Florya’daki İstanbul Akvaryum, tematik yapısı ile dünyanın en büyük akvaryumları arasındaki özel yerini aldı. İstanbul’a yolunuz düşersen bu renkli su altı dünyasına şahit olma fırsatınız var artık! 16 tema ve ek olarak 1 yağmur ormanından oluşan farklı konseptiyle, İstanbul Akvaryum ziyaretçilerini ilginç bir yolculuğa çıkarıyor.
6.000 metrekarelik ziyaretçi alanı, 1.2 km uzunluğundaki gezi güzergâhı; 1,500 farklı türden 15.000 deniz ve kara canlısını ziyaretçilere sunan; Dünyanın en büyük tematik akvaryumu olan İstanbul Florya Akvaryum, dünyadaki tüm denizlerinin bir arada olarak sunulduğu ilk akvaryum olma özelliğine sahip.
Her bir temanın sergilendiği ekosistemde, o coğrafyaya dair deniz yaşamına dair örnekler yerleştirilmiş. Oluşturulan ambiyans ekosistemi hissettiriyor, yeni bir şeyler öğrenme ve keşfetme adına benzersiz.
İstanbul Akvaryum Florya
Florya İstanbul Akvaryum’da, deniz yaşamının sunumu Karadeniz ile başlıyor. İstanbul Boğazı, Marmara, Çanakkale Boğazı, Ege, Süveyş Kanalı, Kızıldeniz, Küresel Isınma, Akdeniz, Cebelitarık, Doğu Atlantik (Gemi batığı), Orta ve Batı Atlantik, Panama Kanalı, Pasifik Okyanusu, Nautilus (Denizaltı) olmak üzere 16 tema yer alıyor. Ek olarak da, yapay olarak uygun iklim şartlarının ve dokunun sağlandığı bir yağmur ormanı teması yer alıyor.
Her bölüm ve burada yer alan coğrafi ve deniz yaşamı ve tarihsel süreçler ile ilgili bilgiler tam anlamıyla bir hazine gibi. Panama ve Süveyş Kanalı’nın yapım süreci, Barbaros Hayrettin Paşa, Büyük Okyanus’taki tektonik hareketler, Atlantik Su Altı Dağ sırası gibi ilginç ve farklı konular hakkındaki bilgilerin sunulması yeni şeyler öğrenmek adına oldukça eğitici.
Akvaryumda bulunan canlıların, doğal ortamlarına yakın bir yaşam alanının oluşturulmasına gayret edilmiş. Tabi spot ışıklar, dar havuzlar ve yapay reef sistemleriyle bunun sağlanabilmesi pek de mümkün değil. Son teknoloji ile hazırlanmış bölümler nispeten sağlıklı bir yaşam ortamı sağlıyor gibi görünüyor.
Denizler altında öylesi balık türleri var ki onları doğal ortamlarında görmek şansın ötesi şeyler gerektiriyor. Örneğin dinozorlardan da önce var olup günümüze kadar yapısını değiştirmeden yaşamını sürdürmüş canlı türünün bir örneğinin İstanbul Akvaryum’da sergileniyor!
445 milyon yıllık yaşayan bir efsane canlı türü “At Nalı Yengeci”, en çok ilgimi çeken canlılardan oldu. Zira böyle bir canlı türünün olduğuna dair en ufak bir fikrim dahi yoktu. Hani adına aldanıp onun bir yengeç türü olduğunu sanmayın. Çünkü at nalı yengecinin bildiğimiz yengeçle uzaktan yakından ilgisi yok. O örümcekgillerle (eklem bacaklılar familyası) akraba bir deniz canlısı.
2008 yılında Kanada’nın Manitoba eyaletinde bulunan 445 Milyon yıl öncesine ait fosilin yapısıyla, günümüzde yaşamını sürdüren at nalı yengecinin yapısı neredeyse aynı. Bu nedenle bu canlı ”Yaşayan Fosil” olarak da adlandırılıyor. Kanlarında oksijen taşıyıcı olarak demir yerine bakır olduğundan kanlarının rengi mavi.
Gezi güzergâhı üzerinde 3 kafe ve akvaryum gezisinin son kısmında yer alan 470m2’lik alan sahip bir de hediyelik eşya dükkânı yer alıyor.
2 adet 15 kişilik 6 akslı 5D sinema salonunda 7 ayrı filmi, rüzgâr, sis ve su gibi efektlerle ziyaretçilerine yaşatıyor.
İstanbul Akvaryum, Avrupa Yakası’nda Florya’da yer alıyor. Sirkeci’den otobüse binip gittim, ücretsiz servisleri de var. Burası en az yarın günün ayrılması gereken eğlenceli bir yer. Restoran ve kafeleri de keyifli.
İstanbul Akvaryum nerede
İstanbul Akvaryum Florya Adres Bilgileri: Şenlikköy Mahallesi Yeşilköy Halkalı Cad. No:93 Florya-İstanbul
Telefon : 4449744 | Mail : iletisim@istanbulakvaryum.com
Hafta içi Ve Hafta Sonu Açılış Saat: 10:00. Hafta içi Son Ziyaretçi Giriş Saati: 19:00. Hafta Sonu Son Ziyaretçi Giriş Saati: 20:00
İstanbul Akvaryum’a nasıl gidilir
Kendi aracıyla gidecek olanlar, Sahil yolundan Florya tabelalarını takip etmesi yeterli. E5 üzerinden gelenler ise, Bakırköy sahil yolu veya Ataköy sahil yoluna girip Florya tabelalarını takip etmesi gerekiyor.
Metrobüs ile Florya Beşyol durağında inilip buradaki dolmuşlarla İstanbul Akvaryum’a gidilebilir. Buraya en yakın metrobüs durakları ise Sefaköy, Florya-Bağlar, Cennet Mah. İETT’nin BN1 Halkalı-Eminönü hattı ve BN2 Küçükçekmece-Eminönü hattı otobüslerini kullanarak, İstanbul Akvaryum’un hemen önünde bulunan Belediye Tesisleri durağında inilebilir.
Gebze’den Harem minibüsü ile Uzunçayır’da inip, metrobüse geçip Sefaköy durağında inip; Sefaköy durağının hemen yanında duran Florya minibüsleri ile İstanbul Akvaryum’a ulaşılabilir.
İstanbul Akvaryum giriş ücreti
Tek kişi yetişkin giriş ücreti 76,5 TL. Öğrenci, Öğretmen, Engelli, 65 yaş üstü, Gazi ise 49,50 TL ödüyor, kimlik göstermek zorunlu tabi. Yıllık geçiş yetişkin için 195 TL, çocuk için ise 160 TL. İstanbul Akvaryum giriş fiyatlarını gitmeden web sitesinden kontrol edin.
Çocuğunuzu, sevgilinizi alın gidin!
Florida Disneyland’a gittiğimde gördüğüm sualtı canlıları ve akvaryum konsepti heyecan vericiydi ama fotoğraf ve yazılarınızdan anladığım kadarı ile 10.000 lerce km öteye gitmeye gerek yok. Daha benzersiz bir akvaryum gibi duruyor. Bursa’dan gelip bu deneyimi Yaşamak çok keyifli olur.
Florida Disneyland benim 1997’de gördüğüm ve ağzımın açık kaldığı bir yerdi. Büyülenmiştim O sırada Van’da yaşıyordum ve Hakkari’ye de gidiyordum. Sanki başka bir gezegene ışınlanmış gibiydim.
Türkiye’nin böyle en’lere sahip olmasından gurur duyuyorum. Akvaryumlarin gerekliliğini düşünüyorum kültürel görsel manada bir çok şey katacagina inanıyorum. Hele ki Florya’nin anlattiginiz gibi olduğunu öğrenince daha bi sevindim. Gezerken bir şeyler öğrenmek çok önemli. Turistlerin Türkiye cografyasini tarihini tanima imkani sunmasi mükemmel. Dinlenmek için panama manzaralı cafe ise oldukça güzel bi fikir. Tesekkur ederim bilgileriniz için 🙂
Sualti, her gun yanibasimizda durdugu halde derinlikleri hic kesfedilmemis, buyulu ve bambaska bir dunya gibi gelir bana. Ozellikle insanlarca “yasama elverissiz” olarak addedilmis okyanus bolgelerinde yasayan ve her gun bir yenisi kesfedilen “garip” ve “bizim dunyamizdan olmayan” turler, bir yandan insanligin bilgisinin sinirlarini hatirlattigindan urkutucu gelirken bir yandan da Dunya’mizin ne kadar cok canliya ev sahipligi yaptigini dusundurdugunden hayranlik uyandirici gelir bana. Belki bir yandan da bilincaltimda ana rahmini cagristirdigindan tum urkutuculugune ve enginligine ragmen sualtinin huzur verici bir yonu oldugunu duyumsarim. Boylesine essiz bir dunyaya ait canlilari evime 15dk mesafe uzaklikta gorme sansim oldugu icin cok mutluyum. Giris ucreti o zamanki ekonomik durumumuza gore cok pahali geldigi icin erkek arkadasimla gezemedigimiz bu akvaryumu umarim davetiye kazanarak gorme firsatimiz olur.
İZ TV’de izledigimm su kaplumbagasinin tedavi edildikten sonra akvaryuma getirildigini okumustum. Çok meşekkatli bir tedavi surecinden sonra dogaya uyumundan once yuzebilecek mi sorusuna cevap ariyorlardi. Bunun daha genis bir alan oldugu icin burasi secilmis. En azindan tedavisi devam edecek
Su ana kadar gordugum en buyuk akvaryum dayimin ben kucukken sahip oldugu akvaryum:) Rengarek baliklar ordan oraya biyere yetisecekmis gibi yuzusuyordu bana ise sadece onlari izlemek yetmiyordu. Yemlerini verebilmek icin onlara dokunabilmek icin mucadele ediyordum dayimla. Zarar verecek olmamdan korkuyordu 🙁 Yazinizi okuyunca henuz gormemis olmanin eksikligini hissettim. Belki simdi siz vesile olursunuz gitmeme ya da korkar misiniz sadece izlemekle yetinmeyecegime? Sevgiler…
Yazıyı okudum verdiğiniz bilgilerden dolayı çok teşekkürler. Tam da oğlumuza İstanbul sürprizi yapmaya karar vermiştik nereye gidebiliriz araştırması yaparken yazınız karşımıza çıktı. Dikkatimi çekti. Akvaryumu kardeşimden duymuştum ailecek, merak ediyoruz. Tek kelimeyle unutulmaz bir tatil olur herhalde. En azından bilgi sahibi olduk, çok teşekkürler.
Barcelona’daki akvaryumdan çok daha büyük ve güzel… Daha fazla turist için daha çok reklam yapılmalı….
Ben en çok fotoğraftan etkilendim deniz melekleri gibiler ve gerçekten onlara böylesine yakın olmak şansın da ötesinde birşey. Küçük yaşlarda öğretmenim “ileride su altı canlılarını yalnızca fotoğraflarda görebileceğiz”demişti. O yıllarda buna çok üzülen çocuk kalbim at nalı yengecinin hikayesini duyunca biraz olsun ferahladı☺ Su altı tecrübem şnorkelle bir kaç metrelik derinlikte balıkların peşine düşmekten aralarına sızabilmenin yollarını aramaktan ibaret olsa da, o bir kaç metrenin bile bildiğim her şey den daha masalsı olduğunu söyleyebilirim..
Dubai’de ki akvaryumlar daha güzel, keşke İstanbul Akvaryum da kendini gelistirse. Tabi ordaki etkinlikler burada yapılsa parası uçuk rakamlarda olur.
Gerçekten güzel bir yazı olmuş. Ama benim açımdan suya ve deniz canlılarına temkinli ve korkak yaklaşan için ayrı bir deneyim olabilir. Ve hayatımız da görmediğimiz canlılari görme şansı elde edebilir ve gercekten yasadiğımız hayat ve ekosistem adına bilgi edinebiliriz. Umarım oraya gitme fırsatı önümüze çıkar. Farklı yerler görme ve bunları yazılarınızla bize aktarmanız dileğiyle. 🙂
Istanbul’a gelen ziyaretcilerin tarihi eserlerin yaninda bu harika akvaryumu gezmesini de mutlaka tavsiye ederim. Ben cok begendim ve eglendim. Yillardir dalis yalan biri olarak Turk sularinda goremedigim bircok canliyi burada gordum.Simdiki amacim oraya gidip bu canlilarin arasinda dalis yapmak. 🙂
Mutlaka görülmesi gereken bir yer. Her şeyden önemlisi yüce yaratan ALLAH’IN kudretini goruyorsunuz. Baliklardaki renk muhtesem tablo gibi. Inanamiyorsunuz. Yeraltı yeryuzunden daha güzel ve çözülmesi gereken sirlarla dolu.
Görenlere ne mutlu 🙂 gormeyenlere de en kisa zamanda gidip görmek nasip olsun 😉
Yurtdışından gelen yabancı misafirlerime bile Atatürk Havalimanı yolu üzerinde mutlaka görülmesi gereken yerlerden biri olarak tavsiye ediyorum.
Uzakdoğu ve Kızıldeniz dalışlarımdan tanıdığım en sevdiğim balık; sarı üzerine siyah benekli, küp şeklinde #boxfish #kutubalığı 🙂
Su altı inanılmaz bi dünya ve İstanbul Akvaryum sizi bu dünyaya taşıyor.
Daha once ailece gezdigimiz bir mekan. Gercekten çok etkileyici.. Ilk firsatta bir daha gitmek istiyoruz. .