Leipzig, Almanya’nın Saksonya eyaletine bağlı, adını ıhlamur ağaçlarından almış. 1989’da politik değişim için kitlesel hareketin başladığı yer olmasından dolayı şehir, ülke tarihinde önemli bir yere sahip. Sonrasında Berlin duvarı yıkılmış ve Doğu ve Batı Almanya birleşmiş.
Mimarisinde Sovyet döneminden esintiler görülen şehir kültürel açıdan oldukça canlı. Gotik mimarinin iyi bir örneği kabul edilen St. Thomas Kilisesi, Leipzig’deki en önemli yerlerin başında geliyor. Kilise, Merseburg Piskoposu tarafından 10 Nisan 1496’da takdis ediliyor. Büyük reformcu Martin Luther 1539’da St. burada vaaz veriyor.
Kilisenin erkek çocuklardan oluşan Thomanerchor adlı korosu, 1212’de kuruluyor ve Almanya’nın en eski kilise korolarından biri olarak bugün de ayrı bir öneme sahip. Johann Sebastian Bach, 1723 yılından 1750 yılına, ölümüne dek kilisenin kantorluk görevini sürdürüyor.
Bach’ın bir zamanlar yaşadığı evi olan Bosehaus, Thomaskirche’nin tam karşısında bulunuyor ve günümüzde bestecinin hayatına adanmış müze olarak kullanılıyor.
Dünya tarihi için Fransız İhtilali gibi çok önemli bir siyasal gelişmeyi simgeleyen 1789 yılında, Almanya’da bir turnede olan Wolfgang Amadeus Mozart, turne sırasında Leipzig kentine uğramış.
Kente uğramasının şerefine kendisi için, St. Thomas Kilisesi korosunun seslendirdiği bir moteti (müziksiz çok sesli ilahi) dinleme şansını bulmuş. Bu konserin görgü tanığı olan bir yazarın aktardığına göre, koro daha birkaç ölçü seslendirmişti ki, Mozart yerinden sıçradı: “Bu da nedir?” demiş.
Müzik sona erdiğinde Mozart heyecanla ‘Singet Dem Herrn Ein Neues Lied’ isimli motetin bestecisini sormuş ve bu muazzam yapıtın bestecisinin 1750’de hayatını yitirmiş ve son 23 yılını Mozart’ın bu besteyi dinlediği St. Thomas Kilisesinin Kantoru (koro şefi) olarak geçirmiş olan Johann Sebastian Bach olduğunu öğrenmiş.
Besteciden haberi olmayan Mozart derhal bu bestenin ve Kantor’un diğer çalışmalarının notalarının kendisine gösterilmesini istemiş. Notalar geldiğinde onları etrafına, iki eline, dizlerine ve en yakın sandalyelere yayarak kâğıtların başına oturmuş ve görgü tanığı yazar Rochlitz’e göre etrafındaki her şeyi unutmuş.
Bach’tan geri kalanları tüm ayrıntıları ile incelemeden yerinden kalkmamış. Kaynak: yalinalpay.com
Almanya’nın diğer bir çok şehrine göre daha canlı ve renkli olan Leipzig, herkesin kolay beğeneceği bir şehir diye düşünüyorum. Türk Hava Yolları haftanın hergünü İstanbul’dan tarifeli seferler düzenliyor. Geçmişi ve günümüzdeki bilgilerle şehre bakınca sevmemek mümkün değil. Çünkü burası müziğin, sanatın, edebiyatın ve devrimin şehri.