Türkiye’de Benzeri Olmayan Bir Konaklama: Gökçe Gemile

Fethiye’nin Gemile Koyu yakınlarında, yemyeşil çam ormanlarının arasında, doğadan ilham alınarak şekillendirilen çok özel bir konaklama seçeneği Gökçe Gemile. Nefes kesen manzarasıyla göz kamaştıran bir manzaranın içine kondurulmuş gibi. Hemen önünde yer alan masmavi bir koy ve uzayıp giden sonsuzluk hissi veren Akdeniz uzanıyor. Sol tarafında Darboğaz, hemen ardında birkaç kilometre uzaklıktaki tarihi kent Kayaköy, karşısında Balaban Adası ile çok özel bir konuma sahip.

Bu güzelliğin aşkla taçlandırıldığı Gökçe Gemile, adını hemen yakınındaki Gemile koyu ve yöre halkının mavi rengi tanımlarken kullandığı ‘gökçe’ isminden alıyor. Türkiye’de eşi benzeri olmayan Gökçe Gemile tamamen aşkın, tutkunun ve sabrın ürünü. ‘Private Bay&Island’ lüks konaklama kategorisinde Türkiye’deki ilk örneği olan Gökçe Gemile, Kendine ait özel bir koyu olan, yemyeşil iki yamacın arasında saklanmış gizli bir cennet gibi gözlerden uzak, sakin ve huzurlu.

Gökçe Gemile

Gökçe Gemile, her biri birbirinden tamamen farklı, özgün üç villadan oluşuyor. Tasarımında sadeliğin ön planda olduğu Gökçe Gemile doğayla dost malzemelerle dekore edilmiş. Gökçe Gemile villalarında, tavanında, merdivenlerinde, duvarlarında ahşabın ve taşın muhteşem uyumunu görmek mümkün. Oteldeki her dokunuş ve her detay misafirlerin kendilerini özel hissetmeleri için hazırlanmış.

Gökçe Gemile villaları içerisinde en gözde olanı nefis koy manzaralı olan Gökçe villası. Gökçe, modern mimari ile rustik tarzı bütünleştirirken, ilham aldığı minimalizm ile sadeliği ve detayı gözler önüne seriyor.

Sekiz kişiye kadar konaklama sağlayan Gökçe’nin diğer bir özelliği de havuzunun yanında konaklayan misafirlerin yardımcıları için yapılmış tek katlı bir ‘pool house’ olması.

Gökçe Gemile’nin her bir villası ve odası kendine özgü ve hiçbiri diğerinin tekrarı değil. Kapıların bile birbirinden farklı olduğu villalarda, her ayrıntı uzun ve zahmetli bir sürecin sonucunda ortaya çıkmış bir sanat eseri aslında. Hikayeleri de farklı farklı!

Banyolarda hiç seramik kullanılmamış ve Eşen deresinden getirilen çakıl taşları ile duş alınan bölümün duvarları örülmüş. Lavabolarda kullanılan tek parça bazalt Aliağa ve Kayseri’den getirilmiş, taş ustalarının hünerli ellerinde uzun uğraşlar sonucu son halini almış.

Villalarda kullanılan ahşapların tamamı elle yontulmuş ve genelinde kestane, meşe ağacı yoğun olarak kullanılmış. Gökçe’nin salonunda tavana doğru yükselen bir ağaç ve balkonunun önünde duran manzarayı bölmesine rağmen kesilmeyen keçi boynuzu ağacı aklımda kalan en önemli ayrıntı oldu.

Villaların diğer özelliği de hepsinin önünde özel havuzu ve bu havuzların hemen yanı başında taştan oyularak yapılmış jakuzilerinin olması.

Gökçe’nin hemen arkasındaki adını yine bu bölgeden Elmalı villasında ise Karadeniz’de sıklıkla karşılaştığımız bağdadi tarzı hâkim. Ahşabın o sıcak havasını merdivenlerden, kirişlere, odalara, duvar kaplamaları ve depolama alanlarına kadar her yerde mümkün.

Dışarıdan bakınca tam da kır evi havasında Elmalı. Dış duvarları ve villaya ruhunu katan taşlar Elmalı köyünden tek tek toplanmış. Villanın sıcak demirle birleştirilmiş ahşap kapısı bile başlı başına bir sanat eseri. Kapıyı açtığınızda yüksek ağaç bir tavan ve ferah bir oturma alanı ve mutfak karşınıza çıkıyor.

Elmalı’nın iç duvarları beyaz sıva ile kaplanmış. Anadolu’da çok karşılaştığımız bir sıva bu saman-kil karışımı. Bizim mimari kültürümüzü, geleneksel yapı elemanlarını, süslemeleri modern bir villada görmek güzel. Basit bir sıvanın bir mekanı bu kadar güzel göstereceği hiç aklıma gelmezdi. Bu yönüyle de buradaki villaları Malik beyle gezerken -biraz abartılı bulabilirsiniz ama- kendimi iç mimari dersinde gibi hissettim.

Giriş katında şömineli oturma bölümü ve Amerikan mutfaktan oluşuyor. Her detayı çok güzel ama ben kütük meşe sehpa, yekpare kestane ahşap yemek masasına hayran kaldım. Mutfağın dolapları tamamen el işçiliği ile meşe ve kestane ağaçlarından yapılmış. Alt katta iki yataklı bir oda var. Ama gözalıcı odalar yukarıda.

Üst kata çıkan merdivenler de ahşap malzemeli. Üst katta iki süit var, ikisi de birbirinden güzel. Ağaç, taş ve doğanın sıcacık etkisi iç içe. Rustik Anadolu tarzını yansıtıyor ama çok da modern ve fonksiyonel.

Elmalı’nın banyoları ayrı bir şaheser. Kayalardan, ustalıkla, tek parça halinde yontulmuş olan lavabolar, Gaziantep’ten getirilen delikli, fosilli kireçtaşı tabakaları ile Dalaman Çayı çakıl taşlarının ustaca kullanımı ile oluşturulmuş muhteşem duş ve banyoların işçiliği insanı hayrete düşürecek kadar ince.

Gemile villası ise Kayaköy’ün mimari tarzı olan levissi stilinin bugüne kadar gördüğüm en çarpıcı yansımasıydı. Doğal taş doku ve ağacın hayat bulduğu bu villalar tam anlamıyla eşsiz bir atmosferi misafirlerine sunuyor.

Gökçe Gemile’nin yaratıcısı Malik Bey – yaratıcı diyorum çünkü burası bir sanat eseri gibi- tam bir deniz aşığı. Dalış, sörf, yelkenli, koylar ve denize ait her şey onun yaşamının bir parçası. Aslında jeoloji mühendisi ama 35 yıl tur operatörlüğü yapmış ve turizm sektörünün ihtiyaçlarını, bu alandaki boşlukları çok iyi okumuş ve tüm bunları bilgi birikimi ve tecrübeleri ile bir araya getirmiş.

Türkiye’de bir ilk olan ‘Private Bay and Island’ konseptini oluşturmak için hayalindeki yeri bulmak ve onu inşa etmek hiç de kolay olmamış. Gökçe Gemile’nin bulunduğu araziyi büyük bir risk alarak ilk verilen fiyata pazarlıksız satın almış ve başladığı işe 4 yılını vermiş. “4 yıl burada yatıp kalktım, basamaklardan, aydınlatmaya, banyoda kullanılacak çakıl taşlarına kadar her şeyi tek tek seçtim” diyor.

Çevre ve Şehircilik Bakanlığından alınan onaylar, izinler, bürokratik engeller ve çok fazla prosedür Gökçe Gemile’nin yapılış süresini uzatsa da Malik Bey hayalinden vazgeçmemiş. Villaların hemen önünden, koya inmek için inşa edilen tamamen ağaçtan yapılmış Türkiye’nin en uzun yatay asansörünün bile yapılışı bürokratik engeller, zorlu mahkeme süreçleri nedeniyle iki yılı almış.

Tek bir ağacın bile kesilmeden yapıldığı asansör, mis kokulu yeşil bir tüneli andıran çam ağaçlarının arasından göz alıcı mavilikteki bu özel koya inmenizi sağlıyor.

Koya indiğimizde hemen solumuzda rengi zümrüt yeşiline çalan küçük çakıl taşlarının oynaştığı tertemiz bir koyu, sağ tarafımızda ise tamamen ağaçtan yapılmış denize girmek için bir platform ve hemen üst kısımda yemek için hazırlanmış birkaç masanın sığdığı, koyu rahatlıkla izleyebileceğiniz bir çardak görüyoruz.

Gizli bir cennettesiniz ve burada her şey sizin için hazırlanmış. Fethiye’nin birçok koyunu ziyaret eden günlük tekne turları buraya uğramıyor. Buranın sakinliği sessizliği hiçbir yerde yok. Arada kulağınıza gelen kuş sesleri, denizden esen rüzgarın çam ağaçlarını okşayarak çıkardığı o huzur veren sesle Gökçe Gemile’de doğa ve insan baş başa.

Gökçe Gemile

🗺 Adres: Gemiler Koyu, Kayaköy, Fethiye, Muğla ☎️ 0 (252) 6166436 – 0 (530) 6043229
📬 info@gokcegemile.com 📱 www.gokcegemile.com

Dünyaca ünlü isimlerin de misafir olmayı düşündüğü bu tasarım harikası villaları Justin Biber gibi yıldızların yanı sıra, ünlü Rus milyarderleri ve birçok Hollywood yıldızının markajına girmiş bile. Fiyatlar ilk duyduğumuzda bize pahalı gelse de, verilen ‘private’ hizmet ve dünyadaki emsalleriyle karşılaştırıldığında ‘buna değer’ dedirtiyor.

Mayıs ayında 10 günlük konaklama sekiz kişilik Gökçe Gemile’de on bin dolar. Bu ücretin içinde Türkiye’nin dört bir yanından getirilen en özel ürünlerle hazırlanan kahvaltı, Fethiye’nin en güzel koylarını gezebileceğiniz, akşam barbekü dahil olmak üzere özel bir yat, bir gün Göcek turu ve kapınızda sizi bekleyen özel bir araç da var.

Dünya’da Kiwano Green Hotel’s olarak bilinen ekolojik otel zincirinin, Türkiye’deki tek üyesi olan Gökçe Gemile, yapımında kullanılan malzemeleri ve doğaya saygı felsefesiyle ilham veren tasarım oteller için de adından çokça söz ettireceğe benziyor. Şüphesiz ki Gökçe Gemile yaratıcı ve sıra dışı tarzıyla, Türkiye turizminde yeni bir anlayışın ve konseptin mihenk taşı olacak.