İsmim Kemal Kaya, aslında veteriner hekim olmama rağmen 14 yıl kadar ilaç sektöründe satış ve pazarlama alanında çalıştım. Ayrıca bilgi yönetimi okudum, marka yönetimi üzerine master yaptım. 41 yaşındayım ve 2 yıl önce evimi eşyalarıyla birlikte olduğu gibi kiraya vermeden önce İzmir’de yaşıyordum. Şimdi her ne kadar ailemle kalıyor olsam da çoğunlukla artık zamanımı gezerek geçiriyorum.

Ülkeleri ve şehirleri gezmek, kültürleri, doğal güzellikleri keşfetmek ve dünyayı gezmek ilk sıradaki hobim. Yazmak, fotoğraf, dalış, web tasarım başlıca hobilerim arasında yer alıyor.

Hürriyet Seyahat Röportajı

Malta

Seyahat etmeye ilgi duyar mısınız? Ne sıklıkla seyahat edersiniz?

Son birkaç yıldır seyahat etmek benim için hobiden öte artık bir yaşam tarzı oldu. Geçmişte profesyonel iş dünyasının bir parçasıyken ülke içerisinde sıklıkla seyahat ederdim. Yaz tatili ve diğer resmi tatillerde fırsat buldukça da yılda birkaç kez yurtdışı seyahatlerine çıkardım. Bunların bazıları tatil amaçlı olduğu gibi bazıları da ülkeleri, şehirleri ve kültürleri yakından tanımak için olurdu.

Birkaç hafta önce 685 gün süren Okyanusya ve Güneydoğu Asya gezimden döndüm. Son 2,5 yıldır ise tüm zamanımı gezerek geçirdim. Başlangıçta sadece kişisel olarak gezip, fotoğraf çekiyordum. Son 1 yıldır ise gezilerimi yoldaolmak.com blog sayfamda okuyucularla paylaşıyorum. Yine facebok’ta yoldaolmak adlı sayfamda da çektiğim ilginç fotoğrafları paylaşıyorum. Gezdiğim zamanlar dışındaki kalan zamanımı şimdilerde yazarak geçiriyorum. Birkaç ay dinlenip Nepal ve Hindistan rotasından başlayarak bir önceki rotama devam edeceğim.

Daha önce nerelere seyahat ettiniz?

Ülkemizin neredeyse her yerini gezdim. İlk yurtdışı gezimi 1997 yılında New York ve Florida’ya yapmıştım. Şirket sponsorluğunda yaptığım bu geziden çok etkilenmiş olmalıyım ki sonrasında her fırsatta yurtdışı ziyaretleri yapmaya başladım. Gittiğim ilk Avrupa ülkeleri ise Danimarka ve İsveç oldu. Sonraki durağım o zamanlar henüz popülerleşmeye başlamış olan Dubai oldu. Başka bir yıl, aynı yaz tatilimde önce Mısır’a, sonra da İtalya’ya gitmiştim. Çek Cumhuriyeti, Avusturya ve Macaristan’ı kapsayan bir gezim oldu. 2006 yazında İngiltere ve Fransa’yı kapsayan bir gezi, ertesi yıl da araba kiralayıp Almanya’nın üçte ikisini gezdim. Bunun dışında Ukrayna ve Tayland gezilerim olmuştu. 14 ülkeyi ziyaret etme imkânı bulmuştum.

3 Ağustos 2010′da İstanbul‘dan başladığım ve 685 gün süren gezimden birkaç hafta önce döndüm. Bu uzun soluklu gezimde 11 ülke ziyaret ettim ve 70.000 km’den fazla yol yaptım. Dünyanın etrafını neredeyse 2 defa dolaşacak kadar yani. İlk durağım Tayland olmuştu, sonrasında ise Okyanusya kıtasına, Yeni Zelanda’ya geçip 7 ay kaldım ve orada hem İngilizce çalıştım hem de gezdim. Sonra büyüleyici bir atmosferde 2 hafta süren bir Fiji maceram oldu. Fiji sonrası Sydney’den başlayarak 3 ay geçirdiğim Avustralya ve Tazmanya gezim oldu. Araba kiralayıp 4 günde 1.300 km yaparak Tazmanya adasını gezdim. Sırt çantamı Melbourne’de bırakıp birkaç günlüğüne gelmiştim, oysa 3 hafta kaldım.

3 aylık Avustralya gezim sonrası Güney Doğu Asya’ya geçtim. İlk durağım Bali oldu. Sonrasında Endonezya’nın Lombok, Java ve Sumatra adalarını gezip Kuala Lumpur, Malezya’ya ve devamında da Singapur’a geçtim. 40 gün süren Borneo Adası gezim devamında yine 40 gün süren Filipinler gezim oldu. Süresi biten pasaportumu değiştirmek için Singapur’a döndüm. Devamında Malezya ve 2 ay sürecek olan Tayland gezim sonrasında 1 ay kadar Laos’ gezim oldu ve sonra Tayland’a döndüm. Sonrasında 20 günlüğüne Kamboçya’ya geçip Tayland’a tekrar döndükten sonra yine Malezya ve Singapur’daydım. Kuala Lumpur’a tekrar geçip oradan Tahran, İran’a uçtum. Bu gezimde 4 defa Tayland, 5 defa Malezya ve 3 defa Singapur’da bulundum.

20 gün kadar çok keyif aldığım İran gezim sonrası, karayolu ile Tebriz’den Van’a geçip oradan da İzmir’e ulaştığımda aradan 685 gün geçmişti. Nerdeyse 2 yıl sonra evimdeydim, ailemin evinde.

Fiji’de yerlilerin yaşadığı Naboro Köyü’ne ne zaman, nasıl gittiniz, ne kadar kaldınız? Oraya gitmeye nasıl karar verdiniz?

Nisan 2010 yılında Yeni Zelanda’dan Fiji’ye geçmiştim. Ana ada olan Viti Levu’da birkaç gün kaldıktan sonra etkileyici doğası ve güzel plajı ile ünlü Kuata Adası‘na gitmiştim. Kuata Adasında kanoya atlayıp ada çevresini tura çıktım. Sonra hemen karşıdaki Waya Lai Lai adasına gitmeye karar verdim ve adadan adaya kano ile geçtim. Waya Lai lai çok büyük bir ada ve ada üzerindeki resortta çalışan çok sayıda yerli vardı. Onlarla tanışıp sohbet ettikten sonra onlarla köyde kalıp kalamayacağımı sordum. Kabul ettiler. Ertesi gün, bir zamanlar yamyam olan yerlilerin evlerinde uyuyordum.

Köyde sadece 2 gün kaldım, çünkü ana karada yer alan Coral Cost’ta bir rezervasyonum vardı yoksa daha uzun kalacaktım. İnanılmaz güzellikte bir doğada, iki yanı plaj olan bir boğazda kurulmuş olan Naboro Köyü sigaradan arındırılmış bir yer. Elektrik, telefon ve TV’nin olmadığı, çok sade ve basit bir yaşamın olduğu köyde herkes bana oldukça sıcak davrandı. Sadece kaldığım evin değil herkesin misafiriydim. Beni gören herkes yanıma geliyor, elimi sıkıyor ve klasik sorularını sormaya başlıyorlardı. İlginç olan herkesin ikinci sorusu aynıydı; hepsi de buraya tekrar ne zaman geleceğimi soruyorlardı.

Oranın konaklama seçeneklerinden bahseder misiniz? Siz nerede kaldınız anlatır mısınız?

Fiji adaları üzerinde sırtçantalılar ve dar bütçeli gezginler için ekonomik konaklama seçenekleri olduğu gibi, aynı zamanda kendine özel plajı, iskelesi ve hizmetçilerinin olduğu, geceliği 5000 doların üzerinde ultra lüks oteller yer alıyor.

Kuata Adasında yer alan Kuata Natural Resort’ta kaldım. Ekonomik tatil isteyenler için paylaşımlı dorm odaları olduğu gibi denize birkaç metre uzaklıkta bungalovlar da bulunuyor. Akşam 18.00-23.00 arası jeneratörden elektrik sağlanıyor. Kuata adasının hemen karşısında Waya Lai Lai adasında ise daha lüks ve egzotik bungalovlar bulunuyor. Naboro Köyü ise gerçek Fiji yerel yaşamını yakından tanımak için ilginç bir fırsat oldu. Fiji Doları ve Türk Lirası kur olarak birbirine hemen hemen eşit. Bu köyde 3 öğün yemek dâhil 25 TL’ye kaldım. Yalnız köy, tatilcilerden çok keşfetmeye meraklı gezginler için daha uygundu.

Fiji ana karası olan Viti Levu Adasının güney kıyılarında yer alan Coral Cost’ta, The Beach House adlı bir yerde 1 hafta kaldım. Burası da atmosfer olarak Fiji Adalarını aratmayacak güzellikteydi. Kumların üzerinde plajda denize doğru uzanan hindistan cevizi ağaçları bizim kartpostallarda gördüğümüz görüntüyü gözlerimizin önüne seriyor.

Bu seyahatiniz sırasında ilginç bir anınız oldu mu, anlatır mısınız?

Aslında gezinin bütünü çok ilginç bir anıydı. Fiji’ye ilk vardığımda couchsurfing web sitesi aracılığıyla bağlantı kurduğum bir ailenin yanında kaldım. Kapı, penceresi her zaman açık, herkesin düştüğü yerde uyuduğu 2 odalı evde 11 kişiyle kaldım. Kendilerine has Kava adlı içkilerini içerek çok keyifli vakit geçirdim. Yer demir gök bakır diyebileceğimiz, hayatımda gördüğüm en güzel gün batımını burada gördüm.

Kuata Adası’na vardığımızda bize adayı tanıtan bir konuşma yapmışlardı. Oldum olası böylesi sunumları pek dinleyemem. Musluktan akan suyun içilebileceği kulağıma çalınmıştı. Ben de 2-3 gün boyunca musluktan su içtikten sonra hasta oldum, oysa oldukça dayanıklıyımdır. Şişemin içerisinde ağaç kabukları görünce gidip sorduğumda, 3 gündür biriktirilen yağmur suyunu içtiğimi öğrendim. Oysaki o su sadece duş ve tuvalet için kullanılıyormuş. İçilebilen musluk suyu meğer başka bir yerdeymiş ve ben yanlış suyu içmişim. Sırt çantamı ana karada bırakıp içerisinde sadece 2 tişört, 2 şort ve sandaletimle adaya gelmiştim. Adada ve yakın çevrede doktor da olmadığından ağrı kesicilerle idare ettim. Neyse ki hastanelik olmadan birkaç gün acılar çeksem de sonunda iyileştim.

En sevdiği beş şehir:

  • Hobart, Tazmanya
  • Ubud, Bali
  • Queenstown, Yeni Zelanda
  • Kopenhag, Danimarka
  • New York, Amerika

Seyahate hangi ulaşım aracıyla gider?

Uzak ülkelere uçak, onun dışında çoğunlukla otobüs ve tren.

Seyahatte ne yer ne içer?

Çoğunlukla yerel yemekler yer. İlk tercihim gece pazarları ve yerel lokantalar.

Seyahatte nerede kalır?

Hostel, misafir evleri, ekonomik oteller. Bazen ailelerin yanında (couchsurfing).

Kiminle seyahat eder?

Yalnız, bazen yolda tanıştığı diğer gezginlerle.

Seyahatten ne alır?

Genelde uzun süreli gezdiğimde hiçbir şey alamıyorum. Kısa süreli gezilerde ise o ülkeye özel el yapımı ürünler.

Seyahatte ne okur?

Elektronik kitap şeklinde roman (nadiren) ve diğer gezginlerin blog yazılarını (çoğunlukla) takip ediyorum.



Seyahat çantasının vazgeçilmezleri neler?

Iphone, laptop, kulaklık, fotoğraf makinem, sandalet, tırnak makası.

4 Yorumlar

  1. Kemal bey merhabalar;

    Hürriyet Seyahat ekindeki röportajınızı/yazınızı okuduktan sonra sitenizdeki yazıları okumaya başladım. Yeni Zelenda’ya gitmek istiyorum. 10 yıldır bu hayalim var bir türlü gidemiyorum. Daha önce Japonya, Güney Kore, isveç ve Amerika’ya gittim. Şimdi neden gidemiyorum bilemiyorum. Tüm vize işlemleri kafamda büyüyor belki de ..Sizin yazılarınız cesaretimi toplamama neden oldu.Aslında İzmirliymişsiniz. Eğer uygun olursanız sizinle tanışmak isterim.

    Böyle bir site yaptığınız için çok teşekkür ederim.

    • Daha önce de çok yerde bulunmuşsunuz, hem de birbirinden farklı kıtalara. Yeni Zelanda’ya ziyaret amaçlı mı yoksa yerleşme amaçlı mı gitmeyi düşünüyorsunuz acaba?

      Schengen için gerekli evraklar gibi dokumanlarla başvurursanız vize alacağınızı düşünüyorum. Burada vize sorun değil anladığım kadarıyla. Hani Yüzüklerin Efendisi üçlemesini izleyin, internette Yeni Zelanda fotoğraflarına bakın. Şu an Türkiye’de izinde olan ancak Yeni Zelanda’ya uzun bir yolculukla ulaşan leylekleylek.com’dan As ve Re’nin yazılarına göz atmanızı öneririm.

      Yeni Zelanda gezmek için harikulade bir yer, ancak bana sorarsanız yaşamak için sıkıcı bir yer olduğunu düşünüyorum.

      Yolda olmak güzeldir, bu Yeni Zelanda olur veya başka bir yer olur. Balkan ülkeleri şuracıkta. İmkan ve fırsatınız varsa ne duruyorsunuz!

      Uygun zamanımız olursa elbette görüşebiliriz.

Yanıt yaz

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz