Tabin Wildlife (The Tabin Wildlife Reserve), Malezya’nın Sabah Eyaleti sınırlarında kalan bir doğa koruma alanı. Çok zengin vahşi ve doğal yaşam rezervine sahip. 1984’te korumaya alınan bölgede yaşayan hayvan türlerinin bazıları yok olma tehlikesi altında. Konaklama imkanları tanındıktan sonra Tabin, Sabah’ın en çok ilgi gören yerlerden biri oldu.

Bulunduğum şehir Lahad Datu’nun 48 kilometre doğusunda yer alan 122 bin hektarlık Tabin Wildlife vahşi yaşam parkında, 220 çeşit kuş türü bulunuyor. Sabah Eyaletinde yaşayan üç büyük memelilerinden Borneo Pigme Fil, Sumatra Gergedanı ve Bison bunlardan birkaçı ve yoğun olarak burada yaşıyorlar. Başka hiçbir yerde olmayan doğanın tadına varılacak yer.

Tabin Wildlife
Danum Vadisi, Borneo

Tabin Wildlife, Sandakan

Tabin Wildlife (The Tabin Wildlife Reserve), Sabah’taki en büyük korunan alanlardan biri. Tabin bozulmamış ormanlık alanlar içeriyor olsa da, rezervin çoğu önceden kesilmiş ormanlardan oluşuyor. Çoğunlukla ova dipterocarp ormanı ile kaplı. Lahad Datu’dan çakıllı yollarla yaklaşık 40 dakikada ulaşılabiliyor.

Tabin, öncelikle Sabah’ta bulunan en büyük üç memelinin varlığı nedeniyle 1984 yılında koruma alanı ilan edilmiş. Bu hayvanlar Borneo Pigme Fili, Sumatra Gergedanı ve Banteng (yabani bir sığır türü).

Malta

Serbia

Tabin’de orangutan, Bornean jibon, kırmızı yapraklı maymun, gümüş yapraklı maymun, gri yapraklı maymun, batı tarsier, yavaş loris, uzun kuyruklu makak ve domuz kuyruklu makak olmak üzere dokuz primat türü yaşıyor. Tabin’de bulunan en büyük yırtıcı, görülmesi nadir olan bulutlu leopar.

Tabin Yaban Hayatı Koruma Alanı, şaşırtıcı çeşitlilikte kuşlara da ev sahipliği yapıyor. Bugüne kadar Tabin’de 8 çeşit hornbil kuşu olmak üzere 3 yüzden fazla kuş türü kaydedilmiş. Zengin biyoçeşitliliği ile özellikle vahşi yaşamı izlemek için mükemmel bir yer olarak ün kazanmış.

Koruma bölgesinde orman yürüyüşü, 4WD gece safarileri, gece yürüyüşleri, vahşi yaşam gözlemi ve kuş gözlemciliği yapılan en önemli aktiviteler. Yine koruma alanın benzersiz bir özelliği de birkaç aktif çamur volkanının var olması.

Tabin Wildlife, Borneo
Tabin Wildlife Rezerve
Borne Gibbonu, Tabin Wildlife Rezerve

Mineraller açısından zengin olan çamur volkanları tuz ihtiyaçlarını karşılamak için vahşi yaşamı kendine çektiğinden iyi yaban hayatı izleme fırsatları sunuyor. Lipad çamur volkanında bir gözlem kulesi var.

Tabin Wildlife Resort, Tabin’de konaklamak için tek seçenek. 10 nehir bungalovu ve 10 da tepe bungalovu olmak üzere 20 odası var. Konaklama paketler, 3 gün/2 geceden başlıyor. Paketler Lahad Datu’dan resorta gidiş dönüş transferlerinin yanı sıra konaklama, yemek ve rehberli trekking / safari aktivitelerini içeriyor. Fiyatlar oldukça yüksek tabi.

MAS Wings, Kota Kinabalu’dan Lahad Datu’ya günlük uçuşlar düzenleniyor. Ben Kota Kinabalu‘dan otobüsle Semporna‘ya geçip orada Mabul Adası ve Siamil Adası‘nda dalış yaptıktan sonra Lahat Datu’ya otobüsle geçtim.

Tabin Wildlife Resort
Tabin Wildlife Resort

Borneo Adasının diğer önemli bir koruma bölgelerinden Danum Vadisi‘ne gitme planımdan hem maliyeti, hem de 2 gün daha beklemem gerektiğinden vazgeçmiştim. Yine Lahad Datu’dan ulaşabileceğim Tabin Wildlife hakkında bilgi almak için havalimanında bulunan Tabin Wildlife Resort ofisine gittim.

Uzatılan fiyat listesine şöyle bir göz attıktan sonra kapıya yöneldim. Paket şeklinde sunulan ve başka bir konaklama seçeneğinin olmadığı bu vahşi yaşam parkında birkaç gün kalmanın maliyeti, benim herhangi bir Asya ülkesini 1 ay gezdiğimde harcayacağım bütçenin 2 katıydı.

Sırtımda küçük sırt çantam var. Laptop, Samsung Tablet’im dışında sadece sarong, bir yedek t-shirt ve bazı temizlik malzemelerim, güneş kremim, sinek kovucu spreyim, şişme yastığım var. Hepsi bu kadar. Ayağımda ise sadece parmak arası terlik, üzerimde pantolon ve bir t-shirt.

Bense trekking ayakkabısı, baş lambam, yeteri kadar uygun kıyafet olmadan kuytu ve vahşi ormanda kampa gitmeye niyet ediyorum!

Ancak şunu diyebilirim ki büyük sırt çantamı ardımda Borneo’nun Sabah Eyaletinin başkenti Kota Kinabalu‘da bırakıp, 20 litrelik küçük sırt çantam ve sadece parmak arası terlik ile bir ülkeyi gezmek çok kolay ve rahat. Bir haftadır öylece dolaşıyorum işte.

Bu yüzden de otobüs veya taksi kullanmadan yarım saate kadar uzaklıktaki yerlere yürüyerek gidebiliyorum. Konu birkaç Ringitin daha cepte kalmasından çok eski alışkanlıkların terk edilmesi. Bunu başardığımda kendimi daha özgür ve esnek hissediyorum.

Sabah 8.30’dan akşam saat 16.00’y kadar vaktimi Fajar olarak adlandırılan, havalimanıyla sadece çift şeritli bir yol ile ayrılmış olan iş merkezlerinin olduğu yerde internet kullanarak geçirdim. Bizdeki gözlemeye benzer rati olarak adlandırılan yiyecekten hem kahvaltıda hem de öğlen yemeğinde sipariş verdim. Sabahki yumurtalı ve çayla birlikte güzeldi.

Öğleden sonra ise ballı olanını söyledim, ancak anlamamış olmalılarki yine yumurtalı olanından getirdiler, sorun değil. Bazen uzun uzun ne istediğinizi anlattığınızda size gülümseyerek “okey” diyorlar ama sonrasında siparişiniz geldiğinde aslında anlamamış olduklarını anlıyorsunuz. Sorun değil, afiyetle yedim.

Lahat Datu, Borneo

Lahad Datu’dan Sandakan’a gitmeye karar verdim, saat oldukça geç olmuştu. Niyetimse yola çıkıp otostop yapmaktı. Hep derim Çinliler garip insanlar diye. Benzinlikte sırtımda çantam, benzin almakta olan bir Çinli’ye Sandakan’a nasıl gideceğimi sorduğumda, gökyüzüne bakıp epeyce bir düşündükten sonra yola çıkmamı ve sola doğru doğruca yürümem gerektiğini söyledi. Öyle ya Sandakan o taraftaydı (!)

Artık anlamıştım ama ben muhabbeti sürdürüp acaba ne kadar süre yürümem gerektiğini sordum. Yine gökyüzüne bakıp düşündükten sonra “I guess 1 day” cevabını almış oldum. Eğer yola çıkıp sola doğru yolu takip edersem 1 günde varırmışım! Otobüs veya minibüsle ilgili herhangi bir tavsiye işitmedim. Ben de tavsiyesini dinleyip yola çıkıp yürümeye başladım, ancak sadece durağa kadar tabi.

Duran birkaç kamyon farklı yöne gidince, önce camında “Sandakan” yazısını gördüğüm bir jeepi durdurdum. Yoğun bir trafikte süren uzun bir yolculuk sonrasında Sandakan’daydım. Yol 3 saat sürmüştü. Şöföre RM30 ödedim.

Malezya coğrafyasında otostop yapmak çok kolya, ancak bazen kişiler özel araçlarını dolmuş gibi kullanıp, otostop yaptığınızda sizi alıyor ama ücret de talep ediyorlar. Sandakan kasaba havasında küçük bir şehir. Cadde üstünde Sandakan Backpacker tabelasını görünce içeri daldım, odasını inceledim temizdi. Kahvaltı dahil RM30 fiyatı ise başkent Kota Kinabalu’dan bile yüksekti.

Sandakan deniz kenarına kurulmuş oldukça basit bir kasaba. Sahildeki restoranlardan birini seçip oturdum. Gençler ellerinde cep telefonları doldurmuşlardı cafe restoranı. Herkes cep telefonuna odaklanmıştı. Yüksek seste Elvis çalıyordu. Bu ilginç yerde ben de diğer müşteriler gibi kablosuz internetin keyfini çıkararak geçirdim.

Day 440, Borneo:28. Sandakan, 18 Ekim 2011, Salı

Serbia

4 Yorumlar

  1. Yıl 2017, yazında bahsettiğin aynı sebeplerden dolayı Danum Vadisine ben de gidemiyorum 🙁 Keske farklı alternatifler de geliştirmiş olsalar diye düşünmeden edemiyorum. Yazını okumak benim için bir teselli oldu 🙂 Ayrıca diğer yazılarında çok faydalı oldu benim için Borneo seyahati öncesinde; çok teşekkürler 🙂

  2. Ben ancak 75-80’den 60 litrelik çantaya inebildim, ona da yığdığım atıştırmalıklar bitince 50 litre filan kalabiliyor çanta ama 50 bile çok aslında yürürken. Bu yüzden tebrik ederim seni; 20 litre, insanın köklerinin olmadığını ve maddi bağımlılıkların gereksizliğini, faydasızlığını göstermesi açısından kesinlikle ideal. Yaşasın basit ama ışıltılı yaşantılar! Yolun uzun olsun! 🙂

    AslıSol

    • 75-80 litrelik çanta mı! Kolay olmamıştır herhalde onu taşımak. Asya gibi tropikal iklime sahip ülkelerde 2 t-shirt/short, parmak arası terlik ile gezebilmek müthiş bir rahatlık.

      Bağımlılıklarımızı azalttıkça, alışkanlıklarımızı değiştirdikçe daha da özgürleşiyoruz. Teşekkürler Aslı

      • Dediğin gibi birkaç tişört, şalvar, terlik, havlu filan yetiyor aslında; ama onlardan başka sinek-böcek önlemleri, ilaçlar, temizlik-hijyen malzemeleri, zor günler için ufak tefek atıştırmalıklar çok yer tutuyor bende nedense. O iklimlere giderken bunlardan vazgeçemedim işte. En son Hindistan’a gittim ve pek sıkıntı yaşamadım ağırlık konusunda. Çünkü taşımadım çantayı! :)) Şehirlerarası yolculukları yataklı otobüsle yaptım ve rikşalardan (üç tekerlekli motor taksiler) inmedim. Yine de azaltmak lazım. Sadece yoldayken değil, tek duraklı yaşantılarda da sadelik şart. Mülkiyet duygumu kitaplarla sınırlamayı deniyorum ben de, zor oluyor ama du bakalım… 🙂

Yanıt yaz

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz