Orta Asya’da Tanrı Dağları’nın çevresine yerleşen ilk Kırgız boyları, Orta Asya’nın en büyük göçebe toplulukları arasındaydı. Kırgızistan‘ın ata sporu olan ‘Salburun‘, ülkenin göçebe kültürünün en önemli yansımalarından.
Salburun sporunda kartal ve onun sahibi olan Bürkütçü, birlikte yaşıyor, birlikte yiyor ve birlikte avlanıyor. Nesilden nesile aktarılan kuş evcilleştirme ve eğitim becerileri ülkeyi ziyaret eden turistler için sıra dışı bir deneyim sunuyor.
Kırgızların Geleneksel Avcılığı: Salburun
Kırgızistan’da yırtıcı kuşlarla avlanma geleneği çok eskilere dayanıyor. Kartal avcısı olarak anılan bürkütçüler Kırgız toplumunda ailelerinin ve yaşadıkları köyün ihtiyacı olan eti temin etmek için önemli bir görev üstleniyordu.
Kartallarla yapılan kırmızı et avcılığı göçebe yaşamın günlük parçasıydı. Avcılar avladıkları kırmızı et oranında yaşadıkları toplumda ve kabilede saygı görüyor, yeteneklerini bu yolla gösterme şansı buluyordu.
Kırgızistan’da günümüzde de sürdürülen bu gelenek Tanrı Dağları’ndan Himalayalara kadar çok geniş ve dağlık bir coğrafyada konumlanan ülke kültürünün unutulmaz ögelerinden. Kartalları eğiten bürkütçüler kartalların getirdiği yabani tavşan, tilki ve vaşakların etleriyle ailesini ve köyünü doyuruyor.