Kavala, köklü tarihi, doğal güzellikleri, geniş kumsalları ve Ege Denizinin masmavi sularının kıyısında bulunan, Yunanistan‘ın Batı Trakya’daki en önemli turizm destinasyonu. Osmanlı Döneminde İstanbul ile Selanik arasında geçiş ve dinlenme noktası olan şehir, Ege kasabası tadında. Gelişmiş yapısına rağmen tarihi ve kültürel dokusunu korumayı başarmış kentlerden.
Kavala denildiğinde akla ilk gelen isimlerden biri Kavalalı Mehmed Ali Paşa. Osmanlı tarihinde bir dönem ismi sıkça anılan paşanın Kavala tarihinde önemli bir yeri var. Şehirde Muhammet Ali Paşa olarak da tanınan ve Yunanistan’ın bağımsızlığına giden süreçte önemli katkıları olan Kavalalı’nın heykeli şehrin sembolleri arasında.
Kara yoluyla kısa sürede ulaşılabilen, hafta sonları düzenlenen turlarla Türklerin akınına uğrayan Kavala, tarihi ve doğal güzellikleri, kumsalları ve leziz yemekleri ile tercih ediliyor.
Batı Trakya’da stratejik bir öneme sahip olan Kavala, korunaklı limanı ve limanın yanı başındaki tepede limanı gözetleyen görkemli kalesiyle Osmanlı donanmasının en önemli üslerinden biriydi. Osmanlı döneminde inşa edilen devasa su kemerleri ile yeni şehir merkezinden ayrılan eski kent merkezinde çok sayıda Osmanlı eseri bulunuyor.
Kavala Gezi Rehberi
Yunanistan’ın kuzeydoğusunda yer alan Kavala’nın tarihi geçmişi MÖ 6. yüzyıla uzanıyor. Taşoz Adası’ndan gelen göçmenler tarafından masmavi bir körfezin kıyısına kurulan şehir, Osmanlı İmparatorluğu egemenliği altında, Kanuni Sultan Süleyman Döneminde en parlak günlerini yaşamış.
Tarih defterlerinden tanıdığımız Kavalalı Mehmed Ali Paşa, Kavala’nın en önemli tarihi figürü. Yunanistan’ı bağımsızlığa götüren sürecin en önemli kahramanlarından biri olan Mehmet Ali Paşa’nın doğduğu ev ve heykeli Kavala eski kent merkezinde yer alıyor. Kavala’yı anlamak için öncelikle Kavalalı Mehmed Ali Paşa hakkında bilgi sahibi olmak gerek.
Arnavut kökenli olduğu iddia edilen, Kavala’da 1769’da doğan Mehmed Ali Paşa’nın ataları geçmişte toprak meselesi nedeniyle Konya’dan Kavala’ya göç etmiş. Uzun yıllar tütün ticareti ile uğraşan Mehmed Ali Paşa, Napolyon’un Mısır’ı işgali nedeniyle bölgeye gönüllü giden kuvvet içerisinde yer almış.
Mısır’da gösterdiği başarı ve kıvrak zekasıyla gerçekleştirdiği hamlelerle başıboş olan askeri kuvvetleri bir araya toplayan Mehmed Ali Paşa, arkasına aldığı askeri güçle kısa süre içerisinde Mısır Valiliğine kadar yükselmiş. Valilik görevine başladığı 1804 yılından itibaren Mısır’da gerçekleştirdiği atılımlar ile Mısır’ın kalkınmasını sağlayarak halkın beğenisi kazanmış.
Osmanlı adına güçlü bir ordu kuran ve Sudan’ı Osmanlı topraklarına katan Kavalalı Mehmed Ali Paşa, Yunanların başlattığı Mora İsyanı sırasında Mora ve Girit valiliklerinin kendisine verilmesi şartıyla Sultan İkinci Mahmud’a yardımı kabul etmiş.
Mora İsyanı’nı bastırdıktan sonra, Osmanlı-Rus Savaşında Osmanlı’nın yardım isteğini reddeden Kavalalı Mehmed Ali Paşa, Suriye Valiliğinin kendisine verilmemesi üzerine Suriye’yi işgal etmiş. Mehmed Ali Paşa’nın oğlu İbrahim Paşa yönetimindeki askerler Adana ve Konya’yı da aşarak Kütahya’ya kadar gelince, Sultan İkinci Mahmud Ruslar’dan yardım istemek zorunda kalmış.
Rus donanmasının İstanbul’a gelmesinden memnun olmayan İngiliz ve Fransızların araya girmesiyle, Osmanlı ile Kavalalı Mehmed Ali Paşa arasında Kütahya Antlaşması imzalanmış. Antlaşmaya göre Kavalalı’ya Mora, Girit ve Suriye valilikleri, oğlu İbrahim Paşa’ya da Adana ile Cidde valilikleri verilmiş.
Paşa’nın Mısır’da güçlenmesinden rahatsız olan ve ticaret yapması engellenen İngilizlerin kışkırtmasıyla Osmanlı, Kavalalı ile Nizip’te karşı karşıya gelmiş. Osmanlı’nın bir kez daha savaş kaybetmesiyle birlikte Osmanlı donanması teslim bayrağını çekmiş.
Tüm bu gelişmeler yaşanırken Yunanistan, Osmanlı Devleti’ne karşı bağımsızlığını ilan etmiş. Dolaylı yoldan Yunanistan’ın bağımsızlığına katkı sağlayan Kavalalı Mehmed Ali Paşa’nın heykeli, bir dönem yaşadığı şehrin tarihi bölgesinden Kavala’yı selamlıyor.
Kavala Gezilecek Yerler 📌
Komşusu Selanik ile birlikte eski kent merkezi Osmanlı’dan kalan onlarca esere ev sahipliği yapan Kavala, görkemli cumbalı konakları ve kale çevresindeki sivil mimari yapılarıyla geleneksel bir Anadolu kentini andırıyor.
Eski ve yeni kent merkezi olarak ikiye ayrılan Kavala, Türkiye’de daha çok Kavalalı Mehmed Ali Paşa ile Kavala kurabiyesi ile tanınıyor. İstanbul’a arabayla 5 saat uzaklıktaki kent, özellikle yaz aylarında bölgeyi keşfetmek isteyen Türk seyahat severlerin akınına uğruyor.
1. Eski Kent Merkezi: Panagia
Panagia (Kavala Old Town), Kavala’nın eski kent merkezinin bulunduğu bölgeye verilen isim. Kayalık bir tepe üzerinde konumlanan eski şehir merkezi Kavala’nın tarihi geçmişine tanık olmak için en iyi gezi noktası. Tipik bir ege kasabası gibi, hatta daha iyi. Çok güvenli ve temiz bir mahalle.
Yollar dar ve trafiğe açık olduğundan araba geldiğinde yayalar için sıkıntı olabiliyor. Araçla girmenizi tavsiye etmiyorum. Deniz kıyısında yer alan Karaoli Meydanından (Platia Karaoli ke Dimitriou) başlayarak Theodorou Poulidou Caddesini takip ederek bölgeyi gezin.
Sanki Anadolu’da bir mahalle gibi eski Osmanlı yapıları içeriyor. Oldukça korunmuş semtti sokak sokak dolaşmanızı öneririm. Cumbalı renkli çiçekli evlerin sıralandığı dar sokaklarda Türkçe konuşan, mübadelede annesi babası Anadolu’dan göçmüş yaşlı insanlara dahi rastlayabilirsiniz belki. Rahat gezmek için spor ayakkabı şart.
Burada 400 yıl kalan Osmanlının nadide eserleri var. Panagi’da gezilecek en önemli yerlerden biri Kavalalı Mehmed Ali Paşa’nın 19. yüzyılın başında yaptırdığı İmaret. Yetimhane, yemekhane ve medrese gibi bölümlere sahip olan görkemli yapı, Osmanlı mimarisinin hayatta kalan örneklerinden biri olarak kabul ediliyor.
İmaret sonrası Eski şehirde görebileceğiniz diğer bir yer olan Halil Bey Camisini ziyaret edin. Erken Hristiyanlık dönemine ait bazilika ve medrese üzerine inşa edilmiş bir 16. yüzyıl camisi. Folklor gruplarına, sosyal hizmetlere ve Panagia bölgesinin kültürel birliği olan To Kastro’ya ev sahipliği yapıyor.
Yunanistan’da Muhammed Ali Paşa olarak tanınan Kavalalı Mehmet Ali Paşa’nın Evi (Muhammad Ali’s House), günümüzde müze olarak ziyarete açık. Kavala’nın eski kent merkezinin ana camisi olan Meryem Ana Dormition Kutsal Kilisesi görülmesi gereken yerlerden. Kilisenin karşısındaki cafede bir kahve molası verip, tepeden enfes Kavala manzarasını izleyebilirsiniz.
Çevrede çok sayıda şirin cafeler hediyelik eşya satan dükkanlar yer alıyor. Ege Denizinin nefes kesen manzaranın tadını çıkarmak için Kavala Kalesine kadar çıkın. Kaleden inişte de Osmanlı’nın Kavala’ya kazandırdığı en önemli yapılardan olan Eski Su Kemerine doğru yürüyün.
🏡 Tarihi kent merkezi Kavala Panagia’da yer alan Esperia Hotel‘de konakladım. Şahane Kavala Limanı manzarasına sahip nefis bir oteldi. Kavala Arkeoloji Müzesinin karşısında yer alıyor. Tavsiye ederim 👍
2. Kavala İmaret
Kavala İmaret, Kavalalı Mehmed Ali Paşa’nın 19. yüzyılın sonlarında memleketinde inşa ettirdiği dini, eğitim ve hayır kurumlarını içeren büyük bir kompleksten oluşuyor. 1902 yılına kadar medrese olarak kullanılan yapının içerisinde iki medrese, iki mescit, bir ilkokul, bir aşevi bulunuyor.
Kurtuluş Savaşının ardından Batı Anadolu’dan Mübadele Anlaşması ile Yunanistan’a dönmek zorunda kalan birçok göçmene de kapılarını açan İmaret’in mülkü Mısır’a ait. 19. yüzyıl mimarisine sahip olan yapı Topkapı Sarayı örnek alınarak yapılmış.
2001’de Mısır Devleti tarafından özel bir girişimciye verilerek otele dönüştürülmüş. Hamam, mutfak bölümünün bir bölümü, abdesthane, mescit ve avlular gayet güzel korunmuş. Bir zamanlar fakir fukaraya yemek dağıtan aş evinin eğitim odaları ise otel odasına dönüştürülmüş.
Tarihi bir otel olduğundan her şey çok iyi ancak fiyatlar oldukça yüksek. Restoranında Yunan yemeklerinden çok dünya mutfağından lezzetler sunuluyor. Kavala Liman manzarasına sahip İmaretin 350 metre yukarısında Mehmet Ali Paşa’nın evi bulunuyor.
⏰ İmaret’i haftanın 7 günü 10.00-16.30 saatleri arasında yaklaşık 30 dakika süren rehberli turla kişi başı 5€ karşılığında ziyaret edilebiliyor. 💶 Size otelin bir görevlisi eşlik edip yarım saat kadar İmaret binasını komple gezdiriyor. Zaman zaman gelen ziyaret taleplerini olumsuz karşılayabiliyorlar.
3. Halil Bey Camii
Halil Bey Camii (Old Music), Kavala Yarımadasının merkezinde, kalenin yakınında, akropol ve yarımada surlarının yanı başında yer alıyor. Kavala’nın yeniden inşası sırasında, 1530’da yapıldığı düşünülen cami, aynı noktada yer alan 12. yüzyıl Bizans kilisesi üzerine inşa edilmiş.
Cami, aynı zamanda medreseyi de içeren daha büyük bir kompleksin bir parçasıydı. 20. yüzyılın başlarında, komplekste bir kız ilkokulu da varmış. 1930-1940 arasında Kavala Belediyesi Filarmoni Orkestrasına ev sahipliği yapmış. Günümüzde ‘Palia Mousiki’ yani Eski Müzik olarak bilinen yapı, Kavala Belediyesi tarafından gerçekleştirilen restorasyon ve dönüşüm çalışmalarının ardından ziyarete açılmış.
Hem bina içinde hem de avlusunda birçok sergi ve etkinliğe ev sahipliği yapıyor. Cam taban üzerinde yürürken alt zeminde eski dönemden kalan bir bazilikanın kalıntılarını görebiliyorsunuz. Ayrıca bahçedeki odalardan birinde küçük bir folklor müzesi var. Anadolu’dan Kavala’ya giden Rumların beraberinde getirdikleri eşyalar var. 14.00-18.00 arasında kapalı.
4. Kavalalı Mehmed Ali Paşa Evi
Kavalalı Mehmed Ali Paşa Evi (Muhammad Ali’s House), günümüzde müze olarak ziyarete açık. 1780-1790 yılları arasında inşa edilen ve 330 metrekarelik bir alanda yer alan ev, o dönemde Kavala’nın en büyük sivil mimari yapısıydı. 18. yüzyıl Osmanlı mimarisinin en güzel örneklerinden biri olarak kabul edilen yapı, 19. yüzyılın sonunda Mısır Kraliyet Ailesinden gelen destekle baştan aşağıya yenilenerek çok iyi şekilde restore ve dekore edildi.
Ahşap evi gezmek için galoş giydikten sonra nereye girip çıktığınıza kimse karışmıyor. Erkek ve kadın ziyaretçileri ağırlayacak şekilde iki ayrı bölüme ayrılan evin güneyinde erkeklerin günü geçirip çalışacakları ve ziyaretçilerini alacakları alanları içeren selamlık yer alıyor.
Evin kuzey kesiminde günlük temizlik ihtiyacını ve aynı zamanda tüm aile içindeki en özel alanları karşılamak için kadınların alanlarını içeren haremlik bulunuyor. Denize bakan ikinci kat pencerelerinden manzaralar muhteşem. Evin bahçesinde paşanın heykeli ve küçük bir cafe yer alıyor. Hemen yanında yer alan kilisenin bahçesinden çok nefis bir deniz manzarası sizi bekliyor.
⏰ Muhammed Ali Evi Müzesi ziyaret saatleri kış dönemi (Aralık – Mart) çarşambadan pazara 09.00-15.00, yaz dönemi (Nisan – Kasım) pazartesiden pazara 09.00-15.00, 18.00-21.00. 💶Muhammed Ali Müzesi giriş ücreti 3€, indirimli bilet 2€. Tekerlekli sandalye erişimi de düşünülmüş.
5. Panagia Meryem Ana Kilisesi
Panagia Meryem Ana Kilisesi (Ekklisia Kimisi Theotokou), eski şehrin en güzel yerlerinden birinde yer alan bir kilise. Meryem Ana adına 15. yüzyıldan kalma bir Bizans kilisesi olan Kimisi Theotokou üzerine küçük bir kubbe ve uzun bir çan kulesi eklenerek 1965’te yapılmış.
Roma Katolikleri tarafından ise Meryem Ana’nın Varsayımı olarak bilinen kilise Hz. Meryem’in göğe kabulüne adanmış. Hristiyanlıkta ‘Tanrı’nın annesi’ Meryem’in uykuya dalması (ölümü) ‘Koimesis’ veya ‘Dormition’ olarak da biliniyor. Meryem Ana’ya adanmış ilk kilise İzmir Efes‘te yer alıyor. Hemen yakında deniz feneri yer alıyor.
6. Kavala Kalesi
Kavala Kalesi, şehrin en görkemli yapılarından biri. Eski şehri bölgesi Panagia’nın en yüksek noktasında yer alan kale, Lombardlar (1204), Franklar (1208), Bizanslılar ve Osmanlılar (1391) tarafından yönetildi. Kavala Limanının sırtında yükselen bir tepe üzerinde yer alan orta çağ kalesi, Kanuni Sultan Süleyman döneminde genişletilerek şehrin savunması amacıyla kullanılmış.
Panagia’nın güzel sokaklarını yürüyerek gezdikten sonra kaleye yukarıya çıkabilirsiniz. Dik yokuşu çıkmak istemeyenler için ring seferi yapan trenle var. Merkezdeki turizm information ofisinin önünden belli saatlerde hareket ediyor. Kalenin surlarından tüm Kavala ve körfezin panoromik enfes bir manzarası ayaklarınızın altında. En üstteki burca çıkmak şart. Kuleye tek kişinin çıkabileceği merdivenden çıkıldığı için klostrofobisi olanlara önermiyorum.
Kavala Kalesini gezmek için en az 1 saat ayırmanız gerek. Kalede görülebilecek yerler arasında savunma merkezi olarak hizmet veren büyük kule, 18. yüzyılda hapishaneye dönüştürülen cephanelik ve yiyecek depoları, su sarnıçları ve şehir manzarasına hâkim surlar bulunuyor. İçeride oturup soluklanabileceğiniz minik bir kafe var, bir şeyler içebilirsiniz. Yaz aylarında kalenin açık hava tiyatrosunda çeşitli kültürel etkinlikler düzenleniyor.
Dönüşte yürüyerek inmenizi tavsiye ederim. Tarihi bölgenin sokakları pek bir güzel. Kalenin arka tarafında kalan küçük koyda sakin ve uygun fiyatlı restoranlar yer alıyor.
⏰ Kavala Kalesi ziyaret saatleri 1 Mayıs – 30 Eylül 08.00-21.00, 1 Ekim – 31 Ekim 08.00-20.00, 1 Kasım – 31 Mart 08.00-16.00, 1 Nisan – 30 Nisan 08.00-20.00. 💶Kavala Kalesi giriş ücreti 2,50€, indirimli bilet 1,50€.
7. Kamares Su Kemerleri
Kamares Su Kemerleri (Kavala Aqueduct), şehrin su ihtiyacını karşılamak için inşa edilen kemer, Osmanlının Kavala’ya verdiği değeri göstermesi açısından da önemli kabul ediliyor. Geçmişi Roma Dönemine uzayan kemerler Kanuni Sultan Süleyman Döneminde yeniden inşa edilmiş. İstanbul Bahçeköy veya Kemerburgaz’da da benzerlerini görebilirsiniz
Kavala’da eski şehir ile yeni şehir bölgelerini birbirinden ayıran 270 metre uzunluğundaki su kemeri, tıpkı Kavala Kalesi gibi kentin siluetini belirleyen sembolik tarihi yapılar arasında. Kemerin yanı başındaki Pargalı İbrahim Paşa Camisi Yunanistan’ın bağımsızlığının ardından Aziz Nikolas Kilisesine dönüştürülmüş.
8. Aziz Nikolas Kilisesi
Aziz Nikolas Kilisesi (Monument Apostle Paul – St. Nicholas Kilisesi), 1530’da Kanuni Sultan Süleyman’ın vezir ve kayınbiraderi olan Pargalı İbrahim Paşa’nın inşa ettirdiği bir cami. Kullanıldığı dönemde Kavala’nın eski kent merkezinin ana camisiydi.
1926 yılında caminin minaresi kısaltılıp çan kulesine dönüştürülmüş ve kiliseye çevrilmiş. 1945’te denizlerin koruyucusu St. Nicholas‘ın (Agios Nikolaos) ismini almış. Aziz Nikolas Kilisesi, Kavala Kalesine çıkan yokuşun hemen başında yer alıyor. Aziz Paul’un muazzam mozaiği görmeye değer. ⏰ St. Nicholas Kilisesi ziyaret saatleri 09.00-17.00. 💶St. Nicholas Kilisesi giriş ücreti alınmıyor.
9. Kavala Arkeoloji Müzesi
Kavala Arkeoloji Müzesi (Kavala Archaeological Museum), Kavala ve çevresinde gerçekleştirilen arkeolojik kazılarda elde edilen buluntuların sergilendiği kapsamlı bir müze. Tek katlı müzenin en büyük sergi alanı Neapolis – Christoupolis – Kavala konulu kalıcı sergiden oluşuyor.
Tanrıça Parthenos’un beyaz mermerden yapılmış muhteşem heykeli ve Taşoz Adası’ndan getirilen mermer heykeller görülmeye değer. Müzede heykellerin yanı sıra sikkeler, vazolar, heykelcikler ve minyatürler sergileniyor. Vaktiniz varsa yakınlardaki Kavala Denizcilik Müzesini de (Maritime Museum of Kavala) Kavala gezilecek yer listenize ekleyebilirsiniz.
⏰ Kavala Arkeoloji Müzesi ziyaret saatleri 08.00-15.00. Ağustos ayında her pazar 08.00-18.00 saatleri arasında açık. Müze, pazartesi günleri ziyarete kapalı. 💶Kavala Arkeoloji Müzesi giriş ücreti 4€, indirimli bilet 2€.
10. Tütün Müzesi
Kavala Tütün Müzesi (Tobacco Museum), kentin tarihi geçmişinde önemli bir yere sahip olan tütün ticaretinin öyküsünü günümüze ulaştırmayı amaçlayan bir müze. Tütün ekimi ve üretimi, tarımsal ve ticari işleme, endüstriyel tütün ürünleri ve örnek tütünlerin sergilenmesi hakkında eserler ve arşiv materyalleri içeren tematik bir müze olan Tütün Müzesi, içerik ve sergileme biçimi açısından eşsiz bir müze olarak kabul ediliyor.
Müzede tütün yetiştirmek için kullanılan nesneleri, ticari olarak işlemek için kullanılan makineleri, fotoğrafları, nadir belgeleri (Osmanlı tütün tekelindeki Régie belgeleri, dernek tüzükleri, banka belgeleri vb.) sergileniyor. Ayrıca tütünle ilgili kitaplar, Yunan Tütün Örgütünün yayınları, Tütün Tüccarları Birliği arşivi, özel belgeler, tütün tüccarlarının mobilyaları da görülebilecek eserler arasında. Müze geçici olarak Ulusal Tütün Birliği binasının zemin katında yer alıyor.
⏰ Tütün Müzesi ziyaret saatleri kış dönemi (Kasım – Mayıs) pazartesiden cumaya 08.00-16.00, cumartesi 10.00-14.00, yaz dönemi (Haziran – Ekim) pazartesiden cumaya 08.00-16.00, perşembe 17.00-21.00, cumartesi ve pazar 10.00-14.00. 💶Tütün Müzesi giriş ücreti 2€, indirimli bilet 1€.
11. Kalamitsa
Kalamitsa, Kavala’nın 4 km güneybatısında yer alan, sahil şeridi, kumsalları ve nitelikli konaklama tesisleriyle şehrin en önemli tatil merkezi. Batis Plajı ve Rapsani Plajı ile yaz aylarında tatilcileri mavi bayraklı kumsallarında ağırlayan Kalamitsa’da her bütçeye uygun pansiyondan beş yıldız otele kadar alternatif konaklama seçenekleri bulunuyor.
Kavala merkezde 8 numaralı otobüse doğrudan merkezden gidebilirsiniz. Yolculuk yaklaşık 15 dakika sürüyor. Caddenin karşısında ücretsiz park yeri var. Plaj ihtiyacınız olan her şeye sahip. Plajın çoğu ücretsiz kullanım için ayrılmış, büyük bir soyunma odası var.
Plaj kumlu, temiz ve uzun. Şemsiyeler ve şezlonglar bulunan iki yer var. Yüksek sezonda bile kalabalık değil. Kalamitsa Plajına bakan Lucy Hotel konaklama için tercih edilebilir.
12. Philippi Archaeological Site
Philippi Arkeolojik Alanı (Philippi Archaeological Site), MÖ 360 yılında Taşoz Adası’ndan gelip Kavala’yı kuranların kentte ilk yerleştikleri bölge. Kısa bir süre sonra şehri fetheden Makedonya Kralı II. Philip tarafından yapılan genişletme çalışmalarıyla surları, tiyatrosu, kamu binaları ve konutlarıyla modern Kavala’nın temellerinin atıldığı antik kent, Roma İmparatorluğu döneminde doğu-batı ticaret yolları üzerinde önemli bir dinlenme noktasıydı.
1914’te Fransızlar tarafından başlatılan kazı çalışmalarından elde edilen buluntular Philippi Arkeoloji Müzesi’nde sergileniyor. Antik bölge UNESCO Dünya Mirası Listesinde yer alıyor.
⏰ Philippi Arkeolojik Alanı ziyaret saatleri kış dönemi (Kasım – Mart) 08.00-18.00, yaz dönemi (Temmuz – Ağustos) 08.00-20.00, nisan ve ekim aylarında ise 08.00-19.00. 💶Philippi Arkeolojik Alanı giriş ücreti 6€, indirimli bilet 3€.
13. Thassos Adası
Yunanistan’ın Ege Denizinin en kuzeyinde yer alan eşsiz güzellikteki Thassos Adası (Taşoz), idari olarak Kavala’ya bağlı. Kavala’dan feribotla bir saatte ulaşılan Tassos Adasında gezilecek yerler arasında adanın merkezi olan Limenas’taki Akropolis ve savunma surları, Appolo Tapınağı, eski rıhtım bölgesi, arkeoloji müzesi ve pazar meydanı.
Adadaki ikinci büyük şehir Limenaria, Thassos’un dağlık kesiminde yer alan Potamia Köyü, Cape Aliki antik kenti, Trypiti, Potamias, Marble, Paradise ve Golden plajları ise yaz aylarında adanın en hareketli yerleri. Kavala gezilecek yerlere ekleyin.
Kavala yeme içme 🍽
Kavala, deniz kenarında bulunan bir şehir ancak en güzel özelliği iskelelerle işgal edilmemiş, tertemiz suya karşı uzanan plajları. Sahildeki salaş lokantalarda hem yemek yiyebilir hem de içkinizi bu huzurlu manzaraya karşı yudumlayabilirsiniz.
Müziğin, dansın enerjisiyle daha çok gençlerin tercih ettiği plajların yanı sıra Kavala’da sessiz, dingin ve bakir köşeler de bulunuyor. Ağırlıklı olarak deniz ürünlerinin hâkim olduğu Kavala mutfağında, Yunan döneri gyrosun hem tavuk hem domuzlu versiyonu var.
Tavuk şişe benzeyen souvlaki, musakka, kabak kızartması, dolmaki, caciki, Yunan salatası gibi Ege kıyılarından hâkim olduğumuz zeytinyağlı lezzetler Kavala’da mutlaka ağzınızın tadına göre bir şeyler bulabileceğinizi gösteriyor.
Ünü Kavala sınırlarını aşan Kavala kurabiyesinin tadına yerinde mutlaka bakın. Çikolatalı, limonlu hatta uzolusu bile olan Kaval kurabiyesinin paketi 4-5€’dan satılıyor.
Günümüzde önemli bir ziyaret noktası olan İmaret, aynı zamanda şehrin en lüks oteli. Burada oturup bir Grek kahve veya Türk kahvesinin yanı sıra son yıllarda Yunan gençlerinin milli içeceği haline gelen frappeyi de tercih edebilirsiniz.
Gün boyunca sokaklarda kimsenin elinden düşürmediği frappe satan kafeleri her köşede bulabilirsiniz. Hatta meşhur Kavala kurabiyeleri de kahvenize eşlik edebilir.
Kavala nasıl gidilir 🚘
Kavala’da havalimanı olmasına rağmen Türkiye‘den Kavala’ya direkt uçuş bulunmuyor. Kavala’ya en yakın noktada Türkiye’de direkt uçuşun olduğu şehir Selanik. Selanik’e Türk Hava Yolları’nın İstanbul Havalimanı’ndan düzenli uçuşları var. Yaklaşık 1 saat süren uçuşun ardından Selanik’e ulaşabiliyorsunuz.
Selanik Havalimanı’ndan Kavala kent merkezi 172 km. Bu mesafe özel araçla 2 saat sürüyor. Araç kiralayarak Kavala’ya geçebilir ya da Selanik Otogarı’ndan otobüs kullanarak 3 saatte Kavala’da olabilirsiniz.
İstanbul’dan Tekirdağ, Keşan üzerinden İpsala Sınır Kapısını geçerek Dedeağaç üzerinden Kavala’ya gidiliyor. Kavala’ya İstanbul’dan araçla gitmek yaklaşık 6 saat sürüyor. İpsala Sınır Kapısından geçme süresi yoğunluğa göre değişiyor.
Türkiye’nin yanı başında yer alan ve Yunanistan’da Osmanlı Dönemi izlerinin en iyi korunduğu kentlerden biri olan Kavala, zengin tarihi ve kültürel geçmişinin yanı sıra hoş kumsalları ve tatil rotaları ile iyi bir yurt dışı alternatifi.
Değerli bilgiler için teşekkür ederiz