Fransa‘nın başkenti Paris‘in en çok ziyaret edilen yerlerinden biri olan ve ‘Ressamlar Tepesi’ olarak da anılan Montmartre, şehrin geleneksel atmosferini koruyan, daracık sokakları, şirin meydanları, tarihi kiliseleri ve etkileyici mimari yapılarıyla mutlaka ziyaret edilmesi gereken bir mahalle.
Paris’i ziyaret edenlerin en az yarım gününü ayırmaları gereken çok sayıda gezilecek görülecek noktaya ev sahipliği yapan Montmartre Mahallesi, aynı zamanda Paris’in en yüksek rakımlı (130 metre) noktası. Paris manzarasını izleyebileceğiniz en iyi noktalardan biri olan tarihi mahalle daha çok Sacré-Coeur Bazilikası ile tanınıyor.

Montmartre, Paris
Dünyanın en çok ziyaretçi ağırlayan şehirlerinden, Fransa’nın başkenti Paris’i gören kuşbakışı manzarasıyla şehrin en en etkileyici noktalarından biri olan Montmartre, turist yoğunluğuna rağmen özgün dokusunu korumayı başaran bir mahalle.
Kendi adını taşıyan 130 rakımlı tepe üzerinde yer alan Montmartre Mahallesi, Picasso’nun Avignonlu Kızlar adlı ünlü eserine imza attığı, Vincent Van Gogh ve Renoir’in sanat yaşamlarının en verimli dönemlerini geçirdiği bölge olarak ‘Ressamlar Tepesi’ ismiyle de anılıyor.
Her ne kadar Ressamlar Tepesi olarak anılsa da yazar, şair, müzisyen ve heykeltıraşların da buluştuğu bir merkez olarak sanatın her dalından isimlerin bir araya geldiği mahalle muhafazakar Parislilerin hayat tarzını ‘ahlaksız’ olarak nitelendirdiği sanatçıların kendilerini güvende hissettikleri bir yer olarak tanınmış. Genelevleri, revüleri, kabareleri ve gece kulüpleriyle ün yapan mahalle günümüzde bohem havasıyla dikkat çekiyor.
Montmartre Gezilecek Yerler
1. Sacre Coeur Bazilikası

Ressamlar Tepesi Montmartre’nin en güzel noktasında yer alan Sacre Coeur Bazilikası, Fransız-Rus Savaşı’nın ardından hayatını kaybeden Fransız askerlerini anmak için 1871 yılında inşa edilmiş. Romanesk ve Bizans stilindeki bazilika, Paris’in en çok ziyaret edilen 3 yapısından biri.
Beyaz renkli cephesi ve mimari üslubu ile ‘düğün pastası’ yakıştırması yapılan kilise, Montmartre gezilecek yerler denildiğinde akla gelen ilk yapı. Giriş ücreti alınmayan bazilikanın kubbesine çıkarak Paris’in eşsiz manzarasını izleyebilirsiniz.
2. Moulin Rouge

Moulin Rouge, ‘Kırmızı Değirmen’ anlamına gelen ünlü bir kabare. Dünyaca ünlü şovları, orijinal eğlence programları ve danslarıyla pek çok turisti ağırlayan ve ilginç bir tasarıma sahip olan yapı, mimari açıdan pek çok binaya öncülük etmiş, yaşayan bir müze niteliğinde. İsmi Paris’le özdeşleşen en önemli markalardan olan Moulin Rouge’un tarihi geçmişi 1889 yılına uzanıyor.
Açıldığı dönemde erotik dansların yapıldığı bir revü olarak hizmet veren yapı kısa sürede ismini Paris dışında da duyurmuş. Günümüzde gece şovlarının düzenlendiği farklı etkinliklere ev sahipliği yapan mekanın içini görmeseniz bile ışıldayan tabelası önünde mutlaka fotoğraf çekilin. Eğlence şovları için online rezervasyon yapılması gerekiyor.
3. Espace Dali Montmartre Müzesi

İspanyol Ressam Salvador Dali’nin hayatının bir dönemini geçirdiği ve stüdyo olarak kullandığı yapı günümüzde Espace Dali Montmartre Müzesi olarak ziyaret edilebiliyor. Place du Tertre Meydanı’ndan 5 dakikalık yürüyüşle ulaşılabilen müzede Salvador Dali’nin heykel, eskiz ve resim çalışmalarından oluşan zengin koleksiyonu görebiliyorsunuz.
4. Place du Tertre Meydanı

Montmartre’nin Ressamlar Tepesi yakıştırmasına en uygun nokta gün boyu ressamlar ve karikatüristlerin çalıştığı Place du Tertre Meydanı. 18. yüzyıla uzanan tarihi yapılarla çevrili olan meydan her daim hareketli ve cıvıl cıvıl bir atmosfere sahip. Meydanda çalışan karikatüristler turistlerin portrelerini çiziyor. Ressamların eserlerine göz gezdirebilir, eviniz için hoşunuza giden resimlerden satın alabilirsiniz.
5. Yel değirmenleri
Geçmişte Paris şehir merkezinin dışında kalan Montmartre Tepesi o yıllarda enerjisinin çoğunu ahşap yel değirmenleriyle sağlıyormuş. 1717 yılından günümüze ulaşabilen iki ahşap yel değirmeni Montmartre’nin doğal mimari dokusunu yansıtıyor. Moulin de la Galetta ismiyle bilinen yel değirmenleri Van Gogh ve Renoir gibi ressamlara da ilham kaynağı olmuşlar.
6. Sevgi Duvarı
Ressamlar Tepesi’nin en ilginç noktalarından biri de Sevgi Duvarı (Le Mur des Je T’aime). Henüz 2000 yılında inşa edilmesine rağmen bölgeye gelen turistlerin önünde mutlaka fotoğraf çekildikleri bu 40 metrekarelik duvarda 612 seramik üzerinde, 250 farklı dilde ‘Seni Seviyorum’ yazıyor. Bazı dillerin birden çok kullanılması nedeniyle duvarda 311 seni seviyorum yazısı bulunuyor. Duvar Kaligrafi ustası Frédéric Baron ve mermer sanatçısı Claire Kito imzası taşıyor.
Montmartre’ye nasıl gidilir
Montmartre Tepesi, Paris’in kuzeyinde yer alıyor. Ulaşım için iki farklı metro hattını kullanabilirsiniz. 12 numaralı metro hattıyla Abesses istasyonunda, 2 numaralı metro hattıyla ise Anvers istasyonunda inerek Montmartre’ye ulaşabiliyorsunuz. 2 numaralı metro hattının Blanche istasyonu ise Moulin Rouge’un tam önünde yer alıyor.
Dünyada ‘aşıklar şehri’ olarak tanınan Paris, Şanzelize Bulvarı‘nda el ele gezen çiftleriyle romantizmin doruklara ulaştığı, dünyanın en ünlü müzesi olan Louvre’a ev sahipliği yapan, sanat, kültür, moda ve estetiğin tarihle kucaklaştığı büyülü bir şehir. Disneyland ise ailecek eğlenmek için Paris’in cazip noktalarından biri.
Dünyada bir eşi daha olmayan Louvre Müzesi ve dünyanın en meşhur ikonlarından biri olan Eiffel Kulesi, Paris’i dünyanın en çok ziyaret edilen sanat merkezi haline getiriyor. Seine Nehrinin sol yakasında bulunan ve eski bir tren garı olan Orsay Müzesi görülmeye değer etkileyicilikte.
Fransız gotik eserlerinin en ünlülerinden olan Notre Dame Katedrali; Charles Garnier tarafından tasarlanan Garnier Opera Binası; Avrupa’nın en büyük saraylarından Versay Sarayı gezilecek önemli yerler arasında. Paris gece hayatı oldukça canlı ve göz alıcı.