Sandakan, Malezya‘ya bağlı Borneo Adası Sabah Eyaletinin en büyük ikinci şehri. Büyük kolonyal evler, tapınaklar, ilginç mezarlıklar, göz alıcı parklar ve müzelerle dolu bir şehir. Çok da büyüleyici olduğu söylenemez. Ancak Sandakan, Orangutan Rehabilitasyon Merkezi, timsah çiftliği ve Kaplumbağa Adaları Parkı da dahil olmak üzere bir dizi harika doğal cazibe merkeziyle Borneo’da gezilecek yerlerden biri.
Sandakan şehri çoğu turist için, Sabah Eyaletinin doğusuna geçiş şehri. Balıkçılık, palmiye yağı ve meşhur kuş yuvaları nedeniyle, dünyanın en çok milyoner çıkan yeri iddiasındalar. Bu kuş yuvalarından dünyanın en pahalı çorbası olan kuş yuvası çorbası yapılıyor.
Sandakan Gezilecek Yerler, Borneo
Sandakan, Sulu Denizinin bir girişinde, Kinabatangan Nehrinin ağzına yakın, yoğun girintili doğu kıyısında yer alan bir şehir. 1947’ye kadar İngiliz Kuzey Borneo’sunun (yani şimdiki Sabah Eyaletinin) başkenti, devletin ticari kalbiydi. II. Dünya Savaşında Japonların şehre çok zarar vermesinden sonra başkent şimdiki Kota Kinabalu’ya taşınmış.
Elopura adıyla 1874 yılında kurulan kentin gelişimi kereste, kuş yuvaları ve hindistan cevizi gibi orman ürünleri ticaretine bağlıydı. Yine balmumu ve incileriyle de meşhur. Sandakan merkezinin çoğu 1920’lerin başından beri denizin doldurulmasıyla kazanılan araziler üzerine inşa edilmiş.
Sepilok Orangutan Rehabilitation Centre (Sepilok Orangutan Rehabilitasyon Merkezi), birçok gezginin Sandakan’a gelmesinin ana nedeni. 1964 yılında kurulan merkez o zamandan beri, avlanan veya yasadışı bir şekilde evcil hayvan olarak tutulan orangutanları kurtarmaya adamış. Planlanan 10.00 ve 15.00 saatlerindeki beslenme seansı sırasında platformlardaki orangutanları görebiliyorsunuz.
Sandakan merkeze arabayla yaklaşık 40 dakika (23KM) uzaklıkta yer alan Sepilok Orangutan Sancturay, doğa yürüyüşü ve kuş gözlemciliği için uygun hale getiren Kabili-Sepilok Orman Rezervi içinde yer alıyor.
Sandakan Rainforest Discovery Centre (Sandakan Yağmur Ormanları Keşif Merkezi), Borneo’nun yağmur ormanlarının benzersizliğini ve önemini tanımanın kapısı. Sandakan’a 23 kilometre uzaklıkta olan yer Sepilok Rehabilitasyon Merkezine yakın. Etrafınıza bakın ve bu bölgedeki güzel flora ve faunanın tadını çıkarın.
Red Hill, yüzme, balık tutma ve dalış için bir sığınak olan Berhala Adası da dahil olmak üzere limanın panoramik manzarasını sunan bir tepe.
Büyük Gomantong Mağaraları‘ndan toplanan kuş yuvaları, bir Çin yemeği olan kuş yuvası çorbas için toplanıyor. Mağarada büyük bir yarasa kolonisi da yaşıyor.
Sandakan Memorial Park, II. Dünya Savaşı sırasında Borneo Death March (Kampta hapsedilen 1800 Avustralyalı ve 600 İngiliz askerinin kaçmayı başardıktan sonra sadece 6 kişinin hayatta kaldığı, II. Dünya Savaşın sonunda Avustralyalı askerlerin maruz kaldığı en kötü vahşet olarak kabul edilen Sandakan’dan Ranau’ya yapılan Borneo Ölüm Yürüyüşü) parçası olarak hayatını kaybeden adamlara adanmış.
Bornean Sun Bear Conservation Centre (Borneo Sun Bear Koruma Merkezi), yalnızca Güneydoğu Asya’da bulunan dünyanın en küçük ayıları Malaya güneş ayılarını (Sun Bear güneş) kurtarma ve rehabilitasyon tesisi. 2014 yılında açılan merkezde 43 kurtarılmış eski tutsak güneş ayısı var.
Labuk Bay Proboscis Monkey Sanctuary (Labuk Körfezi Hortum Maymun Koruma Alanı), Semawang’ın mangrov ormanlarının merkezinde, Borneo’nun yerli Proboscis maymunlarını görebileceğiniz bir koruma alanı.
Buli Sim Sim, şehirden sadece birkaç kilometre uzakta kazıklar üzerinde duran çarpıcı bir su köyü. Gün batımı saatlerinde akşam gezintisi yapmak için mükemmel. Sahil boyunca sıralanan lezzetli deniz ürünleri restoranlarında karidesli noodle, köfte ve laksa tatmak isterseniz ziyaret edin.
1887 yılında inşa edilmiş Sam Sing Kung Tapınağı Sandakan’daki en eski binalardan biri. English Tea House and Restaurant, Sandakan’da geleneksel bir İngiliz kafesi.
Kinabatangan Nehri, tüm Malezya’daki en uzun ikinci nehir olma ününe sahip. Yaklaşık 560 kilometre uzanan nehir, Sabah’ın en büyük mücevherlerinden biri. Muhakkak günübirlik veya en azından 1 gece konaklamalı Kinabatan turlarından birine katılın.
Turtle Island, benim Sandakan şehrine geliş amacım olan ada. Sandakan’ın 40 km uzağında ve Filipinlere neredeyse yüzme mesafesi yakın olan Kaplumbağa Adası sahillerine, ağırlıkları 150 kiloyu bulan Yeşil Kaplumbağa cinsi, yılın neredeyse her gecesi, özellikle de Temmuz-Ekim arası gelip yumurtalarını bırakıyor.
Geçmişte yerel halk tarafından bu kaplumbağaların yumurtaları toplanıp besin kaynağı olarak kullanıldığı gibi, kaplumbağaları eti için de avlanmışlar. Şimdilerde kaplumbağaların gece bıraktığı yumurtalar park yetkilileri tarafından toplanıp korunaklı bir yerde tekrar kumlara gömüyorlar.
Böylece adada bulunan monitor lizard gibi yırtıcılardan da yumurtaları korumuş oluyorlar. Her bir kaplumbağa bir defada ortalama 60-80 yumurta bırakırken bazıları 150-200’e yakın yumurta bırakabiliyor.
Turtles Island National Park olarak geçen bu yeri ziyaret etmek için organize tur almanız şart. Transfer ve park giriş ücreti hariç, fiyatlar RM300’den (172 TL) başlıyor. Bu sadece 1 gece konaklamalı, paylaşımlı banyolu oda fiyatı. Fikrimi yine değiştirmeye yeterli. Kısmet olursa artık bu kaplumbağaları Mersin civarında görürüm artık.
Ben Sandakan’a Lahad Datu’dan geçtim. Otobüs terminali hemen şehrin içinde. Daha çok küçük minibüsler var. Ancak şehirde Kota Kinabalu’dan uçuşların düzenlendiği bir havaalanı da var.
ⓘ 🏨 Sandakan Backpackers Hostel ✔️ konakladığım yer oldu. Manzarası, konumu ve insanları nedeniyle sevdiğim bir yer oldu. Konaklama seçenekleri ve fiyatı gayet tatmin edici. OYO 1027 Hotel London ve Hotel Sandakan ise alternatifler.
Sabah kahvaltıda tanıştığımız Rus cildiye doktoru Yelena’dan da Sepilok ve diğer orman kampları hakkında bilgi aldım. Bunun yanında Türk ve Rus tarihi hakkında da uzun uzun konuşma fırsatımız oldu. Yelena öğlen Kota Kinabalu’ya dönüp oradan da Filipinlere doğru gitmek için yola çıkarken, ben ise Borneo Orangutanlarını görmek için Sepilok’a doğru yola çıktım.
Sandakan otobüs terminalinde hemen yanıma gelen birkaç kişi, Sepilok’a gitmek istediğimi öğrenince bu saatte oraya minibüs olmadığını sabah gelmem gerektiğini veya taksiye binmemi söylediler. Kimisiyse bir yeri işaret edip saat 1’de gelecek otobüse orada beklememi söylediler. Herkes farklı şeyler söylüyor, İngilizce bilen çok az. Sorup soruşturup bilgi edinmeye çalıştım.
Sonunda 14 ve 16 numaralı otobüslerin Sepilok’un 2,5 km dışından geçtiğini öğrenince onlardan birine atladım. Taksiyle gitmek RM40 iken ben sadece RM2.60 ödedim. Bir saat sonra Sepilok Orangutan Sancturay’e giden kavşakta inmiş, kavşakta bekleyen taksilere RM10 vermek yerine, sırtımda sadece küçük sırt çantamla, o güzel yolda ne kadar süre yürüyeceğimi umursamadan yolun keyfini çıkararak yürüyordum.
Garip bir mutluluk yine sarmıştı her yanımı, hani yolda yürürken birden gülümserken yakalarsınız ya kendinizi sebepsiz. İşte öyle bir şey. Yolda olmak ruhuma işlemiş. Önemli olan bazen gidilecek yer değil de yolda olmanın kendisi. Çok düzgün asfalt bir yol, yolun etrafında düzgün sırada ağaçlar ve yolu sağlı sollu çevreleyen cangıl. Bahar kokusu var, toprak kokusu var.
Öylece salına salına yürürken, yolun sağında Uncle Tan B&B Sandakan tabelasını gördüm. Broşürünü bir yerlerde görmüştüm, sanırım Semporna’ydı veya Lahad Datu yoksa Lonely Planet kitabında mıydı bilmiyorum. Ayaklarım doğruca beni resepsiyona götürdü. Güzel bir yere benziyordu, oda fiyatlarını öğrenince kalmaya karar verdim. Üç öğün yemek dahil RM39 (23 TL) idi. Çay, kahve, su, meyve ve bisküvi ikramları da var.
Dorm odası temiz, yataklar düzgün ve yeteri büyüklükte hem de klimalı ve fanlı. Tamamen doğanın içerisinde bulunan otelin önünde güzel bir bahçesi var. Kamelyalar, hamaklar, kablosuz internet bile var, daha ne olsun. Bu fiyata Türkiye’de ancak bir öğün yemek yersiniz, üzerine de kahvenizi içersiniz. Buradaysa her şey dahil.
Yerleştiğim bu otel aslında Uncle Tan Wildlife organizasyonunun ana ofisi. Kinabatangan Nehri ve ormanına olan organize turuyla ünlü. Gelen gezginler bu cangıl trekkinge gitmeden önce veya gidip de döndükten sonra burada konaklıyorlar. Danum Valley, Tabin Wildlife ve Maliau Basin ormanlarının fiyatları ve ulaşımının yüksek ve zor olmasından Kinabatangan ormanlarındaki Uncle Tan Wildlife Kampı tercih ediliyor.
Borneo’nun ikincil dercede orman alanı olan Kinabatangan Nehri kıyısında kurulmuş olan camp alanında 2 gece 3 gün konaklamalı organizasyonu kaçırmak istemedim. Turtles Island için 300RM fiyatını yüksek bulurken, Uncle Tan Wildlife kampına 390RM (230 TL)’yi gözüm kapalı ödedim.
Bu organizasyonda sizi şu an bulunduğum yerden alıp 1,5 saat yol gittikten sonra Kinabatangan nehrinden 45 dakika daha tekne ile devam ettikten sonra ulaşılıyor. Resepsiyondaki Jeff ile oda fiyatını en azından 30RM’ye düşürebilir miyim diye keyifli ve uzun bir pazarlığa girdik ama nafile. Gerçi bu tür pazarlık yapmanın sonuçlarından biri uzun uzun muhabbet edip birbirinizi daha iyi anlıyorsunuz. İndirim alamadım ama orada kaldığım sürede iyi bir arkadaş edindim.
Bana bir nick name takmak isterseniz spontane diyebilirsiniz sanırım. Türkçe karşılığını bana uyarlarsak eğer, olsa olsa anı yaşayan, ne yapacağı yoldayken belli olan, planlarıyla yola düşmekten çok yolun gösterdiği yöne giden avare olur galiba. Her ne kadar geçmişteki yerleşik profesyonel hayatımda planlı ve organize olarak yaşamış olsam da, şimdilerde yoldayken bunun tam zıttını yaparken buluyorum kendimi.
Bir şeyler planlayıp uygularken, uygulamada önüme çıkan başka yollara, patikalara sapmayı çok seviyorum. Sevdiğim için öyle yapmıyorum, kendimi öyle yaparken buluyorum. Sepilok Orangutan Sanctuary’i görmek için Sepilok’a gelmiştim aslında, ancak yarın kendimi Borneo’nun kuytu ormanları içerisindeki bir kulübede uyurken bulacağım.
Day 441, Borneo:29. Sepilok, 19 Ekim 2011, Çarşamba