Dünyada iki kıta üzerinde kurulan tek şehir unvanını taşıyan İstanbul, dünyanın en önemli tarihi olaylarına sahne olan, sayısız medeniyete ev sahipliği yapan, zengin kültürel ve tarihi dokusuyla gözde bir şehir bir şehir. Kültürlerin aynı kazanda kaynadığı, 1000 yıldan fazla Hristiyanlığın ve 500 yıldan fazladır da İslam’ın hüküm sürdüğü tarihi bir şehir. Halen Doğu Ortodoks Kilisesi Patrikliğine, Yahudi miraslarına ve sayısız etnik gruplara ev sahipliği yapıyor.
İstanbul’un zengin tarihi atmosferini tanık olmak için en iyi adres Fatih semtinde yer alan UNESCO Dünya Mirası Listesindeki Tarihi Yarımada bölgesi. Tarihi Yarımadanın kalbindeki Sultanahmet semti ise tarihi yapıları ve gün boyu devam eden turist hareketliliği ile şehrin sembol merkezlerinden.
Fransız yazar ve politikacı Alphonse de Lamatrine 19. yüzyılda şöyle demiş: “Eğer dünyaya son bir kez bakacak olsaydım, Konstantinapol’den bakardım”. 16 yüzyıldır Bizanslıların, Romalıların ve Osmanlıların efsanevi başkenti olmuş İstanbul’un çok uzun bir geçmişi var. İki kıtaya birden yayılmış olan yegane şehir, hem fiziksel hem de mecazi olarak Asya ve Avrupa’nın kültürleri ve batı ile doğunun kesiştiği noktada yer alıyor.
İnsanlık tarihinin dönüm noktası olan bir noktada yer alan İstanbul MÖ 6. yüzyıldan günümüze 20 binden fazla kültürel bölgeye sahip. Tarih boyunca İstanbul’un kalbinin attığı Sultanahmet semti, Ayasofya Müzesi, Sultanahmet Camii, Topkapı Sarayı, Türk ve İslam Eserleri Müzesi, Gülhane Parkı, İstanbul Arkeoloji Müzeleri ve Yerebatan Sarnıcı gibi çok değerli yapıların da bulunduğu yer.
Sultanahmet Gezilecek Yerler 📌
1. Ayasofya Camii
Sultanahmet semtinin sembol yapılarından Ayasofya, Tarihi Yarımada’da bulunan en önemli eserlerden. Bizans Döneminde önce bir kilise, daha sonra bir katedral olarak inşa edilen Ayasofya, 916 yıl boyunca Hristiyan mabedi olarak kullanılmış. Muhteşem tasarımıyla mimari dünyasının başyapıtları arasında yer alıyor.
Ayasofya Müzesi’nde bir bölümü antik şehirlerden getirilen toplam 104 sütun bulunuyor. Osmanlılar Döneminde camiye dönüştürülen yapı 481 yıl cami olarak kullanıldıktan sonra, 1935’te müzeye dönüştürülmüş. İmparatorların taç giyme törenlerine ev sahipliği yapan Omphalion bölümü mermer işçiliği ile öne çıkan ve mutlaka görülmesi gereken bir yer.
6. yüzyıla ait orijinal tavan mozaikleri, kucağında çocuk İsa ile tasvir edilen Hz. Meryem, Hz. Cebrail, Hz. Mikail ve Vazftizci Yahya ile Deisis Sahnesi mozaikleri, Sultan Mahmud Kütüphanesi, minber, mihrap, hünkar mahfili ve vaaz kürsüleri de Ayasofya’da öne çıkan eserler arasında. Binanın dışında Sultan II. Selim, Sultan III. Murad, Sultan III. Mehmed ile Sultan I. Mustafa ve Sultan İbrahim türbeleri ile Şehzadeler Türbesi bulunuyor.
Ayasofya Müzesi ziyaret saatleri yaz dönemi (1 Nisan – 31 Ekim) saat 09.00–19.00 arası; kış dönemi ise (31 Ekim – 1 Nisan) saat 09.00–18.00. Pazartesi günleri ziyarete kapalı. Ayasofya Müzesi giriş ücreti 72TL. Müze Kart geçerli.
2. Sultanahmet Camii
Dünyaca ünlü İznik çinileri nedeniyle yabancı ülkelerde Mavi Cami (Blue Mosque) olarak anılan Sultanahmet Camii, Ayasofya yakınlarında konumlanıyor. 17. yüzyılda Sultan I. Ahmet tarafından yaptırıldı. Mimar Sinan’ın öğrencisi Sedefkâr Mehmet Ağa tarafından tasarlanmış Sultan Ahmet Camii, rengarenk çinileri, muhteşem kubbesi, görkemli yapısıyla dünyanın en güzel camileri arasında yer alıyor.
Süslemeleri İznik’ten getirilen 50 farklı lale desenine sahip 20 binden fazla çiniden oluşan caminin çinilerilerinin üzerinde çiçekler, meyveler ve serviler bulunuyor. Kubbe ve tavan işlemelerinin bir hayli önemli olduğu caminin iç mekanında örümcek ağı oluşumunun önlenmesi için farklı noktalara deve kuşu yumurtası yerleştirilmiş. Caminin içindeki en önemli unsurlardan biri de yontulmuş mermerden yapılma mihrap. Akustiği kusursuz olan camide insan sesi en kalabalık anlarda bile caminin her yerinden duyuluyor.
Sultanahmet Camii ziyaret saatleri ibadet edenler için sabah ezanının okunmasıyla başlayıp yatsı ezanının okunması ile sona eriyor. Camiyi görmek isteyen turistler için ise 08.30-11.30, 13.00-14.30 ve 15.30-16.45 saatleri arasında 3 ayrı zaman dilimi ayarlanmış. Cuma günleri ise ziyaret başlangıç saati 13.30. Sultanahmet Camii giriş ücreti olarak herhangi bir ücret alınmıyor.
3. Topkapı Sarayı
Osmanlı Hanedanının yaşamına tanık olabileceğiniz Topkapı Sarayı, Sultanahmet’in Sarayburnu bölgesinde yer alıyor. Osmanlı İmparatorluğunun 600 yıllık tarihinin 400 yıl boyunca devletin idari merkez olarak kullanılan saray 1478’de Fatih Sultan Mehmet tarafından yaptırıldı. Sarayda bir dönem 4 bin kadar insan yaşıyordu.
Sarayda zaman geçiren padişahların kişisel eşyalarının, Osmanlı Dönemi’nde boyunca kullanılan araç gereçlerin sergilendiği saray içinde Hz. Muhammed’in hırkası, sakalı, ayak izleri, Hz. İbrahim’in tenceresi, Hz. Musa’nın asası, Hz. Davud’un kılıcı, Hz. Yusuf’un cübbesi gibi önemli emanetlerin bulunduğu Kutsal Emanetler Dairesi, İslam dünyası için büyük önem taşıyor.
Topkapı Sarayı ziyaret saatleri yaz dönemi (1 Nisan – 1 Ekim) saat 09.00–16.45 arası; kış dönemi ise (1 Ekim – 1 Nisan) saat 09.00–18.45. Salı günleri ziyarete kapalı. Topkapı Müzesi giriş ücreti 72TL, Harem Bölümü 42TL, Aya İrini Müzesi 36TL. Müze ile birlikte Harem Bölümü ve Zülüflü Baltacılar Koğuşunu ziyaret etmek isteyenlerin ayrıca Harem giriş bileti almaları gerekiyor. Müze Kart geçerli.
4. Yerebatan Sarnıcı
İstanbul’daki sarnıçlar arasında en bilineni olan Yerebatan Sarnıcı, Ayasofya’nın güneybatısında bulunuyor. Bizans Dönemi’nde sarayın su ihtiyacını karşılamak için Bizans İmparatoru I. Justinianus tarafından yaptırılan sarnıç, 9 bin 800 metrekarelik bir alana yayılıyor. 100 bin ton su depolama hacmiyle oldukça etkileyici bir yapıya sahip olan Yerebatan Sarnıcı, 1987 yılından beri bir müze olarak kullanılıyor.
Yerebatan Sarnıcı’nın en çok ilgi gören bölümü çeşitli efsanelerdede isminden bahsedilen, sarnıcın kuzeybatı köşesindeki iki sütunun altında kaide olarak kullanılan iki Medusa Başı. Ne amaçla ve hangi yapıdan sökülerek getirildiği gizemini koruyan Medusa Başı hakkında çok sayıda efsane bulunuyor. Yerebatan Sarnıcı, özel etkinlikler ve organizasyonlara da ev sahipliği yapıyor.
Yerebatan Sarnıcı ziyaret saatleri yılın her dönemi saat 09.00–17.30 saatleri arasında ziyarete açık. Yerebatan Sarnıcı giriş ücreti yetişkinler için 10TL, öğrenci ve öğretmenler için 5TL, yabancı ziyaretçiler için ise 20TL. Kültür ve Turizm Bakanlığı’na bağlı bir müze olmadığı için Yerebatan Sarnıcı’nda Müze Kart geçerli değil.
5. Aya İrini
Topkapı Sarayı’nın birinci avlusunda yer alan Aya İrini, Bizans İmparatorluğu’nun ilk kilisesi unvanına sahip. İmparator Konstantin’in şehri yeniden kurarken kendi adına saray, forum ve hipodromla birlikte 330’lu yıllarda inşa ettirdiği Aya İrini’nin kelime anlamı ‘Kutsal Barış’ olsa da Penelope adlı bir azizeyi temsil ediyor.
Bizans İmparatorluğu’ndan günümüze ulaşan tek atriumlu kilise olan Aya İrini, Cumhuriyet döneminde Ayasofya Müzesi’ne bağlanarak 1949’a kadar Askeri Müze olarak kullanıldı. Harbiye Askeri Müzesi’nin açılmasının ardından işlevini yitiren ve zaman zaman bakıma alınan yapı 1983’ten bu yana çeşitli sanatsal etkinlikler için kullanılıyor.
Aya İrini Anıt Müzesi, salı hariç haftanın 6 günü 09.00-18.00 saatleri arasında ziyaret edilebiliyor. Aya İrini Anıt Müzesi giriş ücreti 36TL, Müze Kart geçerli.
6. Halı Müzesi
Sultanahmet Camii’nin Hünkar kasrında yer alan Halı Müzesi, Sultan I. Ahmet tarafından padişahın namazdan önce ya da sonra oturup dinlenip sohbet edebilmesi amacıyla 1617’de inşa edildi. İki katlı yapı, Türkiye’de sadece halı sergilenen tek müze özelliğini taşıyor.
Halı Müzesi koleksiyonu yüzyıllardan bu yana İslam geleneği ile camilere bağışlanan tarihi ve sanat değeri yüksek olan halıların toplanmasıyla oluşturuldu. 448 halının yer aldığı müzede 62 halı da dönüşümlü olarak sergileniyor. Müzenin en eski halısı 14. yüzyıl Beylikler Dönemine ait.
Müzede sergilenen halılar arasında Uşak, Bergama, Konya ve Kula halıları, İran, Kafkas, Türkmen ve Osmanlı halıları bulunuyor. 1979 yılında ziyarete açılan Halı Müzesi, restorasyon çalışmaları nedeniyle ziyarete kapalı.
7. İstanbul Arkeoloji Müzeleri
Dünyanın en önemli müzeleri arasında yer alan İstanbul Arkeoloji Müzeleri, üç ana yapıdan oluşan bir müzeler kompleksi. Arkeoloji Müzesi, Eski Şark Eserleri Müzesi ve Çinili Köşk Müzesi’nden oluşan İstanbul Arkeoloji Müzeleri, Türkiye’nin ilk müzesi unvanını taşıyor. Osmanlı İmparatorluğu’nun topraklarından getirilen farklı kültürlere ait bir milyona yakın eserin sergilendiği müze, 1869 yılında ‘Müze-i Hümayun’ yani İmparatorluk Müzesi olarak kuruldu.
1881’de Osman Hamdi Bey’in müze müdürlüğüne atanmasıyla birlikte Türk müzecilik tarihinde yeni bir dönem başlarken, Osman Hamdi Bey Nemrut Dağı, Kyme, Sayda, Myrina gibi bölgelerde yaptığı kazılarda elde ettiği buluntuları İstanbul’a getirmiş. Müze kompleksi içerisindeki en eski yapı olan (1472) Çinili Köşk Müzesi’nde Türk çini ve seramik örnekleri sergileniyor.
Eski Şark Eserleri Müzesi olarak kullanılan bina ise Osman Hamdi Bey tarafından Güzel Sanatlar Akademisi olarak inşa edildi. Müzede Yunan, Roma ve Mezopotamya kültürüne ait çok sayıda eser sergileniyor.
Dünyada müze binası olarak inşa edilen az sayıdaki yapılardan biri olan Arkeoloji Müzesi ise Osman Hamdi Bey’in Lübnan Sidon Kral Nekropolü kazısından İstanbul’a getirilen İskender Lahdi, Likya Lahdi gibi eserlerin sergilenebilmesi için inşa edildi. 1891’de ziyarete açılan müzede sergilenen en önemli eserler arasında Kadeş Barış Antlaşması tableti, dünyanın bilinen ilk aşk şiirinin yazılı olduğu tablet, Hammurabi kanunları tableti, güneş saati, İştar Kapısı, Sappho Başı ve Mezopotamya Heykelleri bulunuyor.
İstanbul Arkeoloji Müzeleri ziyaret saatleri yaz dönemi (1 Nisan – 31 Ekim) saat 09.00–20.00 arası; kış dönemi ise (31 Ekim – 1 Nisan) saat 09.00–18.00. Pazartesi günleri ziyarete kapalı. İstanbul Arkeoloji Müzeleri giriş ücreti 36TL. Müze Kart geçerli.
8. Gülhane Parkı
Osmanlı İmparatorluğu döneminde Topkapı Sarayı’nın dış avlusu olarak kullanılan Gülhane Parkı, Tarihi Yarımada’nın soluklandığı, yemyeşil bir vaha. 100 bin metrekare genişliğinde bir alanda yer alan Gülhane Parkı’nın Sarayburnu Kapısı ve İstanbul Kapısı olmak üzere iki giriş kapısı bulunuyor. Gülhane Parkı, çok sayıda tarihi olaya ev sahipliği yapması nedeniyle büyük önem taşıyor.
Sultan Abdülmecit’in Gülhane Hatt-ı Şerifi olarak bilinen Islahat Fermanı’nı okuttuğu Gülhane Parkı, 1912 yılından itibaren Topuzlu Cemil Paşa tarafından halka açık bir parka dönüştürme çalışmalarıyla son halini aldı. 24 saat açık olan ve ücretsiz ziyaret edilebilen parkta yüze yakın bitki ve ağaç türü bulunuyor.
9. Türk İslam Eserleri Müzesi
Osmanlı Padişahı Kanuni Sultan Süleyman Dönemi’nde Sadrazam Pargalı İbrahim Paşa’nın onuruna konut amacıyla inşa edilen yapı günümüzde Türk ve İslam Eserleri Müzesi olarak kullanılıyor. Müzede Selçuklu ve Osmanlı dönemlerinin en güzel sanat eserlerini görmek mümkün. Müzede etnografya bölümü de bulunuyor.
İslam dünyasının farklı bölgelerinden toplanan Abbasi, Memlük, Selçuklu ve Osmanlı döneminin az bulunur örneklerinin sergilendiği müze, dünyanın en iyi halı koleksiyonlarından birine ev sahipliği yapıyor. Halılar arasında en önemli parçalar ise 13. yüzyıla ait Selçuklu örnekleri. Nadir sanat eserleri, cam eşyalar, taş ve pişmiş toprak eserlerin yanı sıra kıymetli parçalar da müzede mutlaka görülmeli.
Türk İslam Eserleri Müzesi ziyaret saatleri yaz dönemi (1 Nisan – 1 Ekim) saat 09.00–19.00 arası; kış dönemi ise (1 Ekim – 1 Nisan) saat 09.00–18.00. Pazartesi günleri ziyarete kapalı. Türk İslam Eserleri Müzesi giriş ücreti 42TL. Müze Kart geçerli.
10. Yılanlı Sütun
Yılanlı Sütun, Perslere karşı birleşen 31 Yunan sitesinin MÖ 479’da kazandığı zaferin ardından Tanrı Apollon’a şükranlarını sunmak için Delfi’de bulunan Apollon Tapınağı önüne diktikleri tunçtan yapılmış bir anıt. 324’de I. Konstantin tarafından İstanbul’a getirilen ve Ayasofya’nın avlusuna koyulan Yılanlı Sütun, 9. yüzyılda ise günümüzde bulunduğu noktaya taşınmış.
Burmalı Sütun olarak da bilinen Yılanlı Sütun, birbirine dolanmış halde yükselen üç yılandan oluşuyor. Sütunun heykeltıraşı ve yapım yeri bilinmiyor ancak döküm tekniğinden bu konuda ünlü Aigina Adası’nda yapılmış olduğu tahmin ediliyor. Orijinalinin 6.5 metre (tepesindeki çanakla birlikte 8 metre) olduğu tahmin edilen sütunun bugün sadece 5 metrelik bir kısmı ayakta duruyor.
Yılanlı Sütun Sultanahmet Meydanı’nda kamuya açık bir alanda sergileniyor. Herhangi bir ücret ödemeden Yılanlı Sütun’u ziyaret edebilirsiniz.
11. Theodosius Dikilitaşı
Sultanahmet Meydanı’nın güneyinde, Yılanlı Sütun’un yanında bulunan Theodosius Dikilitaşı, Dikilitaş ismiyle biliniyor. Antik Mısır medeniyetinin eseri olan dikilitaş, 390 yılında Roma İmparatoru I. Theodosius tarafından Mısır’dan getirilerek günümüzde bulunduğu noktaya dikildi.
MÖ 15. yüzyılda Karnak Tapınağı için Asvan granitinden yapılan Dikilitaş’ın orijinal yüksekliği 30 metre olsa da ya nakliye sırasında ya da yerine yerleştirilirken alt bölümü tahrip olduğundan günümüzdeki yüksekliği 18.45 metre (Kaidesi ile birlikte 24.87 m). Dikilitaş’ın ağırlığı ise yaklaşık 200 ton. Meydanda halka açık bir noktada yer alan Dikilitaş’ı günün her saati ücret ödemeden ziyaret edebilirsiniz.
12. Alman Çeşmesi
Sultanahmet Meydanı’nda Sultan I. Ahmed Türbesi’nin karşısında yer alan Alman Çeşmesi, Alman İmparatoru II. Wilhelm’in Sultana ve İstanbul’a hediyesi olarak Almanya’da yapılıp, 1901’de İstanbul’daki yerine monte edildi. İçeriden altın mozaiklerle süslü olan çeşme Neo-Bizanten üslubunu taşıyor.
İkinci İstanbul ziyaretinde Bağdat Demiryolu’nun yapım işinin Alman firmalarına verilmesi sözünü alan Alman İmparatoru II. Wilhelm’in bu söze karşılık hediye ettiği çeşmenin tunç kitabesinde Almanca olarak ‘Alman Kaiser’i Wilhelm II 1898 yılı sonbaharında Osmanlıların hükümdarı haşmetlü Abdülhamid II nezdinde ziyaretinin şükran hatırası olarak bu çeşmeyi yaptırdı’ yazıyor. Alman Çeşmesi, günün her saati ücret ödemeden ziyaret edilebiliyor.
13. Marmara Üniversitesi Cumhuriyet Müzesi
Marmara Üniversitesi Cumhuriyet Müzesi, Tarihi Hipodrom olarak da adlandırılan Sultanahmet Cami’nin güneyinde Sphendone duvarlarının üzerinde yer alıyor. Sultan I. Ahmet tarafından Mimar Sedafkar Ağa’ya yaptırılan Sultanahmet Külliyesi içerisindeki yapıların dönüşümü sırasında inşa edilen yapı günümüzde Marmara Üniversitesi Rektörülüğü olarak kullanılıyor.
Rektörülüğün giriş katı ise 2008’den bu yana Marmara Üniversitesi Cumhuriyet Müzesi ve Sanat Galerisi adıyla müze olarak ziyarete açık. Özgün Baskı Koleksiyonu, kısa süreli sergilerin gerçekleştirildiği Sanat Galerisi ve İhap Hulusi Görey Galerisi’nden oluşan müze sanat tutkunlarını ağırlıyor.
Marmara Üniversitesi Cumhuriyet Müzesi ziyaret saatleri pazartesi ve resmi tatiller hariç haftanın 6 günü 10.00-17.00 saatleri arasında ziyaret edilebiliyor. Marmara Üniversitesi Cumhuriyet Müzesi’ne giriş ücreti alınmıyor.
14. Büyük Saray Mozaikleri Müzesi
Sultanahmet Camii’nin Külliyesi’nde Arasta Pazarı’nın içerisinde yer alan Büyük Saray Mozaikleri Müzesi, Doğu Roma Dönemi’ne ait Büyük Saray’ın revaklı avlusunun kuzeydoğu bölümünde sağlam kalan mozaik taban döşemelerinin sergilendiği, İstanbul’un az bilinen müzelerinden.
1935 yılında başlanan kazıların sonucunda ortaya çıkarılan mozaikler hem sanatsal açıdan hem de betimleme zenginliği açısından benzersiz. Büyük Saray Mozaikleri Müzesi’nde sergilenen eserler MS 450-550 yılları arasına tarihleniyor ve mozaikler dinsel içerik taşımıyor. Mozaiklerde gündelik hayat, doğa, mitolojik ögeler bulunuyor.
Büyük Saray Mozaikleri Müzesi ziyaret saatleri yaz dönemi (1 Nisan – 1 Ekim) saat 09.00–19.00 arası; kış dönemi ise (1 Ekim – 1 Nisan) saat 09.00–17.00. Müze haftanın 7 günü ziyarete açık. Büyük Saray Mozaikleri Müzesi giriş ücreti 24TL. Müze Kart geçerli.
15. Küçük Ayasofya
Sultanahmet Meydanı’nın güneyinde, Küçük Ayasofya semtinde yer alan Küçük Ayasofya Camii, Doğu Roma İmparatoru I. Justinianus ve karısı Theodora tarafından 527-536 yılları arasında Aya Sergios ve Bachos Kilisesi adıyla yaptırıldı. 1497’de Sultan II. Beyazıt tarafından camiye dönüştürülen yapı, günümüzde ibadete açık. Caminin bahçesinde 24 oda ve ortasında şadırvanı olan Hüseyin Ağa Medresesi bulunuyor. Küçük Ayasofya Camii, mesai saatleri içerisinde, ibadet saatleri dışında ücretsiz ziyaret edilebiliyor.
UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde yer alan Sultanahmet semti İstanbul’un en önemli tarihi yapılarına ev sahipliği yapıyor. Sultanahmet gezisinde Sultanahmet Camii’nin çarşısı olarak da bilinen ve diğer adı Sipahiler Çarşısı olan, 70 dükkandan oluşan Arasta Çarşısı, 5. yüzyılda yaptırılan, Marmara kıyısında muhteşem manzaralı Bukoleon Sarayı ile Beyazıt’taki dünyanın en eski çarşılarından Kapalıçarşı‘yı da listenize ekleyin.
İstanbul’da ilk gittiğim yerdi. Nokta atışı yapmışım 🙂
Sultanahmet Meydanı, İstanbul’un en güzel bölgesi. Gezilip görülecek çok yer var 😍😍😍