Dünyanın en ilginç yeryüzü şekillerine ev sahipliği yapan bölgelerinden Kapadokya, Nevşehir, Kayseri, Aksaray, Niğde ve Kırşehir illerine yayılıyor. Eşine az rastlanır doğa yapısı ile Kapadokya, her yıl binlerce yerli ve yabancı ziyaretçiyi ağırlıyor.
Günümüzden 60 milyon yıl önce, o dönemde aktif volkanik dağlar olan Erciyes, Güllüdağ ve Hasandağı’nın püskürttüğü lavların, milyonlarca yıl boyunca rüzgar ve yağmurun aşındırmasıyla ortaya çıkardığı kaya yapıları peri bacaları olarak biliniyor.
Doğanın milyonlarca yıllık dönüşümü ile eşsiz görünümüne kavuşan Kapadokya, turizm açısından çok önemli bir merkez. Nevşehir kent merkezine 5 km mesafede yer alan Uçhisar, kalesi ve doğal oluşumlarıyla Kapadokya’nın kalbinde konumlanıyor.
Anadolu’nun en eski yerleşim yerleri arasında bulunan Kapadokya’nın bu özel yeryüzü şekilleri, bölge insanının gündelik yaşamında duyduğu ihtiyaçlara göre işlevsel bir şekilde kullanılmış. Çukurova ve Akdeniz Bölgesi’nde üretilen narenciye ürünlerinin önemli bir bölümü Kapadokya’daki doğal soğutucularda saklanıyor.
Dalından toplanan narenciyeler mevsimi dışında da tüketici ile buluşabilsin diye soğuk hava depolarına konuluyor. Hem soğutma maliyeti hem de depo kirası derken soğuk hava depoları narenciye üreticileri için ek maliyet anlamına geliyor.
📍Kapadokya Gezi Rehberi
📍Kapadokya Gezilecek Yerler
📍Kapadokya’ya Nasıl Gidilir
Bu maliyeti en aza indirmek için Kapadokya’nın muhteşem doğasından yararlanılıyor. Kapadokya’nın doğal soğuk hava deposu görünümündeki yeryüzü şekilleri Çukurova’nın narenciye ambarı olarak kullanılıyor. Yıl boyu sabit bir sıcaklıkta, nemsiz bir ortama sahip olan bu doğal depolara konulan narenciyeler hep taze kalıyor hem de olgunlaşmaya devam ediyor.
Ürgüp‘e bağlı Ortahisar, narenciye depolarının en yaygın olduğu bölge. Limon başta olmak üzere narenciye çeşitleri, tepesinde havalandırma bacaları olan doğal depolara yerleştiriliyor. Mart ve nisan aylarında Mersin çevresinde toplanan ürünler Ortahisar’a getiriliyor.
Haziran ayında ayıklanarak depodan çıkarılmaya başlanan ürünlerden limonun kasası depoya konulduğu dönem 17-18 kg gelirken, depodan çıkarıldığında 21-22 kg’a ulaşıyor. Bacalardan gelen oksijenin etkisi ile kabuğu incelen ve sulanan ürün, Rusya başta olmak üzere kuzey ülkelerine ihraç ediliyor.
Kapadokya’da doğal soğuk hava depoları çok eski dönemlerden bu yana halk tarafından kullanılıyordu. Daha çok elma ve patates gibi ürünlerin konulduğu depolar, 1950’li yıllardan itibaren limonla tanışıyor.
1994’te yapılan sayıma göre bölgede 535 depo, 7 milyon sandık limon kapasitesine sahip. Limon depolarının yanı sıra içerisine tırların girebileceği büyüklükte devasa patates depoları da bölge ekonomisine katkı sağlıyor. Bazı depolar limon ve patatesi dönüşümlü olarak kabul ediyor. Ancak patates kokusu limonu bozabildiği için bazı depocular patates kabul etmiyor.
Kapadokya’da harika 3 gün geçirmiştim ama bu depoları ilk kez duydum. Güzel bir paylaşım olmuş, teşekkürler. 🙂