Frauenkirche, Dresden’deki Neumarkt’ta yükselen Barok tarzda görkemli bir anıtsal kilise. Şehrin en çok ziyaret edilen yerlerinden biri. Orijinal adı ‘Unserer Lieben Frauen’ yani Sevgili Hanımlarımız olan kilisenin adı yıllar içinde kısaltılarak günümüzde kullanılan terim haline gelmiş. Frauen’in anlamı kadınlar, kirche ise Almanca kilise anlamına geliyor, yani Kadınlar Kilisesi.

Dresden’deki en ünlü ve ikonik tarihi yapılardan biri olan Frauenkirche, Protestan Barok’un zirvelerinden biri. Bir barok mimari başyapıtı olan kilise ilk olarak 1743’te tamamlanmış. Şubat 1945’te Müttefik bombardımanıyla yıkılıp moloza dönüşen kilise, yıkılışından 60 yıl sonra 2006 yılında yeniden inşa edilmiş. Savaşa ve yıkıma karşı bir anıttan barış ve uzlaşma sembolüne dönüşmüş.

Saksonya eyaletinin başkenti Dresden’in tarihinin, tam olarak bilinmemekle birlikte, 7. yüzyıla kadar uzandığı tahmin ediliyor. Gerçek anlamda kentleşme ise 12. yüzyılda başlamış. 18. yüzyılın başında Avrupa’nın en önemli merkezlerinden biri haline gelmiş. Bilim ve sanat alanında kendini sürekli geliştiren ve zenginleşen kent, Elbe Vadisinin Floransası olarak anılıyor.

Dresden için ‘küllerinden doğmuş bir şehir’ demek yanlış olmaz. Bir zamanlar barok mimarinin en gözde örneklerinden biri olan şehir II. Dünya Savaşında harabeye dönmüş ve neredeyse taş üstünde taş kalmamış. Geçmişlerine bağlı olan Almanlar, yıkılan tarihi ve kültürel mirası, eski tasarımlarını aynen koruyup yeniden projelendirip yeniden inşa etmişler.

Malta

Almanya’nın geçirdiği bu başarılı yeniden inşa sürecini, savaş ve yıkımın üstesinden gelişini, Frauenkirche Kilisesi kadar güzel temsil edebilen başka bir bina daha bulunmuyor sanırım.

DRESDEN’DE NEREDE KALINIR
Dresden’de her bütçeye uygun konaklama seçenekleri mevcut. Ben şehir merkezindeki ibis Dresden Zentrum‘da kaldım. Steigenberger Hotel de Saxe, Star G Hotel Premium Dresden Altmarkt, Premier Inn Dresden City Zentrum ve Hilton Dresden beğendiğim, kalabileceğiniz, iyi konumda diğer oteller. a&o Dresden Hauptbahnhof ve Hostel Mondpalast ise tercih edebileceğiniz uygun fiyatlı hosteller.

Frauenkirche, Dresden

Frauenkirche, Dresden’in Altstadt’taki (eski şehir) ana meydanı olan Neumarkt’ta yer alıyor. Kilise, oldukça hareketli ve bir o kadar da çalkantılı hikayeye sahip. Meryem Ana’ya adanan kilise, ilk olarak 11. yüzyılda Romanesk tarzda, şehir surlarının dışında inşa edilmiş. Protestan kilisesi haline geldiği Reformasyon dönemine kadar Meissen Piskoposluğundaki bir başrahibin ikametgahı olmuş.

Bu ilk Frauenkirche 1727’de yıkılmış ve yerine vatandaşlar tarafından Lüteriyen kilisesi olarak daha büyüğü inşa edilmiş. Saksonya Prensi I. Frederick August, Polonya Kralı olmak için Katolikliği seçmiş olmasına rağmen inşaatı desteklemiş. Orijinal Barok kilise 1726 ile 1743 yılları arasında inşa edilmiş

En büyük eserinin tamamlandığını göremeyen Dresden’in şehir mimarı George Bähr tarafından tasarlanmış. Kilisenin tasarımını üstlenen George Bahr ‘Yerden tepeye kadar tek bir taş parçası gibi’ düşünüp o şekilde ilham almış. Bähr’ın farklı tasarımı, sunağı, minberi tüm cemaatin görüş açısına göre doğrudan merkeze yerleştirerek Protestan ayininin yeni ruhunu yakalamış.

1736’da ünlü org yapımcısı Gottfried Silbermann kilise için üç manuel, 43 duraklı bir enstrüman yapmış. Org 25 Kasım’a adanmış ve Johann Sebastian Bach 1 Aralık’ta enstrümanla ilgili bir resital vermiş.

Katedral, 15 Şubat 1945’te, Dresden’in bombalanmasından iki gün sonra tamamen çökmüş. Neumarkt’taki moloz dağı 48 yıl boyunca savaşa ve yıkıma karşı bir anıt olarak kalmış. 1982’den sonra Doğu Alman barış hareketinin ve şiddet içermeyen protestoların sembolü haline gelmiş. Almanya’nın tekrar birleşmesine kadar olan dönemde de Dresden’in tekrar yapılanması ciddi ciddi düşünülüyormuş.

Dresden Filarmoni Orkestrasında trompet çalan Güttler, 70’li yıllarda provalara giderken bu kalıntı yığınının yanından geçermiş. Kilisenin yeniden inşası için kampanyalar yürütmeye başlamış. Her ne kadar kiliseyi tekrar yapma isteği çok fazla olduysa da politik ve ekonomik nedenlerden ötürü Doğu Almanya hükümeti buna engel olmuş.

‘Yenilenmiş’ haliyle Frauenkirche’nin açılması için yine de aradan yıllar geçmesi gerekmiş. 1990’ların başlarında yurttaşların adım atmasıyla ve Saksonya Lutheran Kilisesinin de desteğiyle Dresden şehri kiliseyi orijinal taşlarını kullanarak tekrar yapmaya karar vermiş. Dünyanın her yerinden para akmış ve çalışmalar hızlamış.

Moloz yığını temizlenip her taşın şekli ve büyüklüğü kataloglanmış. Bilgisayarlı teknolojinin yardımıyla da her parça orijinal yerine yerleştirilmiş. Dresden’in kuruluşunun 800. yılı dolayısıyla restorasyonu 2006’da bitirme planlanmış. İnşaat sırasında turlar ve Frauenkirche konserleri ile bağışlar gelmeye devam etmiş.

Projenin en büyük destekçisi ise İngiltere’deki Dresden Trust’dan gelmiş. Dresden Trust 600 bin Avrodan daha fazla para toplamış ve şu anda kilisenin kubbesinin altında bulunan altın haçı kiliseye bağışlamış. Barışın simgesi Frauenkirche, II. Dünya Savaşında yıkılmasından 60 yıl sonra yeniden gururla açılmış.

Planlanan açılış tarihinden bir yıl önce, 2005’te açılışı yapılmış ve sonunda Avrupa’nın en güzel şehirlerinden birinin silüeti tamamlamış. Kilise bugün Dresden’in eski kent merkezinin önemli bir bileşeni.

Frauenkirche

Frauenkirche, hem içi hem de dışı Barok Dresden mimarisinin en güzel örneklerinden biri. Frauenkirche kubbesi, uzatılmış alt kısmıyla klasik bir kubbeden ziyade çan şeklinde olması nedeniyle sıra dışı. Kubbe yapısının ağırlığı 12 bin tonun üzerinde. Geleneksel Roma Katolik kilisesinden çok farklı, tipik bir Protestan düzenine sahip. Kilisede nerede oturursanız oturun, kilisenin ana öğeleri sunak ve minberi görebiliyorsunuz.

Dekorasyonu da oldukça coşkulu ve süslü, oturma galerilerinin ön kısmı boyunca frizler yer alıyor. Kubbedeki resimler, kaybolan orijinallerin yerine Johann Baptist Grone tarafından yapılmış. Christoph Wetzel’in yeni resimleri dört Evangelist Matterw, Markos, Luka ve Yuhanna’yı ve inanç, umut, sevgi ve merhamet erdemlerini tasvir etmiş.

Sunağın orijinal malzemesinin çoğu bombalamadan sonra kurtarılmış. Bu nedenle yeniden inşa edilmesi mümkün olmuş. Kilisenin devasa kubbesine tırmanarak 67 metre yüksekliğindeki izleme galerisine ulaşabilirsiniz. Buraya çıktığınızda kubbedeki resimleri çok daha yakından görebiliyorsunuz.

Ziyaret edilmesi ücretsiz olan kilisenin ana bölümünün aksine, bir bilet satın almanız gerekecek – yetişkinler için 10 €, çocuklar ve yaşlılar için 5 € ve aile bileti için 22 €. Kilise herkese açık olmasına rağmen konserler ve diğer organizasyonlar için sık sık kapatılıyor.

Frauenkirche, Dresden Altstadt’taki ana meydanı olan Neumarkt’ta yer alıyor. Elbe nehrine ve Dresden Kalesi, Zwinger Sarayı ve Eski Ustalar Galerisi gibi diğer Dresden simge yapılarına sadece beş dakikalık yürüme mesafesinde. Frauenkirche’ye en yakın tramvay durağı, kilisenin bulunduğu Neumarkt’a 3 dakikalık yürüme mesafesindeki Altmarkt’a yer alıyor. 1, 2 ve 4 numaralı tramvaylar burada duruyor.

Ana tren istasyonunu Hauptbahnhof’tan bu durağa direkt tramvay yok, ancak Pirnaischer Platz’a giden 3, 7 veya 12 numaralı tramvaylara binebilir ve oradan Neumarkt ve Frauenkirche’ye kadar son 300 metreyi yürüyerek ulaşabilirsiniz.

1 Yorum

  1. Adamlar yerle bir olmuş şeyi ayağa kaldırıyorlar, bizimkiler var olan şeyleri yok etmekle veya yok olmasına göz yummakla meşgul. Nasıl bir insanlıktır bizimkisi, içim kanıyor yani.

Yanıt yaz

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz