Fransa‘nın başkenti Paris, zengin kültürel ve tarihi geçmişiyle dünyanın en çok ziyaret edilen destinasyonlarından. Kent merkezinde sayısız müze, tarihi yapı, kültürel miras, anıt, bahçe ve meydana sahip olan şehrin çeperleri ise yakın geçmişte inşa edilen modern mimari yapılarla bezeli. Avrupa’nın en büyük finans merkezi olan La Défense bölgesi Paris’in modern yüzünü yansıtıyor.
Yeni ticaret modellerini gelişmesi ve ekonomik sistemin ihtiyaçlarını fark eden Fransız yetkililer Paris kent merkezinin kuzeybatısında konumlanan La Défense’ı yeni finans merkezi olarak seçmiş. Bölge uluslararası kurum ve kuruluşların temsilciliklerinin de yer aldığı gökdelenler, sanat eserini andıran mimari yapılar ve sosyal donatı alanlarıyla kentin görülmesi gereken yerleri arasında.
La Défense, Paris
Fransa’nın başkenti Paris’in kent merkezinin kuzeybatısında konumlanan La Defense bölgesi, geçmişte birçok insanın girmeye korktuğu pis sokakları, eski püskü döküntü evleri ve harap haldeki çiftlikleriyle şehrin varoş bir bölgesi olarak görülüyordu. Bölgedeki bu kötü görünüm nedeniyle çare arayan yetkililer kentin finansal kurumlarına merkez olabilecek geniş kapsamlı bir projeyi hayata geçirerek La Defense bölgesini Fransız-Prusya savaşında öldürülen askerlere ithaf etti.
1950’li yıllarda kentin yeni ve çağdaş yüzünü yansıtacak şekilde tasarlanan, günümüzde Paris iş dünyasının kalbi olarak da adlandırılan La Défense, kimileri için Manhattan bölgesini andırırken bölgeyi ziyaret edenler ise burayı daha çok Maslak ya da 4. Levent’e benzetiyor. Kentin tarihi bölgelerinde yüksek yapılaşmaya izin verilmeyen Paris’te gökdelenlerin yerleştirildiği bu bölge yüksek katlı binalarıyla Champs-Elysées‘den kuzey-batı yönüne doğru baktığınızda ufukta görülebiliyor.
Rive Gauche‘ta, Courbevoie ile Puteaux’nun kesiştiği bölgede yer alan La Défense, adını Prusya Savaşı sırasında Almanlara karşı Paris’i savunan Fransız askerlerine ithaf edilen ve 1883’te dikilen La Défense heykelinden alıyor. Défense kelimesi Fransızcada savunma anlamına geliyor. Bronz heykel ise günümüzde bölgeyi ziyaret edenlerin önünde mutlaka fotoğraf çekildikleri sembolik bir yapıya dönüşmüş durumda.
Kurulmaya başladığı 1950’lerden itibaren dönemin en önemli sergi ve fuar alanı CNIT’in inşa edilmesi, ilerleyen yıllarda ise gökdelen ve ofislerin yapılmasıyla birlikte kentin en önemli ekonomik-iş merkezine dönüşen La Défense, Parislilerin kent planlaması konusunda ne derece başarılı olduklarının bir kanıtı olarak da görülüyor.
Mimari açıdan tartışmalı birçok gökdelenin bulunduğu bölgede en dikkat çeken yapı ise La Gande Arche de la Défense olarak kabul ediliyor. Fransız İhtilali’nin 200. yıldönümünde inşa edilen yapı meydanın köşesinde yer alıyor. Louvre Müzesi’nden başlayan Champs-Elysées üzerinden ilerleyen güzergahın çıkış kapısını, bir başka deyişle Paris’in yeni dünyaya açılan yüzünü sembolize eden yapı Parisliler tarafından da kabul görmüş sevilen bir anıt.
Grande Arche’ın da yer aldığı meydanın sağında uluslararası fuar merkezi CNIT, sol tarafında Westfield – Les Quatre Temps Alışveriş Merkezi ve meydanın diğer köşesinde ise La Défense heykeli bulunuyor. Havuzlarla süslü, küçük meydanlardan oluşan bölgenin öteki ucunda ise Zafer Takı’nın da bulunduğu dev bir meydan yer alıyor. Fuar merkezinin kat kat inşa edilen hollerinin üzerine yapay bir meydan konularak bölgenin bütünlüğü sağlanmış.
La Defens’in modernize görünüşü, kimileri için Eyfel gibi Paris’in dokusunu lekelediği ve zerafetini bozduğu düşüncesinde. Binanın içerisinde gizlenmesi beklenen tüm donanım ve tesisat, binanın dışına çıkarılması temeline dayanan bir konsept fikrle tasarlanmış. Bina üzerindeki her bir rengin farklı bir anlamı var. Kırmızı renk insan dolaşımını, yeşil renk sıvı, sarı renk elektrik ve mavi renk ise hava dolaşımını simgeliyor.
Paris’in en büyük alışveriş merkezlerinden biri olan Westfield – Les Quatre Temps’in bu bölgede oluşu şehre alışveriş turizmi için gelen turistlerin de bu bölgeyi keşfetmeleri dolaylı yoldan sağlıyor.
Paris’in birçok noktasında metro ve RER hattıyla kısa sürede ulaşabilen La Defense‘a RER A hattıyla Nanterre – Préfecture durağında inerek, 1 nolu metro hattını kullanarak ise son durakta inerek kısa bir yürüyüşün ardından ulaşabilirsiniz.