Adana, kebap denince, şalgam denince, kısaca yeme içme kültürü denince akla ilk gelen şehirlerimizden. Aklımıza Adana ile ilgili gelmesi gereken birçok şey daha olmalı. Adana’nın mavi bayraklı plajları, doğa harikaları, parkları, tarihi ve doğasının yanında yeme-içme kültürü ve eğlence hayatı da pek bir renkli.
Adana’nın zengin tarihine tanıklık eden Ramazanoğlu Konağı, Adana’ya yolunuz düştüğünüzde görmeniz gereken bir yer. Kanuni Sultan Süleyman ve IV.Murad’ın konakladığı 500 yıllık konak zamana karşı meydan okuyor. Günümüzde dahi tüm görkemiyle ayakta.
Adana tarihi şehir merkezinde Ulucami Külliyesi’nde yer alan konağın 1360-1400 arasında inşa edildiği düşünülüyor. Dünyada yapıldığı günden bu yana hala ayakta olan en kadim evlerden birisi burası. Bir iddiaya göre de en eskisi. Ramazanoğulları ailesinin konağı olan tarihi bina, şimdilerde Çukurova Üniversitesi Kültür Merkezi olarak şehrin sosyal hayatında önemli bir yere sahip.
Adana tarihinin önemli kısmına tanıklık eden Konak, Ramazanoğlu Beyliği Sarayı’nın ayakta kalan kısmı ve Selamlık bölümü, yani yönetim merkezini oluşturuyor. Beylikler dönemi mimarlığının seçkin bir örneği olan yapı Adanalı Piri Paşa tarafından yaptırılmış.
Son Ramazanoğlu Bey’i Halil Bey tarafından yaptırılan 1495 tarihli kitabe konağın restorasyon tarihini gösteriyor. Sürekli onarımlar yaşayan yapı 14. yüzyıldan kalan, dünyanın sayılı sivil mimarlık örneklerinden biri olarak görülüyor.
Konağı yaptıran Adanalı Piri Paşa, Kanuni Sultan Süleyman’ın ilk vezirlerinden. 48 yıl Adana beylerbeyliği yapan Piri Paşa, Karaman, Şam, Halep’te de benzeri görevlerde bulunmuş ve gittiği her yerde inşa ettiği eserlerin birçoğunu da Adana’da yaptırmış.
Ayrıca Adana’daki Ulucami ve Medresesi, Yağ Cami ile Medresesi, Çeşme, Pamuk Hanı Mescitleri, Zaviye-i Cebel Nur, Darüşşifa, Darül Hadis, İmaret, Kapalıçarşı, Irmak Hamamı gibi eserler de Piri Paşa tarafından yaptırılmış.
“Vakıf sarayı” adıyla da bilinen evin eskiden yanında beyliğin idare merkezi olduğu anlaşılan ve halk arasında “Selamlık” olarak bilinen, kubbeli bir mekân ve hamam olduğu düşünülen bir kısmı ile gelebilen bir yapı.
Kesme taş ve tuğladan mimarisiyle sade bir görünüşe sahip konak, birisi ara olmak üzere üç kattan ve “L” şeklindeki zemin katı planının doğu ucunu teşkil eden bir terastan meydana geliyor. Üç katlı üzeri teraslı bu binanın alt katı düzgün kesme taş, üst katı tuğla ile inşa edilmiş.
Adana’ndaki ilk müze-kültür merkezi özelliğini taşıyan konak restore edildikten ve Çukurova Üniversitesi’ne tahsis edildikten sonra konferans ve türlü etkinliklere ev sahipliği yapmaya başlamış.
Konakta Cumartesi Konferansları adıyla her hafta konferans düzenleniyor. Ayrıca her ayın son cumartesi günü de Türk Sanat Müziği konseri düzenleniyor. Tüm bu etkinlikler halka açık ve ücretsiz. Ramazanoğlu Konağı Kültür Merkezi, resmî tatiller dışında her gün ziyarete açık.
Oldukça köklü bir geçmişe sahip olması nedeniyle çok zengin bir tarihi mirasa sahip. Öyle ki her haftasonu bir yere gideyim deseniz ancak 1 yılda coğrafyadaki güzellikleri görme şansını yakalayabiliyorsunuz. Hem şehir merkezinde hem ilçelerde görmeniz gereken birçok tarihi yapı ve kalıntılar var.
Bir cazibe merkezi olma yolunda hızla ilerleyen şehre uğrayın ve bu tarihi konağı da ziyaret edin. Nisan aylarında düzenlenen Portakal Çiçeği Karnavalı son zamanların sadece Adanalıların değil ülkemizin en çok ilgi gösterdiği eğlencelerinden biri. Adana, hemen yanı başındaki Mersin ve Tarsus ile birlikte nefis bir haftasonu rotası olur. Ziyaret edin.
Adana’mızı tanıttığınız için teşekkürler abi.
Lüksü sevmiyorum ama bu eski konaklarda yaşamak isterdim doğrusu. Burasının adını da ilk kez duyuyorum ama çok güzel bir yere benziyor.
Adana’da 15 gün tattil düşünüyorum ve nereleri gezebilirim konusunda bilgiye ihtiyacım vardı. Sitenizden kolaylıkla bilgiler edindim. Ellerinize sağlık.