Antik Kilikya Bölgesinin en önemli şehirlerinden biri olan Adana, tarihi geçmişi, ticari gelişmişliği, tarımı ile ülkemizin önde gelen kentlerinden. Hepimizin hafızalarına, adını verdiği kebabı ile kazınsa da bu kozmopolit şehir hem tarım hem de sanayideki payıyla Türkiye ekonomisine anılmaya değer bir katkı sağlıyor. Yılın her mevsimi ziyaretçileri eksik olmayan şehirde hayat her daim canlı, her daim hareketli.
Akdeniz’den 30 km içerde kurulu Adana’nın deniz görünümlü bir şehir olmasını sağlayan Seyhan Nehri ile Seyhan Baraj Gölü, şehrin eşine ender rastlanabilecek güzellikte bir kent olmasına büyük katkı sağlıyor. Şehri hem güzelleştiriyor hem de Ceyhan Nehri ile birlikte üretiminde çok suya ihtiyacı olan pamuk üretimine can suyu oluyor. Şehrin kalabalığından uzaklaşmak ve rahatlamak için de çok güzel bir yer.
Seyhan Nehri
Seyhan Nehri, Çukurova’ya hayat veren, tarımsal sulamada ve özellikle pamuk üretiminde önemli bir yere sahip bir nehir. 560 km uzunluğundaki Seyhan Nehri’ni oluşturan iki büyük kol var. Kayseri’nin Pınarbaşı’nın 1650 metre yüksekliğindeki Uzunyayla’dan doğan Zamantı suyu, Orta Torosları geçerek, Çukurova’ya inmeden önce Adana’nın 80 km kuzeyinde, diğer önemli kolu olan Göksu ile birleşerek Seyhan Nehrini oluşturuyor.
Seyhan Nehri, Adana-Mersin sınırında Tarsus Çayı ile birleşerek Akdeniz’e dökülüyor. Son 20 km’si Adana-Mersin il sınırı oluşturuyor. Seyhan Nehri tarih boyunca hem verimli topraklar sağlamış hem de Adanalıların kıyısında yürüyüş yaptığı önemli bir dinlence yeri olmuş. Adana’nın yeni yerleşim yeri olan Kuzey Adana’yı bir çekim merkezi haline getirmiş.
Seyhan Barajı
Seyhan Baraj Gölü, Adana’nın Çukurova ilçesinin kuzeyinde yer alıyor ve yeni yerleşim yeri olan kuzey Adana’yı turistler için dikkat çekici noktalardan biri haline getiriyor. Baraj, Eski Adana’nın 15 km yukarısında 850 bin dönüm araziyi ve Adana’yı Seyhan Nehri’nin taşarak sebep olabileceği su baskınından kurtarmak amacıyla yapılmış.
Seyhan Barajı, Menderes döneminin büyük yatırımı. Hem elektrik üretmek hem de Çukurova’ya sağlanacak sulama ile pamuk üretimini arttırmak amacıyla, Dünya Bankasından alınan 25 milyon Dolarlık kredi ile yapılmış.
Baraj ihalelerinin yürütülmesinden inşaatının temelinin atılmasına kadar tüm sorumluluk DSİ’nin genç bir proje mühendisine verilmiş. Genç mühendis, henüz o dönemler kimsenin tanımadığı, ancak Türkiye siyasetinde uzun yıllar sahnede kalacak olan Süleyman Demirel‘den başkası değildi.
Baraj inşaatı, genç mühendisin dönemin lider partisi Demokrat Parti iktidarıyla ilişkisinin başladığı nokta aynı zamanda. Kendisini başbakanlığa ve daha sonra cumhurbaşkanlığına kadar götürecek olan siyasi hayatının da temelleri barajla birlikte o gün atılmış oluyor. Toprak dolgu tipinde Seyhan Barajı temeli 1953’te atılıyor ve 974 günde tamamlanıp 1956’da hizmete açılıyor.
Seyhan Barajı’nın gövde hacmi 7 milyon 500 bin m³, akarsu yatağından yüksekliği 53,20 metre, normal su kotunda göl hacmi bin 200 hm³, normal su kotunda göl alanı 67.82 km². Baraj sayesinde 174 bin hektar arazi sulamak mümkün. Baraj, 18’er MW’lık üç üniteye sahip ve elektrik üretiminde önemli rol oynuyor. Hidroelektrik santral, 54 MW güç ile yılda toplam 350 milyon KWh elektrik enerjisi üretiyor.
‘Adana Seyhan Baraj Gölü Yaban Hayatı Geliştirme Sahası’ proje kapsamında korunmaya alınan gölün alanı ise 68 kilometrekare. Uzunluğu 28 km en geniş yeri 17 km ve derinliği 70 metre. Bu projeyle biyolojik çeşitliliğin korunması gereken alanlardan biri haline getirilen Seyhan Baraj Gölü, av hayvanlarının korunduğu, yerleştirildiği, yetiştirildiği ve yaşama ortamlarının iyileştirildiği alan olarak da tescil edilmiş.
Türkiye’nin en büyük ve en bereketli tarım arazilerinin bulunduğu Adana’da, Seyhan Barajı’nın yapılması ve tarım tekniklerindeki gelişmesiyle birlikte tarımsal verimde büyük gelişmeler yaşanmış. Pamuk, buğday, soya fasulyesi, arpa, üzüm ve narenciyenin büyük miktarlarda üretildiği Çukurova tarım bölgesinin pazarlama ve dağıtım merkezi halinde bugün. Türkiye üretilen mısır ve soya fasulyesinin yarısı Adana’da üretiliyor. Türkiye yerfıstığı üretiminin %34’ü ve portakalın %29’u da yine Adana’da yetiştiriliyor.
Seyhan Baraj Gölü, aynı zamanda önemli spor organizasyonlarına da ev sahipliği yapıyor. Rüzgar sörfü için ideal bir ortam olarak değerlendirilen Seyhan Baraj Gölü, iklim ve rüzgâr açısından yılın 12 ayı sporcuları ağırlayabilen bir göl. Seyhan Baraj Gölü’ndeki Kayıkhane Tesisleri, durgunsu sporlarında Türkiye’nin önde gelen merkezleri arasında yer alıyor. 2013 Akdeniz Oyunları Durgun Su Sporları yarışmaları Adana Seyhan Gölü’nde yapılmış.
Türkiye Kürek Federasyonu, 2012 yılında Kürek Milli takım seçmelerini ve Akdeniz Kupası Türkiye Şampiyonası yarışmalarını Seyhan Baraj Gölü’nde gerçekleştirmiş. 2006 yılından bu yana ise Türkiye Offshore Şampiyonası bu gölde yapılıyor. Ayrıca, göl içinde uluslararası standartlarda kürek ve kano yarışlarının yapılabileceği parkurlar da bulunuyor.
Seyhan Barajı gezilecek yerler
Doğu Akdeniz’in en büyük kenti olan Adana’nın bir tarafı kuzeyde Toroslara yaslanırken, güney ilçeleri ise Akdeniz ile buluşuyor. Yumurtalık ilçesi, tarih ve tabiatın iç içe olduğu sahiller ile mavi bayraklı plajıyla bir Akdeniz bölgesi. Ama Seyhan Baraj Gölü ile şehir merkezi de artık deniz şehri gibi. Adanalılar Seyhan Baraj Gölü’ne Boğaz muamelesi yapıyorlar.
Toprak dolgu baraj olduğundan muazzam gölet deniz gibi ortada sanki. Gölet kenarında onlarca restoran, mesire yerleri, park alanları yapılmış. Adanalılar hafta sonları kendini bu mesire alanlarına ve parklara atıyor. Seyhan Barajı, Adana’da gezilecek yerler listenize almanız gereken bir yer.
Piknik alanları, herkese hitap eden kafeleri ve restoranlar var. Her bütçeye uygun kahvaltı mekanları ya da restoranlar var. Mangal yapmayı seviyorsanız özellikle bahar ve yaz dönemlerinde mükemmel bir açık hava mangal alanı. Pazar günleri pikniği için çok güzel yerleri mevcut.
Yürüyüş yapmak ve bisiklet sürmek için de oldukça uygun bir yer. Seyhan Baraj Gölü çevresini araba ile çok rahat gezebilirsiniz. Turkuaz yeşile çalan suyunun rengiyle her açıdan güzel fotoğraf da veriyor. Gün batımı satlerinde çok güzel oluyor.
Seyhan Nehri üzerinde yer alan Sevgi Adası, Adanalıların yeni piknik mekanı. Gölde doldurularak yapılmış yapay bir ada. Adaya kiralanan kayıkla gidiliyor, karaya dönmek için sizi getiren tekne sahibini arayınca gelip alıyor. Birkaç yılda bir baraj suyunun azalmasıyla adaya giden bir yol ortaya çıkıyor. Bu dönemde araçla veya yürüyerek adaya gidilebiliyor. Gayet güzel ama biraz bakımsız. Üzerinde simgesel bir yer ve kaliteli bir restoran olsa bayağı havalı bir yer olur çıkar.
Çatalan Köprüsü ise Seyhan Baraj Gölü üzerinde yer alan 1575 metre uzunluğundaki bir köprü. Osmangazi Köprüsü yapılmadan önce Türkiye’nin en uzun köprüsü burasıydı. Seyhan Batı Köprüsü olarak da bilinen köprünün asıl yapılış amacı Adanalıların su ihtiyacını karşılayan su borularının geçişini sağlamak.
17 Haziran 2002’de açılan köprüdeki 2 şeritli karayoluyla ulaşımında da kullanılıyor. Araçları kaldırıma park eden gençler buradan muhteşem gün batımını manzarasını izliyor. Balık tutanları da görebilirsiniz.
Seyhan Baraj Gölü’nün olduğu alanda Roma döneminde kalma Augusto Antik Kenti de ortaya çıkmış. Roma İmparatoru Augustos’un karısı Livia Augusta adına Adana’da kurulan antik kent ne yazık ki Seyhan Baraj Gölü’nün altında kalmış. Kentten çıkarılan eserlerden Medusa Lahiti, Adana Müzesi’nde sergileniyor. Bir köylü tarafından tesadüf eseri bulunan lahitin üzerinde Medusa, boğa, çiçek, meyve figürleri yer alıyor.
Şehir merkezinde denizi olmayan Adana’nın bu eksiğini Seyhan Baraji kapatıyor. Kebabı, şalgamı, Yaşar Kemal ve Yılmaz Güney’i, iki bin yıllık Taş Köprüsü, kent için önemli bir simge olan Sabancı Camii, Ramazanoğlu Konağı ve eski çarşısıyla bu şehri seyahat planınıza ekleyin.
