Adana Müzesi: Adana Arkeoloji Müzesi ve Adana Etnografya Müzesi

Adana Müzesi, Adana ve bütün Çukurova’da bulunan tarihi eserlerinin sergilendiği Türkiye’nin en eski 10 müzesinden birisi. Adana Arkeoloji Müzesi ve Adana Etnografya Müzesi birleştirilip tek müze olarak Adana Müzesi adıyla hizmet veriyor. Pekçok eser modern bir müzecilik anlayışıyla oluşturulmuş bu müze kompleksinde halkın ziyaretine sunulmuş. Tamamlandığında Türkiye’nin ve Orta Doğu’nun en büyük müze kompleksi olma unvanına sahip olacak.

Tarih boyunca pek çok medeniyete ev sahipliği yapmış Adana’ya bu müze çok yakıştı. Adana’nın en eski sanayi kuruluşlarından biri olan ve Türk edebiyatının büyük ustaları arasında anılan ünlü yazar Orhan Kemal’in de bir dönem memurluk yaptığı tarihi Milli Mensucat Fabrikası’nın yerine inşa edildi. Müze kompleksi içinde Adana Arkeoloji Müzesi, Kent Müzesi, Tarım Müzesi, Sanayi Müzesi, Etnografya Müzesi, Çocuk Müzesi ve Mozaik Müzesi bulunuyor. Adana Müze Kompleksi’nin içinde ayrıca kafeterya, fuaye, satış birimleri, sinevizyon alanı ve açık alan var.

Adana Müzesi şimdiki yerinde hizmet vermeden önceki hikayesi, Halil Kamil Bey’in müdür olarak atanması ve başarılı çalışmaları sonunda ilk olarak çevredeki sütun başlıkları ve lahitlerin polis dairesinde toplanmasıyla başlıyor. 1928’de ise Taşköprü’nün başındaki şimdi yıkılmış olan Cafer Paşa Camii’nin Medresesinde eserler ziyarete açılmış. Arkeolojik eserler 1950’de Kuruköprü’de yer alan ve bir dönem Etnoğrafya Müzesi olarak kullanılan Adana Kuruköprü Anıt Müzesi’ne taşınarak Adana Arkeoloji Müzesi olarak hizmet vermiş.

Zamanla özellikle Tarsus/Gözlükule (1934), İçel/Yumuktepe (1936), Yüreğir/Misis (1958) ve Ceyhan/Sirkeli-Tatarlı Höyüğü kazılarında bulunan, Çukurova’nın ilk çağlarına ait seçkin eserlerin müzede toplanmaya başlanması ve müze binasının yetersiz kalması nedeniyle müze 5 Ocak 1972’de şimdiki Tarihi Milli Mensucat Fabrikası binasına taşınmış. Tarihi Fabrikası, Türkiye’nin 7. Adana’nın ise ilk tekstil fabrikası olma özelliğini taşıyordu.

Adana Arkeoloji Müzesi’nde MÖ 18 bin yılından bugüne toprak, tunç, bronz, cam, demir, taş ve altından yapılmış birçok arkeolojik eser sergileniyor. Prehistorik dönemden günümüze Adana ve çevresinde yaşamış başta Hitit, Asur, Arkaik, Hellenistik, Roma, Doğu Roma, Selçuklu ve Osmanlı dönemlerinden kalan heykeller, lahitler, sunaklar, büstler ve daha pek çok eser var.

Adana Müzesi’nde sergilen arkeolojik eserler arasında özellikle Hitit Medeniyetinin baştanrısı Tarhunda’ya ait taş heykel, Anadolu Hiyeroglif Yazıtlı Stel, Babil Steli, Adana’nın Karataş ilçesinde denizden çıkarılan bronz erkek heykeli ve Roma devrine tarihlenen mermer “Antropoid Lahit” ile “Akhilleus Lahti” görmeniz gereken en değerli eserler.

Adana Arkeoloji Müzesi

Müzeye giriş yaptıktan sonra geniş bir fuaye alanı sizi karşılıyor. Bu alanda müzenin planlarının yer aldığı panolar, bilet gişesi ve kafe yer alıyor. Kafe içerisinde yer alan bir kapıdan ise bahçeye çıkılıyor. Yine fuaye alanında müze turu sonrasında ulaşılan ve Adana’ya ait hediyelik ve yöresel ürünlerin bulunduğu mağaza yer alıyor.

Müzeye girdiğinizde, Adana coğrafyasını tanıtan video sunumun izleyebileceğiniz bir sinevizyon alanı yer alıyor.

Arkeoloji müzesi giriş katında Taş eserler salonu yer alıyor. Buradaki Troya savaşlarını yüksek kabartma biçiminde betimleyen “Akhilleus Lahti” adıyla bilinen mermer lahit Tarsus’tan getirilmiş. Ayrıca Seyhan Baraj gölünde kalan Augusta antik kentinden getirilen Medusalı Lahit ile Karataş/Magarsus antik kentinden getirilen insan boyutundaki bronz Karataş heykeli bu salonun en çok ilgi gören eserlerinden.

İlk çağlardan Osmanlı dönemine kadar Çukurova’da kurulan uygarlıklara ait eserler koronolojik sırada sergileniyor. Sergilen eserler arasında; adak eşyaları, kap, kandil, tanrı, tanrıça, insan ve hayvan figürleri de bulunuyor. Adana/Tepebağ’da bulunan “Lir Çalan Orpheus Mozaği” de bu salonda yer alıyor.

Adana Müzesi’ne ait olup kazılar ve satın alma yoluyla gelen eserler sergilenmektedir. Zengin formlu cam örnekler, Selçuklu çinileri ve çeşitli uygarlıklara ait mühürler bölgesel eserler salonunda yer alıyor.

İlk defa paranın görüldüğü Lidya dönemiyle bundan sonraki çeşitli dönemlere ait sikkeler, takılar ve Adana’nın ilçelerinde bulunan defineler sikke, mühür ve mücehver salonunda sergileniyor. Hitit İmparatorluk dönemine ait “Dağ Kristali Heykelciliği” ilgi gören eserlerden.

Adana Müzesi’nin bahçesinde kûfi, sülüs ve nesih hatla yazılmış kitabe ve mezar taşları sergileniyor. Güney ve kuzey kısımda sade, sikke başlıklı, mecidiye tipi, kavuklu, fes ve barok başlıklı, 17. yüzyıldan kalma Osmanlı kadın ve erkek mezar taşları yer bulunuyor.

Bu mezar taşları arasında en önemli olanlar Adana Valisi Süleyman Paşazade Ahmet Paşa, Karaisalı Kaymakamı Hasan Fevzi Bey, Adana Askeri Alaybeyi Miratizade İbrahim Bey, Adana Defterdarı Sofyalı Mustafa Bey, Orman Başmüfettişi Akif Efendi’ye ait.

Müzede ayrıca Türk-İslam eserlerine ait çeşitli kitabeler sergileniyor. Misi Hanı, Bahripaşa Çeşmesi, Taşköprü, Misis Köprüsü, Adana Vilayet Konağı’na ait kitabelerle bir Osmanlı devlet arması müzede mutlaka görülmesi gereken eserler arasında.

Adana Müzesi adres

Döşeme Mahallesi Ahmet Cevdet Yağ Bulvarı No:7 Seyhan, Adana
Tel 1: 0 322 454 38 55/57

Adana Müzesi giriş ücreti 12TL. Müzekart geçerli. Adana coğrafyasının hikayesini en güzel yansıtan müzelerden birisi olarak Adana gezilecek yerler listenizde bu müzenin olmasını tavsiye ediyorum.