Tamamen yabancı olduğunuz bir kültürde tam 303 gün, keyifli heyecan verici bir 303 gün. Bu süre içerisinde Endonezya, Malezya (3), Singapur (2), Borneo, Filipinler, Tayland (3), Laos ve Kamboçya’da bulundum. Gezime Tayland’tan başladığım ilk 30 günü de eklersek aslında Güney Asya‘da 333 gün demek daha doğru olur.
En çok sorulan sorulardan birine vereceğim cevap şu: En çok Endonezya ve Filipinleri sevdim. Ülkeleri birbiriyle karşılaştırmanın yanlış olduğunu düşünürüm. Ancak belli kategorilerde birbirleriyle karşılaştırılabilirler. Doğrusu belirlenmiş kategorilerde bile seçim yapmak kolay değil. Denizin en güzeli hangisinde, en güzel doğa hangisindeydi, macera neredeydi, eğlenceli olan hangisiydi, yaşasan hangi ülkeyi tercih edersin? gibi blog üzerinden gelen sorulara gerçekten cevap verebilmem çok zor. Bir gün oturup kategorilere ayırıp enler üzerinden bir yazı hazırlayacağım. Şu an birikmiş epeyce enler var ama olsun, zamanı gelince.
Güney Asya ülkeleri Endonezya, Malezya, Singapur, Tayland, Myanmar, Laos, Kamboçya, Vietnam, Filipinler, Doğu Timor ve Brunei’dir. Bu ülkelerden Doğu Timor, Brunei, Myanmar ve Vietnam’a gitmedim. Brunei Sultanlığı‘na, Sarawak eyaleti sınırından girmek istediğimde kapıdan vize vermemişlerdi. Aslında vize vermeyeceklerini biliyordum, ancak Hollandalı yol arkadaşımın zorlamasıyla ona eşlik etmiştim. Sabah Eyaletinden ise vize alıp gitmek istediğimde benden uçak bileti istenince Brunei’ye gitmekten vazgeçmiştim. Çünkü o an bulunduğum şehir Kota Kinabalu’dan Brunei’ye gitmek 2 saat iken uçakla Brunei’ye gitmek hem maliyetli hem de zaman kaybıydı. Doğu Timor da çok uzaktı, alsında uzaklık benim için hiçbir zaman sorun olmadı, ancak bu uzaklığın getirdiği uçuş maliyetleri asıl sorunumdu.
Vietnam, Türk pasaportu için vize alması çok zor olan ülkelerden birisi. Ben bir işadamı dostum sayesinde vize engelini aştım ancak vize için ödemem gerekn maliyetler yanında ülkenin yağışlı sezona girmesi nedeniyle rotamdan çıkarmak zorunda kaldım. Myanmar ise ilginç bir şekilde gitmeyi ertelediğim bir ülke oldu. İlginç diyorum çünkü geçen hafta vize almak için Bangkok’taki elçiliklerindeydim. Buddha Günü dolayısı ile tatilde olduklarından kapalıydı. Henüz uçak biletimi ve otel rezervasyonumu yapmamıştım ve her biri uçuk rakamlardaydı. Myanmar’da bu yıl bir turizm patlaması yaşandığından her yer dolu ve kapasiteyi kaldıracak yeteri kadar otel olmadığından fiyatlar daha birkaç ay öncesine göre 2 kat artmış durumda. Bu yüzden Myanmar’ı gelecek seneye erteledim. Bu süre içerisinde çok sayıda otel ve guest house açılıp fiyatların daha da düşmesini umuyorum. Belki yanılıyorum. Olsun, uzun süre tren ve otobüsle seyahat ettikten sonra uçak biletine o kadar para vermek de içimden gelmedi.
Hiç tanımadığınız kültürlerde gezmek, yemek, içmek ve yaşamak hiç kolay değil. Eğer alışkanlıklarınızı geride bırakmazsanız çok zor diyebilirim. Güney Asya demek aslında güler yüzlü insanlar ülkeleri demek. Birçoğunun halkı İngilizce bilmemesine rağmen, onlarla kaynaşmak ve samimi olmak çok kolay. Şu ana kadar aklımda kalan kötü bir hatıram ve deneyimim olmadı, olsa bile bu satırları yazarken hatırlamıyorum. Dünyada çok yeri gezmiş yolda tanıştığım Kanadalı bir arkadaşımın dediğini söylüyorum: Budist ülkeler dünyanın en güvenli yeri. Güney Asya gezimde başıma herhangi kötü bir şey veya hırsızlık da gelmedi.
Benim için zor olan bir şey vardıysa o da yemeklerdi. Benim gibi deniz ürünleriyle pek arası olmayan biri için yemek seçimleri zor olan bir yerdi. Oysa hem fiyatı hem menü zenginliği açısından deniz ürünleri sevenler için bir cennettir. Pirinçten bıktım diyebilirim, zira buradaki pirince pilav diyemezsiniz, sadece haslanarak tüketiliyor. Hiçbir zaman köri sosu ile aram iyi olmadı ve Güney Asya’da kendimi içerisinde buldum. Hemen her yerde, her türlü yemeği yedim ama bazen yiyemediğim zamanlar oldu. Gözümde pizza ve salata tütüyordu. Bunun yanında hiç bilmediğim birbirinden farklı yüzlerce yemek, onlarca çeşit tropikal meyve tattım.
Asya’da gezmek demek sıcak suya hasret kalmak demek. Her ülkede sıcak suyla yaptığım duşun sayısı bir elin parmaklarını geçmez. Örneğin 2 ay kaldığım Endonezya’da sadece 2 defa sıcak su ile duş bulabildim. Her ülkede saç tıraşı olmak yapmam gerekenler listesinde bulunuyor. Gittiğim her ülkede saç tıraşı olacak kadar uzun süre kaldım çünkü. Endonezya, Malezya, Borneo, Filipinler ve Tayland’da dalışlar yaptım. Singapur hariç her ülkede tekne turlarına katıldım, bir çoğunda trekkinglerdeydim yine.
Asya demek milyarlarca milyarlarca sinek, böcek demek, binlerce ama binlerce kez değişik böcekler, sivrisinekler, karıncalar, tahtakuruları, örümcekler ve bilmem neler tarafından ısırılmak demek. Hele benim gibi kanınız lezzetliyse, vücudunuza sizi koruyacak spreyler, losyonlar sürmeden dışarıdaysanız bu her an işlence yaşamak demektir. Ben her yerde işkencedeydim, abartmıyorum. Türkiye’den ayrılırken hiçbir aşı da yaptırmamıştım, ne sıtma, ne sarı humma. Tez elden testler yaptırsam iyi olur doğrusu.
Bu 303 veya 333 gün içerisinde birçok yerini gördüm Güney Asya’nın ve görmek istediğim yerleri için en az bir 333 gün daha ayırmam gerekecek. Sınırlar değişse de kültürler birbirine benzer olduğunu fark edince artık rota değiştirmenin zamanı geldiğini hissediyorum. Rotayı değiştirme zamanı artık!
ENDONEZYA
MALEZYA/BORNEO
SINGAPUR
FİLİPİNLER
TAYLAND
LAOS
KAMBOÇYA
Day 303: Tayland: 13, Bangkok, 10 Mayıs 2012, Perşembe
Sevgili Kemal kaya, Sizi ve gezilerinizi hayranlıkla veee içimi çekerek okuyor takip ediyorum.Süpersiniz, büyük hayalim, evet ben de çok gezdim ama sizin gibi bir defada sıralamak mümmkün olmadı , hep 2 ay, 15 gün gibi.
Tabi sizin kadarda mesela Bankok’u detaylı gezemedim.
Size tek sorum bu kadar diğer ülkelerde kalmak bayağı pahalı olmuyor mu?
Tek uçuşlar bile acaip pahalı,
Bunun püf noktasını bilmek isterim. 😊
Hoşca kalın.:)
Bir belgeselde Singapur’u izlemiş ve çok beğenmiştim. Sizin fotoğraflarınıza bakınca da hemen dikkatimi çeken Singapur oldu. Gerçekten muhteşem! 🙂
Çok imrendim, yolunuz açık olsun hep.
Her şeyden önce tebrik ederek başlıyorum yazıma. Yaşım 43 ve 20 yıldır esnaflık yapıyorum ama artık çok yoruldum ekonomik mücadeleden ve sinir stresten. Bırakmaya karar verdim, dükkanımı kiraya vericem. Ayda 2500 tl getirisi olacak bu para bana Asya’da gezmeye yeter mi ?
İlk işim, sizin gibi Tayland’a gitmek olacak benim de. Fakat Filipinlere de içim gidiyor. Kafam tam çorba yani. Netten devamlı arştırıyorum ama dedim ya tercih kullanmak çok zor. Bana destek verirseniz daha dogru ve içime sinen adımlar atacağimi düşünüyorum. Lütfen bana bir başlangıç rotası çizer misiniz ?
Lütfen yardım eder misiniz şimdiden teşk ederim 🙂
Abicim o maymunlar nedir öyle, kaçmıyorlar mıydı senden? Bir de bu gezilerin maliyeti ne oluyor acaba? Bir gezi en az 5000 10000 dolar arasıdır tahminim. Dünyayı gezmeyi ben de çok isterdim. Helal olsun Kemal abim.
Siz hep gezin ve yazın, biz gidemeyenler de oturup okuyalım. Size eşlik etmek güzel olurdu ama… ama…
Harika bir tur, heyecan verici fotoğraflar. Macera, dalış, turlar, tapınaklar, deniz, kum, güneş… oh! Hayat bu olsa gerek.
Sizi yeni takip etmeye başladım ve şimdiye kadar takip etmedğim, görmedğim için üzüldüm. Heycanla salyalarım akarak okuyorum yazılarınızı. Ben de bir yerlerden başladım ve yolda olmak nasıldır az da olsa biliyorum. Bilinmeyen bir zamanda bilinmeyen bir yerde yollarımızın kesişmesi dileğiyle…
Çok teşekkürler. Yolumuz açık olsun.
Planladığım yaşam yeri için filipinler ve kamboçya arasında gidip geliyorum..Neden takip etmeye başladım sanki yazılarını beynimi yıkadın benim:) hayallerimin peşinden gidicem bende gerçekleştirmeme az kaldı.
İmkan ve fırsatın varsa neden yapmayasın ki! Hiç denemeyip acaba yapsa mıydım diye düşünmektense, deneyip sonucunu görmek en iyisi. Sonunda istediğin olmasa bile en azından denemiş olursun. Kolay bir karar değil tabi, kolay gelsin!
Sevgili arkadaşlar Güneydoğu Asya gezginleri için hazırlamış olduğumuz web sayfasından umarım faydalanıyorsunuzdur. Bilgi dönüşüde yaparsanız sevinirim. http://www.guneydoguasya.com
Sevgiler
Had your curry sauce today? 😉 Plain, boiled white rice is a staple here in China too, and I don’t enjoy it that much. I wish for delicious, fragrant fresh bread but in this part of Asia, even the wholegrain breads have too much sugar in them. The bread never tastes savoury enough, and sweet bread when you are not expecting it is not satisfying……..
Plain rice, enough!!!!!! 🙂 I want pizza! No sugar!
Pizza will make your bum look big! ;-P
filipinler fotoğraflarını çok sevdim 🙂 deniz ürünleri tamam ama böcek yiyebileceğimi zannetmiyorum. acaba açlıktan bayılacak olsam elim gider miydi?
Fotoğraflara bakınca da Filipinler ve Endonezya En çok eğlendiğim ve sevdiğim yerler oldu. Böcekleri hani biz de hergün yemiyoruz 🙂 Tadımlıkdı ve gayet de yenilebilirdi diyebilirim, sadece tuzu azdı 🙂
Kemal bey sizi izlememi oğlum önerdi. Yazılarınızı da heyecanla okuyorum. Yukarıdaki yorumunuzda en çok eğlendiğim yer Filipinler ve Endonezya yazmışınız. Bilmiyorum ama nedense benim de en çok gitmek istediğim yerlerdendir Endonezya. Lütfen Endonezya gezilerinizden biraz olsun yazarsanız sevinirim. Sevgiyle kalın.
Endonezya burada, düzeinelerce hikaye 🙂
https://yoldaolmak.com/ulkeler/asya/endonezya/bali
https://yoldaolmak.com/ulkeler/asya/endonezya/lombok
https://yoldaolmak.com/ulkeler/asya/endonezya/java
https://yoldaolmak.com/ulkeler/asya/endonezya/java