Fiji’de Köpekbalıklarıyla Yüzmek!

Fiji, renkli ve zengin çeşitlilikte deniz altı yaşamına sahip. Resifler yüzlerce mercan çeşidini barındırıyor. Güney Pasifik Denizi’nin renkli dünyasını keşfetmek için dalış, şnorkelle yüzme gibi aktiviteler mutlaka yapılması gereken aktivitelerin başında geliyor. Pasifik çevresinde yayılmış 333 adadan oluşan Fiji’nin Kuata Adası’ndayım. Günün aktivitesi ise şnorkelle dalış.

Tekneyle 20 dakikalık bir seyahatten sonra şnorkelle dalacağımız yapacağımız resife vardık. Aşağıda rengarenk mercanları görmek heyecan verici. Paletler ve şnorkeli taktıktan sonra her birimiz tekneden atlayıp kendimizi pırıl pırıl, ılık okyanus sularına bıraktık. Kristal berraklığındaki masmavi sularda, mercan resifleri elimizi uzatınca dokunabileceğimiz kadar sığ bir derinlikte bulunuyor.

Kocaman bir akvaryumun içerisinde yüzüyormuşsunuz hissi uyandırıyor. Rengarenk balıklar, değişik deniz bitkileri ve mercanlar, mercanlara tutunmuş, kamuflajı yüksek deniz canlıları. Gözlerimi kocaman açmış halde her birini keşfe çıkıyorum.

Rehberlerimiz bizi, mercanlara dokunmamamız yönünde uyarmışlardı. Mercanların arasında keyifli keyifli yüzüp, balıkları incelerken hemen aşağımızda kocaman bir balık görünce heyecanlanmadım desem yalan olur. Biraz korkuyla karışık bir heyecan. Boyu bir metreden uzun olan bu şey bir köpekbalığıydı. Koyu gri bu köpek balığı hemen altımızda büyük daireler çizerek hızlıca yüzüyordu. Kafamı sudan çıkarıp diğer arkadaşlara baktığımda çoğunun birbirine sokulduğu ve konuşmalardaki endişeli tonu fark edebilirdiniz. Ben de endişeli olsam da ilgimi yine denizdeki eşsiz canlılığa, mercanlara, balıklara ve köpek balığına diktim. Hepsi şu Jaws filmleri yüzünden olmalı.

400 milyon yıldan bu yana okyanus ve denizlerde hayatlarını sürdüren köpekbalığı ile ilgili haberler her zaman olduğundan abartılı gösterilmiştir. Köpekbalığı saldırıları, dünyanın en çok bu tarafında Okyanusya ve Avustralya’da görülmesine karşın, burada da arı sokmasıyla ölenlerin sayısı köpekbalığı saldırılarıyla ölenlerin sayısından 100 kat fazladır. Buna rağmen korkuyoruz işte.

Köpekbalıkları, hem okyanusta hem de tatlı sularda yaşıyorlar. Tropik sularda, kuzey denizlerinde ve Akdeniz’de çoğunlukla derinlerde rastlanır. Özellikleri; iskeletleri kıkırdaktandır, vücutlarının büyük kısmı zımpara gibi bir madde ile kaplıdır. Ağızları başın altında bulunur. Keskin birkaç sıra dişleri bulunur.

Kılavuzların seslenmesiyle hepimiz onun yakınına toplandık. Birazdan yapacaklarını dikkatlice izlememizi söyledikten sonra derin nefes alıp denize daldı. Fijili boyu belki 2 metre olan kılavuzumuz elinde ölü bir balıkla deniz tabanına kadar daldıktan sonra orada bulunan birkaç büyükçe taşın arasına balığı yerleştirdi. O arada köpek balıklarının sayısı önce 2 sonra da 3 oldu.

Köpekbalıkları ölü balığın yerleştirildiği taşların etrafında her geçen an daha küçük daireler çizerek dolaşıyorlardı. Kılavuz tekrar yüzeye çıkınca çizilen daireler gittikçe küçüldü. İçlerinden büyük olanı başıyla taşın altına sertçe vurarak taşın altındaki balığı kaptığı gibi uzaklaşması bir oldu.

İlginç bir görüntüydü bizim için, ancak bunlar ısınma hareketleriymiş. Sonrasında kılavuzumuz eline aldığı balıkla deniz tabanına doğru dalıp köpek balıklarına yaklaştı, köpek balıkları yine daireler çizerek gittikçe kılavuza yaklaştılar. Kılavuzumuz ani hareketle köpek balığının kuyruğundan yakalamaya çalıştı, ancak kaçırdı. Yüzeye yükselip tekrar nefes aldıktan sonra aşağı yine daldı, bu defa yaklaşan köpek balıkları kılavuzun elinden balıkları kaptılar.

Yaklaşık 45 dakika süren bu eğlenceli aktiviteden sonra adamıza geri döndük. Hamaklardan birini boş yakalayınca hemen kaptım, içeri gidip bu defa yastığımı, kitaplarımı almış ve akşama yemeğine kadar burada dinlenir, keyif yaparım diye düşünüyordum, ancak bu keyfe yağmurun eşlik etmesini beklemiyordum. Daha 5 dakika keyfini çıkartmamıştım ki başlayan yağmurla hepsini gerisin geriye bıraktım. Yağmur yağarken gidip denize girdim, sahilde dolaştım, ancak yağmur damlaları soğuktu yada hasta olduğumdan bana öyle geliyordu.

Öğlen yemeği sonrası arada kesilen, arada ise şiddetlenen yağmur nedeniyle yatağıma çekildim, uyudum, okudum, dinledim, dinlendim. Çok sıcak hissedince çıkıp biraz dışarıda yağmurla rüzgarla serinliyorum ama nem nedeniyle hissedilen sıcaklık yüksek.

Bugün akşam yemeğinde balık var, gündüzün Kuata Köylülerini balık avından dönerken görmüştüm, balıkların bazları neredeyse 10 kg civarındaydı. Fiji‘de beni en çok etkileyen şeylerin başında günbatımları geliyor. Her akşam, günbatımına doğru sahile iniyorum. Bu, Fiji’de benim için günlük bir seremoni halini aldı. Nedeniyse bu coğrafyada insanı aşık edecek güzellikte günbatımlarına şahit olmam.

Burası sanki bambaşka bir dünya, günbatımı ile bambaşka bir atmosfere dönüşüyor. Yer demir, gök bakır dedikleri kelime burada anlamını kazanıyor. Dalgaların sesi, kuşlarınkiyle karışıyor, hafif ılık bir esinti. Tüm bunları hamakta ağır ağır salınırken izlemek. Evet, büyüleyici..

Day 274: Fiji:6, Kuata Natural Resort 4.Gün, 4 Nisan 2011