Kruja, Osmanlıya yıllarca kök söktürmüş olan İskender Bey’in şehri. Asıl adı Gergi Kastrioti (Gjergj, Georges) olup Batı kaynaklarında Scanderbeg (Skandarbeg) olarak da geçen İskender Bey, Osmanlı’ya başkaldırıp Kruja’nın fethine kadar 24 yıl hükümranlığını sürdürdü
Kruja Dağlarının batı yamaçlarında verimli Fushë Krujë ovasına hâkim bir tepede yer alan Kruja, Osmanlı mirasının yaygın olarak bulunduğu şehir. Adını Arnavutça krujë anlamına gelen ve kalenin dibinden çıkan kuvvetli su kaynağından alan kentin en eski yerleşimi olan kale bölgesinin dört bir yanı sarp kayalıklarla çevrili. Osmanlı döneminde Akçahisar adıyla anılan bu tarihî Arnavutluk kentinin fethi sırasında çok çetin savaşlar verilmiş.
Arnavut İskender Bey
Kruja, Osmanlıya yıllarca kök söktürmüş olan İskender Bey’in şehri. XII. yüzyılda Kruya, Ortaçağ Arnavut Devletinin çekirdeğini teşkil eden bir siyasî oluşumun merkezi durumundaydı.
İskender Bey 1405’te doğdu. Asıl adı Gergi Kastrioti (Gjergj, Georges) olup Batı kaynaklarında Scanderbeg (Skandarbeg) şeklinde de geçer. Arnavutluk topraklarındaki Kruja bölgesini denetimi altında tutan Baba Gjon Kastrioti 1421’de Osmanlı padişahı II. Murat’a yenilir ve Osmanlı egemenliği kabul edilir.
Baba Kastrioti’nin 4 oğlu Osmanlı tarafından devşirilip saraya götürülür. İskender Bey en az 3 yıl Osmanlı Sarayında rehine olarak tutulur. Dört kardeşten üçü saraydan kızlarla evlendirilirse de hepsi de bir şekilde ölür. Gyergi Kastrioti yani İskender Bey (Skanderbeg) ise oldukça becerikli çıkıp sultanın güvenini kazanır.
1431’de Sipahi olarak Osmanlı tarafında savaşlara katılır. 1437’de Subaşı rütbesine yükselir. Savaş alanında gösterdiği başarıyla valiliğe yükselir. Zamanla eski ilişkilerini koparmayarak daha da güçlenir. İtalya ile sıcak ilişkiler kurmaya başlar. Arnavut asillerinin Osmanlılara karşı ayaklanmasına katılır. Debre’ye sancak beyi olarak atanır.
Baba Gjon Kastrioti’nin 1437’de ölümü üzerine Osmanlılar onun Müslüman oğlu İskender Bey’i (Skanderbeg) idareye getirmeyip buraya Hasan Bey adlı birini tayin eder.
Macarlarla yapılan savaşta komuta etmesi için emrine asker bile verilen İskender Bey, Osmanlıya ihanet edip, baba memleketi olan Kruja’yı işgal edip orada beyliğini ilan eder. Arnavutluk folklorunda millî kahraman olarak yaşayan İskender Bey dönemi böylece başlar. Hıristiyanlığa dönerek Osmanlı’ya karşı intikam yemini eder.
Coğrafyanın çetinliği ve usta yetenekleri sayesinde İskender Bey çeyrek yüzyıl sürecek Osmanlılarla ateşli bir mücadeleye girişir. Osmanlıyla yaptığı 25 savaşın neredeyse tamamını kazanır. İstanbul Fatihi II. Mehmet dahil hiçbir Osmanlı büyüğü onun bileğini bükemez.
Her yıl yenilenen Osmanlı saldırıları sonucu Arnavut halkı çok büyük kayıplar verir. Ülkenin ekonomisi ise çöker. Bu sorunların yanı sıra asillerin topluca öldürülmeleri İskender Bey’in Arnavut asilleri arasında yeni bir toplantı çağrısı yapmasına yol açar. Lezha Birliğinin yeni stratejisinin belirleneceği bu dönemde İskender Bey sıtmaya yakalanır ve 17 Ocak 1468 günü ölür. İskender Bey’in ölümünden sonra sürekli baskı altında tutulan Kruya, çok sonraları 1478’de fethedilir.
Fethin ardından Kruja bir kadılık merkezi haline getirilir. Kale içinde bir cami ile hemen onun yanında bir hamam inşa edilir. Kasabaya bir grup Müslüman yerleştirilir ve hisar yeniden esaslı bir şekilde tamir edilir. Bugün görülen tarihî yapıların çoğunluğu erken Osmanlı dönemine, Fâtih Sultan Mehmed’in son yılları ile II. Bayezid dönemine ait.
Akçahisar Kalesi olarak da bilinen ve 600 metre rakıma sahip Krujë Kalesi, yörenin yüksek noktası. Tarihi İmparator Iustinianos (VI. yüzyıl) dönemine kadar uzan Kruya Kalesi içerisinde yer alan İskender Bey Müzesi görülebilir. Kalenin giriş kısmında uzayan çarşı ise tam bir Anadolu havası estiriyor. Eski Osmanlı Çarşısı alışveriş yapmak için ideal.
Osmanlı’dan izler taşıyan Murad Bey Cami de, 1534’te inşa edilmiş bir Osmanlı yadigârı. Kruja, Sarı Saltuk Dede kültü etrafında odaklanan bir Bektaşi tarikat merkezi olarak da önemli bir coğrafya. Kruja’nın merkezinden hareket eden minibüslerle Kruja Kalesine doğru giderken yol üzerinde yer alan Kruja Bektaşi Tekkesi de görülmeye değer.
Başkent Tiran’da Tabak Köprüsü, Skanderbeg Meydanı, Hacı Ethem Bey Camii, Justinyen Kalesi, Büyük Park, teleferikle ulaşabileceğiniz Dajti Dağı görülmesi gereken yerlerden. Bin Pencereli Kent olarak da bilinen, UNESCO Mirası Listesindeki Arnavutluk şehri Berat benim ülkede en sevdiğim yerlerden.
Arben kardesim rivayetler çok. Kimisi de kendisine verilen bölge veya görev için kizdigini bu sebepten Osmanliya ihanet ettiğini söylüyor. Ama Vatikan in taseronu olduğu, Fatih Sultan Mehmet’in İskenderbey olmasa Papa’nın kafasına sarığı gecirmistik dediği doğru. Cocugununda mezarı Vatikan’da ve Vatikan tarafından verilen unvanı da Atleta Christi yani Hristiyanlığın mücahidi fedaisi ve amcaoğlu Hamza ninda Osmanli saflarında İskender beyle savaşması çok ilginç.
“Fatih Sultan Mehmet’in İskenderbey olmasa Papa’nın kafasına sarığı gecirmistik dediği doğru.”
Bu sözlerin kaynağı nedir?
Hikaye çok çok çok yanlış aktarılmış. İskender Bey bağımsız Arnavutluk için değil, kendi çıkarlarına uyan Napoli Krallığı kontrolünde bir Arnavutluk için ayaklandı. Hristiyan olması ise tamamen çıkarları sebebi. O dönem Osmanlı ile düşman olan Venedik, Napoli ve Papalık başta olmak üzere Hristiyan devletlerinin sempatisini kazanmak için. Kendi subaşıyken ilk yapılan isyana katılmaz mesela. Gidip isyanı bastıran gurubun içindedir. Sebebi ise o isyanın kendi çıkarlarına uymaması.
Enver Hoxha denilen despot zorba döneminde, Kastrioti halk kahramanı olarak millete pompalandı. Siz de o hikayeyi gidip copy paste yapmışsınız.
O Arben, po ti qenke trap fare…, qenke gjakprishur
Arben
Dediklerinize bende katiliyorum.
Olaylar aynen boyle olmustur.
İlginç bir hikayesi var mış. Keyifle okudum teşekkürler.
Osmanlıy başkaldırıp ulus devlet kurmak isteyen neden İHANET ETMİŞ oluyor?