Nevşehir kent merkezine 20 km uzaklıkta yer alan Ürgüp, Kapadokya Bölgesi’nde peri bacası oluşumlarının en iyi görülebildiği yerleşim yerlerinden. Nevşehir’e bağlı bir ilçe olan Ürgüp, Tarihi İpek Yolu’nun üzerinde İstanbul’u Kudüs’e bağlayan, medeniyetlerin kesişim noktasında yer alıyor.
Nevşehir’in en gelişmiş ilçesi olan Ürgüp, zengin tarihi geçmişinde Roma, Bizans, Selçuklu ve Osmanlı dönemlerine tanıklık etmiş. Özellikle turistler için gece hayatının, pek çok restoranın, kayadan oyma küçük bar ve şarap evlerinin yer aldığı ilçede, kaya oyma ve taş evlerin işçiliği görenleri hayran bırakıyor.

Ürgüp Gezi Rehberi
Anadolu kentlerinin çoğunda olduğu gibi Ürgüp’ün hangi dönemde, kimler tarafından kurulduğu kesin olarak bilinmiyor. Yazılı kaynaklarda ilk kez Osiana adıyla kayıtlara geçen Ürgüp, savunmaya uygun yeryüzü şekilleriyle yeraltı şehirlerinin çevresinde gelişme göstermiş. Daha sonraki dönemde açık alanlara evlerin inşa edildiği Ürgüp’te Doğu Roma egemenliğinin görüldüğü yıllarda halk Hristiyanlığı benimsemiş.
Helen kültürünün etkisiyle Kapadokya’ya özgü Grekçe dilinin benimsendiği Ürgüp’te kayalara oyulan yeraltı ibadethanelerinin birçoğu kiliseye dönüştürülmüş. Bizans’ın bölgedeki hakimiyetinin zayıflamasıyla birlikte Arap akınlarının yaşandığı yöre, Selçuklular döneminde Başhisar ismini almış. Anadolu Selçuklular ve Karamanoğullarının egemenliğinin görüldüğü Ürgüp, Osmanlı Devleti sınırlarında Karaman vilayetine bağlı bir yerleşim yeri olarak varlığını sürdürmüş.
Kapadokya bölgesini dünyaca ünlü bir turizm merkezi haline dönüştüren yağmur ve rüzgar erozyonu ile oluşan peri bacalarının tipik örneklerini taşıyan Ürgüp’te vadi yamaçlarından akan yağmur sularının rüzgarların aşındırmasıyla oluşturduğu yarıklar arasında peri bacaları yükseliyor. Bölgeye has olağanüstü bir görüntü oluşturan peri bacaları birbirinden güzel fotoğraf karelerine hayat veriyor.
Ürgüp Gezilecek Yerler
1. Ürgüp merkez

Ürgüp ilçe merkezi Ürgüp ve Kapadokya çevresini keşfetmek isteyen seyahat severlerin ilk adresi. 1288 yılında Vecihi Paşa tarafından Kılıçaslan için yaptırılmış olan bir anıt mezarın bulunduğu Temenni Tepesi‘nde, Osmanlı döneminden kalma iki önemli mezar bulunuyor. Bu türbeye çaput bağlanarak dilek dilenmesi nedeniyle adı ‘Temenni’ olarak anılan tepeden Ürgüp’ün tamamını, havanın açık olduğu günlerde ise Erciyes Dağı‘nı görmek mümkün.
Temenni Tepesi’nin 500 metre kuzeyindeki Ürgüp Tepesi’nde yer alan Kadı Kalesi, geçmişte kadın ve çocukların tehlike anında sığındıkları bir kaya kale olarak yapılmış. Gerektiğinde kaçabilmek için, tepenin altındaki Damsa Çayı’na açılan bir tünel bulunuyor. Kale, günümüzde Ürgüp’ün önemli bir turistik yapısı.
Temenni Tepesi‘nin güneybatıya bakan yamacında yer alan Aziz Yeorgios Kilisesi’nin ise kaya oyma iç salonu halen görülebilir durumdaysa da taştan yapılma ön cephesi yok olmuş. Ürgüp’ün kendi kültürel birikiminin yarattığı yerel bir aziz olarak bilinen Yuannis’in kabrinin bulunduğu yere Aziz Yuannis Kilisesi inşa edilmiş. Bölgenin mimari açıdan en görkemli anıtı olan Aziz Yuannis Kilisesi, 1924 mübadelesinden sonra terk edilmiş.
Altı penceresi bulunması nedeniyle Altıkapı Türbesi adını alan ve 12. ve 13. yüzyıllarda inşa ettirildiği düşünülen türbe Selçuklu döneminde kimliği bilinmeyen bir komutanın eşi ve çocukları anısına yaptırılmış. Ürgüp Belediyesi binasının karşısında bulunan ve 1971’de açılan Ürgüp Müzesi, Ürgüp çevresinden çıkarılan buluntuların sergilendiği bir müze olarak hizmet veriyor.
2. Ürgüp Müzesi
Ürgüp Müzesi, Ürgüp merkezde yer alıyor. Müzenin kurulması için ilk çalışmalara 1965’ten itibaren Temenni Tepesi’ndeki tek kubbeli yapı olan Tahsinağa Kütüphanesi’nde başlanmışa da, müzenin ziyaret açılması 1971’i bulmuş. Ürgüp Müzesi’nde taş ve pişmiş toprak eserlerden, Mustafapaşa bölgesinden çıkarılan Neojen-Miocene öncesi döneme ait fosiller, Acıgöl ve çevresinden çıkarıldığı düşünülen, deniz canlılarına ait fosiller sergileniyor.
Müzenin arkeoloji bölümünde ise Eski Tunç çağı, Hellen, Roma, Bizans Dönemlerine ait pişmiş topraktan yapılan el yapımı seramikler, metal ve cam eserler ve madalyalar yer alıyor. Ürgüp Müzesi’nin etnografta bölümünde, Ürgüp ve çevresinin yerel yaşamını ve kültürünü yansıtan dokuma, maden, taş, cam, seramik eserler, fenerler, lambalar, el yazması, gümüş takılar, kemerler, mühürler ve mühür baskıları, mutfak gereçleri, kitap ve fermanlar, giysiler, silahlar, kapı tokmakları, kılıç ve tabancalar, nargile, ağızlık gibi eşyalar sergileniyor.
3. Üç Güzeller ve Kızılçukur Vadisi

Ürgüp’ten Avanos’a doğru devam eden karayolunun tam orta noktasında yer alan Pembe Vadi, peri bacalarının en tipik örneklerinin görülebileceği bir bölge. Bölgedeki doğal oluşumların özelliği ise şekillerinden dolayı kayaların pek çok silueti andırması. Özellikle burada deveye benzeyen peri bacası ile Üç Güzeller olarak bilinen, ikisi büyük, biri daha küçük olan üç peri bacasından oluşan manzara Kapadokya’nın sembol fotoğraf karelerinden birini oluşturuyor.
Şaraplarıyla ünlü olan Kızılçukur’da farklı renk, boyut ve şekillerde yer alan pek çok peri bacası oluşumunun yanı sıra, bunların içerisine oyulmuş ve üzüm resimleriyle bezenmiş kiliseler de bulunuyor. Gündelik yaşamın sanata ve ibadete yansımalarına tanık olabileceğiniz vadi, gün batımında pembe, gri, sarı, yeşilimsi, beyaz tonlarda bir renk cümbüşü ve olağanüstü manzarasıyla oldukça ilginç seyir noktası oluyor.
Kızılçukur Vadisi’nde yer alan Aziz Nichitas Kilisesi olarak da bilinen Üzümlü Kilise görülmesi gereken yerlerin başında geliyor. Bunun dışında bölgede çok sayıda farklı kilise de bulunuyor.
Üç Güzeller ziyaret saatleri, yaz dönemi (1 Nisan – 31 Ekim) 08.00-19.00, kış dönemi (1 Kasım – 31 Mart) 08.00-17.00. Üç Güzeller giriş ücreti 18TL, Müze Kart geçerli.
4. Mustafapaşa

1924’teki nüfus mübadelesinde kadar Ortodoks Hıristiyanların yerleşim yeri olan Mustafapaşa, Ürgüp ilçe merkezine 6 km mesafede yer alıyor. Mübadele öncesi 600 Rum ve 150 Türk aile yaşadığı Mustafapaşa’da 30’a yakın şapel ve kilise bulunuyor. 19’uncu yüzyıl kilise örneklerinden olan Aziz George, Aziz Vasilios ve Aziz Stefanos Kiliseleri ve Aziz Basil Şapeli bölgenin ziyaret edilecek yapıları arasında.
Bölgenin en eski camisi ise 1601 yılında yapılan Merkez Cami. Mustafapaşa’nın batısında bulunan Gömede Vadisi ise jeomorfolojik açıdan Ihlara Vadisinin küçük bir benzeri. Aynı şekilde Ihlara’da olduğu gibi burada da kaya oyma kiliselere, barınaklara ve vadinin içinden geçen bir dereye sahip.
5. Ortahisar

Kapadokya’nın yöresel kasaba yaşamını deneyimlemek isteyenlerin adresi olan Ortahisar, köy merkezindeki yer alan tüf kaya ve çevresine oyulmuş kaya evlerden oluşuyor. Tırmanılarak zirvesine ulaşılabilen Ortahisar Kalesi’nin tepesi ilginç bir seyir alanı ve resim çekme noktası. Ortahisar aynı zamanda zengin manastır yaşamına ait örneklere ev sahipliği yapan bir bölge. Tavşanlı Kilise, Harim Kilisesi, Sarıca Kilise, Cambazlı Kilise, Balkan Deresi Kiliseleri ve Hallaç Dere Manastırı görülmesi gereken yerler arasında.
Kapadokya yaşantısını yansıtan Kapadokya’nın ilk ve tek Etnografya Müzesi de yine Ortahisar’da bulunuyor. Ürgüp-Nevşehir yoluna 1 km mesafede yer alan Ortahisar yeni köy çevresinde bulunan tüf kayalara oyulmuş yüzlerce soğuk hava deposuyla da biliniyor.
Ortahisar’ın güneyinde, Ürgüp-Mustafapaşa yolunun sağında kalan Pancarlık Vadisi’nde yer alan Pancarlık Kilisesi, 11’inci yüzyılın ilk yarısında oyulmuş. Düz tavanlı, tek nefli ve tek apsisli olan yapının, duvar resimleri daha çok yeşil zeminli olmuş ve oldukça iyi korunmuş. Ortahisar’dan 2 km. mesafede olan ve dört kiliseden oluşan kiliseler topluluğu olan Balkan Kiliseleri, ikolonazma devrinde oyularak yapılmış.
Pancarlık yolu üzerinde yer alan Ala Kilise ve Kepez Kiliseleri minik koloniler şeklinde yapılmış, basit kırmızı bezemeler yanında ilginç yazı ve duvar resimlerini de içeren bölgenin önemli kiliseleri arasında yer alıyor.
6. Cemil köyü kiliseleri


Mübadeleye kadar Rumların, Ortodoks Türkler olan Karamanlıların ve Müslüman Türklerin birlikte yaşadığı bir orta Anadolu köyü olan Cemil’de, oldukça zengin taş işçiliği ile yapılmış eski Rum evleri ve freskolar bulunuyor. Güneybatısında Keşlik Vadisi içinde oyma kiliselere, barınaklara ve vadinin içinden geçen bir dereye sahip. Lengeryos Mevkiine tepeden bakan, şimdi yerinde sadece yıkıntıları bulunan Eski Kilise, 1950’lerde yıkılıp taşları ile şimdiki köy camisine ek yapılmış.
Cemil Köyü içerisinde yer alan Cemil Köyü Kilisesi, üç apsisli ve iki taraflı olarak dizilmiş üçer sütun üzerine oturtulmuş bir yapı. Beşik tonozlu bir tavana sahip olan yapı 1882’de yapılmış. Vadi tarafına yapılmış çan kulesi ise gayet sağlam olarak ayakta. Kayaya oyulmuş eski şapel de kilisenin yanında görülebiliyor. Fener Rum Patriği Bartholomeos 15 yıldır Kapadokya’daki değişik kiliselerde gerçekleştirdiği geleneksel bahar ayinini 2014’te Cemil Kilisesi’nde yapmış.
Ürgüp-Mustafapaşa-Taşkınpaşa karayolu üzerinde bulunan Keşlik Manastırı, Cemil Köyü’nü 2 km geçtikten sonra ulaşılan bir yapı. Mustafapaşa’ya 10 km kadar uzakta Damsa Barajının da ilerisinde yer alan manastır kompleksi içinde iki kilise, bezirhane, şarap imalathanesi, mutfak, yemekhane, okul, ayazmaü ve rahiplerin kaldığı evler bulunuyor. 200 kişiyi barındırdığı düşünülen manastırın en dikkat çekici yapısı Arkhangelos Kilisesi.
Keşlik Manastırı ziyaret saatleri, yaz dönemi (1 Nisan – 31 Ekim) 08.00-19.00, kış dönemi (1 Kasım – 31 Mart) 08.00-17.00. Keşlik Manastırı giriş ücreti 12TL, Müze Kart geçerli.
7. Halaçdere
Bir kısmı 10 ve 12. yüzyıllara diğer kısmı da 13. yüzyıla ait olduğu düşünülen büyük bazilika tipi kiliselerin bulunduğu Halaçdere’deki bu yapıların bir kısmı aşınmış veya yıkılmış olsa da bir dönem Hristiyanlar tarafından hastane olarak kullanılmış. Bunlardan Aziz Peter ve Aziz Paul Kiliseleri ile Meskendir Deresindeki Kiliseler görülebilir.
8. Aziz Theodore Kilisesi
Ürgüp’ün Yeşilöz Köyünde yer alan ve Aziz Theodore adına yapılan Aziz Theodore Kilisesi ‘T’ planlı, merkezi kubbeli bir yapı olarak, üst katındaki galeriye bir merdiven sayesinde çıkılabilen bir yapı. Bu özelliği ile Kapadokya kiliseleri içinde tek olan kilise, iyi korunan freskleri üç farklı sanatçı tarafından farklı zamanlarda yapılmış.
11 ile 13. yüzyıllarda oyularak yapılan kilisenin sahneleri, müjde, doğum, peygamberlerin ve havarilerin görünümü, İsa’nın çarmıha gerilişi, melekler Gabriel ve Michael ile madalyonlar içindeki aziz tasvirlerinden oluşuyor. Kilise, herhangi bir giriş ücreti ödemeden mesai saatleri içerisinde ziyaret edilebiliyor.
9. Damsa Vadisi

Ürgüp merkezine 20 km mesafede bulunan Damsa Köyü‘nde yer alan Taşkınpaşa Külliyesi, bir cami ve medrese ile iki türbeden oluşan Karamanlılar Dönemine ait kalıntılardan oluşuyor. Halen Ankara Etnoğrafya Müzesi’nde sergilenen cevizden kakma tekniğinde yapılmış mihrabı, bugüne kadar kalan tek ahşap örnek olması nedeniyle önemli bir yapı. Taşkınpaşa Camisinin hemen karşısında ise Hızır Reis’e ait Taşkınpaşa Türbesi yer alıyor.
1217’de Selçuklu Sultanı Alaattin Keykubat tarafından Aksaray-Ürgüp-Kayseri yolu üzerine yaptırılan Sarıhan Kervansarayı, Selçuklu mimarisinin en önemli eserlerinden biri. Avanos’a 5 km, Ürgüp’e ise 6 km mesafede, Damsa Vadisinde yer alan yapı, doğu-batı bağlantısındaki Aksaray-Kayseri güzergâhında bulunuyor. Sarıhan’dan sonra Selçuklular han yaptırmadığından yapı sultan hanların en sonuncusu.
Ürgüp’e 17 km mesafede yer alan Damsa Çayı üzerindeki sulama amaçlı Damsa Baraj Gölü, çam ağaçları ile çevrili olan Kapadokya bölgesinin önemli bir mesire yeri. Ayrıca, Mustafapaşa, Cemil, Taskinpaşa, Şahinefendi, Soğanlı güzergâhındaki gezi ve turlarda aranan bir soluklanma noktası konumunda.
10. Mazı Yeraltı Şehri, Kırkşehitler Kilisesi ve Kurtderesi Nekropolü

Ürgüp’ün 18 km güneyindeki bulunan Mazı Yeraltı Şehri, antik dönemdeki isminin ‘Mataza’ olarak bilinen Mazı Köyünün de içinde bulunduğu vadide yer alıyor. Kaya duvarları üzerinde çok sayıda Roma dönemine ait mezar, düzlükte ise Bizans döneminden kalma mezarlar görülebiliyor.
Mazı Yeraltı Şehri ziyaret saatleri, yaz dönemi (1 Nisan – 31 Ekim) 08.00-19.00, kış dönemi (1 Kasım – 31 Mart) 08.00-17.00. Mazı Yeraltı Şehri giriş ücreti 12TL, Müze Kart geçerli.
Ürgüp’ün 20 km kadar güneyinde yer alan Şahinefendi Köyü’nde bulunan Kırkşehitler Kilisesi’nin freskleri Selçuklu egemenliği sırasında yapılmış. Fresklerde Sivaslı 40 din şehidinin resimleri yer alıyor. Ürgüp’ün güneydoğusunda bulunan Karlık Köyü yakınlarında yer alan Kurtderesi Nekropolü, Roma döneminden kalma kaya mezarlarına ev sahipliği yapıyor.
Ürgüp yeme ve içme
İç Anadolu’nun geleneksel yemek kültürünün etkisinde yer alan Ürgüp’te yöresel yemekler ağırlıklı olarak tahıl, bakliyat ve et ürünlerinden oluşuyor. Çömlekte pişirilen kuru fasulye, arapaşı, kuzunun tandıra asılıp çevrilmesiyle yapılan çebiç, Kayseri ile özdeşleşen el açması mantı, nohutlu yahni, un helvasına benzeyen aside ve peşmani Ürgüp’ün yöresel lezzetlerinden.
Ürgüp ve Kapadokya bölgesinin en ünlü yemeği ise kuşkusuz testi kebabı. Orijinali Yozgat ve çevresine ait olan testi kebabı sunumu ve servis ediliş yöntemi ile Ürgüp ve Kapadokya’yı ziyaret eden yerli ve yabancı turistlerin mutlaka tadına baktıkları bir lezzet.
Çömlekçilik sanatına ev sahipliği yapan Kapadokya’da kuzu eti, soğan, domates, sarımsak gibi malzemelerle hazırlanan testi kebabının içerisinde patlıcan, mantar, patates gibi sebzeler bulunuyor. Tüm malzemelerin testi içerisinde odun ateşinde hazırlandığı testi kebabı, masada testi kırılarak servis ediliyor.
Ürgüp nerede
Ürgüp’e nasıl gidilir
Ürgüp’e en yakın havalimanı Nevşehir şehir merkezindeki Nevşehir Kapadokya Havalimanı. Ürgüp’e 47 km uzaklıktaki havalimanına İstanbul, Antalya ve İzmir’den haftanın belirli günleri direkt uçak seferleri yapılıyor. Nevşehir Kapadokya Havalimanından Ürgüp’e ulaşım için herhangi bir toplu taşıma aracı bulunmuyor.
Havalimanından Ürgüp’e ulaşım için taksi, araç kiralama ya da özel transfer araçlarını kullanabilirsiniz. Ürgüp’e nasıl gidilir blog yazımda ulaşım hakkında daha detaylı bilgiler paylaştım.
Nevşehir il merkezinin doğusunda yer alan Ürgüp, Kayseri’ye 70 km, Ankara’ya 310 km, Adana’ya 280 km, İstanbul’a 765 km, İzmir’e 785 km, Bursa’ya ise 685 km uzaklıkta. Nevşehir’e 20 km uzaklıktaki ilçeye bazı şehirlerden direkt otobüs seferleri var.
Nevşehir Otogar’dan ise her 15 dakikada bir Ürgüp’e dolmuş seferi yapılıyor. Kendi aracıyla İstanbul’dan Ürgüp’e gitmek isteyenlerin Ankara, Aksaray, Nevşehir güzergahını takip etmeleri gerekiyor.
Ürgüp, Kapadokya coğrafyasının kalbinde, dünyanın en ilginç yeryüzü şekillerine sahip muhteşem bir gezi rotası. Zengin tarihi ve kültürel geçmişinin yanı sıra eşsiz yeryüzü şekilleri, muhteşem gündoğumu ve günbatımı manzaralarıyla Ürgüp ziyaretçilerini ağırlıyor.