Tayland Neden Evim Oldu?

Tayland, neredeyse benim evim oldu. Gezdiğim yerler içerisinde tekrar görmeyi çok istediğim yerler var, ancak bunların içerisinde ülke olarak en çok özleyeceğim ülkelerden biri Tayland olacak. Çarpıcı güzellikte doğası, filmlere mekan olmuş tropikal adaları, görkemli Budist tapınakları, dünyaca meşhur zengin mutfağı, güler yüzlü insanları ve Thai masajı ile Tayland, Güney Asya’nın en popüler ülkelerinden birisi.

Şu an bulunduğum yer Chiang Mai ise en favori yerlerimden birisi olmaya aday. Uzak Doğu’da turizm ve doğal güzellikleriyle ünlü Tayland, kadim kültürü, güler yüzlü insanları, ünlü gece hayatı, ucuz ve güvenli seyahat imkanı sağlaması nedeniyle popüler turistik destinasyonların başında geliyor.

Tayland vizesi gerekmemesi ve THY İstanbul-Bangkok direkt uçuşu ile de kolay seyahat etme imkanı var. Ülkeye girişte süre bitimine altı aydan uzun süre olan bir pasaportunuzun olması yeterli. Uçakta doldurulan formla birlikte pasaportunuzu kontrol memuruna uzatıyorsunuz yalnızca. Ülkeye havalimanından girişlerde 30 gün, sınır geçişlerinde ise 15 gün vize veriliyor.

Tayland ilginç bir ülke.Dört yüzden fazla Budist tapınağı, safran renkli elbiseleri içerisinde halkı kutsayan Budist rahipleri, yüzen pazarları, geleneksel Tay yemeklerinin pişirildiği sokak tezgâhlarıyla Bangkok, renklerin, kokuların ve tatların içine doğru egzotik bir yolculuk sunuyor. Her yönüyle hem geçmişi hem bugünü yaşatan bir ülke.

Tayland, ziyaretçileri tarafından ya çok seviliyor yada nefret ediliyor. Bu biraz da beklentiler ve ön yargılar nedeniyle oluşabiliyor. Avrupa turu yapmaya alışmış birinin, Bangkok kalabalığını, kokusuna ve mutfağına alışması kolay olmayabiliyor. Oysa biri birinden güzel egzotik adalar, renkli gece hayatı, ilginç ve lezzetli yemekler keşfedilince fikirler kolayca değişebilir.

Tayland’a Gitmek İçin 5 Neden

Tayland’ı neden mi bu kadar seviyorum? Anlatayım:

1. Tayland Kültürü

Tayland’ın muhtemelen dünya turizminde bu kadar gözde olmasının arkasında da bu yatıyor. Budizm, Animizm ve Hinduizm’in derin etkisiyle şekillenen kültürde, insanlar samimi, sevecen ve güler yüzlü. Sinirli insanla karşılaşmak mümkün neredeyse mümkün değil.

Herkesle kolayca iletişime geçebiliyorsunuz, biraz gülümsemek yeterli. 3. cinsiyet olarak homoseksüellik burada normal karşılanıyor, bir tabu değil. İnanç özgürlüğü yasalarla korunuyor ve dinsel farklılıklar kolayca kabulleniliyor.

Tayland’ta isimler hem uzun hem de telaffuzu çok zor. Bu nedenle günlük hayatta herkesin kısa bir lakabı (nickname) var. Çoğunlukla bu nicknamelerin telaffuzu çok kolay ve bazen de komik.

Mesela Gib (Saç tokası), Dam (siyah), Lek (Küçük), Mai (ipek), Moo (domuz), Som (portakal), song (iki), Waan (şeker)… Yoksa kültüre yabancı bizler için ne isimleri akılda tutmak ne de kullanmak mümkün.

2. Tayland İklimi

Bütün bir yıl sıcak tropikal iklime sahip olan Tayland, ilk gelenler için başlangıçta sıcak gibi gelse de aslında yaşanabilir bir iklime sahip. Ortalama sıcaklık 28°C civarında. Tayland’da üç mevsim var. Mart-mayıs ayları sıcak, Haziran-Ekim ayları arası yağmurlu, Kasım-Şubat arası ise serin mevsimler.

Bu Tayland hava durumu ve iklim şartları, ülkede uzun süre kalmamın diğer sebeplerinden biri. En güzel mevsim Kasım ve Şubat ayları arasında, tropikal iklime sahip adalarında denizin ve kumun keyfini çıkararak tatil yapmak gibisi yok.

Bir çok defa film ve kliplere sahne olan tropikal adalarında, insanın hayal etmekte zorlanacağı cam gibi turkuaz denizi, mavi ve yeşilin baştan çıkarıcı tonları arasında bir tatil gibisi yok. Bir de bu tatilin aylarca olduğunu hayal edin!

3. Tayland Tatil veya Seyahat için Ucuz

Tayland, aslında birçok insanın düşündüğünden daha da gelişmiş bir ülke. Bangkok, Pattaya ve Phuket gibi popüler yerlerde lüks yaşam tarzına şahit olabilmek mümkün. Yarın gidip kendisinde kalacağım, Couchsurfing sitesinden tanıştığım arkadaşım Hayko, hoş manzaralı, güzel bir condoda oturuyor.

Güvenlikli, yüzme havuzlu, spor salonlu 2 oda, banyo ve mutfaklı, balkonlu dairesi için 600TL ödüyor. Auckland, Yeni Zelanda’da yaşarken sadece 1 oda için ben 1.750 TL ödüyordum!

Tayland para birimi olan Baht, Türk lirası karşısında nispeten zayıf sayılır. Gezginlerin ve turistlerin yoğun olarak kaldıkları Kho San Road ve Nana taraflarında, içerisinde banyosu olan otel odaları veya misafir evleri 20-40 TL ve daha ucuzunu bulmak da mümkün.

Asya’nın en popüler başkentlerinden birinden Bangkok’tan bahsediyorum. 1-2$’a sokak tezgâhlarından yiyor ve birkaç dolara çamaşırları yıkatıyorum. Ekonomik değil mi? (evet biliyorum, bu artık bu yazıyı yazdığım dönemki kadar ucuz değil, ama yine de uygun)

Tayland gece hayatı ve içki fiyatlarından bahsetmeye lüzum bile görmüyorum.

4. Tayland Mutfağı

Tayland mutfağı dünyanın en zengin mutfaklarından biri. Tayland’ta, düşük bütçe ile seyahat edenlerin hiç evde yemek pişirmesine gerek kalmıyor. Günün her saatinde, her yerde ekonomik ve lezzetli menüler bulmak mümkün.

Taze balıklar ve deniz ürünleri, değişik sebzeli bol baharat kullanılan yemekleri ile ünlü. Deniz ürünleri sevenler için tam bir cennet. Benim favorim ise bir tür erişte olan Pad Thai. Sokak tezgahlarında 10-20 Baht (1TL) arasında doyucu olacak kadar bir şeyler almak mümkün.

Tropikal meyveler ise baştan çıkarıcı lezzete sahip. Tropikal yağmurların serinlettiği tropik bir adada, taptaze tropikal meyvelerden hazırlanmış doğal ve ferahlatıcı içkilerin tadına varmak gibisi yok. Hiç tatmadığım şeyli tatmak, duyu organlarımı böyle farklı lezzetlerle harekete geçirmek beni her zaman heyecanlandırıyor.

5. Güleryüzlü İnsanlar

Bir ülkeyi güzel kılan insanlarıdır. Hele güler yüzlü ve stresten uzaklarsa daha ne istenir? Gülümseyen insanların ülkesidir Tayland. Memlekette otobüste, metroda, trafikte veya kalabalık yerlerde insanların yüzüne baktığımda gördüğüm tek düze bir bakış vardı. Hissedilen şey ise mutsuzluk ve agresif bir ruh hali. Haftada 40-50 saat çalışan, düşük maaş alan, trafik işkencesi çeken insanlar için belki de normal.

Dünyanın bu tarafındaki insanlar ise daha uzun süre, daha düşük maaşla çalışıyorlar. Fakat insanların arasına karıştığınızda, sokaklarda dolaştığınızda cıvıl cıvıl sesler duyuyorsunuz burada. Göz göze geldiğinizde burada kaşlar çatılmıyor, aksine bir gülümseme alıyorsunuz. Her ne kadar bizde Tayland’ın adı seks turizmi ile birlikte anılsa da bu bir yanılgı. Bizim, sadece bir bakış açısından yola çıkarak toplumları önyargılı değerlendirme yanılgımız.

Bildiğiniz gibi yolda geçirdiğim zamanın büyük bir bölümünü Tayland’ta geçirdim. Seyahatime, 1 ay kaldığım Tayland Turu ile başlamıştım. İlk ziyaretimden 300 gün sonra tekrar Tayland’a geri gelmiştim, bu defa 2 ay kalmıştım. Laos dönüşü, 15 günlüğüne 3. kez Tayland’taydım. Kamboçya sonrası yine geri döndüğüm ülkede şu an 9. günümdeyim.

Tayland’ın çok farklı yüzü var. Her biri diğerinden renkli. Bu renklerden biri olan Kuzeyde, Chiang Mai yakınlarında yaşayan uzun boyunlu kabile ziyareti sonrası artık yüzümü yeniden Bangkok’a çeviriyorum.

Uzun bir tren yolculuğu ile geldiğim bu şehirden yine uzun bir otobüs yolculuğu ile ayrılacağım.

Day 642: Tayland:9 Chiang Mai, 6 Mayıs 2012