Bangkok Gezi Rehberi

Bangkok, Tayland turizminin kalbinin attığı bir başkent. Asya’nın en hızlı gelişen, ekonomik açıdan en dinamik ve en kozmopolit şehirlerden. Lezzetli sürprizlerle dolu şehirde karmaşa, gürültü, koku, nem, sıcak ve trafiğin yanı sıra egzotik, cazibeli, lezzetli ve davetkar bir dünya var kısaca.

Neredeyse tüm Uzak Doğu turlarının da ana uğrak yeri. Kamboçya, Laos ve Myanmar’a gidiyorsanız büyük ihtimalle Bangkok’a da uğramanız gerek. Geleneksel Doğu yaşantısının, Batı modernizmi ile bir potada kaynaştığı Bangkok ile bir bağım olsa ki Asya’da en çok seyahat ettiğim ve en çok bulunduğum şehir oldu. Tam 7 defa ziyaret ettim ve toplamda 1 aydan fazla zamanım Bangkok’ta geçmiştir herhalde.

Yaklaşık 10,5 milyonluk Bangkok şehre ilk defa gidenler için bunaltıcı bir kaos şehri görünümünde olsa da oysa bundan çok daha fazlasını barındırıyor. Şehrin bozuk kaldırımları, kalabalık sokakları ve köri soslu kokan havası arasında kaos içerisinde yolculuk edenlerin, şehrin karakterinden ilk göze çarpan şeylerden pek hazzettikleri söylenemez.

Oysa Bangkok, tapınakları, müzeleri, UNESCO Dünya Mirası Listesine alınmış Thai kültürünün nadide örnekleri ve değerli tarihi yerleri ile, sadece Asya’nın değil dünyanın en çok ilgi gören yerlerinin başında. Chao Phraya Nehrinin doğu yakasındaki saraylar ve kadim tapınaklar ile bezeli şehrin eski bölümü Ratanoksin bunun bir ispatı.

Bangkok Gezi Rehberi

Bangkok, 1300’lü yıllarda küçük bir kasaba iken 1780’lere gelindiğinde yerleşim yerlerinin büyüdüğü bir ticaret kasabası halinde almış. Şehrin adının Bang Makok’tan türediği düşünülüyor. ‘Bang’ Tayca’da nehir kıyısındaki şehirlere verilen isimken, ‘makok’ bölgedeki bir ağaç türünün ismi.

Bangkok, 1782’de, iktidardaki Chakkri hanedanının kurucusu General Chao Phraya Chakkri’nin Rama I olarak tahta geçmesi ile Siam’ın başkenti olmuş. Şehre bugünkü resmi ismi ‘Krung Thep Maha Nakhon (Meleklerin Şehri)’ vermiş. haline gelecek olan ismi vermiş.

O zamandan bu yana Bangkok büyüdü, önemli renovasyonlar geçirdi ve büyük ölçüde modernleşti. Önceleri Chao Phraya nehrinin iki tarafı Thonburi ve Bangkok olmak üzere ayrı birer yerleşim sayılabilecekken, 1932’de inşa edilen köprüyle hızlanan büyüme süreci sonucunda Bangkok günümüzdeki 10,5 milyon nüfuslu metropol haline getirdi.

Son yıllarda hızla yükselen gökdelenleri, iş merkezleri, şık otelleri, dünya markalarına ev sahipliği yapan lüks alışveriş merkezleri ile adeta Asya’da parlayan bir çekim merkezi. Geleneksel yaşamın batı modernizmiyle harmanlandığı şehir nemli, sıcak, kalabalık ve gürültülü.

Misafirperver ve güler yüzlü insanları, pırıltılı tapınakları, renkli pazarları, büyük alışveriş merkezleri ve akıllara durgunluk veren gece hayatı ile Bangkok, enerji dolu, capcanlı bir başkent.

Bangkok, belki dünyada görülmesi gereken en güzel şehirlerden biri değil ama egzotik bir dünyaya yapılacak bir yolculuğun kapısı olduğunu söyleyebilirim. Kirli, koktuğu da söylenebilir, ancak bütün bunlar Avrupalı gözlüğünü takıp temizlik ve düzen bekleyen günümüz modern insanının yanılgısı. Olumsuz denilen tüm özellikleri aslında onu Asya’nın en çok ziyaret edilen turistik şehri yapıyor zaten.

BANGKOK’A GİTMEK İÇİN NE GEREKİR
ⓘ Tayland vizesiz ülkeler listesinde. Tayland vizesi uluslararası havalimanı girişlerinde 30 gün, karadan girişlerde ise 15 gün vize veriliyor. Bangkok seyahati için en az 6 ay geçerli olan pasaportunuzun olması gerekiyor. Henüz Pasaportunuz Pasaport Başvurusu Nasıl Yapılır ve Pasaport Çeşitleri yazılarımı okuyun. Yurt dışına çıkarken havalimanında yurtdışı çıkış harcı ödemeniz gerekiyor.

Tayland Gezi Rehberi ve Tayland Gezisi İçin Tavsiyeler blog yazılarımda Tayland deneyimlerimi paylaştım. Tayland ve Tay Kültürü Hakkında, Tayland Hakkında Bilgiler, En Romantik Tayland Balayı Yerleri, Tayland Festivalleri blog yazılarında ülke ile ilgili daha çok bilgi var.

Daha uygun Tayland tatili yapmak için okumanızı tavsiye ederim. Seyahat Rehberi kategorisindeki uygun otel nasıl bulunur, vize/pasaport gibi blog yazılarım da seyahatiniz daha verimli geçirmeniz için gerken bilgileri paylaştım.

BANGOK’A NE ZAMAN GİDİLİR
🌤 Bangkok’ya yıl boyunca ortalama sıcaklık 28 derece. Mart ve mayıs ayları arasında sıcaklık 34 derecelere kadar çıkıyor. Bangkok’u ziyaret etmek için en iyi dönem kasım-mart arası. Bu dönem hava serin, gökyüzü mavi oluyor. Muson sezonu nisan sonunda başlayıp 3 ay sürüyor. Bizdeki tatil dönemi gittiğinizde her an yağmurla karşılaşacağınız gibi hiç damla ıslanmadan dönme şansınız da var. Kim bilir!

BANGKOK’TA NEREDE KALINIR
🏨 Alışveriş merkezleri ve mağazalarla öne çıkan Siam Meydanı, iş merkezi olarak da bilinen Silom, sırt çantalı ve düşük bütçeli gezginlerin tercih ettiği Khosan Road, restoran ve eğlence merkezleriyle Sukhumvit, lüks otelleriyle öne çıkan Çao Phraya Nehri çevresi, yeme içme ve sokak lezzetleriyle bilinen Chinatown, ucuz alışverişin adresi Pratunam.

Riva Surya Bangkok, Khao San Yolu’na 5 dakikalık mesafede 4 yıldızlı bir otel. Khaosan Art Hotel, çok uygun fiyatlı, makul güzellikte bir seçenek. Dewan Bangkok, süslü, renkli ve uygun fiyatlı beğenebileceğiniz bir otel. Nappark Hostel @Khao San ve OYO 612 Hansa Hostel, Kha Son Road’ın popüler merkezi hostelleri.

Baan Noppawong, Grand Palace’a oldukça yakın, Bangkok’un hala ayakta duran nadir kolonyal evlerinden birinde. Baan Chart da bir butik otel, tereddütsüz kalabilirsiniz. Sala Arun, Bangkok Eski Şehir’de Şafak Tapınağı veya Wat Po’nun doğrudan manzarasına sahip.

Boxpackers Hostel Phranakorn, Grand Palace yakınlarında kalabileceğiniz yüksek puanlı bir hostel. Shanghai Mansion Bangkok, aslen 1892’de inşa edilmiş yenilenmiş bir binada, otantik China Town bölgesinde yer alıyor.

Anantara Siam Bangkok Hotel, Bangkok’un seçkin modern bölgesi Siam’da yer alan lüks bir otel. Hotel Indigo Bangkok Wireless Road, Sukhumvit Yolu, Siam ve Pathumwan’ın popüler bölgelere yürüyerek gidecek kadar yakın yüksek puanlı bir otel

Bangkok Gezilecek Yerler 📌

Günün 24 saatinin dolu dolu yaşandığı Bangkok, nehir kenarına dizili gökdelenleri, her köşe başında karşınıza çıkan görkemli tapınakları, rengarenk tropik çiçekleri ve her kesimden insanın doldurduğu sokakları ile eşsiz bir deneyim vadediyor.

Chao Phraya nehrinin doğu yakasındaki bölge eski şehir iken (Rattanakosin) ve daha doğuda bulunan yer ise yeni şehir olarak kurulmuş. Gezilmesi kolay bir şehir burası. Birçok turistik noktaya metro veya tuktukla kolayca ulaşıyorsunuz. Taksi ile ulaşım da ekonomik.

Tayland’ın bu dev metropolünde kaybolmak çok kolay. Bu nedenle günlük gezi programını yaparken yerel halktan çok bloglardan bilgi alın. Her ne kadar Tayland’da İngilizce konuşmak yaygın olmasa da İngilizce bilen otel personelleri de pratik bilgiler edinmenize yardımcı olabilirler.

Eski Şehir (The Old City, Rattanakosin), Chao Phraya Nehri kenarında yer alıyor. Bangkok gezilecek yerler listesindeki en büyüleyici tapınaklar bu bölgede yer alıyor. Grand Palace, Wat Arun, Wat Pho tapınakları bu bölgede yer alıyor.Tapınaklara girebilmek için omuz ve bacaklarınız kapalı olmalı, içeri girerken de ayakkabılarınızı çıkarmalısınız.

Bangkok aslında Venedik benzeri kanallar arasında kurulu bir şehir. Başkenti ikiye bölen Chao Phraya Nehri, üstünde deniz taksileriyle veya kanolarla dolaşmak şart.

Bangkok’ta yapılması gerekenlerden birisi de kanal turu. Turda Kraliyet Sarayı ve Wat Arun gibi tapınakları nehirden görebiliyorsunuz. Chao Phraya Nehri üzerinde yapılan ve yaklaşık 1,5 saat süren bu tur, 8 kişilik uzun kuyruklu teknelerle yapılıyor. Bangkok yaşantısının gökdelenler dışındaki yüzünü görmek için yapılabilir.

Gece kulüpleri ağırlıklı olarak Khao San Road ve Patpong bölgesinde bulunuyor. Şehrin en canlı ve gelişen bölgelerden biri olan Soi Cowboy ve Nana Plaza Bangkok gece hayatının merkezini oluşturuyor.

1. Grand Palace

Grand Palace (Tayland Kraliyet Sarayı), 150 yılı aşkın bir süre boyunca Tay kraliyet ailesine ev sahipliği yapan, yüzden fazla binadan oluşan kompleks bir yapı. Bangkok’un en değerli ve en önemli yeri. 1925’e kadar Tayland kraliyet konutu olarak kullanılmış. Bugün bölümleri müze olarak ziyarete açık olan sarayın bazı binaları hala kraliyet ofisi olarak hizmet veriyor.

Chao Phraya Nehrinin kıyısında yer alan ve Tayland’da gücün ve dinin simgesi olarak görülen Grand Palace, günümüzde halen taç giyme törenleri, kraliyet cenazeleri ve düğünlerin gerçekleştiriliyor. Saray yaksha denilen, oldukça etkileyici devasa heykellerle karşılıyor.

Komplekste, baş döndürücü tapınaklar, etkileyici avlular ve göz alıcı bahçeler bulunuyor. Grand Palace, Bangkok’un en önemli tapınağı olan Zümrüt Budha Tapınağını içerisinde barındırıyor.

Grand Palace ziyaretinde uyulması gereken kıyafet yönetmeliği oldukça katı. Mutlaka ayakları, bacakları ve kolları kapatacak kıyafetler giyilmeli. Erkekler uzun pantolon ve hatta uzun kollu tişört giymek zorunda. Uygun kıyafeti olmayanlar Grand Palace girişinde yer alan bir ofisten uygun kıyafetler ödünç alabilir. Buradan 200 Bahta kiralanan kıyafetler geri verilince, para iadesi yapılıyor.

Grand Palace sabah 08.30–16.30 saatleri arası ziyarete arası açık. Bilet satışı 15.30’a kadar yapılıyor. Sarayı kompleksini gezmek en az 3 saat gerektiriyor. Ayrıca girişte sarayın kapalı olduğunu söyleyip, sizi alışveriş yapmaya yönlendirmeye çalışan fırsatçılara da kulak vermemeli. Grand Palace bilet ücreti ise 500 Baht.

2. Zümrüt Budha Heykeli

Wat Phra Kaew (Zümrüt Budha Tapınağı), sarayın en kutsal ve değerli yeri. Tapınak Grand palace içerisinde yer alıyor. Zümrüt Budha Tapınağı, Tay sanatının incelikleriyle bezeli bir mimariye sahip. Dışarıdan baktığınızda diğer Budist tapınaklardan pek de farklı değil gibi. Üç girişi bulunan ve tapınağı çevreleyen duvarlarında Ramakian efsanesini betimleyen resimlerin yer alıyor.

Ancak tapınağı bu kadar önemli yapan şey onun, tek parça yeşil zümrüt blok üzerinde oyulmuş 66 cm yüksekliğindeki kutsal Buddha heykeline ev sahipliği yapması. Budha’nın meditasyon yaparken betimlendiği 15. yüzyıldan kalma Zümrüt Budha Heykeline Tayland Budistleri son derece saygı duyuyor.

Grand Palace her gün 08.30–16.30 saatleri arası ziyarete açık. Bilet satışı 15.30’a kadar yapılıyor. Saray kompleksini gezmek için en az 3 saat, hatta yarım gün gerekiyor. Hafta sonları çok kalabalık olduğundan, hafta içi ziyaret etmek daha mantıklı.

3. Yatan Budha Tapınağı

Wat Pho (Yatan Budha Tapınağı) Bangkok tapınakları arasında en çok ilgi göreni. Thai adıyla Wat Phra Chetuphon, Bangkok’un en eski ve en büyük Budist tapınağı. Burası aynı zamanda Tayland’ın ilk üniversitesi olarak da biliniyor.

Tapınak 16. yüzyılın başlarında, Yatan Budha heykeli ise 1781’de yapılarak 1800’lerin ortasında tapınağa yerleştirildi. 46 m uzunluğa ve 15 m yüksekliğe sahip devasa Budha heykeli ise Budha’nın Nirvana’ya ulaşması betimliyor.

Wat Pho, Thai masajı da dahil olmak üzere Thai tıp öğretisini koruma özelliğine sahip bir merkez görevini sürdürüyor. Burada dilerseniz eğitimli kişilere masaj yaptırabilirsiniz ya da masaj kurslarına katılabilirsiniz.

Tapınaklarda sessiz olmaya, tapınağa ve içerisinde ibadet edenlere saygı göstermeye de dikkat edin. Wat Pho, her gün 08.30-17.00 saatleri arasında ziyarete açık. Tapınağın giriş ücreti 200 Baht.

4. Wat Arun

Wat Arun (Şafak Tapınağı), Tayland tanıtım kitaplarında en sık kullanılan yapı ve ülkenin en çok bilinen sembollerinden biri. Bangkok’un en çok bilinen sembolü olan tapınak Chao Phraya Nehrinin batı kıyısında, Grand Palace’ın tam karşısında yer alıyor. 300 yıllık Wat Arun, uzun yıllar Tayland’ın en yüksek yapısıydı.

Adını Hindu şafak tanrısı Aruna’dan alan tapınak, merkez kule (praang) dışında 4 küçük kuleden oluşuyor. Bangkok silüetinin önemli bir parçası olan tapınak, Wat Arun’un merkezinde bulunan, Eyfel Kulesi benzeri 82 metre yüksekliğindeki kule (praang) tapınağın en çok dikkat çeken kısmı. Kımer tarzı mimariye sahip yapıdaki süslemeler dikkate değer. Neredeyse tepeden tırnağa porselenden inşa edilmiş.

Muazzam bahçelere sahip Wat Arun’u gün batımında Chao Phraya Nehrinin karşı kıyısından izlerseniz, yapının güneş ışınlarıyla nasıl renkten renge büründüğüne şahit olabilirsiniz. Havada kızıllığın olduğu gün batımı saatlerinde bu manzara var, onun dışında rengi mat ve sıradan gelebilir.

Çok sıcak saatleri tercih etmeyin. Daha önceki gezilerimde üzerine çıkmıştım ama bildiğim kadarıyla artık izin verilmiyor. Wat Arun, her gün 08.00 ile 17.30 arasında ziyaret edilebiliyor. Giriş ücreti 100 Baht. Wat Pho’dan 5 dakika yürüme mesafesinde olan Chao Phraya kıyısında kalkan feribotlarla 4 Baht karşılığında karşıya geçip, gidip görebilirsiniz.

5. Altın Budha Tapınağı

Wat Traimit (Altın Budha Tapınağı), Bangkok’ta gezilecek yerler listenizde olmasını önerdiğim bir mabed. Altın Budha Tapınağı, görenlerin gözlerini kamaştırın saf altından yapılmış inanılmaz bir Budha heykeline ev sahipliği yapıyor. Bangkok Çin Mahallesindeki tapınakta yer alan Altın Budha 700 yıldan daha eski.

Tapınakta yer alan Altın Budha heykeli, dünyanın en büyük saf altın Budha heykeli. 3 m yüksekliğe 5,5 ton ağırlığındaki 18 ayar som altından yapılmış Altın Budha Heykelinin hikâyesi ise oldukça ilginç. Liman genişletme çalışmaları sırasında 1955’te ortaya çıkan heykel, ilk bulunduğunda topraktan yapıldığı zannedilip bir depoya kaldırılmış.

Bulunduğu yerden 20 yıl sonra çıkarılıp da şimdiki tapınağa getirilmek istenirken, vinçten düşen heykelin altın kısmının ortaya çıkması büyük bir sürpriz olmuş. Sukhotai döneminden kalma olduğu anlaşılan heykelin muhtemelen artan Burma saldırıları ve yağmalardan korunması için alçıyla kaplandığı düşünülüyor.

Çin Mahallesi’nde bulunan Wat Traimit, ücretsiz ziyaret edilebiliyor. Tapınak her gün 08.00-17.00 saatleri arasında ziyaret edilebiliyor.

6. Chinatown

Bangkok Chinatown (Yaowarat), Dünyadaki Çin Mahallelerinin en büyüklerinden biri. Burası 1 milyonun üzerindeki Çinliye ev sahipliği yapıyor. Egzotikliğini koruyan, renkli, kalabalık, dar sokakları, Çin ilaçları, kuyumcu dükkanları ve sokak lezzetleriyle renkli bir yer. Sonsuzmuş gibi uzayan dar sokaklarında yolunuzu kaybetmeniz gayet normal.

Yaowarat Yolu, Bangkok’un Çin Mahallesinin ana arteri.Gün içinde mağazaların düşük fiyatlarla ürünler sattığı sokaklar, geceleri sokak yemekleri cennetine dönüşüyor. Chinatown, sokak lezzetlerini tatmak isteyen gurmeler için not edilmesi gereken bir yer. Çin Mahallesine gidebilmek için Arun Tapınağından bir tekneye binebilir, kanalda keyifli bir yolculuk yapabilirsiniz. Günbatımı sonrası uğrayın.

7. Khao San Road

Khao San Road, sırt çantalı gezginlerin Bangkok’taki üssü. Tayland’ın en popüler ve aynı zamanda hala en uygun fiyatlı bölgelerinden biri. Daha 20 yıl kadar önce Bangkok’un pirinç pazarı iken şimdilerde düşük bütçeli gezginlerin yuvası olmuş. Bangkok gezilerimde birkaç defa bu civarda yaptım.

Uzakdoğu’ya hiç gitmemiş olanlar, oradan buradan duyduklarıyla, Taylandlıların hep böcek yediğini hep söyler. Bu yalan olsa da siz yine de onları haksız çıkarmayın. Gezginlerin Kabesi ünlü Khao San Road’a gidin. Burası, 70 milletten gezginin çılgınlar gibi eğlendiği bir sokak. Barlar, cafeler, restoranlar, masaj salonları, sokak tezgâhları ve dahası…

Sokağın en gözde tezgâhları ise elbette çeşit çeşit leziz böcekler satanlar. Çekinmeden hemen yaklaşın birine. Seçim yapmak çok zor olacak biliyorum, o kadar seçenek arasından hangisinde başlasanız! Benim favorim orta boy tırtıllar ve çekirgeler, ama siz belki akrep ve hamam böceğinden hoşlanırsınız; kiminiz de belki örümcek. Afiyet olsun.

Grand Palace veya Yatan Budha ziyareti sonrası bu caddeyi ziyaret edin. Gece hayatı veya akşam yemeği için günü bitireceğiniz hoş bir lokasyon olabilir burası.

8. Jim Thompson Evi

Jim Thompson Evi (Jim Thompson House Museum), Tay ipeğini dünyaya tanıtan Amerikalı tüccar Jim Thompson’a ait bir yapı. Günümüzde müze olarak hizmet veriyor. Oldukça ilginç bir mimariye sahip olmasının yanı sıra, Jim Thompson’ın Tay ve Asya sanat eserlerinden oluşturduğu koleksiyonu ise dünyaca ünlü.

Saen Saeb Nehri kıyısında yer alan, geleneksel Thai tik ağacından inşa edilmiş Thompson’ın Evi, 6 geleneksel ahşap evin ormanı andıran büyük bir bahçede bir araya getirilmesinden oluşuyor. Paha biçilemez değerde olan evde, Thompson’un eşyaları ve hayatından kesitler sunan fotoğraf ve belgeler sergileniyor. Evin bahçesinde, geleneksel Tayland yemeklerini tadabileceğiniz bir restoran var.

Jim Thompson, New Yorklu bir mimar. II. Dünya Savaşı sırasında, ABD’nin Tayland’a gönderdiği CIA ajanı. Savaş bittikten sonra Bangkok’a yerleşen Thompson, o yıllarda neredeyse yok olmakta olan Tay ipeğini kurtararak endüstrileşmesini sağlamış.

Malezya’ya 1967’de yaptığı bir seyahat sırasında kaybolan ve bir daha asla bulunamayan Thompson’ın CIA’in kaçırdığı, boğulduğu, kimlik değiştirdiği gibi çeşitli senaryolar var.

9. Patpong

Patpong, Bangkok gece hayatı kavramının hayat bulduğu yer. Dünyanın en ünlü red light district bölgelerinden birisi. Barları, restoranları, striptiz kulüpleri, sokak satıcıları, tezgâhları ile gece şehrin kalbinin attığı yer. Nana ve Soi Cowboy bölgeleriyle birikte gezilebilir.

Filmlerin kovalamaca sahnelerine ev sahipliği yapmış bu capcanlı yerde, yüzlerce neon ışıklı barın baştan çıkarıcı şovları gecenizi unutulmaz kılabilir belki. Go-go barlardan birine dalınca, hayatınızın en çılgın anlarından birini yaşayacağınız kesin. Mekânlarına dalarsanız ana sokaklarda olan, daha önce ismini araştırdığınız yerlere gidin. Üst kattaki mekânlara gitmeyin!

Patpong Gece Pazarı, Silom ve Surawong Road arasında, günbatımından sonra kuruluyor. Alışveriş için sıkı pazarlıkların döndüğü renkli ve canlı tezgahlar saatler ilerledikçe kalabalıklaşıyor. Pazar yerinde yok yok. El işi tasarımlar, Rolex ve YSL markalarının taklitleri çok popüler. Sıkı pazarlık şart.

10. Damnoen Saduak Yüzen Pazarı

Damnoen Saduak Floating Market, Bangkok’un en ünlü açık hava pazarları. Tayland’la ilgili belgesel izlemişseniz muhakkak yüzen çarşıyı görmüşsünüzdür. Bangkok’a 1 saat uzaklıkta olan bu pazar, Bangkok’un en çok ziyaret edilen yerlerinden birisi. Yüzen çarşıyı özgün kılan şey ise pazar yerinin kanallar etrafına sıralanmış olması.

Sabahın erken saatlerinden itibaren, hediyelik eşyalar, meyve ve sebze doldurdukları tekneleriyle, kanallarda dolaşan Taylandlılar, eşsiz ve rengarenk bir sahne sunuyor.

Tekneleriyle pazarda satışa başlayan Taylandlılar, meyve ve sebze yüklü teknelerinden turist kalabalıklarına satış yapmaya çalışıyor. Dar kanallar boyunca uzanan dükkanların yer aldığı Yüzen Pazar’a satın alabileceğiniz yüzlerce çeşit ürün var.

Ahşap veya değerli taşlardan yapılmış biblo ve heykeller, bambu ürünleri, el işi dokuma ürünler, kıyafetler, takı ve mücevherler, gümüş işçilikleri, çeşitli tropikal meyveler, yiyecek ve içecek çeşitleri pazarda görebileceğiniz ürünlerden bazıları.

Chao Phraya Nehri üzerinde yan yana bağlanmış kanolardan oluşan Yüzen Çarşı, 07.00-13.00 saatleri arasında ziyarete açık. Bangkok’a 104 km uzaklıkta yer alan pazar en az yarım gününüzü alır. Açıldığı saatlerde orada olmaya bakın.

11. Siam Niramit Show

Siam Niramit Show, Bangkok’ta Tayland’ın 7 yüzyıllık hikâyesini 90 dakikalık bir prodüksiyonla mükemmel bir şekilde anlatan bir gösteri. Bangkok’ta vaktiniz varsa ve kültürel bir şeyler göreyim derseniz bu etkinliğe gidin. Siam Tay sanatlarını, danslarını ve kültürel mirasın sunan birinci sınıf bir performans.

Oldukça büyük olan komplekste Ratchada Tiyatrosu, minyatür bir Tayland köyü, Sawasdee Restaurant ve hediyelik eşya dükkanları yer alıyor. Her yer, birçok Thai masalında adı geçen efsanevi kanatlı yaratık Kinnaree’nin heykelleriyle süslenmiş. Devasa sahnede yüzden fazla sanatçı beş yüzden fazla kostümle üç gösteri sunuyor.

Müzik, kostümler, dekorlar ve sahne geçişleri inanılmaz akıcı ve ilginç. Ancak hikâyeyi anlamak için Thai kültürü ve Budizm hakkında biraz bilgi sahibi olmak lazım. Yoksa bir süre sonra sıkıcı olmaya başlıyor. Tiyatroda, yüzlerce yıl önceki ambiyans yaratmak için gerçek filler ve keçileri dahi kullanılıyor bazen.

Siam Niramit kapısı her gün saat 17.30’da açılıyor, açık büfe akşam yemeği 18.00’de, show ise 20.00’de. Siam Niramit ücreti 1,200 Baht. Aynı gün saat 16.00’ya kadar rezervasyon kabul ediliyor. Şovdan bir saat önce giderseniz filleri besleyebilir, canlı Thai müzikleri dinleyebilirsiniz.

12. Ayutthaya

Ayutthaya, 1351’de Kral U-tanga tarafından kurulmuş antik bir şehir. 400 yıldan uzun bir süre o zamanki adı Siam olan eski Tayland’ın başkentliğini yapmış bir bölge. Taş oymacılığın en güzel örneklerini göreceğiniz mistik atmosfere sahip bir şehir. Gördüğüm en güzel en etkileyici en ihtişamlı antik kentlerden biri. İlk ona rahatlıkla girer.

Tapınaklar, saraylardan oluşan antik şehirde 504 adet tapınak var. Wat Chaiwatthanaram, Wat Phra Sri Sanphet, Wat Ratchaburana ve Wat Yai Chai Mongkol tapınakların en ünlülerinden. Bir ağacın tabanındaki köklerde dışarı bakan meşhur Budha heykeli ise Wat Ratchaburana’da yer alıyor. Tapınakların ışıkla parladığı gün batımı saatleri en güzel fotoğrafları çekebileceğiniz zaman.

Üç farklı nehir tarafından çevrelenmiş bir ada üzerinde yer alan Ayutthaya, 1991’den bu yana UNESCO Dünya Mirası Listesinde. Bir tam günlük ziyareti hak eden kutsal şehir Bangkok’un yaklaşık 80 km kuzeyinde yer alıyor. Bangkok Ayutthaya dolmuş durağından minibüslerle gidiliyor.

Muhakkak güneş kremi kullanın, şapkayla korunun ve bolca su için. Birkaç kişiyseniz tuktuk kiralayarak da gezebilirsiniz. Ayutthaya klasiği olarak Phra Mongkhon Bophit Tapınağı yakınlarında fil safarisi yapabilirsiniz. Chao Sam Phraya Müzesi görülecek önemli yerlerden. Ayrıca Boat Müzesi de kenti çevreleyen nehirlerde ulaşımda kullanılan tarihi teknelerin sergilendiği bir müze.

Konaklamak isterseniz 5 yıldızlı Classic Kameo Hotel, dört yıldızlı Sala Ayutthaya ya da Krungsri River Hotel tercih edilebilir. Ayutthaya Grand Hotel, Ayothaya Hotel ve Prom Tong Mansion orta segmentte oteller. Uygun fiyatlı yer arıyorsanız Hostel Goodmorning by Tamarind, Adam Place, Stockhome Hosteli not edin.

13. Pattaya

Pattaya, Tayland’ın başkenti Bangkok’un 155 km güneydoğusunda yer alan, sadece ülkenin değil dünyanın en ünlü geçe hayatına sahip şehirlerinden. 1960’larda kendi halinde bir balıkçı köyüyken Vietnam Savaşı sırasında Amerikan askerlerinin dinlenmek için bu adayı seçmesinin ardından kaderi değişen bir yer.

Tayland’da gece hayatı denildiğinde akla ilk gelen merkez olan Pattaya’nın adı daha çok seks turizmi ile anılsa da renkli gece hayatı, hoş eğlence mekânları, el değmemiş koyları, kutsal tapınakları ve lüks konaklama tesisleriyle kafa dinleyip her şeyden uzaklaşmak için muhteşem bir rota.

Yeşil doğasının yanında eğlence merkezi olarak bilinen Pattaya sahillerinde, gündüzleri eşsiz plajların keyfini çıkarırken geceleri sabahın ilk ışıklarına kadar süren eğlencelere katılabilirsiniz. Gece hayatı ile ünlü Pattaya’da Alcazar Show’a katılarak muhteşem sahne dekorları ve kıyafetleri ile dansçıları izleyebilirsiniz.

Güneydoğu Asya’nın okyanus canlılarını barındıran en büyük akvaryumu olan SEA LIFE Bangkok Ocean World, aynı zamanda Bangkok’un da en ilgi çekici adreslerinden biri. 100’den fazla balık türü, çeşit çeşit kabuklu deniz canlıları ve penguenlere ev sahipliği yapan akvaryum, canlı türlerine göre ayrılmış bölümlerden oluşuyor. Akvaryumda yapılabilecek en heyecan verici aktivite ise köpekbalığı dalışı.

Bangkok Ulusal Müzesi (Bangkok National Museum), müze severlerin gezilecek yerler listesine alabileceği kadar çekici. 1782’de Prens Wang Na’nın sarayı olarak inşa edilmiş yer 1884’te müzeye çevrilmiş. Güneydoğu Asya’nın en büyük ve en kapsamlı müzelerinden birisi. Tayland ve Güney Asya coğrafyası milletlerinin kültür miraslarına ait kronolojik olarak düzenlenmiş pek çok eser var. Müzenin zemin katında Phutthaisawan Şapeli yer alıyor.

Bangkok alışveriş

Bangkok Asya’da alışveriş yapılabilecek en iyi yerlerden. Bangkok açık hava pazarları, gece pazarları, seyyar satıcıları, alışveriş merkezleri ile her bütçeye uygun binlerce çeşit ürün bulabileceğiniz bir şehir. Şehrin baş döndüren akşam pazarı Patpong, hafta sonları kurulan en canlı yerlerden Chatuchak Pazarı önemli alışveriş noktaları. Pazarlık ise böylesi pazarların vazgeçilmez seremonisi.

Asiatique the Riverfront ve Siam Paragon, Bangkok’un modern yüzünü gösteren alışveriş merkezleri. Sadece elektronik ürünlerin satıldığı Pantip Plaza diğer bir durağınız olabilir. Alabileceğiniz hediyelik eşyalar arasında konfeksiyon ürünleri, ağaçtan yapılmış oyma süs eşyaları, tablo ve resimleri saymak mümkün.

Siam ve Ratchaprasong Bölgesi, muhtemelen hemen hemen herkesin bir şeyler bulabileceği bir alışveriş bölgesi. Düşük bütçeli de olsanız, lüks peşinde de olsanız farketmez. Bütçesini bilenler için gidilecek yerler MBK plaza, Bonanza Mall ve Siam Square. Buralar da çok uygun fiyatlarla aradıklarınızı bulabilirsiniz. En uygun fiyatlı şeyler genelde kıyafet, ikinci el ve sıfır cihazlar, ayakkabı, çanta ve hediyelik eşyalar.

Daha lüks peşindeyseniz eğer Siam Discovery, Siam Paragon ve Siam Center’a gidebilirsiniz. AVM’ler arasında en büyük olanı ve en fazla seçenek sunanı ise Siam Paragon. Eğer Siam’dan aşağıya doğru yürürseniz Ratchaprasong bölgesine ulaşırsınız ve burada Central World, Gaysorn, Amarin Plaza ve Erawan gibi yerler bulunuyor. Amarin’in giriş katında mevsimlik indirimlerin bulunduğu marka firmaların satışları yapılıyor.

Sukhumvit, gitmek için en büyük sebep Terminal 21 alışveriş merkezi. Bu AVM diğerlerine hiç ama hiç benzemiyor. Her kat dünyadaki bir şehre benzetilerek tasarlanmış. Farklı ülkelerdeki dükkanlara gidiyormuşsunuz gibi bir his veriyor insane. Eğer lüks tutkunuz varsa o zaman direk Emporium’a gidebilirsiniz. Emporium ise Terminal 21’den sadece bir kaç km uzaklıkta ve eğer metro kullanırsanız sadece tek durak.

Silom, muhtemelen Bangkok gece hayatının en popüler yerlerinden biri. Barlar dışında bir çok ufak market de bulabilirsiniz. Central Plaza ve çok meşhur Patpong Gece Marketi de burad. Patpong’daki fiyatlar diğerler bölgelere nazaran biraz daha pahalı. Pratunam ve Chinatown’da fiyatlar çok daha düşük.

Pratunam Bölgesi, düşük bütçeliler için bir cennet ve hemen hemen her şeyi çok ucuz fiyatlara burada bulabilirsiniz. Küçük firmalar ve aracı firmaların çoğu burada bulunuyor. Buradaki firmalar çok az sayıda ürün alsanız bile size toptan satış fiyatından fatura çıkartıyor. Unutmamanız gereken şeyler kibar ve ısrarcı bir şekilde sıkı bir pazarlığa tutuşmanız.

Burada bulunan bazı avmlerin arasında Palladium Square, Platinum Fashion Mall, Pratunam Market, Shibuya 19, Baiyoke, City Complex ve Indra meydanı bulunuyor. Eğer elektronik eşyalara bayılıyorsanız o zaman mutlaka ve mutlaka Pantip Plaza’ya gitmeniz gerekiyor. Ülkede ki en büyük elektronik çarşısı.

Chinatown, eğer ayakkabı, çanta yada aksesuar arıyorsanız mutlaka gitmeniz gereken yer. Aynı Pratunam gibi toptan fiyatına satış yapan bir çok yer bulunuyor, özellikle Sam Paeng Lane bölgesinde. Öğle vakitlerinde çok kalabalık ve sıcak, dikkatli olun. Eğer halen kıyafet arıyorsanız Bobae Merket’e uğrayabilirsiniz.

Chatuchak Haftasonu Pazarı, tabiki Bangkok’a alışveriş yapmaya gelen herkes gitmesi gereken yer. Haftasonu kurulan pazar dünyadaki en büyük açık hava pazarı olarak kabul ediliyor, içerisinde binlerce dükkan bulunuyor. Aklınıza gelebilecek her şey burada satılıyor ve kesinlikle çok çok kalabalık olacağına emin olabilirsiniz.

Victory Monument, bir sürü dükkan sahip bir nokta, ama çoğunluğu kadınlara yönelik. Eğer kadınlar için çanta, ayakkabı ve kıyafet bakıyorsanız o zaman gitmeniz gereken yer kesinlikle burası. BTS’den çıktıktan sonar sadece kalabalığı takip etin ve Fashion Mall, Center One ile Victory Point’i göreceksiniz.

Bangkok’ta ne yenir

Bangkok’un karmaşık yapısı mutfağıyla da kendini belli ediyor. Dünyanın farklı coğrafyalarındaki tüm lezzetlerin deneyimlenebileceği şehirde özellikle sokak satıcıları bir efsane. En lezzetli yemeklerin restoranda değil sokakta bulunduğu Bangkok’ta her damak tadına uygun bir şeyler bulmak mümkün.

Tayland mutfağı damağınıza biraz acı gelebilir. Bazı yemeklerin kokularının ağır olmasının sebebi kullanılan yağlar ve baharatlar. Hindistan cevizi, balık yağı ve köri çok sık kullanılıyor. Tayland mutfağında deniz ürünlerinin de özel bir yeri var. Bunun yanında et ve tavuk da oldukça sık tüketiliyor.

Yumurtalı pilav, sebzeli pilav, stay soslu tavuk şiş, ekşili çorbalardan Tom yum goong ve gaeng som, biberli ve hindistancevizi sütlü köri yemeklerinden Gaeng tai pla ve Khanom jeen nam ya kati ve Thai biralarından Singha, Chang listenizde olsun.

Ülkenin her yanında olan 7 Eleven ve Family Mart marketlerinden sandviç almaktan veya bildik fast food zincirlerinde aynı şeyleri yemektense, Tayland’a kadar gitmişken geleneksel yemeklerini denemeden dönmemek gerek.

Tropikal meyveler birbirinden ilginç tatlara sahip. Hayatınızda hiç görmediğiniz, tatmadığınız, ismini bile bilmediğiniz egzotik meyveleri oldukça ucuza tatmak mümkün. Pattaya’da, Mike Shopping Mall’ın arka tarafında kurulu Pattaya’nın meyve reyonlarına uğrayıp dilediğiniz meyvelerden büyük bir meyve tabağı hazırlatabilirsiniz.

Mango, papaya, rose apple, mangosten, pineapple (ananas), rambutan, jambu, passioflora (çarkıfelek), guava, breadfruit, jackfruit… Herbiri biribirinden nefis. Kokusu yüzünden otellere ve toplu taşıma araçlarına alınamsı yasak olmasına rağmen, meyvelerin kralı olarak adlandırılan tropikal meyve durian ise mutlaka tadılması gereken meyveler arasında yer alıyor.

Deniz ürünleri seviyorsanız Sea Food Market, leziz akşam yemekleri için akılda tutulmalı. Chao Praya nehrinde tekne restoranlarında romantik bir akşam yemeği diğer bir alternatif.

Baiyoke Sky Tower, Bangkok’un en yüksek binası. Binanın 83. katındaki restoranında şehir manzarasına karşı unutulmaz bir akşam yemeği ile kendinizi ödüllendirebilirsiniz. Gün batımı saatinde ziyaretçi akınına uğrayan binanın restoranında yemek servisi açık büfe sisteminde.

Kuş yuvası çorbası, yengeç, hemen her türlü deniz ürünleri, salata, dondurma, tatlı ve daha onlarca çeşit yemeklerden açık büfe olarak seçmeniz mümkün. Sadece içeceklerden ekstra ücret alınıyor. Binanın 84. katında yer ala Observation Deck’ten Bangkok gece manzarasını 360 derece izlemek mümkün. Gün batımından önce gitmeniz ve rezervasyon yaptırmanız tavsiye ederim.

Bangkok’a nasıl gidilir

Türkiye’den Tayland’ın başkenti Bangkok‘a İstanbul Havalimanından Türk Hava Yolları’nın her gün 2 direkt uçuşu var. İstanbul-Bangkok uçuş süresi 9 saat 20 dakika. Emirates, Qatar, Oman ve Aeroflot şirketleri de İstanbul’dan Bangkok’a aktarmalı uçuş düzenliyor. İstanbul-Bangkok aktarmalı uçuş süresi bekleme süresine bağlı olarak 12-15 saat arasında değişiyor.

Bangkok’ta taksi ücretleri oldukça ucuz. Havalimanından şehir merkezine ulaşmak için dileyen metro dileyen taksi tercih edebilir. Her ne kadar taksicilerin çoğu taksimetreyi açtırmak yerine farklı bir ücrette anlaşmak istese de ısrar edip taksimetreyi açtırmakta fayda var.

Dünyanın diğer ünlü birçok destinasyonundan daha ekonomik olması, deniz ürünleri sevenler için bir cennet olan mutfağı, sunduğu zengin aktiviteleri ile Bangkok, tatil kelimesinin anlamını bulduğu bir şehir.

Muhteşem tapınakları, sıkı sıkıya bağlı geleneksel yapısı, bol baharatlı yemekleri, Thai masajı, çılgın gece hayatı ile keyifli ve ilginç deneyimlere kucak açan Bangkok’ta doğa, huzur, karmaşa, kültür ve eğlence iç içe. Keyfini çıkarın.