Karadağ (Montenegro), Adriyatik kıyılarında uzanan insan eli değmemiş gibi duran doğası, sarp dağların eteklerine kurulu Orta Çağ şehirleri ve Adriyatik kıyılarına nazır şehir ve kasabalarıyla Balkanlar’ın en güzel ülkelerinden biri. Hollywood yıldızlarının tatil beldesi Karadağ, son yıllarda adından çokça söz ettiren bir ülke haline geldi.

Avrupa Birliğine yakın zamanda girmesi beklenen ülke, sadece güneş, kumsal, deniz, doğa, eğlence isteyenleri tatilcileri tüm dünyadan kendisine çekmekle kalmadı, aynı zamanda ülkenin bakirliğini ve güzelliğini keşfeden pek çok kişiyi de bağrına bastı. Balkanların yükselen yıldızı bir ülkeye gidip de yerleren pek çok kişi biliyorum.

Balkan turlarının vazgeçilmez ülkelerinden biri olan Karadağ, Balkan coğrafyasının en etkileyici ülkelerinden biri. Vizesiz tatil yapmak isteyen Türk vatandaşlarının yoğun ilgi gösterdiği Karadağ, denizi, güneşi, yeşil doğası ve Orta Çağ tarzı binaları ile tatilcilerin gözdesi.

Birçoğu UNESCO listesinde yer alan milli parkları ve tarihi şehirleriyle kusursuz bir turizm destinasyonu. Zengin kültürü ve geçmişiyle de ilgi odağı olmayı başarmış. Karadağ’da, berrak suları ve hoş mimarisiyle ünlenen kıyı bölgeleri turistlerin en sık ziyaret ettiği yerler.

Malta

Adriyatik kıyısındaki Kotor ve Budva gibi kentler deniz turizmi ve şehir hayatı sunarken, ülkenin iç kesimlerde yer alan dağlar, göller, kayak merkezleri, ulusal parklar ise muhteşem bir ekoturizm olanağı sunuyor. Körfez içinde körfezi olması gibi fazla az görülen doğal güzelliklere sahip.

Karadağ Gezi Rehberi 🇲🇪

Karadağ (Montenegro), ünlü Dalmaçya kıyılarının en güney ucunda, Adriyatik kıyısına saklanmış gibi duruyor. Yeşil ile mavinin iç içe geçtiği bir coğrafyada yer alan Karadağ oldukça dağlık bir ülke. Zaten İtalyanca Monte ‘dağ’, negro ise ‘kara’ anlamına geliyor. Adriyatik’in 620 bin nüfuslu ülkesi hakkında özet bir tarih bilgisi vereyim önce.

Roma İmparatorluğunun MÖ 150’lı yıllarda yerleştiği Karadağ toprakları, İmparator Justinian döneminde büyük gelişme göstermiş. Ülke toprakları, 1002 yılında Bulgar İmparatorluğu tarafından işgal edilip yağmalanmış. Sırp Krallığının hakimiyetine 1185 yılında giren ülkenin Adriyatik kıyısındaki bölgeleri, bu dönemde önemli bir ticaret limanına dönüşmüş.

Karadağ, 1371-1384 yılları arasında Macar İmparatorluğu ve Venedikliler arasında el değiştirdikten sonra, 1391’de Osmanlı’nın bölgedeki ilerleyişi ve bölgeyi tehdidi nedeniyle Venedik topraklarına katılmış. Venedik yönetimi altındayken 1538 ve 1657 arasında Osmanlılar tarafından kuşatılmış.

Osmanlı hakimiyetine 16. yüzyılda giren ve Fatih Sultan Mehmet tarafından sağlanan özel bir özerklik statüsü bulunan Karadağ, 17. yüzyılda Osmanlı saltanatını reddederek, nihayetinde Osmanlının kaybedeceği birçok isyan çıkartarak 1797’de Habsburg İmparatorluğu hakimiyetine girmiş.

I. Dünya Savaşının ardından Yugoslavya’nın parçası olan Karadağ, Yugoslavya’nın dağılmasıyla birlikte önce Sırbistan-Karadağ ismini almış. 2006’da referandumda halkının %55.3’ü bağımsızlık yönünde oy kullanınca Avrupa‘nın en genç bağımsız cumhuriyeti ünvanını almış ve adı Karadağ olmuş.

2017 tahminlerine göre nüfusu 622 bin olan ülkenin %43’ünü Karadağlılar, %32’sini Sırplar, yüzde 8’ini Boşnaklar ve yüzde 5’ini Arnavutlar oluşturuyor. Farklı etnik grupların bir arada yaşadığı Karadağ’da resmi dil ‘Karadağca’ olmasına rağmen Sırpça, Hırvatça ve Boşnakça dilleri de yaygın olarak konuşuluyor.

Sanayii tesisinin olmadığı Karadağ da doğal güzellikler, temiz çevre ve her zaman rahatlıkla içilebilen lezzetli suları, Karadağ’ı diğer ülkelerden ayırıyor. Karadağ vizesiz ülkeler listesinde yer alıyor. 90 günü aşmayan süreler için Karadağ vizesi gerekmiyor. Karadağ para birimi olarak Euro kullanıldığını hatırlatayım.

KARADAĞ NEREDE
Karadağ
, Güneydoğu Avrupa’da yer alan bir Balkan ülkesi. Karadağ’ın, doğusunda Arnavutluk ve Kosova, kuzeyinde Sırbistan, batısında Hırvatistan, Bosna-Hersek, güneyinde Adriyatik denizi yer alıyor. Başkenti ise Podgorica. Anayasasında kendisini ‘Demokratik, refah ve çevreci bir ülke’ olarak tanımlayan Karadağ, eski Yugoslavya’nın bir eyaletiydi. Arnavutluk sınırındaki Prokletije Dağlarından olan Zla Kolata ülkenin en yüksek noktası.

KARADAĞ NE ZAMAN GİDİLİR
☀️ Ülkenin coğrafi durumuna bağlı olarak iklim yapısı farklılık gösteriyor. Adriyatik kıyıları Akdeniz, iç ve kuzey kesimler kara iklimine sahip. Ülkeye gitmek için en uygun aylar, havanın yavaş yavaş ısınmaya başladığı Mayıs ayından itibaren Haziran ve Eylül ayları. Bu tarihlerin öncesinde ve sonrasında hava soğuk.

🌧 Yılın büyük bölümünde çok fazla yağmur yağdığını unutmayın. Karadağ’ın yağışlı mevsimi tipik olarak Nisan’dan Eylül’e kadar sürüyor. Avrupa ülkelerinin büyük bölümüne çok yakın olduğu için Temmuz, Ağustos ayları turizm açısından en yoğun, iklim açısından da en sıcak ayları oluşturuyor. Ülkenin kuzeyindeki kayak merkezleri de kış aylarında dağ sporu yapmak isteyenler için uygun.

KARADAĞ NASIL GİDİLİR
Karadağ Podgorica Havalimanı, ülkenin uluslararası uçuşlar için en çok kullanılan havalimanı. Türk Hava Yolları başkent Podgorica’ya günde 2 defa olmak üzere direkt seferler düzenliyor. Adria Airways İstanbul-Podgorica Ljubljana aktarmalı olarak uçuyor. Air Serbia, Belgrad aktarmalı seferler düzenliyor.

Podgorica’dan otobüs ve kiralık arabayla Budva’ya gidilebilir. Ayrıca Kotor yakınında yer alan Tivat Havalimanı da özellikle yaz dönemlerinde yoğun olarak kullanılıyor. Air Montenegro, İstanbul’dan Tivat ve Podgorica’ya direkt uçuyor. Karadağ’a en yakın ülkelerden biri Arnavutluk. Ülkenin başkenti Tiran’a uçup oradan araç kiralayıp Budva’ya gitmek 3 buçuk saat sürüyor.

Avrupalıların sıklıkla ziyaret ettiği Karadağ, son yıllarda gayrimenkul yatırımları ile de öne çıkıyor. Ülkede gayrimenkul yatırımı yapanlara ve iş kuranlara oturum izni verilmesi Karadağ’ın cazibesini artırdı. Türkiye’den iş kurmaya giden yaşamına Karadağ’da devam çok sayıda insan var.

Avrupa ülkeleriyle kıyaslandığında Karadağ’da seyahat, konaklama ve yeme-içme maliyetleri daha düşük. Düşük bütçeli gezginlerinde rahatlıkla keşfedebileceği Karadağ, aynı zamanda güvenlik sorunlarından uzak ve çok huzurlu.

Karadağ Gezilecek Yerler 📌

Karadağ turizminin merkezi Budva, ülkenin başkenti ve en büyük şehri unvanına sahip Podgorica, dünyanın en güzel 20 körfezi arasında anılan Kotor şehirleri önemli gezilecek yerler arasında. Orta çağ kasabalarını andıran Kotor, etkileyici görünümü ve tarihi dokusuyla UNESCO Koruma Listesine girmeyi başarmış.

Karadağ’ın ünü plajlarını görebilmek için Budva kasabası ve Stefi Stevan adasına uğrayın. Başkent Podgorica ise ülkenin iç kesimlerinde tam anlamıyla bir Balkan kenti. Kotor körfezinin en dar kısmındaki Perast, körfezini kıyısında bulunan göz alıcı bir sahil kasabası Tivat, tatil için gidilebilecek alternatif rotalardan.

Kotor ve Budva şehirleri, her geçen gün yenilenen renkli ve hareketli eğlence hayatları ile dikkat çeken muhteşem plajları ve beach clublarının yanı sıra kaya korunaklı koylarıyla da yaz turizminin en gözde adreslerinden.

Ülkede Skadar Gölü, Lovćen, Biogradsko Gölü ve Durmitor olmak üzere dört şahane ulusal park bulunuyor. Durmitor, Tara Kanyonu ile birlikte UNESCO koruması altında. Sayısız kanyona, çok sayıda göle sahip olan ülkede Skadar Gölü, Šas Gölü ve Plavsko Gölü önemli göller. Bunlardan Skadar Gölü, sahip olduğu 40 adası ile Balkanların en büyük gölü.

Biogradska Gora Ulusal Parkında mola verip, orman kıyısı boyunca uzanan Biogradska Gölünde yürüyüş yapmayı ihmal etmeyin. Tara Kanyonu, 82 km uzunluğu ile dünyanın en uzun ikinci kanyonu olarak biliniyor. Ülkenin eski başkenti olan Cetinje’deki Lovcen Ulusal Parkı, zirvesindeki kamp alanları ve el değmemiş doğasıyla adeta gizli bir cennet.

Rivayete göre ‘Şeytanın bir günlüğüne zincirlerini kıracağı yer’ olarak anılan Prokletije (Arnavutluk Alpleri), doğa yürüyüşü için muhteşem bir rota. 270’ten fazla kuş türüne ev sahipliği yapan İşkodra Gölü çevresinde piknik yaparak, doğada keyifli zamanlar geçirilebilir.

İlk Karadağ gezimde Ulcinj > Doni Stoj (1) > Bar > Budva (2) > Kotor (2) > Herceg Novi rotasını izledim. İkinci Karadağ gezimi ise Budva (2), Kotor (3) şeklinde yaptım.

1. Budva

Budva, 20 bin nüfuslu küçük bir şehir. nefis kumlu upuzun plajları, şahane koyları, kayalıkları, küçük adaları ve oldukça renkli geçen gece hayatı ile ‘Karadağ’ın Miami’si’ olarak biliniyor. Ne çok büyük ne de sıkılmaya vakit bulacak kadar küçük. Sırtını yeşilin bin bir tonuyla kaplı dağ yamaçlarına, yüzünü güneşin ışığıyla parıldayan denize çevirmiş.

Karadağ’ın Adriyatik’e açılan şehri Budva’ya ilk olarak 2012 yılı sonunda geldim. 2013 yılbaşı gecesi partisinde buradaydım. Kotor ile birlikte ülkenin en güzel şehri Budva’ya bayılmıştım. Adriyatik Kıyılarına nazır konumlanmış şehirde hem nefis plajlar, hem berrak deniz hem de olağanüstü korunmuş bir Orta Çağ şehri bir arada.

Stari Grad, yani şehrin tarihi bölgesi yüksek kale duvarlarıyla çevrili. Orta Çağ surları arasında gizlenmiş Stari Grad’ın tarihi dokusu çok iyi korunmuş. Denize doğru uzanmış taş surlarına dalgaların çarptığı, iki yanında kumsalın olduğu tarihi kent, Budva’nın en merkezi ve canlı noktası.

Tarihi kentin kapılarından girdiğinizde, yürümekten keyif alacağınız duvarları çiçeklerle süslü, küçük butiklerin dizildiği daracık sokaklar göreceksiniz. İçeride çok şirin kafe ve restoranlar, hediyelik eşya dükkanları var. Küçük meydanların da ise saatlerce oturup etrafı izleyeceğiniz kafeleri oldukça keyifli.

Stari Grad, oldukça küçük bir alan kaplıyor ama çok sayıda müze, kilise ve manastırla karşılaşıyorsunuz. Citadel yani Hisar eski şehrin en ön kısmında tüm heybetiyle duruyor. İçeride, deniz kenarında ada manzaralı bir kafe, klasik tarzda dikdörtgen bir kütüphane, müze ve geniş bir bahçe var. Citadel’in en güzel yanı ise sonsuzluğa uzayıp giden manzarası.

Stari Grad’ın sağ tarafındaki sahilde sonu plaja çıkan çok keyifli bir yürüyüş yolu var. Bir tarafınız deniz, falezlerin dibinden yürüyorsunuz. Budva’nın simgelerin biri olan Dans Eden Kız Heykeli de burada. Hakkında çok sayıda hikaye olan heykeli Budva silüetinin hoş bir ayrıntısı.



Tam bir tatil yeri Budva’yı çevreleyen hoş kıyılara sahip. Stari Grad’ın hemen yanındaki kumsalda denize girebilirsiniz. Şehirde ayrıca 17’den fazla güzel plajı var. Bunların toplam uzunluğu 21 kilometreyi buluyor. Sadece bu nefis kıyıları görmek, serin sularında yüzmek için bile gidilir Karadağ’a. Becici Plajı ile Yas Plajı en ünlü olanları.

Sveti Stefan, Budva’nın yakınlarında yer alan sıradışı bir ada köy. Sadece Budva Rivierasında değil, tüm Akdeniz’de kendine münhasır bir yer. James Bond filmlerinden Casino Royale filminin çekildiği muhteşem bir deniz manzarasına sahip otel işte tam bu adada yer alıyor.

Budva’da en en iyi gece kulüpler, bar ve pubları bulmak sizi şaşırtmasın. Avrupa’dan gençler uygun fiyatlı ve canlı gece hayatına akmak için buraya geliyorlar. Haziran ayında Budva’da başlayan ve Adriyatik’in en büyük müzik festivali olarak ünlenen Budva Müzik Festivali, müzik tutkunlarını bir araya getirerek, yaza canlılık katıyor.

İşkodra’ya yakın olduğu için İstanbul’dan Tiran’a uçup, Tiran’dan Budva’ya gidebilirsiniz. Ya da başkent Podgorica’dan Budva’ya giden otobüslere binip Budva merkeze kadar gelebilirsiniz. Budva’da 1-2 gece konaklamak yeterli.

Çok sayıda konaklama seçeneği sunan Budva otelleri, sezona bağlı olarak farklı fiyat uygulayabiliyor. Budva otelleri içerisinde en iyilerden biri olarak geçen Star Hotel ve Hotel Ajo dikkat çekiyor. Ben Saki Apartments, Budva’da kaldım, merkeze uzaktı ama çok keyifli bir yerdi.

2. Sveti Stefan Adası

Sveti Stefan Adası Karadağ’ın turistik şehirleri Kotor ve Budva kadar ünlü küçücük bir ada. Sveti Stefan Adası, sadece Budva Riviera’sında değil, tüm Akdeniz’in kendine münhasır sıra dışı yerlerinden. Bu adayı farklı kılan Adriyatik’e doğru uzanmış, ince bir kumsal bağlantısıyla oluşturduğu farklı coğrafi görüntüsü.

Kayalıkların üzerinde yükselen aralarında yemyeşil ağaçların bulunduğu kırmızı çatılı evler adanın silüetini tamamlıyor. Adanın etrafında açık maviden, laciverte doğru değişen sonsuzluk hissi veren Adriyatik.

Adanın tarihi ise 15. yüzyıla kadar gidiyor. Bir dönem balıkçı köyü olan Stevi Stefan adası 19. yüzyılda ise daha çok Osmanlılara ve korsanlara karşı savunma amaçlı da kullanılmış. Tito rejimin olduğu dönemde ise köylüler ana karaya yerleştirilmiş ve ada varlıklı insanların tatilini yapacağı şekilde düzenlenmiş.

Karadağ’ı ziyaret eden turistlerin gezi listelerinde üst sıraları alan geldiği Sveti Stefan Hollywood yıldızlarının tatil yaptığı ada olduğu için de Karadağ’ı ziyaret edenler için ikonik ve merak uyandırıcı duruyor. Adanın bu kadar tanınmasını sağlayan da Tüm dünyanın hayatlarını merak ettiği başta Liz Taylor, Kirk Douglas, Sylvester Stallone olmak üzere İngiltere Kraliçesi II. Elizabeth’in adada sıklıkla vakit geçirmesi.

Adaya girebilmek için adadaki otelde kalmanız ya da adadaki bir restoranda rezervasyon yaptırmanız gerekiyor. Onun dışında adaya girişe izin verilmiyor. Bu nedenle çoğu insan Sveti Stefan’ı fotoğraflama ve uzaktan görmeye geliyor. Adanın yakınlarında çok sayıda güzel vakit geçirebileceğiniz sessiz saki plajlar var. Adaya gitmeseniz de buralarda vakit geçirebilirsiniz.



Sveti Stefan Budva’ya 10 kilometre uzaklıkta. Budva terminalinden kalkan otobüslerle şehir merkezine gelebilirsiniz. Arnavutluk’tan Karadağ’a geçecekseniz de Budva’ya gitmeden Sveti Stefan’a uğrayabilirsiniz.

3. Kotor

Kotor, Karadağ’ın UNESCO Dünya Mirası Listesine girmiş bir kıyı şehri. Ülkenin bir numaralı tatil rotası. Körfeze kadar sokulmuş masmavi denizi ve masmavi sularıyla birleşen zümrüt yeşili bitki örtüsü ile şehir, yaz ve bahar tatilleri için de nefis bir seçim. Havası, denizi, mimarisi ve tarihi dokusuyla aslında tam da yaşanılacak dedirten bir güzelliğe sahip.

Cruise gemilerinin uğradığı Kotor, dev gemiler için uygun doğal limanı, yüksek dağları, eski şehri, kiliseleri ile görenleri kendine hayran bırakıyor. Kotor’un tarihi şehir merkezini oluşturan Stari Grad, UNESCO listesinde yer alıyor. Stari Grad’ın birkaç tane kapısı var. Ama sahilde indiyseniz denize bakan ana kapının hareketliliği sizi içeri çekecek. 1555 tarihli Deniz Kapısından girip yürümeye başlayın.

Birkaç katlı kiremit çatılı taş yapılar, labirent gibi uzayan sokaklar boyunca sıralanmış. Orta çağ şehrinin bitişik nizam dizilmiş evlerinin olduğu sokaklarda yürürken, bir film setine adım atmışsınız gibi bir his gelip yerleşiyor. Küçüklü büyüklü meydanlar, çıkmaz sokaklar, kafelerden yayılan mis gibi kahve kokusu, kapılarındaki beyaz örtülü şık masalar size adım adım bu eski şehiri gezdirecek.

12. yüzyıldan kalma Roma katedrali, Denizcilik Müzesi, Kedi Müzesi gibi gezilecek pek çok nokta var. Aziz Trifon Kilisesi, 13. yüzyılda yapılmış Aziz Lukas Kilisesi, 19. yüzyıl mimari örneği Napoleon Tiyatrosunu görün.

Old Town’da dolaşıp biraz daha bu atmosferin ruhunuza iyice işlemesini isterseniz, sarp bir dağın eteklerine kurulu şehrin manzarasının güzelliğini görmek için zirvede yer alan kaleye çıkın. Kaleye çıkan yol hemen Stari Grad’ın içinde. Kırk dakikaya yakın bir süre dik merdivenlerle kaplı yollar sizi bekliyor.

Kotor Körfezinin fiyort benzeri eşsiz bir manzarasının güzelliği burada gözler önüne seriliyor. Körfezin kıvrımları, bulutların gökyüzündeki dansı, sarp dağların yeşil örtüsü yorgunluğu alıp götürüyor. Mutlaka rahat ayakkabılarınızı giyin ve sabah saatlerinde çıkmaya çalışın.

Kotor’u dolu dolu gezmek için iki gün ayırın. Kotor’a en ucuz nasıl gidilir diye soruyorsanız tavsiyem Arnavutluk‘un başkenti Tiran’a gidin. Tiran’dan Karadağ ile sınır olan İşkodra’ya geçip şehir merkezinden kalkan otobüslerle Budva’ya oradan da Kotor’a gidin. Pegasus’un çok uygun Tiran kampanyaları oluyor.

KOTOR’DA NEREDE KALINIR
🏨 Kotor Old Town’da kalabileceğiniz muhteşem yerler var. Old Town Youth Hostel, kusursuz bir hostel. Hostel Pupa, otobüs terminaline yakın çok uygun fiyatlı. Boutique Hotel Cattaro, Palazzo Drusko ve Hotel Vardar, Old Town’da yer alan nefis oteller. Hotel Forza Mare, Kotor Körfezi kıyısında muhteşem bir otel

ⓘ Kotor gezinizde, uygun fiyata oda/ev sunan Airbnb‘yi deneyin. Ben sıklıkla kullanıyorum. Burayı tıklayarak Airbnb’ye kaydolunca 186TL kazanırsınız. Otel rezervasyonu için ise Booking her zaman ilk tavsiyem. Buraya tıklayarak güvenle rezervasyon yapabilirsiniz ✔️

4. Perast

Perast, Karadağ’daki en güzel yeri seçmem gerekseydi, bu liman kenti Perast olurdu sanırım. Barok mimari ile bezeli taş evler, daracık taş sokaklardan oluşan rüya gibi bir yer. Kotor körfezinin en dar kısmında kurulu köy, barok evleri ve kiliseleriyle nefis. Kotor gibi UNESCO tarafından Dünya Mirası Listesine dahil.



Perast, Venedikliler yönetimi altındayken en ihtişamlı dönemini yaşamış. Venedik Gotik mimarisinin izlerini taşıyan köy, ünlü bir ressamın tablosundan sahneleri andırıyor. Meydandaki eski saat kulesi görülmesi gereken yerlerden. Perast’ın girişinde karşınıza küçük beyaz taşlarla kaplı da sahilde, şezlong veya şemsiye ücreti ödemeden yüzebileceğiniz bir plaj var.

Kotor Körfezindeki St. George ve Our Lady of Rocks adaları, Perast’ın karşısında yer alıyor. St.George Adasında, 12. yüzyıldan kalma Benedikten manastırı var. Meryem Ana’ya adanan Our Lady of Rocks Adası ise şapel barındıran yapay bir ada. Kasabada, körfeze karşı oturup kahvenizi için. Hatta, körfezin en güzel aktivitelerinden biri olan, kano kiralayıp adaları keşfedin.

Perast Kotor’a çok yakın. Çok fazla zamanınız olmasa dahi Perast’a birkaç saat ayırın. Trafik durumuna bağlı olarak arabayla Kotor’dan yaklaşık 20-30 dakika sürüyor. Kotor’da, Perast’a ve Perast’a seferler yapan Blue Line otobüs firması ile gidip dönebilirsiniz.

5. Tivat

Tivat, Kotor Körfezi kıyısında bulunan göz alıcı bir sahil kasabası. Yaz-kış canlı olan şehirde görülmesi gereken yerler arasında Trg Sv. Roko Meydanı ve Buca-Lukovic Sarayı geliyor. Tivat marinası muhteşem yatlarla dolu ve yeni açılmış olan Four Seasons Oteli bulunuyor.

Kasabanın en eski yapılarından biri olan ve deniz kenarında yer alan Aziz Roko Kilisesi, yürüyüş parkurları ve ağaçlarının gölgesindeki serin havasıyla Gradski Park ve limanın karşısında yer alan Deniz Mirası Koleksiyonu Müzesi de listenizde olsun. Nüfusu 14 bin olan Tivat, Karadağ’ın en küçük belediye yönetimine sahip.

Tivat havalimanı küçük olmasına rağmen charter uçaklar ve özel jetler iniş yapabiliyor. Karadağ’ın ikinci havalimanına burada olduğundan Kotor ve Budva gibi turistik şehirlere ulaşım daha kolay, ama Türkiye’den sadece Podgorica’ya direk uçak var. Tivat’a Kotor sahilden kalkan otobüslerle gelebilirsiniz. Kotor Tivat arası 12 kilometre. Bir günde kolaylıkla gezebilirsiniz.

6. Herceg Novi

Herceg Novi

Herceg Novi, 700 yıllık tarihi geçmişi ile bölgenin en eski yerleşim yerlerinden biri. Karadağ’ın Hırvatistan’ın Dubrovnik kenti ile sınır olan bir sahil kasabası. olan şehir, 1382’de kurulmuş Kotor’dan Bosna-Hersek’e geçmek isterken, ulaşım bulamadığımdan dolayı gitmek zorunda kaldığım bir yer oldu.

Vardığım sabahın erken saatlerinde sisler içerisinde nefis bir manzarası vardı. Hırvatistan yolu üzerinde olan Herceg Novi, mimarisi denizle olan yakınlığıyla Kotor körfezinde göreceğiniz diğer şehirlere çok benziyor. Işıl ışıl yanan bir deniz manzarası ve tarihi korunmuş surlarla çevrilmiş bir ‘Old Town’ bölgesi var.

Karadağlıların önemli bir tatil şehri olan Herceg Novi, SPA ve kaplıcalarıyla da meşhur bir yer. Şehrin tarihi sokaklarını gezmek keyifli. Saat Kulesi, kalesi, meydan, Kanli Kula gezilmesi gereken yerler arasında. Kalesi Forte Mare, Saat Kulesi, Kanlı Kule ve Sırp kilisesi St. Michael Archangel görülecek yerlerden bazıları.

Kotor Körfezi çevresinde yer alan irili ufaklı plajlar, Adriyatik Denizinin tadını çıkarmak isteyenler için tam anlamıyla bir cennet. Günümüzde Rus ve Ukraynalıların turizm yatırımları ve ilgisi ile bir hayli hareketlenen bir şehir.

7. Bar

Bar, Karadağ’ın en önemli limanına ev sahipliği yapan kıyı kasabalarından birisi. 1443 ile 1571 arasında Venedik’e bağlı olan yer, 1571’de Osmanlı eline geçip 1878’e kadar da öyle kalmış. Başkent Podgorica’ya 33 km uzaklıktaki kasaba ‘Old Town’ ve ‘New Town’ olarak ikiye ayrılmış.

Karadağ’ın Bar şehrinde yer alan ve dünyanın en önemli tarihi yerleşim alanlarından biri olarak gösterilen Stari Bar, ülkedeki Müslüman nüfusun da en yoğun olduğu bölge. Muazzam manzaralara şahit olabileceğiniz şehrin dört bir yanı, orta çağ kasabalarını andıran taş yapılarla bezeli.

Tarihi bölgede yer alan Stari Bar ve çevresindeki yapıları görün, kale civarında bulunan hediyelik eşya dükkanlarından küçük hatıralar satın alın. Belgrad’a kadar tren ve İtalya’ya feribotlar buradan kalkıyor.

8. Podgorica

Podgorica, Karadağ’ın başkenti ve diğer şehirlerinden daha da az bilinen bir yer. Karadağ’ın kıyı şehirlerine göre fazla popüler değil. Ama başkent karmaşasının olmadığı sakin bir şehir. Diğer kentlere ulaşımın kolay olması nedeniyle Karadağ seyahatinin başlangıcında ya da son durak olarak tercih ediliyor.

Podgorica 1474’ten 1878’e kadar, tam 400 yıl, Osmanlı hâkimiyetinde kalmış. Şehrin tarihi bölgesi Stara Varoš (Eski Türk Şehri), camileri ve saat kulesiyle burası klasik bir Osmanlı çarşısı gibi. Yeni şehir bölümü Trg Republike mekanların olduğu hareketli bir yer. Restoran ve barlar, gece kulüpleri, publar burada.

Şehir merkezindeki Hercegovacka caddesi en hareketli yerlerden. Yol trafiğe kapalı olduğu için insanlar rahatlıkla burada vakit geçiriyor. Cadde boyunca seçkin butikler, şık kafe ve restoranlar sıralanıyor. Milenyum Köprüsü ise şehirde sunduğu manzarayla Podgorica silüetinin bir detayı. Moraca nehri üzerindeki köprü şehrin en modern yapısı olarak görülüyor.

İsa’nın Diriliş Katedrali ve Aziz George Kilisesi şehirde turistlerin ziyaret ettiği dini yapılardan. Kayalara oyulmuş Ostrog Manastırı ise Podgorica’nın en dikkat çekici yapısı. Görünümü ile Trabzon’daki Sümela’yı anımsatıyor ve ziyaretçilerin merakla ilgi gösterdiği bir nokta. Başkente 50 kilometre uzaklıktaki manastırın denizden yüksekliği 900 metre.

Podgorica’da görmenizi tavsiye edeceğim yer ise aslında yapay olan fakat görüntüsü hiçte yapay durmayan Niagara Şelalesi. Şehirden sadece arabayla 10 dakika uzaklıkta. Bahar aylarında gürül gürül akan kaynağını Civejna nehrinden alan şelale, etraftaki yürüyüş yolları ve fotoğraf manzaralarıyla çok keyifli.

Birçok gezgin Adriyatik kıyılarına ulaşabilmek için bu şehre uçuyor.

9. Ulcinj

Ulcinj (Ülgün), Karadağ’ın bir kıyı tatil beldesi. Tepelik bir yerde kurulmuş küçük bir kasaba. Karadağ’da Arnavut toplumunun merkezi sayılır. Arnavutluk’a komşu olan kasaba nüfusunun büyük bir bölümünü Arnavutlar oluşturuyor. Merkezinde bir cami var ve onun yanından uzayıp giden cadde boyunca sıralanan evlerden oluşuyor.



Ülkenin vazgeçilmez tatil merkezlerinden biri. Ulcinj’in yazlık apart otellerin ve kiralık villaların olduğu kasabası Donji Štoj kasabasında 2 gece kalmıştım, biraz da tesadüf olarak. Yaz döneminde keyifli bir tatil bölgesi Ulcinj, bizdeki Ege kıyılarının yazlık bölgelerini anımsattı.

Görülmesi gereken yerler arasında Osmanlı dönemi yapısı Manajve Türbesi, sahil şeridi Mala Plaza, 14. yüzyılda Afrikalı Arap Denizciler tarafından yaptırılan Denizciler Camii, müthiş Adriyatik manzarasıyla Ulcinj Kalesi, Ulcinj Arkeoloji Müzesi ve Kılıç Ali Paşa Camii bulunuyor.

ULCİNJ NEREDE KALINIR
Ulcinj, yazlık bir şehir. Otellerin bir çoğu booking sitelerinde listeleniyor olsa da bazıları kapılarını Nisan’da açıyor. Buna dikkat edin.
Villa Marinero, Apartments Antigona Old Town ve Guest House Naser, eski şehrin kalbinde yer alan uygun oteller. Plaza Hotel&SPA ve Apartmani Djurovic, Mala Plaža Plajında yer alan iyi oteller.

Marinus Hotel ve Apartments Aga, göz atabileceğiniz diğer iki hoş otel. Hostel Pirate, tertemiz ve tüm olanaklara sahip bir hostel. Casa Liburnia ve Villa Dulsinea ise Ladies Beach’e yakın.

10. Çetinje

Çetinje, ülkenin eski başkenti. Şehrin en ünlü noktası ise nefes kesici bir yer olan Lovcen Ulusal Parkı ile nefes kesici bir yer. Karadağ’ın beş yüzyıl boyunca kültür ve eğitim başkenti olmuş Çetinye yeşili ve düzgün mimarisiyle göze çarpıyor.

Kral Nikola’nın evi ve hemen yakınındaki Çetinye manastırı önemli yerler. Eski konsolosluk binaları, müzeleri, kilise ve evleriyle Çetinye görülmeye değer bir şehir. Kotor’dan Çetinje arasındaki dağlık yol muhteşem manzaralara sahip.

11. Zabljak

Zabljak şehri, ülkenin kuzeybatısındaki Durmitor Ulusal Parkı ile tanınıyor. Şehirde, ABD’deki ünlü Büyük Kanyon’dan sonra dünyanın ikinci Avrupa’nın ise birinci büyük kanyonu olan Tara Kanyonu‘na da ev sahipliği yapıyor. Macera tutkunları için rafting, kano, bisiklet sürüşü gibi seçenekler bulunuyor. Crno Gölü gibi 16 farklı buzul gölü daha olan Durmitor Dağı çevresindeki park, UNESCO Koruma Alanları Listesine de girmiş.

Durmitor Milli Parkı, UNESCO Dünya Mirası Alanı olarak geçen doğal bir kuş cenneti. Avrupa’nın el değmemiş son karaçam ormanı Durmitor Millî Parkı, UNESCO Dünya Doğal Mirası listesinde. Sıkı dağcılık meraklıları Durmitor Ulusal Parkı’nda yer alan, ülkenin en yüksek noktası 2 bin 523 metredeki Bobotov Kuk’a meydan okumak isteyebilir.

Buzul yapılarıyla, yüksek zirveleriyle Avrupa’nın en derin vadilerinden bazılarına sahip. Ulusal Park, yürüyüş, bisiklet, kayak, rafting veya paraglide gibi aktivitelerin yapıldığı bir yer. Milli parktaki en popüler yer ise Crno Jezero (Kara Göl).

Tara Kanyonu, Karadağ’ın eşsiz doğa güzelliğini gösteren 82 km uzunluğu ile Colorado Nehrinden sonra Dünya’daki en uzun Kanyon olarak tanınıyor. ‘Avrupa’nın Mücevheri’ olarak anılan Tara Nehri ve kanyonunda jeep safari ve rafting sporları ise ziyaretçilerin en çok tercih ettiği su sporları olarak öne çıkıyor.

12. Skadar Gölü ve Milli Parkı

Skadar Gölü ve Milli Parkı, Karadağ’ın kuzeyinde yer alıyor. Karadağ’ın ünü ülke sınırlarını aşmış bir doğal güzelliği olan milli parkta doğal kuş cenneti Ostrog Manastırı, başta Vlaska kilisesi olmak üzere kiliseleri, Etnoğrafya ve Devlet müzeleri de ziyaretçilerin mutlaka gördüğü yerler.



KARADAĞ’DA NE YENİR
Karadağ, tarihi geçmişinin etkisi ile İtalya, Macaristan, Osmanlı, Sırp ve Avusturya mutfağından etkilenmiş ve ana besin maddeleri arasında etin ağırlık taşıdığı bir ülke. Ülkede dağlık bölgelerdeki mutfak ile kıyı bölgelerinin mutfağı birbirinden farklı. Dağlık kuzeyde taze krema ile haşlanmış kuzu veya sütte pişirilmiş kuzu ve tütsülenmiş et ürünleri tercih ediliyor.

Kıyı kesimlerde ise daha çok kurutulmuş koyun eti ya da taze deniz ürünleri tüketimi yaygın. Akdeniz mutfağının da karakteristik özelliklerini taşıyan Karadağ yemekleri içerisinde, kurutulmuş dana etinden yapılan kastradina ve bir tür pide olan pogaea mutlaka denenmeli.

Kačamak, Cicvara, Popara, Ršstan, Japraci, Brav u Mlijeku, gulaš, Cevapčići, Ražnjiži tamdanız gereken yerel lezzetler arasında sayılabilir. Karadağ’da, fast food tarzı yiyecek satan restoranlar da mevcut. Vejetaryen olanlar ise zengin salata menülerinden faydalanabilir. Ülke, leziz kırmızı şaraplarıyla da dikkat çekiyor.

Karadağ yerel şaraplarını ve üzüm brendisini deneyin. Ülkenin kıyı ve güney kesimlerindeki kaliteli üzüm bağlarında yetişen üzümlerden elde edilen ünlü Karadağ şarapları arasında ‘Krstač’, ‘Cabernet’, ‘Chardonnay’, ‘Vranac’, ‘Pro Corde’ gibi isimlerin yanı sıra Crmničko gibi ev yapımı şaraplar da bulunuyor.


Karadağ, enfes doğası, tertemiz denizi ve hoş plajları, leziz yemekleri, diğer Avrupa ülkeleriyle kıyaslandığında çok daha ucuz tatil masrafı ile yaz tatili için tercih edilebilecek bir cennet. Adriyatik kıyısında bölgenin en popüler tatil merkezlerinden Kotor ve Budva’ya ev sahipliği yapan ülke; orta çağ atmosferine sahip kentleri, nefes kesen doğal güzellikleri, eşsiz lezzetleri ile görülmeye değer.

29 Yorumlar

  1. Geçen sene Nisan ayında Budva ve Kotor da çok yağmurlu olduğu için çocukla da olunca iyi gezememiştik; görülmeye değer gerçekten.

  2. Merhaba ocak 28 belgratta 6 günlük bir gezimiz var. Çok soguk olur mu? Ucakla gidiyoruz ilk defa gittigimiz icin nereleri gezeriz nasıl bir rota cizmemiz gerekşyor bilmiyoruz belgrat icin 6 gün cok fazla derler dönüş ucagı yine belgrat vereceginiz bilgiler icin şimdiden cok Teşekkürler

Yanıt yaz

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz