Erotik Pompeii Şehri

İtalya’daki Vezüv Yanardağının patlaması ile lavlar altında kalan Pompeii şehri, miladi 63 yılında şiddetli bir zelzele ile yıkılmış, şehrin onarımı bitmeden Vezüv Yanardağı‘nın gazabına uğramıştı. MS 79 yılında volkanik dağdan çıkan metrelerce yükseklikteki lav ve küllerin şehrin üzerine yağmaya başlamıştı. Gün bitmeden, Vezüv Yanardağından stratosfere 35 kilometre yükselen buluttan volkanik taş toprak yağmıştı.

O an oldukları yerde yakalananlar, şehirle birlikte yerin 25 metre dibine gömülmüştü. Pompeii’de, cinsel hazzın metalaştırılmasına yönelik bazı genelevlerinin kalıntılar 2 bin yıl sonra tekrar gün ışığına çıktı. Pompei’den arda kalanlar, 2 bin yıl önce Pompeii şehrinde yaşayanların hayatı konusunda onlarca ipucu veriyor.

Napoli’nin 25 km kadar uzağındaki Pompeii, bir anda içine ışık dahi sızmayan karanlık bir odaya dönüşüvermişti. Her şeyin, tekrar gün ışığına çıkması ancak Pompeii’nin yeniden keşfiyle, neredeyse 1,500 yıl sonra mümkün olabildi. O zamanın yıkıcı felaketi günümüz modern tarihçileri ve araştırmacılarına hazine oldu.

Toprağın altında müze gibi korunan Pompei bugün Roma İmparatorluğu’nda günlük hayatın tablolarıyla capcanlı karşımızda. Artık Latinceyi sade hatiplerin yazılarından, devletin kayıtlarından değil, duvarlara yazılan grafitilerden, o yıllarda konuşulan sokak dilinden de biliyoruz.

İnsanlar evrimsel açıdan aşk, ihtiras ve tutku konusunda dünyaya sayısız iz bıraktı. Erotizm veya seks, her dönemde insanların ilgisini çekti. Cinsel duygu ve isteklerine çok düşkün olma durumunun en belirgin yansıması ile Pompeii’nin duvarları içerisinde o dönemde yaşanıyordu. Pompei’den arda kalanlar, 2 bin yıl önce bu Roma şehrinde yaşayanların hayatı konusunda onlarca ipucu veriyor.

‘Erotik’ anlam olarak Yunan mitolojisindeki aşk tanrısı Eros’tan köken alıyor. Aşka tanrısı Eros, Yunan mitolojisinde aşk, seks ve şehvet kölesiydi. Eros İlkçağdan itibaren hem şair hem de ressam ve heykeltıraşların başlıca konularından biri oldu. Aşk ve güzellik tanrıçası Aphrodite’in oğlu Eros’un adından üretiler erotik kelimesi cinsellik, aşk ve seksle ilgili şeyleri tanımlamak için kullanıldı.

Romalılar da Pompeii şehrini eşi benzeri görülmemiş erotik bir eğlence merkezi haline getirmişlerdi. Seks ve eğlence de şehrin adıyla sık sık anılıyordu. Cinsel içerikli eğlenceler gözetildiğinde fahişelik köklü bir kurumdu. Pompei’deki erkekler cinsel açıdan her türden özgürlüğe sahip iken kadınlar birçok haktan yoksundu.

Genelevler ve erotik freskler Pompeii’de çok normal olan şeylerdi. Eğer ilginizi çektiyse mutlaka Pompeii’de yer alan The Brother genelevini görmeniz gerekiyor. Burası dünyanın bilinen en eski genelevi.

Antik Roma’da yaşam, erkeklerin kontrolünde erkeklere hizmet veren bir yapıya sahipti ve bu erkek egemen yaşam şeklinde ön planda eğlence vardı. Cinsel içerikli eğlencelerin odağı fahişelik köklü bir kurumdu. Pompeii’deki erkekler cinsel açıdan her türden özgürlüğe sahip olmalarına karşın kadınlar birçok haktan yoksundu.

Pompeii’de ki diğer binaların aksine bu bina seksüelliğin dışa vurumunu çok güçlü bir şekilde yansıtarak tasarlanmış. 2008’deki renovasyon sonrasında halkın ziyaretine açıldı. Genelevin duvarlarını süsleyen seks figürlerinden bazıları hala net olarak görülebiliyor. Pompei kazılarından ortaya çıkarılan ve nerdeyse kusursuz biçimde korunmuş erotik sembolizm içeren freskler gözler önüne seriliyor.

İki katlı binanın giriş katının duvarlarını erotik figürler süslüyor. Alt katta taş yataklı 5 oda yer alıyor. Üst katta ise herhangi bir taş yatak veya seksi duvar resimleri bulunmuyor. Muhtemelen ağaçtan karyola ve daha lüks hizmetin burada zenginlere sunulduğu düşünülüyor.

Vezüv Dağı‘nın eteklerinde ve Pompei civarında gösterişli evler, sarayvari evler yapılmıştı. Nüfusun %60’ı asil halktan, %40’ı kölelerden oluşuyordu. Antik Roma döneminde yaşam, erkeklerin yönetiminde erkeklere hizmet veren bir yapıya sahipti, Bu erkek egemen yaşam tarzında eğlence ön plandaydı.

Asiller ve politikacılar müthiş bir zenginlik ve şımarıklık içindeydi. Söylenenlere göre önce yemek yer, daha sonra yediklerini kaz tüylerini kullanıp kusarlardı, bunu daha fazla yiyebilmek için yaparlardı.

Pompei sakinlerinin arşınladıkları caddeler, yaşadıkları evler, inşa ettikleri konutlar, bıraktıkları anıtlar bir yana, onlardan miras kalan yazılı belgeler, özel yaşamlarına girebilmemize, dini inanışları, yürüttükleri ticaret ve yaşama biçimleri hakkında bilgi edinmemizi sağlıyor.

Duvarlara yazdıkları şiirler ise Pompei halkının duyguları konusunda ayrıntılar veriyor. Pompeii’nin erotik resimlerini Napoli Arkeoloji Müzesindeki Gizli Oda Sergisi’nde (Secret Room Exhibit) görmek mümkün. Önceden rezervasyon yaptırmanız gerekiyor. Sergide fotoğraf çekilmesine izin verilmiyor.