Akabe, Ürdün’ün güneyinde Kızıldeniz’e kıyısı olan bir şehir. Yüzde sekseni çöllerle kaplı Ürdün’ün tek sayfiye şehri Akabe, palmiyeli caddeler, otantik çarşıları ve sakin insanlarıyla ülkenin egzotik şehirlerinden biri. İsrail’in Eilat şehrinin tam sınır karşısında bulunan şehir tüm ülkede yüzülebilecek tek yer.

Akabe, Ürdün’ün dünya çapında ünlü turistik destinasyonları Wadi Rum ve Petra gibi yerlere ulaşmak için de çok iyi başlangıç noktası. Kızıldeniz muhteşem bir sualtı güzelliğine sahip. Dalış tutkunlarının sevdiği adreslerden biri. Plajları çok görkemli olmasa da yeterince güzel, şnorkelle yüzmek ve dalış için ideal.

Kızıldenizin Gururu: Akabe, Ürdün

Akabe, MÖ 10,000’li yıllarda Suriye ile Filistin arasındaki ticaret güzergahında bir liman kenti olarak kuruldu. önceleri Eyle adıyla anılan Akabe, Maan ile doğudaki Vâdilhismâ’dan gelen yolların Vâdîism üzerinden geçerek körfeze ulaştığı yerde kurulmuş.

Çevresindeki tatlı su kaynakları nedeniyle yerleşime müsait olan bölge, yıllar içerisinde gelişen ticareti ile Orta Doğu‘nun en hareketli şehirlerinden birine dönüştü. Güneybatı Asya’nın çöl platoları üzerinde olan Ürdün neredeyse tamamen kara ile çevrili ancak sadece Akabe körfezinde kısa bir sahile sahip.

Malta

1923 yılında Osmanlı İmparatorluğunun dağılmasından sonra İngiltere kontrolü altına girdi. Bağımsızlık ise 1946 yılında geldi. 1948-49 yılındaki Arap-İsrail çatışmasında ülke West Bank’e dahil oldu – ancak 1967’de ki savaşda İsrail’e kaybetti.

Arap-İsrail savaşı bu küçük fakir ülkeye 1.5 milyon Filistinli göçmen getirdi. Ürdün anayasal monarşi ile yönetiliyor ve ekonomi tarımcılık ve fosfat üzerine kurulu. 2000 yılında Dünya Ticaret Organizasyonuna katıldı ve reformlar ve yükselen ticaret hacmi ile büyümeyi umuyor. Ürdün kısıtlı doğal kaynaklarına dikkat çekiyor, azalan petrol ve yenilenebilir enerji konusunda arayış içerisinde.

Akabe Gezi Rehberi

Akabe, etrafı Suudi Arabistan, İsrail ve Mısır ile çevrili şirin bir sahil şehri. Tekneyle Kızıldeniz’e açıldığınızda aynı anda 4 ülkeyi görebiliyorsunuz. Şehrin kuzeyinde İsrail’in Eilat şehri bulunuyor. Şahane günbatımlarını izlediğim karşı kıyıda ise Mısır’ın Taba şehri bulunuyor.

Akabe’den hızlı feribotla yarım saatte kolayca bu tatil şehrine geçebiliyor. Akabe, 20 km güneyde ise Suudi Arabistan’ın Haql şehrine komşu. Kızıldeniz’in sunduğu tatil atmosferinin yanında, UNESCO Dünya Mirası Listesindeki Wadi Rum ve Antik Kent Petra gibi önemli turistik yerlere de oldukça yakın.

Wadi Rum’un etkileyici çöl atmosferinde yıldızların altında uyumak ve Bedevi yaşamını deneyimlemek mümkün. 2200 yıllık antik kent Petra ise başlı başına baştan çıkarıcı bir yer. Ölmeden önce görülmesi gerekenler listesinin üst sıralarında yer alıyor.

Deniz keyfi sevenleri tatmin edecek plajları ve tesisleri var. Deniz, kum, güneş üçlüsü, berrak deniz, mercan resifleri arasında şnorkelle yüzme keyfi, su sporları, altı cam olan teknelerle geziler ve benim favorim olan dalış sporu. Kızıldeniz kıyısında pırıl pırıl bir denize sahip.

Akabe’de istisnasız yılın 12 ayı dalış yapılabiliyor. Suyun altı mercan resifleri ve zengin canlı yaşamıyla bambaşka güzel. Dalış videomda görebilirsiniz. Tüm bu zengin özellikleri yüzünden Ürdün’ün muhteşem Kızıldeniz’i çoğunlukla ziyaretçilerin gözünden kaçıyor. Tatil için harika bir bölge olmasının yanında aslında güney Ürdün’ü keşfetmek isteyenler için fazlasıyla güzel bir yer.

Akabe Gezilecek Yerler

Akabe’de Kral Hüseyin Caddesi boyunca dolaşırsanız şehir merkezindki önemli sokakların bir çoğunu görürsünüz. Ürdün yerel hayatını yakından tanımak için sokaklara dalıp, seyyar satıcılarla sohbet edin. Şehir gezisi ve alışveriş için tatlı esintinin çıktığı akşam saatleri tercih edilebilir.

Akabe’de cuma günleri kurulan Souk by the Sea Pazarı oldukça renkli. El yapımı zanaat ürünlerinin satıldığı, leziz yemek tezgâhlarının kurulduğu ve müzisyenlerin konser verdiği pazarda vitraylarla bezeli lambalar ve nargileden kuru meyveye birçok ürün satılıyor. Labirenti andıran Akabe’nin ticari kalbi Old Town Souk da Akabe gezilecek yerler listenizde olması gereken bir yer.

Şehir bir yandan değişip dönüşüyor. Ayla Oasis, şehrin en yeni gözde modern yerleşim yeri. Bir yaşam kompleksi olan yerde 17 km boyunca yapay göller, marina, oteller ve golf sahası yapılmış. Ayrıca Ayla Park adındaki yeni alışveriş merkezi de yine burada.

Akabe aynı zamanda mutlaka görülmesi gereken ve Ürdün’ün en bilinen turist bölgesi halindeki dünyanın resmi yedi harikasından biri olan Petra’yı ziyaret etmek isteyecekler için de giriş bölgesi.

1. Akabe Kalesi

akabe görülecek yerler

Akabe’de görülmesi gereken en önemli tarihi yapı Akabe Kalesi, halk plajına hâkim bir tepede kurulmuş. Memluk Sultanı Kansu Gavri tarafından yaptırılan ve 400 yıl boyunca Osmanlı döneminde de kullanılan Akabe Kalesi, giriş kapısı ve yüksek duvarlarıyla hâlâ çok etkileyici görünüyor.

Akabe’nin coğrafyasını ve önemini anlamak için aynı yerdeki Aqaba Heritage Museum‘u gezin. 1917 ‘de Haşimi Hanedanlığının yaptırdığı sarayda Bronz Çağı’ndan Orta Çağ’a uzanan birçok eser sergileniyor.

Tall Hujayrat Al-Ghuzlan sit alanından çıkarılan ‘Lady of Aqaba’ heykeli ile Fatımi dönemi altın paraları ve kûfi yazı örneklerini müzede görülebilir. Kale, haftanın 7 günü 08.00-18.00 saatleri arasında ziyaret edilebiliyor. Akabe Kalesi ve Aqabe Heritage Museum girişi ücretsiz.

2. Şerif Hüseyin Cami

akabe tarhi yerler

Osmanlı Devleti’ne karşı İngiliz Ajansı Lawrence ile Arap isyanına öncülük eden Şerif Hüseyin’in adını taşıyan cami, Akabe’nin sembollerinden biri. Akabe şehir merkezinde yer alan beyaz renkli Şerif Hüseyin Cami, Ürdün’ün en büyük kubbeli camisi. Hava karardığında ışıklandırmasıyla sahil şeridinde parlıyor. Hurma ağaçlarıyla süslenmiş serin ve temiz bir avlusu var.

3. Tarihi Kent Ayla

ayla tarihi kenti

Arap Yarımadası dışında inşa edilen ilk İslam şehri Ayla, MS 650 yılında Akabe’de kurulmuş. İslamiyet’in 622 yılında kente ulaşması ile kurulan Ayla, 7 ile 11. yüzyıllar arasında Filistin’in en önemli limanı olarak kullanılmış. Hicaz’ın ambarı olarak anılan limanın, Mısır’dan gelen Hacıların Mekke yolunda konaklama yeri olduğu biliniyor.

Emevilerin imar ettiği ve daha sonra Haçlıların saldırısına uğrayan bu şehir baharat, buhur ve mürrüsafi ticaretinin zengin bir merkeziydi. Misr adında özel yapılar arasında cami, yerel yöneticiler için oda ve yerel aileler için mahallelerin sadece kalıntıları var. Buradan çıkarılan tarihi eserler Arkeoloji Müzesi’nde sergileniyor. Bilet fiyatı 2 Dinar.

Yakınlardaki Kempinski Hotel’in sağ tarafındaki caddenin 100 metre ilerisinde ise 4. yüzyıldan kalma Roma Kilisesi’nin kalıntılarını görülebilir.

4. Akabe’de Dalış: Kızıldeniz

akabe dalış
Dünya serbest dalış rekortmeni Şahika Ercümen Akabe’de dalış. Fotoğraf: Tahsin Ceylan
akabe dalış yerleri

Kızıldeniz, su altına gönül verenlerin gözdesi. Dalış seviyeniz ve tecrübeniz ne olursa olsun Akabe’ye yolunzu düşerse Kızıldeniz’de bir dalış turu alın. Akabe’de suyun altı en az yeryüzü kadar ilgi çekici. Ürdün’ün denizle tek bağlantısı şehir olannAkabe’de 23 tane dalış noktası var.

Karada bulunan güzelliklerinin yanında dünyanın en muhteşem su altı mercan kayalıkları da burada bulunuyor. Genellikle yüzlerce metre uzunluğunda sayısız rengarenk balıkların bulunduğu mükemmel bir resif. Şnorkelli ve tüplü dalış yapanlara Kızıldeniz’deki en keyifli su altı maceralarını sunan bu şehirde bir öğleden sonranızı ayırıp dalgaların altında yolculuğa çıkın.

Akabe’deki batıklar Kızıldeniz’deki diğer dalış noktalarına oranla daha çok sığ kesimlerde. Bu durum her seviyeden dalıcıya deneyim imkânı sağlayan önemli bir avantaj. 

Rusya’dan satın alınan Sovyet Dönemine ait M42 Duster model tank, denizin sadece 7 metre altındaki kumluk zeminde ziyarete açık. Su altı fotoğrafçıları için nefis görüntü veriyor. Dünysa Serbet Dalış Şampiyonumuz Şahika Ercümen ile birlikte burada dalış yapmıştım.

1985’te batırılan kargo gemisi Cedar Pride Wreck ise diğer bir dalış noktası. Mercanlara yuva olması için batırılan geminin denizden sadece 50 metrelik uzaklıkta, üst noktası 15 metreden başlıyor. Cam tabanlı küçük teknelerle gemiyi izlemek mümkün.

5. Petra Antik Kenti

Al Khazneh, Petra
Al Khazneh, Petra

Akabe’den de ulaşılabile Petra Antik Kenti, dünyanın yedi harikasından biri. Akabe yakınlarında ve Ma’an ili sınırları içindeki Petra, bir zamanlar dünyanın en önemli ticaret noktalarında birinde yer alan ünlü bir kervan şehriydi. Ürdün’ün Lüt Gölü ve Akabe Körfezi arasında kalan Petra, 2200 yıllık bir antik kent.

Petra Antik Kenti, depremlerle ayrılmış vadiye göçebe Nebatiler tarafından kurulmuş. Hindistan ve Çin’den gelen baharatları, tütsüleri dünyanın dört bir yanına sevk ederek çok zenginlemiş Nebatiler Pertra’yı dönemin en görkemli kentlerinden birine dönüşürmüş.

Diğer antik kentlerden farklı ise, Doğu ve Helenistik mimarinin birlikte harmanlandığı tiyatro, tapınak, ev ve kral mezarları gibi yerlerin kumtaşından oluşan kayalara oyulmuş olması. Siq, Petra’nın yüksek tepeli kanyonlarında kendinizi cüce gibi hissedebileceğiniz bir yer.



El Hazne, Siq’in sonunda bulunan bu devasa tapınak nefes kesici. Manastır, karşısında oturup güneşin batımını ve oluşturduğu renk ahengini izleyin.

Antik kent yaz döneminde 06.00-18.00, kış döneminde ise 06.00-16.00 saatleri arasında ziyarete açık. Petra Antik Kenti giriş ücreti Ürdün’de en az bir gece konaklayanlar için 1 günlük bilet 50JOD, 2 günlük bilet 55JOD, 3 günlük bilet ise 60JOD. Ürdün’de konaklamayanlar için giriş ücreti ise 90JOD.

6. Wadi Rum

Captain's Desert Camp (Wadi Rum, Ürdün)
Captain’s Desert Camp (Wadi Rum, Ürdün)

Wadi Rum, dünyanın en güzel çöllerinden biri. Kahverengi, kızıl ve altın rengi kumlar arasında yükselen dağlara ev sahipliği yapan, Ürdün’ün en büyük çölü Wadi Rum, Ortadoğu coğrafyasında önemli bir turistik destinasyon olmasının yanında bir o kadar da tarihi öneme sahip bir yer. Wadi Rum, Ürdün’ün Kızıldeniz kıyısındaki Akabe şehrinin 40 km uzağında bulunuyor.

Wadi Rum, doğal kemerlerin, mağaraların, dar boğazların ve etkileyici kırmızı kum tepelerinin olduğu bir yer. Gerek sahip olduğu 12.000 yıllık eşsiz kültürel zenginliği yanında, etkileyici doğasıyla da benzersiz. Wadi Rum, bu muhteşem kum çölünü deve üzerinde geçin.

Ürdün’ün UNESCO Dünya Mirası Listesindeki Wadi Rum çölünde, yılda 6 defa Wadi Rum deve yarışları düzenleniyor. Bu ilginç otantik deneyim için ise 35-60$ gibi bir ücret ödemek gerekiyor.

Ürdün mutfağında pilav ve et mutfağın baş tacı. Akabe’nin meşhur ‘Sayadieh’ adındaki pirinç, domates ve soğan ile servis edilen balığını deneyin. Ürdün’ün milli yemeği olan mensef, yaz günleri için biraz ağır olsa da altına lavaş serilmiş pilav tabağı ve ekşi yoğurtta pişirilmiş kuzu etiyle epey lezzetli ve doyurucu. Geleneksel bir yemek olan ‘kepseh’ de zerdeçalla pişirilip tavukla yenen bir pilav türü yine.

Ürdün, zengin el yapımı eşyaları ve köy üretimi ürünleriyle kraliyet himayesi altında gelişmeye devam ediyor. Bunların yanında dokumacılık ve mozaik yapımı az da olsa hayatını sürdürüyor. Aradığınız her türlü takıyı, mücevheri burada bulabilirsiniz.

Eşsiz Ürdün eşyaları arasında kilimler, minyatür mozaikler, boyanmış yada üzerine şekiller çizilmiş devekuşu yumurtaları ve kum ile içerisine şekiller çizilmiş şişeler bulunuyor. Akabe genel olarak bijuteri ve gümüş almak için oldukça iyi bir yer.

Akabe’de en hoşunuza gidecek hediyelik eşya, içinde renkli çöl kumları bulunan cam şişeler. Çoğunlukla deve ve palmiye figürü çizilse de bu kumlara isminizi de yazdırabilirsiniz.

Akabe konaklama

Hangi sebeple ziyaret ediliyor olursa olsun çok sayıda bulunan oteller kusursuz konaklama hizmeti sunuyor ve su sporlarından restoranlara kadar her şey aradığınızı bulacak şekilde hazır ve bekliyor.



Otelcilik açısında ise oldukça gelişmiş. DoubleTree by Hilton, Moevenpick, Kempinski, InterContinental, Radisson Blu gibi 5 yıldızlı oteller yanında çok sayıda irili ufaklı otel yer alıyor. Dalış yaptığım ve 3 gün ziyaret ettiğim Berenice Beach Club ise 5 yıldız kalitesinde hizmeti ile tatmin edici.

Akabe iklimi

Kışların ılık, yazların ise sıcak ve kuru geçtiği çöl iklimi etkisinde. Huzurlu kış iklimi ve tertemiz Akabe körfezini saran çöl dağları Ürdün’ün bu kıyı bölgesini cennet gibi bir mekana çeviriyor. Amman’da gündüzleri 5 dereceye düşen sıcaklık insanı üşütürken Akabe 20 derecenin altına zor iniyor ve genellikle bir kaç derece de daha yüksek oluyor.

Akabe Ekim’den Nisan’a kadar ara ara yağmurlu ve güzel bir havaya sahip ancak Haziran-Ağustos arası aşırı derecede sıcak ve nemli. Petra, dağlık bölgelerinde tüm yıl boyunca serin ve ara sıra kar da görüyor. Wadi Rum gündüzleri sıcak ve kuru, geceleri ise soğuk.

Yazın hava bunaltıcı şekilde sıcak oluyor ve gündüz sıcaklıklar 35 derecenin üzerine çıkıyor ancak genelde deniz esintisi olduğu için katlanılabilecek bir durum. Bu sebeple her yer saat öğlen 3 veya daha erken bir saatte kapanıyor ve akşam 6 civarında tekrar açılıyor.

Akabe’ye nasıl gidilir

İstanbul’a 2.5 saat mesafede olan Akabe, tarih, kültür ve eğlence gibi çok yönlü deneyim arayan gezgin ve tatilcilerin ilgisini çekecek bir şehir. Türk Hava Yolları Akabe’ye İstanbul’da düzenli tarifeli seferler yapıyor. Her iki Akabe gezimi de Türk Hava Yolları ile yaptım.

Akabe, Ürdün’de olan her güzel şeyin toplandığı küçük bir ülke gibi. Etkileyici bir tarih, muhteşem yerler, kusursuz oteller ve aktiviteler, alışveriş imkanı ve gelen ziyaretçilerin memnun kalmasından mutluluk duyan dost canlısı insanlar. Akabe Körfezi’nin kristal berraklığındaki suları, Wadi Rum ve Petra gibi gözde yerlere yaplan geziler sonrasında rahatlamak ve denizin keyfini çıkarmak için gayet güzel bir tercih.

3 Yorumlar

Yanıt yaz

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz