El Nido Tour B, Filipinler‘in Palawan Adası‘nın en kuzeydoğu ucunda yer alan El Nido ve çevresindeki Bacuit Bay koyuna düzenlenen enfes tekne turlarından biri. El Nido çevresinde 45 muhteşem ada var ve bunların birçoğunda yerleşim yok. Bacuit Bay olarak adlandırılan bölge aynı zamanda Marine Park olarak koruma altına alınmış.
Çevrede bulunan adaların bazıları özel mülk ve bu adaların bazılarında yerleşim bile yokken bazılarında son derece lüks resortlar bulunuyor. Bacuit Bay tekne turları, Palawan Adası’nın top turistik atraksiyonları arasında yer alıyor. Sadece Bacuit Bay’deki tekne turları için bile Filipinler’e gidilir. Dünyanın en güzel balayı yerlerinden biri.
EL NIDO’DA NEREDE KALINIR
🏨 Lüks oteller Lihim Resorts, El Nido Resorts Lagen Island, Garden loft 90sqm, Seda Lio, orta bütçede oteller The Coco Resort, Viewdeck Cottages, Inngo Tourist Inn ve Lagùn Hotel, uygun fiyatlı hosteller Frendz Hostel, Happiness Hostel ve Mad Monkey Hostel Nacpan Beach ✔︎
El Nido Tour B Tekne Turu: Snake ve Pinagbuyutan Adaları
El Nido Tekne Turları A, B, C, D olarak adlandırılmış ve her bir tur koyun farklı farklı adalarına turla düzenliyor. El Nido tekne turları her sabah 9’a başlıyor, akşam üzeri 5’e kadar tüm gün sürüyor. Tur ücretleri, 1200-1400 Peso arasında değişiyor.
Öğle yemeği teknenin öğle saatlerinde demir attığı kumsallarda yeniliyor. Tekneyi yaklaşık 10-14 kişi ile paylaşıyorsunuz. Şnorkel ve palet ihtiyacınız varsa kişi başı ekstra 100-200 peso ödeyerek kiralıyorsunuz.
➜ El Nido Tour B: Snake Island, Entalula Beach, Snorkeling Site, Cudugnon Cave, Pinagbuyutan Island ve Cathedral Cave. Tur B, kayalıkların iç kısımda yer alan gizli sahillerin bembeyaz kumlarını, turkuaz sularını ve el değmemiş doğasını keşfetmeye davet ediyor. Tur B fiyatları 1365 PHP’den başlıyor.
➜ El Nido Tour A: Big Lagoon, Small Lagoon, Secret Lagoon, Shimizu Island ve Seven Commandos Beach. El Nido’daki en iyi turlardan biri. Tur A fiyatları 1260 PHP’den başlıyor. Bu tekne turunda güzel lagünleri ve plajları keşfedebilir, şnorkelle yüzebilir veya kano kiralayabilirsiniz ✔︎
➜ El Nido Tour C: Matinloc Shrine, Secret Beach ve Hidden Beach, Helicopter Island, Tapiutan Island. Güzel beyaz kumlu plajları ziyaret etmek ve berrak sularda şnorkelle yüzmek için ideal. Tur C fiyatları 1470 PHP’den başlıyor ✔︎
➜ El Nido Tour D: Ipil Beach, Cadlao Lagoon, Paradise Beach, Pasandigan Beach, Natnat Beach, Bukal Beach ve Small Lagoon. El Nido’da en az ziyaret edilen tekne turlarından biriydi, ancak rotaya Küçük Lagün eklendiğinden beri popüler bir tur haline geldi. Tur D fiyatları 1260 PHP’den başlıyor.
➜ El Nido Art Cafe, El Nido tekne turu düzenleyen çok sayıda irili ufaklı acente içerisinde en iyisi belkide. İsviçreli bir çiftin sahibi olduğu acente en iyi organizasyona sahip. Fiyatları diğer acentelerden daha yüksek olsa da hizmetleri profesyonel ve kaliteli.
El Nido’da kesinlikle B turuna da katılmanızı öneririm. Diğer turlara göre daha az kalabalık sayesinde gittiğiniz yerlerin tadını çıkarmak için harika bir zaman geçirirsiniz. EN popüler tur Tour C olsa da ben Tour B’yi daha çok sevdim.
1. Pangulasian Island
Pangulasian Island, Tur B rotasında ilk durağımız oldu. Bu ada üzerindeki özel mülk bir resort yer alıyor. Fiyatları 500$’dan başlıyor. Adanın önündeki kristal berraklığındaki suya, bir haftadan fazladır tanıdığım ama isimlerimizi sormadığımız Alman çift ile birlikte şnorkelle daldık. Kendilerinde su altı kamerası vardı.
Grupta bir Rus, yine Ukrayna’dan bir daha var. Rus olan adam ile dün Small Lagoon’de tanışmıştım. O kadar şahane İngilizcesi var ki Rus olduğunu anlamak aksanına bakarak imkânsız. Tur boyunca Ukraynalı çiftle durmaksızın konuştular. Pangulasian Adası’nda snorkeling sonrası Snake Island’a geçtik.
2. Snake Island
Snake Island, Palawan’ın anakarasının çok az açığında yer alan ve asıl Vigan Adası olan bir ada. Küçücük adadan ana karaya kıvrılarak uzayan uzun bir kumsal nedeniyle bu adı almış. 5 dakikalık bir yürüyüşle alaşılan en yüksen noktasındaki manzaranın seyrine doyum olmuyor.
Tüm çevreyi 360 derece görebileceğiniz şahane bir manzarası izleme noktasına sahip. Öğle yemeğimizde ızgara balık, et ve yine her zamanki gibi salata ve tropikal meyveler vardı. Yemek sonrası burada biraz kestirdik. Adada yaşayan köpekler de bizle birlikte tembelliğin keyfini çıkarıyorlardı.
3. Entalula Beach
Entalula Adası, Bacuit Körfezindeki onlarca adadan biri. Mükemmel beyaz kumlu plaja, gölgeli palmiyelere ve ok ucu şeklinde bağımsız bir kayaya sahip. 2019’da Redbull Cliff Diving World Series etkinliklerinin bir bölümü burada yapıldı. Entulala Plajının bazı bölümleri bir tatil köyü tarafından özelleştirilmiş olsa da yanındaki daha küçük plaj halka açık.
Entalula Beach, Entalula Adası üzerinde yer alan mükemmel beyaz kumlu bir plaj. Sadece Filipinler’in değil dünyanın da en güzel küçük plajlarından biri olabilir. Pudra gibi yumuşak kumlara sahip plaj, bölgenin en güzellerinden biri. Berrak, parıldayan denizi, onun içerisinden bir ağaç gibi yükselen ilginç kaya formasyonları göz kamaştırıcı.
Anakaradan tekneyle yaklaşık bir saat uzaklıktaki Entalula Beach, pudra gibi yumuşak kumlara sahip. Çevredeki, siyaha çalan renkleriyle ilginç kaya formasyonları göz kamaştırıcı. Kıyıdan uzaklaştığınızda harika şnorkelle yüzebileceğiniz yer var ama güçlü akıntılara dikkat etmeniz gerek. Bu kural kıyıdan uzaklaştıkça her yerde geçerli.
4. Cudugnon Cave
Cudugnon Cave, bölgede yer alan çok sayıdaki mağara oluşumlarından biri. İlk olarak, mağaraya girmek için dar bir delikten tırmanmanız gereken küçük bir kumsala iniyorsunuz. Mağaranın önünde dar bir plaj olduğundan girişine yürüyerek ulaşabiliyorsunuz. Mağara girişteki kayanın üzerine kılavuzumuz can yeleklerimizi serdi.
Keskin kayalıklara çarpmadan, can yeleği üzerine oturup o daracık delikten kıvrılarak içeri geçebiliyorsunuz. Bu gizemli mağaraya dar bir girişten geçip girdiğinizde sizi dik olarak yükselen kayalar bekliyor. İki odadan oluşan mağaranın tepesindeki açıklıktan içeri süzülen ışık gizemi iyice artırıyor.
Fotoğraf makinem, mağaranın güzelliği görüntüleyebilmek için yetersiz kaldı. Hazır mağara bulmuşken yine kayalar üzerine tırmanmaya, köşe bucak ne var araştırmaya başladım. Diğerleri mağaradan çok meraklı gözlerle kayalar üzerinde, oradan oraya seken bana bakıyorlardı.
Mağarada bulunan bazı kemik ve eşyalardan yola çıkılarak, Neolitik dönemde bu mağaranın cenaze törenleri için önemli bir yer olduğu sanılıyor. Kalıntıların birçoğu yağmalanmış olsa da kurtarılanlar şimdi Manila Müzesi’nde sergileniyor.
Cudugnon Mağarasının hemen ötesinde, dışarıdan daha çok salaş olarak görünen bir resort bulunuyor. Bahçesindeki hamaklarda ellerinde kitapları olan gençler huzur içerisinde kitaplarını okumaya dalmışlardı. Çok özendim onlara. Dünyadan uzakta bir yerde yaşıyor gibiydiler, öyleydiler.
5. Pinagbuyutan Island
Pinagbuyutan Adası, diğer adalar içerisinde belki de en çok göze çarpan manzaraya sahip olanlardan biri. Tekneyle adaya yaklaştığımızda parıldayan deniz, ışıldayan beyaz renkli kumlar ve onun üzerinden gökyüzüne eğik açılarla uzanan kokonat ağaçları… Kartpostal manzarası dediğimiz şey karşımdaydı.
El Nido’nun yukarıdan bakıldığında en fotojenik yerlerinden biri bu ada. Bu nedenle tüm drone pilotları için bir cennet. Plajının bir ucunda keskin, volkanik kireçtaşı kayaları varken oradan başlayarak uzanan bembeyaz kumlu plajı adanın diğer ucuna kadar uzanıyor. Akıntı güçlüydü ama şnorkelle yüzebileceğiniz nefis bir resifi vardı.
Alman arkadaşım yanında getirdiği kitesurfing ekipmanlarını hazırladı. Şahane mavi, beyaz ve yeşil arasında siyah-kırmızı paraşütü ayrı bir ahenk oluşturdu, bana da bunu görüntülemek düştü. Ancak ne yazık ki rüzgâr yetersiz kaldığından kendisini sörf yaparken görüntüleyemedim.
Denize uzayan kokonat ağaçları çok fotojenik. Üzerinde çokça kokonat meyvesi vardı. Çocukluğum hep ağaçlar üzerinde geçmişti. Ya dut ağacındaydım bahçemizdeki ya da kayısı, vişne, kiraz ağacında. Hiç kokonat ağacına tırmanmamıştım. Endonezya’nın Madura Adası’nda evinin bahçesindeki kokonat ağacına çıkan Hasan’ı anımsadım.
Kokonat ağacına çıkmak bana ekstrem bir şey gibi gelmişti. Pinagbuyutan Adasında ben de denemek istedim. Ağacın etrafında ağaca çıkarken ayağınızı koymak için oyuklar var, ama benim ayaklarım için küçüklerdi. Ağaca tırmanışımın ilk yarısında ben de kendimi maymun gibi hissettim, kolay olmuştu.
Ancak yukarıya doğru çıkınca hem oyuklar küçülmüş ve mesafeleri benim boyuma uymaz olmuştu. Zorlansam da en uca kadar tırmanıp, kendi hindistan cevizimi ağaçtan koparıp aşağıya attım. Asıl zor olan kokonatı ağaçtan ayırmak olmuştu. Yerliler yanlarında dere taşıyor kesmek için.
Asya plajlarında, denize uzanan hindistan cevizini hemen her yerde görürsünüz. Dikkat etmeniz gereken şey kesinlikle üzerinde meyvesi olan hindistan cevizi ağacı altına sakın havlunuzu serip güneşleneyim demeyin. Bu tehlikeli ve hatta ölümcül olabilir. 15-20 metreden başınıza 2-3 kiloluk bir şeylerin düşmesi ihtimalini hayal edin sadece!
6. Cathedral Cave
Cathedral Cave, bir katedrali andıran oldukça yüksek bir tavana sahip olduğu için Katedral Mağarası adını almış. Pinasil Adası’ndaki bir uçurumun kenarında yer alıyor. Tükürükleriyle yuva yapan kırlangıçlara ev sahipliği yapan mağaradaki kuş yuvaları toplanıp çorba yapılıyor.
Mağara uzaktan etkileyici görünmüyor, ancak mağaranın karanlık iç kısmında hoş kaya oluşumları var. Mağara yüksek ama çok geniş değil. Daha büyük tekneler mağaranın içine giremiyor. Bu yüzden mağarayı keşfetmek istiyorsanız yüzmeniz gerek.
Mağaranın içindeki kristal berraklığındaki zümrüt suyu çok davetkar görünüyor, ancak zehirli deniz yılanlarının yaşam alanı olduğu için yüzmek çok riskli. Son durağımız olan Cathedral Cave sonrası döndük.
Akşam yemeğinde Alman çiftle bir araya geldim. Coron Adası‘nda ilk merhabalaşıp konuşmaya başlamıştık. Sonra El Nido’da karşılaşıp birlikte tekne turunda epeyce muhabbet edip eğlenmiştik. Ancak birbirilerimize isimlerini hala bilmediğimizi fark edip gülüştük. Öylece de kalsın dedik.
Elektrikler kesikti, dalgalarının içeride ayaklarımıza kadar vurduğu restoranda mum ışığında sohbet ettik. Son 3 aydır en çok konuştuğu kişi ben olmuşum. Oysaki ben de çok konuşkan değilimdir. Yarın resort tatiliyle ünlü Port Barton’a geçiyorlar. Alman çiftten kız olanı kısa süreli tatile çıkmış, dönüyor, erkek ise Cebu Adası‘na geçiyor.
Ben birkaç gün daha El Nido’da kalmaya karar verdim. Asıl planım Boracay ve Bohol adalarına, güneye gitmek. Ancak pasaportumun süresi bitmek üzere, geride ancak bir haftam kaldı.
Nerdeyse 1 aydır Filipinler’deyim. Çoğu insan için bu kadar zamanı Uzak Doğu’da bir ada ülkesinde geçirmek mükemmel yeterli olurdu, ama 1,5 yıldan fazladır bu taraflarda seyahat eden benim gözümde kısa bir süre. Pasaport yenileme için Manila’da başvuru yapmıştım. Dönüp süreci takip etmem gerekiyor.
Day 482: Filipinler: 29 El Nido, 28 Kasım 2011
“Kokonat” Buna fena alışmışsın. Hindistan cevizi desene be abi! 🙂
“Hindistan cevizi” ismine pek alışamadım. Kokonat işte. Kokonat, kokonat, bak söylemesi bile daha güzel 🙂
İnmesi kolaydı da çıkması hiç de kolay değildi. 3-4 katlı bir binadan aşağı bakmak gibiydi. Zor olan aslında kokonat meyvesini dalından koparmak. Tek elle yapmak çok zor. Pratik yolu iki elle koparıp birlikte aşağı düşmek tabi 🙂
E bravo vallahi. Hadi çıktınız bari şekilde ama inmek daha zor değil mi? 😉