Chiang Mai, oldukça çekici tarihi ve kültürel birikime ve kültürel mirasa sahip Kuzey Tayland’ın dağlık bölgesinde yer alan enfes bir şehir. 1296 yılında kurulan ve Chiang Mai Eyaletinin de başkenti olan şehir, ‘yeni şehir’ anlamına geliyor. Tayland’ın kültür başkenti olarak geçen şehir, 1296–1768 arasında Lanna Krallığına, 1774’ten 1939’a kadar da Chiang Mai Krallığına başkentlik yapmış.
Mae Kampong ve Inthanon dağları eteklerinde yer alan şehre, 1920’lere kadar sadece nehirden veya fil sırtından sık ormanlardan geçilerek ulaşılabiliyordu. Başkent Bangkok’a 700 km uzaklıkta bulunan şehir, 1 milyona yaklaşan nüfusuyla ülkenin ikinci büyük şehri. Avrupa’nın bir çok şehrinden entellektüelleri ve emeklileri burada yaşıyor.
🧭 Kamboçya seyahatim sonrası döndüğüm Tayland’ta, önce Ko Samet adasına; devamında 1 gece kaldığım Pattaya’ya, sonrasında da başkent Bangkok’a geçmiştim. Rotamda Vietnam vardı. Vietnam vizesi önünde duran engeli, orada yaşayan bir iş adamı vasıtasıyla çözsem de karşımda yüksek bir maliyetten duruyordu. Yakın bir ülke olmasına rağmen uçuş maliyetleri de pek ucuz sayılmazdı.
Sırt çantamı alıp kendimi Bangkok tren garına attım. Bu rotamı tamamen kaybettiğim, neredeyse tamamen plansız seyahat etmeye başladığım yeni bir dönemin başlangıcıydı, artık önemli olan yolda olmaktı. Garın ekranlarında yazan, isimlerini dahi bilmediğim şehirlerin arasından en tanıdık gelene, Chiang Mai’ye tren bileti aldım (380 Baht, 22TL).
Sadece 1 saat sonra, 14.30’da kalkmış trenimin 2. sınıf vagonunda garip bir mutluluk içerisinde, yaşlı bir dede ile sohbet ediyordum. Ne o beni anlıyordu ne de ben onu, öylesine birbirimizle konuşuyorduk. Önemli Olan Varmak Değil Yolda Olmak yazımda o anın hikayesini ve hissettirdiklerini paylaştım.
Camı olmayan ikinci sınıf trenin kompartımanının penceresinden üzerime düşen toz, toprak, yaprak ve böcekler arasında, melankolik bir ruh hali ve garip bir mutluluğun etkisinde, 17 saatlik bir yolculuk sonrasında, isten yüzüm kararmış olarak sabahın erken bir vaktinde Chiang Mai’ye vardım.
Bir şehre erken saate girmeyi seviyorum, taze bir serinlik içerisinde şehrin uyanışına şahit olmak güzel. Otel ve misafir evleri, restoran ve tapınaklar ile eğlence merkezlerinin yer aldığı şehrin tarihi merkezinin etrafı kanallarla çevrili. Ekonomik tatil fırsatları sunan şehrin hostel ücretleri ortalama 150 Baht (9TL) civarında iken, ekonomik otellerde 500 Baht (30TL) ödeyerek banyosu içerisinde, klimalı temiz bir oda bulmak mümkün.
Sokakta yemek 20-50 Baht, lokantalarda 30-100 Baht, Avrupa mutfağı sunan restoranlarda 100 Baht ödeyerek güzel bir yemek yenebilir. Şehir içerisinde ulaşım, songthaew adlı pikaplarla veya motosikletlerle 20 Baht ödenerek sağlanabiliyor.
Wat Phra Doi Suthep Tapınağı
Wat Phra Doi Suthep, kuzeybatıdan şehre bakan muhteşem dağda kuzey yıldızı gibi parıldayan muhteşem bir tapınak. Kökenleri neredeyse 700 yıl öncesine dayanan Lanna Krallığı’nın ihtişamına ve gücüne harika bir örnek. Tayland’daki en önemli tarihi kutsal yerlerden biri.
Dünya ve gökyüzü arasında geçişi simgeleyen, Tayland’daki en uzun naga (su yılanı) korkuluklarıyla çevrili 300 basamaklı bir merdivenden tapınağa çıkılıyor. Merdivenin dibinde, hediyelik eşya, antika ve aperatif satan satıcılar var. Bana zor gelir diyorsanız teleferikle zirveye çıkın (50 baht). İki iblisin heykelleri tapınak bölgesine girişini koruyor.
Hayranlık uyandıran tapınak, 24 metre uzunluğunda ve yukarıdan aşağıya altın kaplı bir chedi (anıt) ile taçlandırılmış. Geçmişi 14. yüzyıla kadar uzanan tapınağın chedi’si hava güneşliyse adeta fener gibi parlıyor. Tapınak, Buda’nın birçok temsili, ayrıntılı ejderha heykelleri ve fil oymaları ile süslü
Mutlaka Chiang Mai gezilecek yerler listesine alın. Şort giyiyorsanız, bacaklarınızı örtmek için sarong benzeri bir şeyler şart. Tapınağın arkasındaki uzun gezinti yolu muhteşem bir manzara sunuyor. Wat Phra That Doi Suthep’e 5 kilometreden daha yakın olan Hmong Kabile Köyünü de gezi programınıza dahil edin.
Chiang Mai’de hangi yönüne yarım saat giderseniz gidin sizi bekleyen bir aktivite mutlaka karşınıza çıkıyor. Antik kalıntılar, müzeler, ulusal parklar, şelaleler, dağlarda veya vadilerde yürüyüş, kamp rotaları ve diğer eşsiz ve etkileyici atraksiyonlar doğa severler içi baştan çıkarıcı.
Bu kültür şehri, meditasyon derslerinin verildiği üç yüzden fazla eski Budist tapınakları, kendilerine Karen-Padung denen uzun boyunlu kabilesi, zengin Thai mutfağının özel yemeklerini öğreten aşçılık kursları, ünlü alışveriş ve eğlence mekânı gece pazarı ile her yıl 1 milyondan fazla turisti kendine çekiyor.
Chiang Mai, belki de tüm Asya şehirleri içerisinde, en kolay erişilebilir en zengin aktivitelere sahip şehirlerinden birisi. Buraya kadar gelip de bu aktivitelere katılmamak olmaz. Chiang Mai turları listesi o kadar uzun ki içlerinden hangisini seçeceğinize karar vermek çok zor. Bu yüzden en az 3 gün hatta 1 hafta ayırın.
Wat Doi Suthep ve Hmong Kabile Köyü, Doi Suthep–Pui National Park, Doi Inthanon Ulusal Parkı, Eski Şehir Yarım Gün Bisiklet Turu, Ping Nehri Akşam Yemeği Turu Geleneksel Dans Performansı ile Khantoke Yemeği, Gibbon Zipline Turu, 2 Günlük Whitewater Rafting ve Ziplining, Thai Aşçılık Okulu ve Pazar Turu, Chiang Rai ve Altın Üçgene Tam Gün Gezisi ve adını sayamayacağım bir çok tur var.
Day 639: Tayland:6 Chiang Mai, 3 Mayıs 2012