Kolezyum (Colosseum), Roma tarihinin en ihtişamlı ve en muhteşem yapıtlarından biri. Russell Crowe’un oynadığı gladyatör filmini izlediyseniz nasıl bir ortamdan bahsettiğimi az çok anlamışsınızdır. İtalya’ya gitmeden Avrupa’ya gittim demeyin. İtalya’ya gidip de Roma’ya gitmezseniz eğer İtalya’yı gördüm demeyin. Eğer Roma’ya gidip de görkemli Kolezyum’a gitmeden Roma’yı ziyaret ettim demeyin.
Romalılar amfitiyatroları, yaklaşık iki bin yıl önce gladyatör dövüşleri, hayvan avı, tiyatro ve tarihi savaşların gösterileri için kullanıyorlardı. Devasa taştan amfitiyatro, Roma halkına hediye olarak Flavian hanedanından İmparator Vespasian tarafından yaptırılmış. Taş ve beton malzeme kullanılarak oval biçimde inşa edilen amfitiyatroların en büyüğü.
Kolezyum, Roma
Roma İmparatorluğu tarihinin en görkemli yapılarından Kolezyum, dönemin halkın en önemli eğlence alanıydı. Roma’nın simgelerinden biri olan Colosseum ve çevresi yalnızca tarihi kalıntıların ve ünlü müzelerin değil, aynı zamanda modern Roma’nın kültür, sanat ve ticaret faaliyetlerinin odak noktası. Roma’yı keşfetmeye başlamak için de uygun bir nokta.
Gerçek adı Flavian Amfitiyatrosu olan bu muazzam yapı aynı zamanda dünyanın en büyük amfitiyatrosuydu. Yapılış amacı, gladyatör dövüşleri, hayvan avı, tiyatro ve eski savaşların temsili gösterilerini yapmak ve halka muhteşem bir eğlence sunmaktı. Beklenildiği gibi de oldu ve halk tarafından fazlasıyla sevildi. Kolezyum, 2007 yılında dünyanın yedi harikasından biri olarak seçildi.
Colosseum’un bulunduğu yerde önceleri İmparator Neron’un sarayı bulunuyordu. Neron’un gösterişli sarayı savurganlığı halkın isyanına neden oldu. Roma, Neron’un ölümünden sonra kanlı savaşlar yaşadı ve saray da yakıldı. Ardından gelen imparator Vespasion, Colosseum’u işte sarayın bulunduğu alana inşa ettirdi. İnşaat 10 yıldan fazla sürdü.
Roma’nın tam ortasında MS 70-72 yılları arasında yapımına başlandı ve MS 80 yılında Vespasion’un oğlu İmparator Titus döneminde tamamlandı. 100 gün ve gece süren açılış oyunlarında 5 binin üzerinde hayvan ve yüzlerce insan kurban edildi.
50,000 izleyici kapasiteli olan bu muhteşem yapı yıllar boyunca maruz kaldığı deprem ve yangın gibi doğal afetler yüzünden çok zarar gördü. Restorasyon için birçok projeler ve iyileştirmeler yapıldı fakat kirlilik ve insan trafiği içine zarar vermeye devam etti.
Yapının dış kısmında sayısız kemerler ve bu kemerlerin bazılarında da içeriye doğru devam eden koridorlar bulunuyor. Üst katlardaki kemerlerin hepsinde gladyatör figürleri bulunuyor. İçerde ise tahta bir yer kaplamanın üzerine kurulmuş bir sürü oda ve pasajlar bulunuyor. Burada gladyatörler ve hayvanlar şov öncesinde bekletiliyordu.
Arenanın girişindeki kapı ise gladyatör ve hayvanların sahneye açılan kapısı oluyor. Kolezyum’daki izleyicilerin yerleri ise sosyal statülere göre değişiyordu. İşçi sınıfı ve halk arenaya en uzak yer olan en tepelerde otururken, Senato üyeleri ve diğer önemli insanlar sahneye en yakın yerlerde oturuyordu.
Köle, mahkûm ve savaşçılar arasından seçilen gladyatörlerin birbirleriyle ve vahşi havanlarla kıyasıya dövüştürülmesi, halkın ateşli tezahüratları ve kanlı ölümler yüzyıllarca sürmüş ve MS. 404’te gladyatör dövüşlerinin, MS. 523’te de havyan avlarının sona ermesiyle, Kolezyum’un kentin 450 yıllık eğlence merkezi olma görevi sona ermiş.
Roma imparatorluğu sınırları içindeki en büyük amfiteatr olan Kolezyum’da, güç kapışmasını izleyen halkın sosyal statüsüne göre oturma düzeni belirleniyordu. Ziyaretçilerin en çok ilgisini çeken konu şüphesiz burada yapılmış tarihi gladyatör dövüşleri ve akıtılan kan.
Kolezyum ve kemeri arkalarında alarak düğün fotoğrafı çektiren pek çok Romalı görmek mümkün burada. Böyle bir yerde evlilik fotoğrafı çektirmek çiftler için muhteşem bir anı olsa gerek.
Arco di Costantino, Roma
Roma’da 4. yüzyıl yapısı olan Arco di Costantino (Constantine Takı), ilk Hristiyan İmparator Konstantin’in zaferini kutlamak amacı ile inşa edilmiş. Kolezyum ve Palatino Tepesi arasında yer alan yapı Roma içerisinde ayakta kalan tek tak. Diğer ünlü anıtlardaki kabartmalar sökülerek tak üzerine yerleştirilmiş.
Constantinus’un İmparator Maxentius’a karşı kazandığı zafere adanan tak, Kolezyum’a yürüme mesafesinde bulunuyor. Giriş ücretsiz.
Adres: Piazza del Colosseo, Roma, İtalya
Ulaşım: 60, 75, 85, 87, 271, 571, 175, 186, 810, 850 ile C3 No’lu otobüsler, metronun “Colosseo” durağı, 3 No’lu tramvay hattı
Ziyaret Bilgileri: Pazartesi-Cumartesi 09:00-19:00, resmi tatillerde kapalı.
Giriş ücreti: 18 Avro
Roma Pass: 3 gün şehri içi ücretsiz ulaşım, ücretsiz 2 müze ziyareti.
Roma Havalimanından Kolezyum’a ulaşım taksi veya otobüs kullanarak oldukça kolay fakat asıl zor kısım içeriye girmek. Özellikle yaz döneminde inanılmaz uzun sıralar beklemek zorunda kalınabiliyor. Hemen girmeyip başka bir zaman gelmek dışında bu kuyruklardan kurtulmanın farklı yolları da var. Roman Forum ya da Via de San Gregorio’dan biletlerinizi alabilirsiniz ve genellikle buralarda çok sıra olmaz.
Kolezyum’un olağanüstü uzun bir bilet kuyruğu var. Bu kuyruktan kurtulmak için yapmanız gereken ise içerisinde Kolezyum, Palantine Tepesi ve Roman Forum’una giriş biletlerinin bulunduğu kombo bileti hemen bir üst sokaktaki Palantine Hill bilet ofisinden almak. Gerçekten eğer elinizde biletiniz varsa saatlerce süren bu kuyruktan kurtulup direk elinizde biletlerle giriş yapabilirsiniz.
Kolezyum, Forum ve Palatino Tepesi tek bölge şeklinde Antik Roma olarak gezilebiliyor. Roma Pass ücretsiz müze hakkınızın ilkini burada kullandığınızda aynı bilet 24 saat süreyle Palatino Tepesi için de geçerli oluyor. Foro Romano ise ücretsiz. Dolayısıyla her üçünü de tek bilet hakkı kullanarak Roma Pass ile gezebilirsiniz.
Roma gezilecek yerler listesideki Kolezyum, Avrupa’nın en ikonik simge yapılarından birisi. Ziyaretçilerin zamanda geri adım atmalarına ve gladyatör fantezilerini yaşamalarına izin vermenin yanı sıra, antik Romalıların tarihine bir bakış açısı sağlıyor.
Anladığım kadarı ile Kolezyum’da sıra bekleyip 18€ para ödemektense RomaPass alıp muze haklarından faydalanmak bile daha cazip. Ulaşımı kullanmasan bile 2 müze hakkı zaten 38 Euroyu çıkarıyor diye düşünüyorum. Bu konu hakkında ne dusunuyorsunuz? Ayrıca mayıs sonu gibi havanın ılıman olacağını düşünüyorum umarım yaz yağmurları bizi zorlamaz 🙂
Avrupa ülkelerinden birinde temelli yaşamayı planlıyorum. Hangi ülkeyi tercih edersiniz. O ülkede ev alıcam ve de iş kurucam bu sebeble pişman olmak istemiyorum. Ek olarak oturma vizesi almak ciddi manada zor mu?
Avrupa ülkelerinin hepsi yaşanmaya değer ülkelerdir sizin iş kurma kıstasınıza göre değişkenlik gösterebilir.
Yaşam standarlarıda öyle kırsal bir bölgeye mi yerleşmek istiyorsunuz. Yoksa kalabalık bir şehre mi yerleşmek istiyorsunuz. Çok param var pahalı olsun istiyorsanız. İsviçre avrupanın en pahalı yaşam standardı en yüksek şehri, sonra sırasıyla Norveç, İsveç, Finlandiya izler bunlarda yaşam standartları ve hayat çok güzeldir. Ama ülkelerde insanları gibi soğuktur.
Ben sıcak kanlı insanlarla yaşamayı düşünüyorum dersenizde İspanya ve güney İtalya yı öneririm.
Yatırıma açık ülkeler içinde sana Romanya yı düşünmeni öneririm.