Ege kıyıları, karakteristik özelliklere sahip enfes köyleriyle keşfetmeyi sevenler için tam anlamıyla bir cennet. Çok kültürlü geçmişi simgeleyen mimari yapıları, bir yanda deniz bir yanda yemyeşil ormanların olduğu doğal güzellikleri, gelenekleri koruyan dokusuyla bu köylerden etkilenmemek mümkün değil. Bu yerler arasında şaman inançlarının yaşam tarzını etkilediği Tahtakuşlar Köyü bana en ilginç gelen köylerden biri.

Tahtakuşlar Etnografya Müzesi ilkokul öğretmeni Alibey Kudar tarafından kurulan ve Balıkesir Edremit’te bulunan Tahtakuşlar Köyündeki Türkiye’nin ilk özel etnografya galerisi. Akçay’dan 6 kilometre sonra Çamlıbel yoluna girdiğinizde solunuzda kalan yol sizi Tahtakuşlar’a, sağınızdaki ise Çamlıbel’e ulaştırıyor. Yaklaşık 1 veya 2 kilometre sonra Tahtakuşlar Köyüne girdiğinizde Etnografya Galerisi ile karşılaşıyorsunuz.

tahtakuslar etnografya galerisi

Tahtakuşlar Köyü, Kazdağları

Edremit-Çanakkale yolu üzerinde, Çamlıbel yakınlarındaki Alevi köyü Tahtakuşlar, kendine özgü gelenekleri, Hıdrellez’de süslenen mezarları, başta testiyle yapılan defin törenleri ve Kazdağı‘nın tertemiz havası ve enfes manzarasıyla Kazdağları gezilecek yerler arasında.

Tahtakuşlar Köyünün ataları, 13. yüzyılda Orta Asya’dan Moğol baskısı nedeniyle ayrılıp Hazar Denizi’nin kuzeyinden Horasan’a, buradan da şimdiki Irak topraklarına gelmişler. Orta Asya’da Şamanizmi bırakıp Müslümanlığı kabul ettiklerinde kendilerine Türkmen adı verilen topluluk, Adana üzerinden Toroslara girdiklerinde orman ürünlerini işlemeye başlamış ve “Tahtacı Türkmeni” olarak anılmaya başlamışlar.

Malta

Fatih Sultan Mehmet, gemi kerestesi biçtirmek için köyün ilk yerlilerini İda Dağlarına davet etmiş ve gelenlerin bir kısmı Sarıkız Efsanesi ile karşılaşınca dağın adını Kaz Dağları olarak değiştirip kutsal saymışlar. Zira kaz ayağı şaman kültüründe oldukça önemli bir yere sahip. Midilli isyanlarının bastırılmasında kullanılan altmıştan fazla geminin yanı sıra, birçok ahşap malzeme de yapmışlar.

Fetih sonrasında da yöreyi terk etmeyip, Türkmen geleneklerini sürdüren köyler kurmuşlar. Kaz Dağları yöresinin zengin bitki ve hayvan çeşitliliği dolayısıyla pek çok kuş türünün de bulunduğu köyde, 1860’larda yerleşik düzene geçen Türkmenler, önceleri ‘Kuşlar Bayırı’ 1948’de de ağaçlara ve geleneklerine saygılarından dolayı köye Tahtakuşlar adını vermişler.

Geçmişte göçebe olan Alevi Türkmen aşiretinin yerleştiği, zamanla köy yaşantısına uyum sağladığı Tahtakuşlar Köyü, 130 hane ve yaklaşık 600 nüfusa sahip. Köy her ne kadar Alevi-Türkmen köyü olarak bilinse de köylülerin bir kısmı kendisini şaman olarak ifade ediyor.

Geleneklerine bağlı, güler yüzlü, misafirperver ve aydın insanların yaşadığı Tahtakuşlar’ın hemen girişinde daha önce belki de benzerini hiç görmediğiniz ilginç bir galeri karşılıyor sizi.

Alibey Kudar

Tahtakuşlar Etnografya Müzesi

Tahtakuşlar Etnografya Müzesi, 1991’de kendi doğduğu köyde Alibey Kudar tarafından kurulmuş. Müze, Türkiye’nin ilk özel etnografya müzesi ve Türkiye’de ilk kez bir köyde kurulan sanat galerisi olma unvanına sahip. UNESCO ödüllü bir Etnografya müze-galerisi olan Tahtakuşlar Etnografya Müzesi, şaman kültüründen gelen Türkmenlerin atalarına ait unutulmuş bir mirası gözler önüne seriyor.

Orta Asya’dan Türkiye’ye göçen Türk boylarının Şamanizm kültürüne ait inançları ve kültür varlıkları sergileniyor. Şaman kültürünün sembollerini taşıyan eşyalarla bezeli Tahtakuşlar Alibey Kudar Etnografya Galerisi, geleneksel Türkmen giysilerinden, Türk boylarına özgü giyim, ev eşyaları, aletleri, el yapımı yün torbalara, çocuk yelekleri ve günlük yaşamdan farklı objelere kadar engin bir koleksiyona sahip.

Alibey Kudar ve oğulları Orhan ve Selim Kudar, unutulan Türkmen kültürünün gönüllü temsilcileri olarak içerisinde Türkmen sanatına ait örneklerin yanı sıra, resim ve el sanatları sergileri düzenlenmesine de önayak olmuş. Şamanizmin yaşamın her alanına sinmiş sembolleriyle süslü, geleneksel Türkmen giysileri, yün torbalar, kazayağı motifli para keseleri, atların sırtına konan heybeler, çocuk yelekleri ve başa giyilen ‘terlik’lerden oluşuyor.

Aile, müzelerini 1992’de açtıkları Selim Turan Galerisi ve 1994’te ekledikleri kütüphane ile zenginleştirmiş. Aynı zamanda dünyada sergilenen en büyük deri sırtlı deniz kaplumbağası yer alıyor. 360 kilogram ağırlığı ve 197 santimetrelik boyutuyla dünyanın en büyük deniz kaplumbağası.

Sırtı tamamen deri kaplı olan kaplumbağa, caretta caretta türünden farklı. Yolunu şaşırarak karaya çıkan ve nefes alamadığı için boğularak ölen kaplumbağa özel bir muhafazanın içerisinde.

kemal-kaya-alibey-kudar

Tahtakuşlar Galerisi, Şaman kültürünün günlük hayattaki yerini ve köydeki mirası, köy ziyaretçilerine yansıtan önemli bir yer bence. 1932’de Tahtakuşlar’da doğan Alibey Kudar galerinin kurucusu. 26 yıl öğretmenlik, uzun yıllar da halk eğitim merkezi müdürlüğü görevi yapan Kudar, Savaştepe Köy Enstitüsü mezunu. 80’li yıllarda Akçay İlkokulu öğretmeniyken emekli olmuş ve sonrasında köyüne yerleşmiş.

Özveri gerektiren bir süreç, araştırma ve derlemelerin sonucunda şamanizm kültürüne ait inanç ve kültür varlıklarını bir araya getiren Kudar, Türkiye’nin ilk özel etnografya galerisini kuran kişi unvanına sahip.

Bu galeri aynı zamanda ülkemizde bir köyde kurulan ilk etnografya müzesi ve sanat galerisi. 1991’de bu yana ailesiyle galeriyi yöneten Kudar, köyün isminin geniş kitlelerce duyulmasına da katkı sağlamış.

Tahtakuşlar, Kaz Dağı
Tahtakuşlar Etnografya Galerisi

Galeride sergilenen objeler arasında ev eşyaları, yöreye özgü kıyafetler, halı, çadır, kilim, nazarlıklar, takılar, kozalaklar ve çok daha fazlası bulunuyor.

Dünyanın farklı ülkelerinden gönderilen hediyelerin de yer aldığı müzede, Nijerya, Türkmenistan ve Avustralya’dan getirilen objeler de bulunuyor. Haftanın hemen her günü gezilebilen müzenin girişinde pek çok otantik eşyanın, Kaz Dağları’nda yetişen bitki ve şifalı otların, satışa sunulduğu bir bölüm de yer alıyor.

Unutulmaya yüz tutan Türkmen kültürünün gönüllü temsilcisi olan Alibey Kudar ve oğlu Selim Kudar’ın çabaları ve çalışmaları ile geleri genişlemeye devam ediyor. 1992 yılında açılan Selim Turan Galerisi ve 1994’te açılan kütüphane ile galeri zenginleştirilmiş.

Türkmen geleneklerine göre, erkek yaban domuzunun dişlerinden ve üzerlik tohumu, incir, badem ve karanfilden yapılan nazarlıklar, göç ederken Kızıldeniz’den toplanan deniz kabuklarıyla süslü bel bağları, Kaz Dağı göknarının kozalakları, saçı kısa olan kız çocuklarına takılan belikler ve daha fazlasını müzede görmek mümkün.

El sanatları ve resim sergilerinin düzenlendiği galeride Türkmen sanatına ait örnekler görülebiliyor. Ayrıca dünyanın farklı ülkelerinden gönderilen objeler de sergide. Haftanın 7 günü açık olan galerinin girişinde Kaz Dağlarında yetişen şifalı bitki ve otlar, otantik eşyaların satıldığı bir bölüm de var.

Tahtakuşlar Köyü, Kaz Dağları
Tahtakuşlar Köyü

Edremit Körfezi’nin seyre doyum olmayan mavisi ile tarih boyunca farklı efsanelere öykülere tanık olan yemyeşil Kaz Dağları’nın arasındaki köyün mezarlığı da görmeye değer. Ünlü Saz Şairi ve Bağlama Sanatçısı Ali Ekber Çiçek’in mezarı da köyde.

Gözlerinizi kapatın ve kendinizi doğanın seslerine bırakın:

On dört bin yıl gezdim divanelikte
sıdk-ı ismin duydum pervanelikte
içtim şarabını mestanelikte
kırkların ceminde haydar haydar haydar dara düş oldum…

Kaz Dağı çevresinde konaklama tesislerinin çoğunluğu kıyılara toplanmış. Edremit Çamlıbel Köyü’nde yer alan Albatross Dağ Evleri (0266) 387 3834) benim önerim. Facebook sayfasına göz atın. Şahane bir manzarası var.

Tahtakuşlar Etnografya Müzesine nasıl gidilir

Köy, Edremit’e 17 km, Akçay’a 5 km, Balıkesir-Çanakkale E-24 karayoluna ise 2 km uzaklıkta bulunuyor. Akçay’dan 6 km kilometre sonra Çamlıbel yoluna girdiğinizde solunuzda kalan yol sizi köye, sağınızdaki ise Çamlıbel’e ulaştırıyor. Yaklaşık bir veya iki kilometre sonra Tahtakuşlar Köyü’ne girdiğinizde Etnografya Galerisi’ni görebilirsiniz.

Tahtakuşlar Etnoğrafya Müzesi, 1992’den bu yana, Türkiye’nin ilk özel etnografta müzesi olma özelliği ile kapılarını tüm Tanrı misafirlerine açıyor. Köyü, doğası, zengin kültürü ve sakinlerinin samimiyetiyle, bu köy mutlaka ziyaret edilmeli.

22 Yorumlar

  1. Annem o köylü gezinizi yaz aylarına ,haftasonuna denk getirin ki düğün,geleneksel kıyafetleri ,adetleri daha yakından görebilin derim

  2. Alibey Kudar, eşine verdiği değeri ve ona olan sevgisini eşinin sağlığında bir büstünü yaptırarak göstermiş..Müzenin sağ kısmındaki iç bahçede görülebilir..

  3. Ordan güzel bir anı aldık koyunların orjinal renginde dokunmuş kilimler var fotoğraf ta sağda elleri ne sağlık emeği geçenlerin

  4. 10 yıl önceki ilk ziyaretimde oradan aldığım DÜŞ KAPANI hala evimin girişinde duruyor. Bize öğretilmeyen öz kültürümüzün unsurlarını tanıtan harika bir müze. Kilim desenleriyle ilgili kitap çok değerli.

  5. Kemal bey bende kaz dağlarını görmeyi çok istiyorum en uygun zaman da mayıs ayıdır diye düşündüm ama kısıtlı zamanım var muhtemelen hafta sonu gideceğim sizce nasıl bir yol izlemeliyim ki kaz dağlarını gördüm diyebileyim . Bu köyü de görmeyi çok isterim. Müsait olursanız cevaplayın lütfen ama olmazsanizda anlayışla karşılarım ☺

Yanıt yaz

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz