Petra, hiç kuşkusuz Ürdün’ün en değerli hazinesi. Dünyanın yeni 7 harikasından sayılan bu eşsiz şehir en çok görmek istediğim yerlerden biriydi. Petra’nın dünyaca bilinen yüzü El-Hazne, antik dünyanın en zarif kalıntılarından birisi. Helenistik ve nebati mimarisinin bu dünyada benzersiz örneğinin neden yapıldığı ise hala gizemini koruyan sorulardan birisi.
Büyük olasılıkla MÖ 1. yüzyılda, tapınak, mezar odası veya buna benzer sebeplerle inşa edildiği düşünülüyor. Nebatilerin yekpare bir kayanın yüzüne 2000 yıl önce oyduğu, antik dünyanın en görkemli eserlerinden birisi El-Khazneh, rüzgar ve yağmurlardan korunaklı bir yer olan Wadi al-Jarra (Urn Valley) bölgesinde bulunuyor.
Arapça El-Khazneh (El-Hazne) olarak adlandırılan The Treasury’a ulaşmak için, kayalıklar arasında uzayıp giden 1.5 km’lik bir yolu yürümek gerekiyor. The Siq olarak adlandırılan bu nefis yolu geçince, kayaların arasında beliren El-Hazne’nin görünümü tek kelimeyle büyüleyici. 39.1 metre yüksekliğinde, 25.30 metre genişliğinde, sarp bir kaya üzerine oyulmuş bu zarif eser insanı huşu ile bakmaya sevk ediyor.
Hazine’nin ön cephesi, Nebati, Yunan, Pagan ve Mısır kültürünün mitolojik figürleriyle süslenmiş. Mısır tanrıçası İsis’ten, Zeus’un oğullarına ve Amazonlara kadar çok sayıda kültüre dair heykeller ve figürler barındırıyor. 2000 yıldan bu yana heykellerin bir çoğu aşınmış olsa da etkileyici bir görünüme sahip.
Gösterişli ön cepheye tezat iç oda 12 metrekarelik 13 metre yüksekliğinde basit bir salon bulunuyor. Buraya ziyaretçi kabul edilmiyor.
Bedeviler, korsanların burada hazinelerini sakladıklarını düşündüklerinden olsa gerek Hazine adıyla anılıyor. Hatta El-Hazne’nin en üst kısmında yer alan semaver sembolünün içerisinde hazine olduğu düşüncesiyle, buraya çok sayıda ateş edilmiş ve bugün de bu mermi izleri görülebiliyor.
Arkeologlar zeminin 2000 yıl önce daha aşağıda olduğundan yola çıkarak, yaptıkları kazılarda; El-Hazne’nin girişinin 6 metre daha aşağılara kadar indiğini düşünüyor. Bu kazılarda 4 mezar daha bulunmuş. Kazılarda bulunan sikkelerin %80’de, Nebati kralı IV. Aretas’ın tasviri bulunduğundan buranın onun için mezar odası olarak yapıldığı düşünülüyor.
1989 yılında çekilen Indiana Jones and the Last Crusade ile The Red Sea Sharks, Adventures of Tintin, Sinbad and the Eye of the Tiger ve Sky 1 dizi serisinde geçiyor. Hemen karşıda yer alan salaş bir kafede oturup, bol şekerli Arap çayımı yudumlayıp seyrettim.
Rehberimin anlattığı detayları dinledim. Filmlerde gördüğüm, internette gezi bloglarında sıklıkla karşıma çıkan bu yerin önünde uzun uzun oturup onu izlemenin keyfine doyum olmuyor.
Petra ve El-Khazneh (El-Hazne) 1985 tarihinde UNESCO Dünya Mirası listesine dahil edilmiştir. Petra’ya Ürdün‘ün Akabe şehri üzerinden ulaşılabilir.
Ben muhammed küçükçalık, iki yıldır Ürdün’de yaşıyorum. Şu an burada üniversite eğitimi alıyorum. Ürdün’de dil eğitimi almak isteyen, üniversitede okumak isteyen yada gezi amacıyla gelen arkadaşlar whatsapp numaramdan bana ulaşabilirsiniz. +90 537 777 84 51
Çok etkileyici bir yer, demin belgeselde izledim araştırdım. Çok görmek istedim.
Büyüleyici bir antik kenti, zamanında nasıl yapmışlar insan hayret ediyor. Mutlaka görülmesi gereken bir yer. En az 1 gün gerekiyor.
Kemal bey merhabalar, Eylul’de 8 gunluk bir tatil icin Urdun’e gidiyorum. Urdun yazilarinizda ulkeyi bir rehberle gezdiginizden bahsediyorsunuz. Rehberinizle ilgili detaylari paylasabilir misiniz? Gun ve fiyat bilgisi gibi. Simdiden tesekkurler.
Ayse.
Çok çok güzel bi yer, para biriktirmeye hemen başlıyorum. 🙂 🙂
Petra… Resimlerden ve anlatılarınızdan harika ve gizemli görünüyor. Şu aralar böyle bir geziye ihtiyacım var aslında öğrenci olduğum için okulu bitirmemin son dönemleri. Stres,baskı altında yaklaşık 1 aydır geçen seyahatsiz bir süre. Yazılarınızı takip ediyorum.Bir çok yeri araştırmalarımdan hariç buradan listeme eklediğim çok yer oldu. Ve insan “travebug” tarafından bir kez ısırılırsa tutkunu oluyor gezmenin,yolda olmanın… Her zaman en kötü durumda bile seyahat planı ve yola çıkma arzusu kaplıyor içini.Keyifli seyahatler dilerim Kemal Bey.
El-Hazne gördüğüm en muhteşem yerlerden biri. El-Hazne nin karşı tarafında sağda bulunan merdivenler çok güzel fotoğraflar çekmeniz mümkündür.
Yakın diyerek gitmeyi ertelediğim bu özel yere bu sene sonunda gidebilmeyi diliyorum. Bu arada geçenlerde izlediğim bir belgeselde, Indiana Jones and the Last Crusade filminde Harrison Ford’un bindiği beyaz atın, çıkış sahnesi için komple siyaha boyandığını ve atın kısa bir süre sonra da öldüğünü öğrendim, bilmiyordum. Çok kızdım (Spielberg ve Lucas’a) ve çok üzüldüm! 🙁
21. Yaşımda Bedeviliği tanıyabilsem, 22. yaşımda tüm dünyayı tanıyabilme cesaretim olur.
Benim hayallerimi yaşıyorsun. Bir yerde bir yanlışlık olmalı. 🙂
Bir gün planladığım seyahatleri gerçekleştirirken aklımda tutacağım çoğu şey bu blogda. Teşekkürler. Güzel bir hayat.
Kim demiş şimdi dünya daha gelişmiş ya da geçmişe göre daha ileri seviyede. Bak işte kaç yıl önce insanoğlu ne tür eserler ortaya çıkarmış. Gerçekten “miras” listesine girmeyi hak eden bir yapı.