Lviv Gezilecek Yerler

Lviv, Ukrayna’nın batısında yer alan, ülkenin en Avrupai görünümlü kenti. UNESCO listesindeki tarihi şehir merkezi 19. yüzyılda donup kalmış gibi. Asırlara yayılan tarihinin mirası şehrin sokaklarını dolaşınca, hem yaşam kültürü hem de mimari açıdan tam bir Avrupalı olduğunu anlıyorsunuz. Sovyet zamanından kalma düz, gri binalar yok.

Sayısız etnisite, din ve hayattan insanlar bu harika şehre hayat katmış. Kurulduğundan beri her milletten insana anne sıcaklığıyla kucak açmış. Şehrin Arnavut kaldırımlı sokakları ve her biri insanı kendine çeken ilginç mekanlar capcanlı. 750 yıllık şehrin çok sayıda görülmesi gereken yeri var. Şehirde 60 müze, 104 katedral ve kilise var. Her köşesi sürprizlerle dolu.

Lviv, Ukrayna’nın batısında, ülkesinin çağdaş yüzünü yansıtan bir Avrupa kenti. Tarih boyunca Doğu Galiçya’nın önemli kültürel merkezlerinden biri olan Lviv, hem tarihi hem de doğal güzellikleriyle göz doldururken gece hayatıyla da tüm Avrupa’nın gözdesi.

Doğu Avrupa’nın en geniş yüz ölçümüne sahip ülkesi Ukrayna’nın Polonya sınırında yer alan Lviv, ülkenin kültür başkenti kabul ediliyor. Küçük Viyana, Küçük Paris, Müzeler Kenti, Ukrayna’nın Piyemonte’si, Ukrayna’nın Prag’ı gibi isimlerle anılan Lviv, Doğu Avrupa tarihinde büyük bir yere sahip.

Ukrayna vizesiz ülkeler listesinde yer alıyor. Üstelik pasaport çıkarmadan sadece TC Kimlik Kartı ile Lviv’e gidebilmek mümkün. Yapmanız gereken şey Lviv uçak bileti ve otel rezervasyonunuz sadece. Pegasus’un çok güzel kampanyaları oluyor. Değerlendirmeye bakın.

Lviv Gezi Rehberi

Lviv, Ukrayna’nın batısında, Polonya sınırına çok yakın bir konumda bulunuyor. Ukrayna’nın birçok şehrinin geleneksel Slav ve Sovyet esintili atmosferinin aksine, modern ve Avrupalı bir görünüme sahip olan şehir, tarih boyunca Doğu Galiçya’nın önemli kültürel merkezlerinden biriydi.

Lviv uzun süre Leh Krallığı, Rus ve Osmanlı İmparatorlukları ile Kiev Rus Devleti’nin hakimiyetinde kalmış. 13. yüzyılda Galiçya Prensi Danylo Haltsky tarafından kurulan kente, prens Rusça anlamı aslan olan oğlu Lev’in ismini vermiş. Simgesi aslan olan Lviv’in, bilinen diğer isimleri Polonyaca Lwow, Rusça Lvov ve Avusturya döneminde ise Lemberg.

Doğu Galiçya’nın geçmişteki başkenti olan bu tarihi şehrin ismi, Ukraynacada aslan anlamına geliyor. Genellikle Prag’a benzetilen Lviv, tarihi kaynaklarda ise ‘Aslan Şehir’olarak da geçiyor. Eski ticaret yolları üzerinde kurulan ve tarih boyunca önemli bir yerleşim yeri olan Lviv, yüzyıllar boyunca çok kültürlü yaşamın adresi olmuş.

Polonya, Yahudi, Alman, Avusturya ve Ukrayna halklarına tarih boyunca ev sahipliği yapan şehir, günümüzde de farklı kültürleri içerisinde barındırıyor. Lviv nüfusu, Ukraynalılar, Ruslar, Polonyalılar, Beyaz Ruslar, Yahudiler ve Ermenilerden oluşuyor.

Çoğunluğun Rusça konuştuğu Ukrayna’nın doğu ve merkez bölgelerinin aksine, Polonya sınırındaki Lviv’de halkın tamamına yakınının ana dili Ukraynaca. Coğrafi olarak Avrupa’nın ortasında, farklı kültürleri benimsemiş bölgelerin arasında bulunan Lviv’de, kara iklimi hüküm sürdüğünden kışlar soğuk, yazlar ise sıcak geçiyor.

Para birimi Grivna olan Lviv, yürüyerek gezilebilecek, birkaç adres dışında toplu taşımaya itiyaç duymayacak kadar avantajlı. Pek çok kültür sanat etkinliği ve festivallerin düzenlendiği kentte gezilecek yerlerin çoğu birbirine yakın.

Lviv Gezilecek Yerler

Lviv’de gezilecek yerlerin büyük çoğunluğu, UNESCO tarafından 1998’de Dünya Kültür Mirası Listesine dahil edilerek koruma altına alınan Old Town bölgesinde yer alıyor. Zamovka Tepesi’nin eteklerinde, Poltava Nehri kıyısında bulunan bölge, tarih boyunca Orta Avrupa, Baltık, Akdeniz ve Asya’yı birbirine bağlayan önemli ticaret yollarının kesişim noktasında yer almış.

Birçok mimari ve sanatsal başyapıtın yanı sıra, yüksek kale ve çevresindeki alanda beş kilise bulunduğu Old Town’un yerleşim düzeni, dönemin Doğu Avrupa şehir planlama sisteminin en güzel örneklerinden birisi olarak kabul ediliyor. İnce Rönesans ve barok tarzı evler, özgün Orta Çağ düzenini koruyarak, özellikle Rynok Meydanı ve çevresinde günümüze dek ulaşmış.

Şehrin altını üstüne getirmeniz için hem zaman hem enerji gerek. Neyse ki gezilecek ve görülecek yerlerinin hemen hepsi yürüme mesafesinde. Yorulduğunuzda dinlenebileceğiniz olağanüstü mekanlar ve insanı şehirde değil de doğada hissettiren şahane parklar var.

Gezilecek yerleri Google Map haritada işaretleyip tek tek ziyaret etmeye bakın. İster kısa bir haftasonu kaçamağı yapın ister 1 haftalık uzun bir tatil rotası olarak düşünün, şehir her yönüyle misafirlerini tatmin edecek zenginliğe ve çeşitliliğe sahip. Keşfe şehrin kalbi Rynok Meydanından başlayın.

Şehrin en kalabalık yeri olan ve günün her saati dolu olan Rynok Meydanının ortasında yer alan ve 300 basamak ile ulaşılabilen Lviv Belediye Binasının kulesinden şahane bir Lviv manzarası izleyebilirsiniz.

1. Rynok Meydanı

Rynok Meydanı, Pazar Meydanı olarak da bilinen ve 500 yıl boyunca Lviv’in kültürel, siyasi ve ticari yaşamının merkezi olan bir meydan. Buradaki yapıların çoğu İtalyan, Avusturyalı ve Alman mimarlar tarafından tasarlanıp, yaptırılmış.

UNESCO Listesindeki Rynok Meydanı ve çevresindeki tarihi bölgeyi gezince Lviv’in neden Ukrayna’nın kültür başkenti olduğunu kolayca anlıyorsunuz. Orijinal hali büyük bir yangında yok olan meydan 16 yüzyılda baştan aşağı yeniden yapılmış.

Meydanı çepeçevre her biri farklı mimari motif ve renklere sahip renkli binalar sarmalamış. Meydana açılan dar Arnavut kaldırımlı sokaklar sayılamayacak kadar çok nefis cafe ve restorana ev sahipliği yapıyor. Her biri ziyaret edilmeyi hakkedecek kadar ilginç ve güzel.

Meydanın tam da kalbinde 14. yüzyılda inşa edilmiş Belediye Binası (Town Hall) yükseliyor. Meydanın güzelliğine şahit olmak için yüksekliği 65 metre olan 408 basamaklı Belediye Binası kulesine çıkmak Lviv gezisinde yapılacak ilk şeylerden biri olmalı.

Meydandaki çevreleyen 3 veya 4 katlı 44 binanın çoğu 3 pencereli tek tip boyutlara sahip. Vergisiz olarak izin verilen maksimum pencere 3 olduğundan, dört veya daha fazla penceresi olan binalar aşırı derecede varlıklıların evi anlamına geliyor.

Diğer köşesinde yer alan Lviv Coffee Manufacture adlı cafe, kuleden inince yorgunluğunuzu atmanız için gidebileceğiniz tarihi bir kahve dükkânı. Kahve kültürü Osmanlı’dan Avusturya’ya, oradan Lviv’e gelmiş. Kentin ilk kahvesinin bu binanın alt katında içildiği söyleniyor. Miğferinizi takıp alt kattaki maden ocağı benzeri odalarında alevli kahve içebilirsiniz belki. Dileyen için de binanın içinden geçilerek gidilen şahane bir bahçesi de var.

Rynok Meydanı’nın dört köşesinde Yunan tanrıları Diana, Neptün, Adonis ve Amphitria’yı simgeleyen heykelli çeşmeler dikili. Meydanındaki en ünlü binalardan 4 numaralı Black House şimdilerde Lviv Tarihi Müzesi olarak kullanılıyor. Ben Lviv’deyken restorasyon çalışmaları vardı. Hemen yakınında karşı sokakta ise 1960’lardan beri açık olan Eczane Müzesi meydanda görülecek yerler arasında.

Ecza Müzesi (Pharmacy Museum), eski eczane şişelerinden, ahşap kavanozlara, antika terazilerden havanlara dek pek çok objenin yer aldığı bir müze. Rehberli turlarla ziyaret edebileceğiniz Ecza Müzesi, Ukrayna ve Avrupa’nın tarihi öneme sahip en eski tek bilinen eczane müzesi. 1735’te kurulan müze, 1966’da Eczacılık Tarihi Müzesi olarak koruma altına alınmış.

Dışarı çıkınca ağzımız tatlansın diyorsanız hemen diğer köşede yer alan Drunk Cherry adlı dükkândan ünlü vişne likörünü tadın, tabi kuyruğa girmeye sabrınız varsa. Lviv’de aceleye gerek yok, hizmetler yavaş yapılıyor, nereye giderseniz sabırlı olmaya gayret edin. Enerjiniz tavan yapsın istiyorsanız az ötedeki Lviv El Yapımı Çikolata dükkanına dalın. Hem görsel hem lezzet açıdan insanı baştan çıkaran envaı çeşit çikolata var.

Lviv Chocolate Factory, çikolatalarıyla ünlü Ukrayna’nın en görülesi adresi. 5 katlı olan fabrikayı ziyaret edebilmek için uzun süre sıra bekleseniz de, buna değeceğine emin olun. 5 katlı mağazada pek çok çikolata çeşidi deneyip beğendiğinizi satın alabilirsiniz. Diğer yandan Lviv seyahatinizi, her yıl 9-12 Şubat tarihleri arasında düzenlenen Çikolata Festivali’ne denk getirirseniz dünyaca ünlü çikolata sanatçılarının hünerlerine şahit olabilirsiniz.

2. İtalyan Avlusu

Bir zamanlar şarap, kumaş ve kürk ticaretiyle uğraşıp servet kazanmış, şehrin en zengin adamı Yunan tüccar Konstanty Korniakt tarafından yaptırılan Korniakt Sarayı’nın kemerli sütunlarla çevrili iç avlusu İtalyan Avlusu (Italian Courtyard) göz alıcı. Endülüs’te gördüğüm avlulara benziyordu. Rynok Meydanı’ndaki Siyah Binanın sağındaki pasajdan gidiliyor.

Polonyalı mimar Piotr Barbon tarafından yapılan 438 yıllık saray 1640’te, Osmanlının Viyana kuşatmasında kaybetmesine neden olan kişilerden Jakub Sobieski tarafından satın alınmış. 100 yıl önce ise Lviv şehir yetkilileri bu binayı satın alarak burada Kral Jana III adında bir müze açmışlar. Şimdi Lviv Tarih Müzesi’nin bir parçası.

Polonya kraliyet dönemine ait Rokoko mobilyaları, saatleri, madalyonlar koleksiyonu ve değerli gümüş eşyalar sergileniyor. Kolla çevrilen müzik aletini gözden kaçırmayın. Zaman zaman İtalyan avlusunda caz ve klasik konserler düzenleniyor. Belki denk gelebilirsiniz.

3. Dormition Katedrali

Lviv’de görmeniz gereken çok sayıda kilise ve katedral var. İtalyan Avlusunun arka taraflarına konumlanan Dormition Katedrali de bunlardan biri. Lviv’in en göze çarpan simge yapılarından.

Tüccar Konstantin Kornyakt’ın fonladığı kilise, Ortodoks cemaatinin mekanıydı. Kutsal Bakire Meryem’in Varlığı Kilisesi adıyla da anılan (Assumption of the Blessed Virgin Mary) Dormition Katedralinin iç mekanları 17. ve 18. yüzyıllardan kalma resimlerle dekore edilmiş.

Katedral kompleksi, bir matbaa, kütüphane, okul ve müzeden oluşan bir mimari şaheserler bütünü. Kilisenin eski taş tonoz giriş kapısından geçip girilen avlusundan Üç Azizler Şapeli’ne geçin. Burası da Dormition Katedrali’nin bir parçası.

4. Dominican Katedrali

Dominican Katedrali ve Manastırı, 12. Yüzyıla tarihlenen Lviv’in en eski yapılarından biri. Dominikan Tarikatı üyelerinin ahşap malzeme ile yaptırdığı katedral yangında zarar görse de, 1749-1761 arasında yeniden inşa edilerek günümüzdeki görünümüne kavuşmuş.

Cephesindeki Latince yazıtta “Soli Deo Honor et Gloria (Tek Tanrıya, Şerefe)” yazıyor. Dominican Katedrali ve Manastırı, 1970’lerden bu yana Lviv Din Tarihi Müzesi olarak hizmet veriyor.

Dormition Katedrali’nden çıkıp da Lviv’in Ortaçağ Surlarının kalıntılarının yanından geçip de ulaşılan meydanda her gün sahaflar pazarı kuruluyor. Burada çeşitli eski kitap, plak ve ev eşyaları satılıyor. Lvivlileri izlemek için de keyifli bir meydan. Parkın ortasında bir elinde kitap bir elinde tahıl tutan, Ukrayna topraklarında ilk matbacısı Ivan Fedorov’un anıtı yer alıyor.

5. Arsenal Silah Müzesi

Arsenal Binası, 16. yüzyıldan günümüze kadar kalan savunma amaçlı yapılmış birkaç binadan biri. 1571’de ateş tarafından neredeyse tamamen yok edilen yeni bir bina 1575’te yeniden inşa edilmiş. Sert ve kasvetli bir görünüme sahip bina 18. yüzyılda ise gayri resmi hapishane olarak kullanılmış.

Bu tarihi bina 1991’den bu yana Lviv Tarihi Müzesi’ne bağlı Lviv Arsenal (Silah Müzesi) olarak hizmet veriyor. Ukrayna’da bu türdeki tek müze. Koleksiyonu, çeşitliliği ve eşsizliği ile etkileyicidir. Bronz toplar, baltalar, silahlı aletler, askeri emirler ve dünyanın 30 ülkesinde toplanan diğer birçok eşya sergileniyor.

Müzenin altında Under Arsenal Restaurant adlı hangar taş kemerli devasa bir mekân var. Salonun bir köşesinde kocaman elektrikli motorun çevirdiği bir mangal var. Masaya serilen kâğıdın üzerinde servis yapılıyor ve çatal, bıçak ve tabak kullanılmıyor. Restoranın her bir kemerinin dört bir tarafında musluk ve lavabolar var. Uzun bir sırayı göze almanız gerekiyor.

6. Ermeni Mahallesi

Ermeni Mahallesi, şehrin en eski mahallelerinden biri. Doğu Hristiyan kültürünün özgün ruhu burada canlanıyor. 13. yüzyılda Moğol-Tatar istilasıyla hüküm sürdüğü yıllarda, Ermeni krallığının eski başkenti Kars’ta yer alan Ani’yi bırakıp kaçan Ermeniler için bir sığınak olmuş.

Kentin kuzey kısmında yer alan mahallede Ermeniler kiliselerini, okullarını, kütüphanelerini, hastanelerini ve tiyatrolarını kurmuşlar. O dönemlerde Lviv şehri, Venedik ve Amsterdam ile birlikte Avrupa’nın üç ana Ermeni merkezinden biri olmuş. Binaların büyük çoğunluğu 16. yüzyıldan kalma.

Lviv Ermeni Kilisesi, etkileyici bir iç mekâna sahip. Duvarlarındaki resimlerin bazıları 600 yıldan daha eski. Tapınağın kubbesi mozaiklerle dekore edilmiş. Duvar resimleriyle ünlü olan yapının en büyük özelliği, içerisinde Avusturyalı ressam Gustav Kilimt’in çalışmalarını da görebiliyor oluşunuz. 1363 tarihli kilise, halen ibadete açık.

7. Lviv Opera Binası

Lviv Opera Binası, Svobody Caddesinde yer alan Lviv’in en önemli yapılarından biri. 1900’de Neo-Rönesans tarzında yapılan Lviv Opera Binası, Avrupa’nın en güzel salonlarından biri. Özellikle de Aynalı Salonu ile ünlü olan yapının akustik bakımdan çok iyi bulunuyor. Heykellerle bezeli olan yapı Özgürlük Bulvarının bitiminde yer alıyor.

Hem iç hem de dış cephesiyle, Lviv’in en görkemli binası burası olsa gerek. 1900’de inşa edilen binanın Paris ve Milano’dan sonra Avrupa’nın en güzel opera binası olduğu söyleniyor. Gösterişli dış cephesi ve etkileyici iç dekoruyla Viyana Devlet Operası ile karşılaştırılıyor. Polonyalı mimarı Zygmunt Gorgolewski’nin, Plotva Nehrinin yeraltı sularının tiyatronun temeline zarar verdiğini fark ettiğinden intihar girişiminde bulunduğu söyleniyor.

II. Dünya Savaşında dahi gösterilerin devam ettiği opera, sadece 1930’larda kısa bir dönem bakım için kapalı kalmış. Özgürlük Bulvarı’nda (Svobody Avenue) yer alan Opera Binasında her sezon yeni performansların sunuluyor. Lviv’e gelmeden önce biletinizi almaya bakın.

8. Taras Shevchenko Bulvarı

Shevchenko Meydanı, Lviv’in tüm ünlü mağaza, kafe, pub ve restoranların yer aldığı rengarenk bir meydan. Şehrin en lüks bölgesi olarak kabul edilen Shevchenko Meydanı’nda bir şeyler yiyebilir veya bir fincan kahve ile soluklanabilirsiniz.

Taras Shevchenko Bulvarı, 18. yüzyılın sonlarında, şehrin tarihi bölgesinin savunma duvarlarının yıkılmasından sonra planlanmış ve oluşturulmuş genişçe bir bulvar. Ukrayna’nın ulusal bilincinin gelişmesine önderlik etmiş şair, ressam, halk kahramanı Shevchenko için yapılan görkemli bir anıt bulvarın ortasında yer alıyor.

Heykelin yanında ise 12 metre yüksekliğiden dalga görünümlü, sembolik kabartmalarıyla Stella figürü yükseliyor. Burası halkın favori buluşma yerlerinden biri. Şehrin en havalı yerlerinden olan bulvarının güney ucunda bir dönem İstanbul’a sığınan ve Tarlabaşı’nda kaldığı ev müze olarak korunan Polonyalı şair ve vatansever Adam Mickiewicz’in heykeli yükseliyor.

İtalyan granitinden yapılmış 21 metre yüksekliğindeki sütun ve 3 metre yüksekliğindeki Mickiewicz Heykeli, 1904 düzenlenen resmi açılış töreniyle dikilmiş. Bulvarın kuzey ucunda ise Lviv Devlet Opera ve Balesi yer alıyor.

9. Potocki Palace

Potocki Sarayı, Lviv şehir merkezinde, Kopernika bölgesinde yer alıyor. Avrupa’nın en güçlü ailelerinden olan Potocki’lerin konutu olarak 1880’lerde yapılan Potocki Sarayı, Fransız mimar Louis Dauvergne tarafından tasarlanmış. 19. yüzyıldan kalma şehrin en görkemli saraylarından biri.

Sarayın dekorasyonu ve mobilyaları, bütün zenginlik ve ihtişamı gözler önüne serercesine günümüze kadar neredeyse hiç değişmeden gelmiş. Günümüzde Lviv Resim Galerisi olarak hizmet veren yer sanatseverlerin ilgisini çekebilecek bir nokta. Lviv Opera Binasının bulunduğu Svobody Street ile kesişen Kopernyka Street üzerinde yer alıyor

Fransız Rönesans saraylarını anımsatan zarif bina, yetmişli yıllarda düğün törenleri için kullanılmış. Fransız yazar Alexander Dumas’ın ünlü eseri ‘Üç Silahşörler ve d’Artagnan’ film uyarlaması 1978’de burada çekilmiş.

2000’lerden bu yana Ukrayna Cumhurbaşkanı ikametgahı olarak kullanılan saray zaman zaman sergilere de ev sahipliği yapıyor. Kadınlar Dünya Satranç Şampiyonası 2016 maçları yine bu sarayda yapılmış. Lviv gezilecek yerler listenize eklemenizi öneririm.

10. Lychakiv Mezarlığı

Liçakiv Mezarlığı, Ukrayna’nın olduğu kadar Avrupa’nın da en önemi mezarlığı. Lviv’e gidip de bir de mezarlık mı gezeceğim demeyin! 1787’den bu yana şehrin ünlüleri, yazarları, oyuncuları, entellektüelleri, devlet görevlileri ve asilleri burada yatıyor.

Tamamen farklı mimari stillerde 2000’den fazla mezartaşı ve her biri sanat eseri 500’den fazla heykel var. Mezar taşları üzerindeki yazıtlar Ukraynaca, Lehçe, Almanca, Sırpça, İtalyanca, Ermenice, Latince, İbranice ve Rusça dillerinde yazılmış.

Müze olarak geçtiğinden girişi ücretli. Liçakiv, rehberli turlarla gezilebiliyor. Gezmek için en az 1 saatinizi ayırmanız gerekiyor. 7 numaralı tramvayla ulaşılabilir. Giderken toplu taşıma kullanın, dönerken ise yokuş aşağı şehir merkezine yürüyebilirsiniz.

11. Latin Katedrali

Lviv’deki diğer tüm binalardan daha eski ve şehrin tarihi geçmişine şahit olmuş Latin Katedrali (Kutsal Bakire Meryem’in Göğe Kabulü Bazilikası), şehrin en görkemli yapısı. Ortaçağ döneminde kentinin merkezi bu yapıydı. 1344’te inşa edilen ve altı yıl sonra bir yangında kaybedilen Kutsal Üçlü’ye adanmış küçük bir ahşap Roma Katolik kilisesinin yerine yapılmış.

İnşasına 1360 yılında başlanmış ve tamamlanması 1481’lere kadar sürmüş. Dışarıdan tam anlamıyla gotik olarak tabir edebileceğiniz yapı, yaldızlı bir iç mekâna ve barok tasarımlara sahip. Papa II. John Paul, Haziran 2001’de burada bir ayine katılmış.

12. Ivan Franko Park

Fransız siyasetçi Charles de Gaulle Lviv hakkında “Daha önce şehrin içinde parklar gördüm ama parkın içinde şehri ilk kez görüyorum.” demiş. ‘Parkların İçindeki Şehir’ olarak tanımlanan Lviv’deki Ivan Franko Parkı, tam bir orman havasında. Parkta 400 yaşında olduğu düşünülen ağaçlar var. Özellikle sonbaharda enfes renklere bürünüyor. Size tüm yorgunluğunuzu unutturabilecek bir yer.

St. George Katedrali, Lviv şehir merkezindeki St. Yura Meydanı’nda yer alıyor. Ivan Franko Parkına yakın. Rokoko mimari stilinde 1744-1761 arasında yapılan katedral, Avrupa’nın en güzel dini yapılarından biri. St. George Katedrali’nin kulesinde yer alan ve 1341’de yapılan çan ise, Ukrayna’nın en eski kilise çanı olarak kabul ediliyor.

Yüksek Kale, bir tepe üzerinde yükselen eski bir kale kalıntısı üzerindeki görüntüleme platformu. Muazzam bir Lviv manzarasının izlendiği tepeye tırmanmak ise epey yorucu. Ancak tepedeki parkta soluklanabilir ve yemyeşil doğanın keyfini çıkarabilirsiniz.

Olesko Kalesi, Lviv kent merkezi dışında alternatif arayanları için en doğru adres. Bir müze kompleksi olarak önem kazanan 1390 tarihli kale, Ukrayna bölgesinin en eski yapılarından biri. Kale içinde bulunan sergi alanında, geçmiş dönemlerin kültürel atmosferi canlandırıldığı gibi, ahşap heykel koleksiyonunun bulunduğu alan da ziyaretçilerin oldukça ilgisini çekiyor.

Bira, çikolata ve kahve üretimiyle de Doğu Avrupa’nın ilgi çeken Lviv’de, gezilecek yerler dışında, ilkbaharda Virtuosi Müzik festivali ve sonbaharda da Zoloty Lev festivali düzenleniyor. Kasım ayında ise opera festivali olan Solomia Kryshelnytska’ya katılabilirsiniz.

Lviv’de ne yenir

Pek çok restoranın yer aldığı Lviv’de, Ukraynalıların en çok tükettiği yemekler piruhi olarak bilinen mantı türü olan kıymalı hamur, çeşitli içlerle doldurulmuş pyrizhky somunları, nalisnyky adı verilen sebzeli ya da etli krepler, tüm Balkanlar bölgesinde çeşitlerini tadabileceğiniz gulaş, deruny isimli patates mücverleri ve Kiev usulü tavuk olarak öne çıkıyor.

Bunların dışında, ana yemeklere eşlik eden kompot ve uzvar adı verilen kompostolar, bir çeşit çavdar ekmeği olan kvas ile Horilka ve Samohon olarak anılan votkalar da oldukça popüler. Kentte yemek yiyebileceğiniz veya kahve içebileceğiniz pek çok güzel adres var. Özellikle gezginler tarafından çok sevilen The First Lviv Grill Restaurant of Meat and Justice ilk sırada. Burası Lviv’de yemek yiyebileceğiniz açık ara en güzel ve Orta Çağ konseptiyle ilginç tasarımlı bir mekân.

Burayı, kentin en lüks restoranı olarak bilinen Kumpel izliyor. Aynı şekilde yine et yemekleri için Bread and Wine, Beef Steak, Mons Pius, Baczewski Restaurant oldukça lezzetli, uygun fiyatlı ve çok tercih edilen mekanlar. Tüm Ukrayna’da olduğu gibi Lviv’de porsiyonlar oldukça büyük ve doyurucu.

Dilerseniz kahvaltı için Glory Cafe’ye gidebilir, Celentano Pizza’da pizza çeşitlerini deneyebilir, şehri gezerken bir waffle denemek için Bubble Waffle’a uğrayabilirsiniz. Biraz soluklanmak ve güzel bir kahve içmek için Lviv Coffee mining Manufacture veya Gasova Lampa, çay tercih ederseniz de Victoria Tea House’a oturabilirsiniz. Strudel çeşitleri ile ünlü Strudel Haus ise sizi oldukça mutlu edecek.

Lviv alışveriş

Lviv, büyük alışveriş merkezlerinin yerine şirin ve küçük dükkanların, sevimli butiklerin olduğu bir şehir. Lviv’de alışverişin kalbi şehrin eski kent merkezinde atıyor. Hediyelik eşyalar, tarihi Lviv sokaklarında satılan ülkenin yöresel kıyafetleri, el yapımı ürünler, kilimler, özel üretim çikolatalar ve kahve ürünleri oldukça popüler. Ukrayna’nın kendine has ürünlerinin yanında alışveriş merkezlerinde, çeşitli mücevher dükkanları ve kitapçılarda farklı ürünler bulabilirsiniz.

Şehir merkezinin biraz dışındaki bir alışveriş merkezi olan King Cross Leopolis’te çeşitli dükkân ve mağazaların yanı sıra restoranlar da bulunuyor. Yine aynı konseptte bir alışveriş merkezi olan Shop Under Kumpel, özellikle tekstil mağazalarının yoğun olduğu Magnus Shopping Center; mücevherden hoşlananlar için Kolektsiya Jewellery Boutique ve pahalı ve lüks dükkanların olduğu Opera Passage öne çıkan adresler.

Alternatif alışverişten hoşlananlar için ise ahşap ve cam sanatına dair ürünlerin bulunduğu Shchos Tsikave Outdoor Art Gallery; antika eşyaları bulabileceğiniz, tarihi bir atmosfer içerisinde yer alan Gothic Hall Antique and Modern Art Shop; Lviv Candles Manufactory; yaratıcı, zevkli ve farklı el yapımı ürünler için Pravda B Gallery ve Something Interesting kentin farklı noktaları.

Lviv gece hayatı

Ukrayna’da başkent Kiev ile birlikte en renkli gece hayatına sahip olan şehir unvanını taşıyan Lviv, bu unvanını yıl boyu devam eden turist hareketliliğine borçlu. Popüler gece kulüplerinin birçoğuna girişte ücret ödemek gerekiyor. Giriş ücreti 50-150UAH arasında değişiyor. Şehirde olumsuz bir durumla karşılaşmamak adına bilindik, ünlü ya da kurumsal olmayan gece kulüpleri dışındaki adreslerden uzak durmakta fayda var.

Lviv gece hayatı barlar ve gece kulüpleri olmak üzere iki ayrı mekan üzerinde şekilleniyor. Barlar, gece kulüplerine göre daha ekonomik ve daha samimi bir ortama sahip. Şehrin en ünlü barları Pyana Vishnya Bar, Libraria Speak Easy Bar, Rafinad People Club ve Music Lab.

Şehrin hareketli gece hayatının tadını çıkarıp, yüksek müzik sesiyle ertesi günün ilk ışıklarına kadar eğlenebileceğiniz en ünlü gece kulüpleri arasında Malevich Night Club, !FESTrepublic Night Club, HiresH Night Club, The Cult Night Club, Zanzibar Night Club ve Picasso Night Club yer alıyor.

Lviv’de nerede kalınır

Lviv’de konaklamak için bütçenize bağlı olarak pek çok seçeneğiniz var. Kiralık evler, oteller ve hosteller Avrupa’nın diğer şehirlerine göre oldukça uygun fiyatlı. Lviv’de konaklama bölgesi olarak en iyi seçenek şehir merkezi. Özellikle Rynok Meydanı çevresi, turistik bölgelere yakınlığından dolayı oldukça tercih ediliyor.

Lviv’de Ivan Franko Parkına bakan Bank Hotel 3 gece kaldığım yer oldu. Lviv’in en iyi otellerinden biri. 1870’ten 1914’e kadar Avusturya-Macaristan Bankası’nın şubesi olarak hizmet veren bina, Haziran 2018’den itibaren otel olarak misafirlerini ağırlıyor. Otelden Rynok Meydanı’na yürümek ise 15 dakika sürüyor.

Lviv’e nasıl gidilir

Türkiye‘den Lviv’e İstanbul Havalimanından Türk Hava Yolları, Sabiha Gökçen Havalimanından ise Pegasus Havayolları’nın direkt uçak seferleri var. İstanbul-Lviv uçuş süresi 2 saat. Ukrayna Havayolları’nın Kiev aktarmalı Lviv uçuşları daha ekonomik bir yolculuk için tercih edilebilir. Lviv’de bulunan havalimanı Galiçya Kralı Danylo Halytskyi’nin ismiyle tanınıyor.

Lviv Havalimanı, şehir merkezine 6 km uzaklıkta bulunuyor. Lviv Havalimanı’nın resmi taksi operatörü olan Aero Express taksileri ile şehir merkezine rahatlıkla gidebilirsiniz. Taksilere göre daha ekonomik bir seçenek olan 48 No’lu otobüsler, haftanın her günü, sabah 07.00 ile akşam 22.00 saatleri arasında çalışıyor. Otobüsle 20 dakikada kent merkezine ulaşılıyor.

Troleybüs ise, şehrin en uygun fiyatlı toplu taşıma aracı. Havalimanındaki eski terminal binasından bineceğiniz troleybüsle yaklaşık 10-15 dakika içinde merkezde olabilirsiniz. Troleybüsler haftanın her günü, sabah 06.00 ile akşam 22.00 saatleri arasında çalışıyor.

Lviv, Ukrayna’nın tarihi dokuları, müzeleri ve festivalleriyle ünlü en hareketli kenti. Birçok eğlenceli seçeneği ve unutulmaz manzarayı güzel mimarisiyle bir araya getiriyor. Orta Avrupa’nın güzel şehirlerinden Lviv, her yönüyle dört mevsim ziyaret edilebilecek bir rota.