Dünyanın en güzel manzaralı şehirlerinden biri olan İstanbul’un; en güzel manzarasını sunan yerlerden birisi de ebetteki Tarihi Yarımada. Akşamları renk cümbüşü içerisindeki bir gün batımı manzarası sunan Tarihi Yarımada’yı izlemenin keyfine doyum olmuyor. Özellikle benim gibi İstanbul’da yaşamayanlara bu manzara daha da etkileyici geliyor.
Bu güzellikteki gün batımı manzarasını, daha çok Kadıköy tarafından izleme fırsatı yakalamıştım. Tarihi Yarımada’dan göğe doğru yükselen görkemli camilerin üzerinde batan akşam güneşinin eşsiz manzarasını görüp de sadece izlemekle kalmak, fotoğraflamamak olmazdı. Ben de aceleyle öyle yaptım.
İstanbul’da Gün Batımı
Yukarıdaki fotoğrafı Galata Köprüsü‘nden geçtikten sonra, hızlıca fotoğraf makinemi çıkarıp, otobüsün penceresinden çektim. Uzun pozlama ve tripod ile çok daha güzelini çekmek mümkün.
Mimar Sinan’ın kalfalık devri eseri olarak nitelendirilen Süleymaniye Camii, yapımından bu yana yüzden fazla depremle yüzleşse de hala ayakta.
Bize rağmen hala güzel, hala özel…
İstanbul cok guzel bir sehir, ama her gecen gun daha yuksek binalar dikiliyor, daha cirkin binalar ve sehrin dokusu deforme oluyor. Tarihi Yatimada, UNESCO mirasi olmasa coktan buralari da parsellemis AVM, yuksek cirkin binalar dikmislerdi. Uzuluyorum…
İstanbul’da tarihi yarımadanın her yönden görünüşünü ve silüetini bozacak yapılara ( Sultanehmet, Süleymaniye ve Beyazıt camilerinin denizden yükseliği 40 mt) Bu yapıları gölgeleyecek veya daha yüksek olan yapılara izin verilmiyor, yapılmış olsalar dahi ya yıkım kararı çıkıyor veyahut traşlama yöntemiyle belli bir seviyeye indirilmesi gerekiyor. Zeytinburnu’ndaki yüksek binalardan bahsetmiş sanırım Nilgun hanım, o binalar için çoktan yıkım kararı çıktı fakat sonra nedense traşlanacağı yönünde duyumlar aldık, bekliyoruz bakalım.