüncelerim vardı. Çünkü Tayland’a yerleşmeye karar verdim. Pattaya, Chonburi denilen bölgesinde denize 1500 metre uzaklıkta yeni yapılan bir siteden 48 metrekare daire satın aldım, taksitle.

    Malum öyle zengin falan değilim, emekliliği dolmuş, 45 yaşında, yaşamayı, gezmeyi, yeni yerler, yeni insanlar tanımayı seven biriyim.Almış olduğum daire henüz inşaat ve 4-5 ay sonra teslim edecekler. Hesap yaptım; benim emekli maaşım beni Tayland’da neredeyse lüks yaşatıyor, Türkiye’den Sonbaharın sonunda ayrılıp Mayısın sonuna kadar Tayland’da yaşarım diye plan yapıyorum.

    Bu arada Kamboçya, Vvietnam turları da güzel oluyormuş. Her tarafı gezip, görmek istiyorum. Pattaya merkezde bir resteuranta gittik, ben biraz kırmızı et seven biriyim. Bir menü söyledim şu an ismini hatırlamıyorum ama orta pişmiş şiş ve çeşitli çorbalardan oluşuyordu, ben o etin tadını hala unutamadım, saygılarla.

    • Bir emekli maaşınız varsa Tayland, kamboçya, Vietnam gibi ülkelerde Türkiye’dekinden daha rahat ve konforlu yaşayabilmek mümkün. Kiralar Türkiye’dekinden ucuz, yeme-içme daha ekonomik, tropikal iklim çok çekici. Elbette vaktiniz varsa Malezya, Singapur, Kamboçya, Vietnam ve Laos’a gidebilirsiniz. Ulaşım da ucuz, yeşil pasaportunuz varsa da vize ücreti ödemeden bir şehirden bir şehire gider gibi gidebilirsiniz. Kimbilir belki karşılaşırız oralarda.

      • Craiglist’s Bangkok, MoveandStay, SiamRealEstate gibi web sitelerine bakabilirsiniz. siampropertygroup.com ve bangkokcondofinder.com gibi sitelere bakabilirsiniz. Daire fiyatları İstanbul gibidir, lokasyona ve emlak çeşidine göre değişir.50.000 liraya da trilyona da daire bulabilirsiniz. Pattaya gibi yerlerde çok seçenek var.

  8. Bangkok’ta Siam Alısveris Merkezinde, Pattaya’da da Central Festival Alısveris Merkezinde muhtesem Amerikan, İtalyan lokantaları var. Ömrunde Turkiye’de goremiyecegin kalitede yemekler olan bir yere yurt konserve ve ekmek goturmek olmamalı yani! Bir kere de kultur soku yasamayın, gidin yeni tatlar tadın, illa size kimse sokakta satılan boceklerden yiyin demiyor. Onlar zaten azınlıkta gormussunsuzdur. İstanbul’un en luks yeri İstinye Park’ta bile göremiyeceginiz restorantların oldugu ve fiyatlarının da ucuz oldugu bi yere giderken yanında erzak goturmek ayıp.

    • Dediğinizin birinci bölümüne katılıyorum. Yiyecek konsunda çok önyargılı olduğumuz gibi çok da tutucuyuz, hiç de esnek değiliz. “İtalya’ya gidip aç kalmdım”, “Tayland’da yiyecek birşey bulamadım” kibi kelimeleri sıklıkla duyuyoruz ki, bahsedilen ülkeler, dünyanın en zengin çeşitliliğe ve lezzet zenginliğine sahip ülkelerdir. Hele hele 1 hafta gibi gezilerde yerel lezzetleri tatmayıp, evden getirilen konserveleri yemek, fastfood takılmak çok acı.

      Bu memleketimize gelen bir bir Lübnan’lının Türkiye’ye gittim aç kaldım demsine benzer. Birisi gelse İstanbul’a ve gidip sadece fast food takılsa ne düşünürsünüz? Ben acırım doğrusu, keşfedilecek o kadar tat varken!

      Deniz ürünleri, farklı sebzeler, ilginç pişirme tekniği ve karışımlarıyla Thai Mutfağı en beğenilen dünya mutfaklarından biridir. gelin görün ki insanları tercihleri farklı olabilir, yine de saygı duymak lazım.

      Arkadaşların getirdiği çoğu şey ise benim için getirilmişti. Zira 2 yıldır memleketten uzaktım ve sağolsun beni düşünen arkadaşlar, fındık fıstık, bademden tutun da ekmek, zeytin ve yoğurda kadar birçok şey getirmişlerdi.

  9. Tayland’a her gittigimde yolda 2li 3 lü dolaşan fanila ile dışarı çıkmış saçları dökük kimi görürsem aha da Türk derim ve yanlarından geçerken de kulak kabartırım. %100 Turk’türler, ten renkleri koyu ise de Arap’tırlar. Dünyanın her yerinde kendini bu kadar belli eden bir ırk yoktur. Bunu bir kez daha ispat ettiginiz icin tesekkurler.

    • Pattaya’da dolaşırken uzaktan gördüğüm bir çok Türk’ü de siz gibi tahmin etmem kolaydı. Ama dökük saçlı veya fanilalı özelliğine bakarak onun hangi milletten olduğunu anlayacak kadar uzman değilim. Söz konusu benim misafirlerim ise her birinin giydiği t-shirttür ve eminim bunu siz de giyiyorsunzudur. Hem dünyada sadece tek bir ırk vardır, o da insan ırkıdır.

  10. Tum bunlari okuduktan sonra kim neden hala bekler? senden bir randevu alip rehberliginde kendini bu gorsel ve tatsal zevk solenine birakmaz ki.? oldukca zengin bir deneyim olmali arkadaslarin icin. Bunun uzerine daha cok yazmali duymayanlara duyurmali.

  11. Kemal’inTaylandı bilmesi sayesinde her anımız dolu ve gereksiz tarifler yol sormalar olmadan ekonomik olarak bir tatil sağladığın için teşekkür ederim.
    Bir hafa içinde bize dolu dolu bir program yapmışdın her anı çok güzeldi.Gittiğin ülkede orayı tanıyan birinin eşliğinde gezmek çok zevkli kısa süre içinde ne kadar çok şey yaşarsan o kadar güzel oluyor.
    Dünyanın bir çok yerine gittim çoğunda kendim birşeyler bulmaya çalışdım ama oldukça zor oluyor döndüğünüzde aslında ne kadar önemli yerleri görmeden geldiğinizi anlayınca üzülüyorsunuz bir daha oralara gitme imkanı oldukça zor.Rehber bu noktada en verimli şekilde gezinizi planlamınızı sağlıyor .
    Yollarımızın tekrar kesişmesi dileğiyle

  12. Kemal’cim merhabalar,
    7 günlük gezimizi o kadar güzel anlatmış ve fotoğraflarla da desteklemişsin ki, o 5 şanslı kişiden biri olarak o güzel tatili yeniden yaşadım sanki. Ellerine ve ağzına sağlık.
    O kısa süreyi sayende o kadar güzel değerlendirdik ki; gezilmesi, görülmesi ve tadılması gereken ne varsa; hemde en ekenomik şekilde gezdik, gördük ve de tatdık. Bunun için sana ne kadar teşekkür etsek azdır.
    Özelinde Tayland, genelinde Asya olmak üzere o bölgeye ait coğrafi ve kültürel bilgine şaşırmıştım ve seni takdir etmiştim. Buradan bir kere daha söylemek istiyorum sen bu işi profesyonel olarak yapmalısın dostum. Bu o bölgeyi ziyaret etmek isteyen Türk insanı için büyük bir kazanım olacaktır.
    Tekrar tekrar teşekkürler, dünyanın bir başka noktasinda tekrar görüşebilmek umuduyla… Herşey gönlünce olsun…

    İsmet Çolak

Yanıt yaz

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz