Beyoğlu’nda İstiklal Caddesinin Tünel Meydanının çok az aşağısında, solda, Beyoğlu’nun en değerli Osmanlı miraslarından biri Galata Mevlevihanesi sizi karşılıyor. Evrensel değerlere sahip kültürel mirasımız olan mevlevihane, İstanbul‘un en eski Mevlevihanesi olarak özel bir yere sahip.
Yüzlerce yıl süren bir kültürü ortaya koyan mevlevihane, sadece tasavvuf alanında insan yetiştirmekten ziyade bu kültürün devamında rol oynamış. Mevlevihane, Galata‘ya inen son yıllarda hızla değişip dönüşen, canlı bir cadde olan Galip Dede Caddesinde yer alıyor.
UNESCO’nun İnsanlığın Sözlü ve Somut Olmayan Kültürel Mirası Programı çerçevesinde başyapıt ilan edilen Mevlevî Sema Töreni, 2008’de UNESCO İnsanlığın Somut Olmayan Kültürel Mirasının Temsili Listesine girmesiyle Galata Mevlevihanesi çok daha önem kazanmış oldu.
Galata Mevlevihanesi Müzesi’nde mevlevihanenin geçirdiği tarihi süreç, Türk düşünce ve sanat hayatında büyük etkisi olan Mevlevilik ve Mevlevihaneler hakkında bilgiler ve arşivler, tasavvuf inancı, sema mukabeleleri, tarikat eşyaları ve Mevlevi kıyafetleri, hat levhaları, belgeler ve güncel fotoğraflar sergileniyor.
Galata Mevlevihanesi Müzesi
Mevlevilik, tasavvuf tarihinde ortaya çıkmış önemli tarikatlardan biri. Ortaya çıktığı ilk dönemlerinde Konya merkezliyken sonrasında 15. yüzyıl sonundan itibaren, özellikle de İstanbul’un fethinden sonra Osmanlı coğrafyasının önemli şehirlerinden Kütahya, Edirne, Afyon ve diğer bazı şehirlere yayılmış.
Mevlevihâneler İstanbul’un edebiyat ve mûsikî çevreleri tarafından 17. yüzyıldan itibaren oldukça ilgi gören, yüksek kültürün temsilcileri tarafından himaye edilen, ilgili birikimin çok yönlü bir biçimde aktarıldığı merkezler olarak faaliyet yürütmüşler hep. Birçok sanatkâr buralarda yetişmiş. 1491’de inşa edilen Galata Mevlevihanesi Mevleviliğin İstanbul’daki kurumsal varlığının ilk tezahürü sayılıyor. 5 yüz yıllık faaliyet süresinde 70 kadar divan sahibi şair yetiştirmiş.
Kültür tarihimiz bakımından önemli bir merkez olan Galata Mevlevihanesi, tarih boyunca Begoğlı Dergâhı, Galata Astanesi, Galata Dergâhı, Galata Hanikahı, Galata Tekyesi, Hanikah-ı Bab-ı Kulle, İskender Paşa Zaviyesi, Tekye-i İskenderi, Kulle Kapu Mevlevihanesi adlarıyla anılmış.
Galata Mevlevihanesi, İstanbul’un fethinden sonra Osmanlı’nın yeni başkentinde kurulan ilk Mevlevi tekkesi olarak biliniyor. Theophile Gautier, Enmondo de Amicis gibi ünlü Batılı İstanbul gezginlerinin ‘Beyoğlu Mevlevihanesi’, ‘Kulekapı Mevlevihanesi’ olarak sözünü ettiği Mevlevihanenin bulunduğu yerde daha önce Bizans’ın St. Theodore Manastırı bulunuyordu.
Ağaçlarla kaplı ve ıssız bir yer olan manastır bölgesinin ilk sahibi İskender Paşa. Sultan II. Bayezid tarafından bostancıbaşılık ve beylerbeyliği yapan Paşa’ya verilen alanda, ilkin bir av çiftliği kurulmuş. Ancak Mevlâna’nın torunlarından Sema-i Mehmet Dede’nin İskender Paşa’ya olan ricası karşılıksız kalmamış.
Paşadan arazisinin bir bölümünü Mevlevi dergâhı yapmak için isteyen Sema-i Mehmet Dede sayesinde, 1491’de Galata Mevlevihanesinin yapımına başlanmış. Kuruluşundan kısa bir süre sonra halvetî zaviyesine dönüşen Galata Mevlevihanesi, 17. yüzyıl başlarında Kasımpaşa Mevlevihanesinin kurucusu Sırrı Abdi Dede’nin çabalarıyla yeniden Mevlevihane haline getirilmiş.
Galata Mevlevihanesi, II. Mustafa döneminde 1765’te çıkan Tophane yangınıyla harap olmuşsa da bir yıl içerisinde yeniden inşa edilerek hizmetine kaldığı yerden devam etmiş. Sultan III. Selim, II. Mahmut ve Sultan Abdülmecit döneminde büyük onarımlar geçiren Mevlevihane, 1925’te tekkelerin kapatılmasıyla bir süre ilkokul ve lojman olarak kullanılmış.
1967-1975 yıllarında gerçekleştirilen onarım ve düzenlemeyle müze olarak faaliyete giren yapı, 27 Aralık 1975’ten bu yana Kültür ve Turizm Bakanlığı’na bağlı bir müze olarak hizmet veriyor. Mevlevihane 27 Aralık 1975’te halkın ziyaretine açılarak Divan Edebiyatı Müzesi olarak hizmet vermeye başlamış.
Girişte sol tarafta bulunan küçük mezarlıkta II Selim zamanında mevlevihanenin postnişin olan Şeyh Galib ve Nayi Osman Dede’nin mezarlarını görmek mümkün. Her ayın ikinci ve son cuma günleri düzenlenen sema gösterileri ile geçmişle günümüz arasındaki bağı devam ettiren Mevlevihane, Anadolu’nun ve İstanbul’un zengin tarihi ve kültürel geçmişine ayna tutuyor.
Galata Mevlevihanesi Bölümleri
Semahane
Semahane, giriş kapısı üzerinde Sultan Abdülmecid’in tamir kitabesinin yer aldığı ve günümüzde müze olarak kullanılmakta olan ahşap bölüm. 18. yüzyıl Barok üslubunun güzel örneklerinden biri olan ve sekizgen planlı olarak yapılan semahanede, Türk musiki aletleri ile, Mevlevi kültürüne ait eserler sergileniyor. Ahşap kafeslerle ayrılmış olan üst kısmında ise kronolojik sıra ile divan şairlerinin divanları ile Mevlevihanede yetişmiş olan Şeyh Galip, İsmail Ankaravî, Esrar ve Fasih Dedeler ile Şair Leylâ Hanım’a ait el yazması eserler yer alıyor. Şeyh dairesi ve Hünkâr mahfeli üst katta bulunuyor.
Derviş Odaları
Derviş Hücreleri, kâgir ve yan yana dizilmiş odalardan meydana geliyor. Alt katta yer alan bu Derviş odalarında mevlevihanenin hikayesi anlatılıyor. Sufizm ve tarikatlarla başlayan bölümde tarikat eşyaları, güzel sanatlarla ilgili eserler de sergileniyor. Burası ‘Son Mevleviler’ konusuyla bitiyor. Orta holde ise müze tarihini anlatan sinevizyon gösterisi var. Mevlevihanenin eski fotoğrafları, Türkiye ve dünyadan mevlevihaneleri gösteren haritalar da burada görülebiliyor.
Sebil ve Muvakkithane, Kütüphane
Sebil ve Muvakkithane, girişin sağında yer alıyor. Kâgir olan yapı 19. yüzyıl başlarında inşa edilmiş. Kütüphane, Halet Said Efendi tarafından yaptırılmış. Muvakkithane’nin üst katında yer alan kütüphane, 3455 cilt kitaba ev sahipliği yapıyor.
Hâzire
Hâzire (Mezarlık), Mevlevihanede şeyhlik yapmış olanlarla, eşleri, kudumzenler, neyzenler, divan sahibi şairlerin gömülü olduğu bölüm. Ayrıca Humbaracı Ahmet Paşa’nın Türkiye’de matbaayı ilk kuran İbrahim Müteferrika’nın, ünlü bestekâr Vardakosta Seyyid Ahmet Ağa’nın, Nayi Osman Dede’nin ve Tepedelenli Ali Paşa’nın aile efradının mezarları burada bulunuyor. Mezar taşları yazı ve süslemeler açısından da çok değerli.
Türbeler
Şeyh Galip Türbesi, 19.yüzyıl başlarında Halet Said Efendi tarafından yaptırılmış, kare planlı bir yapı. İçerisinde Mevlevihanede şeyhlik yapmış olan Mehmed Ruhi, Hüseyin, İsa Selim Efendiler ile Mesneviyi ilk şerh eden Şarih-i İsmail Ankaravî ve Şeyh Galip Efendi’nin mezarları bulunuyor.
Halet Said Efendi Türbesi’nde ise Şeyh Kudretullah, Ataullah efendiler ile Halet Said Efendi ve Ubeydullah Efendi`nin eşi Emine Esma Hanım’ın mezarları yer alıyor.
Galata Mevlevihanesi giriş ücreti ve ziyaret bilgileri
🗺 Adres: Şahkulu Mahallesi Galip Dede Caddesi No:15 Tünel Beyoğlu, İstanbul
📲 muze.gov.tr ☎️ 0 (212) 2454141
🕘 Ziyaret saatleri: Pazartesi hariç haftanın 6 günü yaz dönemi (1 Nisan – 1 Ekim) 09.00-19.00, kış dönemi (1 Ekim – 1 Nisan) 09.00-17.00 arasında açık. Ramazan ve Kurban bayramlar ilk günü yarım gün ziyarete kapalı.
💶 Giriş ücreti: 18TL, Müzekart geçerli (Müzekart Sema Gösterilerini kapsamıyor.) 18 yaş altı ve 65 yaş üstü ücretsiz. Her pazar saat 17.00’de yapılan Sema Gösterileri ayrıca ücretlendiriliyor.
🚌 Ulaşım: En yakın metro istasyonu Şişhane metro durağı. F2 Karaköy – Beyoğlu Tarihi Tünel Füniküler hattı.
Galata Mevlevihanesi’ne nasıl gidilir
Galata Mevlevihanesi, İstiklal Caddesi’nin sonundaki Tünel Meydanı’ndan Galata Kulesi’ne inen Galipdede Caddesi’nin hemen başında, sol tarafta yer alyor. Merkezi konumu ile ulaşım bakımından oldukça avantajlı olan Mevlevihane’ye Taksim Meydanı’ndan ya da Eminönü ve Karaköy’den ulaşmak çok kolay.
Taksim Meydanı’na kadar gelip buradan İstiklal Caddesi’ni yürüyerek geçebilirsiniz. Diğer yandan Şişhane’ye kadar metroyu kullanabilirsiniz. Karaköy’e gelip buradan 10 dakikalık bir tırmanışla, ya da finükülerle Tünel’e kadar çıkmak da bir başka seçenek. Otobüsle ise, Taksim Meydanı’ndan Eminönü veya Karaköy’e gelen herhangi bir otobüse binebilir; Bağcılar-Kabataş Tramvay Hattını kullanarak yine Karaköy’e kadar gelebilirsiniz.
Adını çok duydum ama bir türlü göremedim. Harika gözüküyor.