Terkos Gölü, İstanbul‘un Avrupa yakasında, kentin kuzeybatısında, şehir merkezine yaklaşık 50 km uzaklıkta yer alan doğa harikası bir yer. Günümüzden yüzyıllar öncesinde Karadeniz’e bağlı bir koy olan göl, zaman içerisinde bir kumsal ile denizden ayrılarak göle dönüşmüş. 2 km genişliğindeki kum tepeleriyle Karadeniz’den ayrılan göl, İstanbul’a en yakın kaçış rotaları arasında.
Durusu Gölü ismiyle de bilinen göl, irili ufaklı çok sayıda dere tarafından besleniyor. Hafta sonları doğayla baş başa vakit geçirmek, piknik yapmak ve şehirden uzaklaşmak isteyenlerin akınına uğrayan Terkos Gölü’nde kanoyla gezi ve balık tutma aktiviteleri yapılıyor. Kış aylarında sessiz ve sakin bir atmosfere bürünen gölün yakın çevresinde butik oteller ve pansiyonlar var.
Terkos Gölü, İstanbul
Terkos Gölü, İstanbul’un Avrupa yakasında, Çatalca ve Arnavutköy ilçelerinin yakınlarında bulunuyor. İstanbul’un kuzeybatısında, şehir merkezine yaklaşık 50 km uzaklıktaki göl Durusu Gölü ismiyle de biliniyor. 39 km² alanı kaplayan ve en derin yeri 11 metre olan gölün ortalama genişliği 5 km ve uzunluğu ise 12 km.
Belgrad Deresi, Fındık Dere, Kanlı Dere, Deli Yunus Deresi, Çiftlikköy Deresi ve Başköy Deresi tarafından beslenen Terkos Gölü, lagün kökenli, az tuzlu bir göl. 162 milyon m³/yıl su potansiyeli ile İstanbul çevresindeki tatlı su rezervlerinin yüzde 22’sine sahip Terkos Gölü, şehir kullanım suyunun önemli bir bölümünü karşılıyor.
Etrafı sazlık, suyu az tuzlu fakat berrak olan gölde sudak, yayın, turna, alabalık, kızılkanat, çapak, sazan, kadife balığı, karagöz balıkları yaşıyor. Göl çevresindeki sazlıklarda ise kaz, ördek, karabatak, saka, balıkçıl, martı, yelve, yelkovan gibi kuşlar bulunuyor.
Özellikle hafta sonları ziyaretçilerin yoğun ilgi gösterdiği Terkos Gölü kıyısı piknik yapan ailelerle dolup taşarken, gölde balık tutabilir, kanoyla gezintiye çıkabilirsiniz. Dolu dolu bir gün yaşayabileceğiniz, ayrıca yılın belli zamanlarında avcılık sporu da yapılabilen göl ve çevresinde sincap, kokarca, yaban domuzu, porsuk ve çakal gibi çeşitli hayvan türleri de yaşıyor.
Özellikle nesli tehlikede olan Sibirya kazı, büyük orman kartalı gibi hayvan türlerine ev sahipliği yapan göl, yemyeşil doğası ve gürültüden uzak ortamıyla ziyaretçilerini ağırlamaya devam ediyor. Diğer yandan İstanbul’un içme suyu ihtiyacını da karşılayan gölde yaz aylarında yüzenleri görmek de mümkün.
Çatalca ve Arnavutköy ilçesine yakın bir konumda bulunan, İstanbul Havalimanının batısında yer alan Terkos Gölü, karmaşık bir yapıya sahip olan vadinin ilerleyen dönemlerde alçak bir eşikle Karadeniz’den ayrılmasıyla oluşan bir yapıya sahip.
Yerkabuğunun şekillendiği dönemlerde Karadeniz’de bir koy iken günümüzde alçak bir kumsalla denizden ayrılarak içinde yüzlerce canlının barındığı bir göle dönüşen Terkos Gölü, dalgaların biriktirdiği kıyı setti ile denizle bağlantısı kesilerek göle dönüşmüş. Gölü denizden ayıran kum tepeleri ise 2 km genişliğe sahip.
İstanbul’u 19. yüzyılda ziyaret eden Fransız elçisi şehrin susuzluğunu gözlemliyor ve Osmanlı Sarayı’ndan bir heyeti Fransa’ya davet ediyor. İstenirse şehrin su probleminin çözümlenebileceğini belirten Fransızlar, çizilen krokilerde Terkos Gölü’nü su kaynağı olarak gösteriyorlar. 1855’te şimdiki fabrika binasının temeli atılıyor ve 2 sene süresinde fabrika inşaatı bitirilerek İstanbul’a su sağlanıyor.
Terkos Gölü’ne kadar gelmişken, Durusu-Büyükçekmece yolu üzerindeki Durusu Park’a mutlaka uğrayın. Kulüp Otel niteliğindeki tesis, yolun kenarından Terkos Gölü kıyısına kadar uzanan 500 hektarlık doğa harikası bir alanda kurulu.
Durusu Gölü’nün bulunduğu bölgenin tarihi günümüzden yaklaşık 1000 yıl öncesine dek uzanıyor. Gölün kuzeybatı istikametinde göl kenarında kale içi olarak bilinen yarımada üzerinde Cenevizliler tarafından bir ‘korsan yatağı’ olarak kurulmuş. O zamanlar deniz ve gölün irtibat halinde olduğu, daha sonraları doğal etkenler ile birbirinden ayrıldığı net bir şekilde görülebiliyor.
Kaleiçi olarak bilinen yarımada üzerinde bulunan kale kalıntılarında kale içinde Trikos adında bir manastırın bulunduğu ve köy ile gölün adının buradan geldiği düşünülüyor.
Terkos Gölü kahvaltı ve yeme içme
Girişin ücretsiz olduğu Terkos Gölü’nün etrafında bulunan restoran ve kafeteryalarda güzel bir kahvaltı yapabilir ve yemek yiyebilirsiniz. Kahvaltı fiyatları ise açık büfe hafta içi 40TL, hafta sonu ise 50TL. Mangal çeşitleri ise 50-70TL arasında değişiyor.
Fiyatlar mekanlara göre farklılık gösteriyor. Dilerseniz, Trikos Et ve Mangal Restaurant’ta hem kahvaltı hem de mangal keyfi yapabilirsiniz. Mekânda serpme köy kahvaltısı, öğle ve akşam yemeği ile ızgara et çeşitleri bulunuyor.
Terkos Gölü nerede
Terkos Gölüne nasıl gidilir
Terkos Gölü’ne ulaşım için, TEM Otoyolu’nu kullanmayı düşünüyorsanız, Hadımköy gişelerini geçtikten sonra Hadımköy-Durusu tabelasından sağa girip yaklaşık 10 km daha yol aldığınızda karşınıza Tank ve Süngü Heykeli çıkıyor. Heykelin solundan yola devam edip Durusu Köyü tabelalarını takip ederek köye ve göle ulaşabilirsiniz.
Terkos Gölü, Fatih Sultan Mehmet Köprüsü’nden 80 km, TEM İkitelli gişelerinden 50 km, Hadımköy çıkışından sonra da 35 km uzaklıkta yer alıyor. İstanbul Havalimanı ise Terkos Gölüne yalnızca 27 km uzaklıkta.
Terkos Gölü, Fatih Sultan Mehmet’ten, II. Murat’a kadar birçok hükümdarın avlandığı bir bölge olarak yemyeşil dokusu, onlarca ağaç, bitki ve yaban hayvanı türüne ev sahipliği yapıyor. Terkos Gölü’ne hâkim tepede bir otelin de bulunduğu alanda, güzel bir hafta sonu geçirebilirsiniz.
İstanbul nerede olursam olayım burnumda tüten şehir yaşanılası, keşfedilesi, özlenilesi.