Almanya denince birçoğumuzun aklına ilk olarak sanayisi gelişmiş, güçlü bir ülke geliyor. Bu gerçeğin yanı sıra Almanya, orta çağdan kalma masal tadındaki kasabaları, tarihi meydanları, dağların zirvelerine kurulmuş görkemli şatoları, yemyeşil coğrafyası ve nehirleriyle görülmeye değer enfesi bir coğrafya.
Dünyanın en gelişmiş sanayi ülkelerinden biri olan Almanya, ABD ve Japonya’nın ardından en büyük ulusal ekonomi konumunda. 82,8 milyonluk nüfusuyla da Avrupa Birliğinin en büyük ülkesi. Avrupa’nın kalbinde yer alan ülke, geçmişte çok göçmen kabul etmiş olması ve farklı kültürleri barındırmasından dolayı çok yönlü ve zengin bir kültüre sahip.
Almanya, dünya tarihinde şairlerin ve düşünürlerin ülkesi olarak biliniyor. Almanya kadar dünya gündemini değiştirmeyi başarmış çok az ülke var. Hansa birliği, reformlar ve evet Hitler ve soykırım ama aynı zamanda matbaa, otomobil, aspirin, mp3 teknolojisi de.
Ampul, hesap makinesi, insulin, cep saati, klarnet, parafin, gazolin, dizel motoru, otomobil motoru, motosiklet, jet motoru, kasetçalar ve LCD ekran gibi icatları günlük yaşamımızda oldukça bir önemli yer tutan buluşları Almanlar yaptı.
Şairler ve Filozoflar ülkesi olarak bilinen Almanya dünya edebiyatına ve müziğine Bach, Beethoven, Goethe, Handel, Schumann, Mendelssohn, Brahms, Wagner ve Strauss; dünya felsefesine Kant, Hegel, Schopenhauer, Nietzsche ve Heidegger gibi değerleri hediye etti. Ünlü Alman fizikçi Albert Einstein, genel İzafiyet teorisini geliştirdi.
Alman doğumlu Anne Frank adlı genç bir kızın ve ailesinin II. Dünya Savaşı’-nda Amsterdam şehrinde Nazi zulmü döneminden, kaçış ve saklanmalarını anlatan günlüğü bir kitap olarak basılıp, 67 dilde tercüme edildi. Uzun süre raflardan düşmeyen kitabın 300 milyon kopyası satıldı.
İlk olarak 12 Ekim 1810 yılında Bavyera Prensi Ludwig ile Prenses Therese’nin evlilik töreni şerefine düzenlenen Oktoberfest dünyanın en büyük halk ve bira festivali olmasıyla ünlü. Festival her yıl Almanya’nın Münih kentinde düzenleniyor ve her yıl Eylül ayının son haftasında başlayıp, Ekim ayının ilk pazar gününe kadar sürüyor. En çok içkinin Oktoberfest’te tüketildiği ülkede 14 binden fazla içki üretim fabrikası bulunuyor.
Almanya’nın en ünlü pastası, vişne likörüyle ıslatılmış çikolatalı pasta keki, marine edilmiş vişne, krema ve bol miktarda çikolata parçacıklarından oluşan ve schwarzwalder kirschtorte (kara orman pastası) adı verilen pasta. Dünyaca ünlü fastfood yemeği olan Hamburger adını Almanya’nın ikinci büyük şehri Hamburg’tan alıyor. Dünyanın en çok araba üreten ülkelerinden biri olan Almanya, 2014 yılında Mercedes, Volkswagen, Audi ve BMV olmak üzere diğer ülkelere 3 milyondan fazla araba sattı.
Ülkede 150 den fazla şato bulunuyor. Bu şatoların en ünlüsü, Bavyera Eyalet Kral II Ludwig tarafından inşa ettirilen ve Walt Disney Uyuyan Güzel filminin model şatosu olan Neuschwanstein Şatosu. Almanya’da 2014 yılından beri uluslararası öğrenciler de dahil her öğrenciye ücretsiz eğitim alıyor. Özgürlük insanın doğasında var olan bir duygu olduğu kabul edildiğinden, Almanya’da hapisten kaçmaya teşebbüse ceza verilmiyor.
Almanlar çoğunlukla çok ciddi insanlar olarak biliniyor ve evet güneydeki komşuları kadar çılgın olmadıkları bir gerçek. Ancak ciddi oldukları kadar da dost canlısı ve yardımseverler. Göründükleri kadar soğuk kesinlikle değiller. Genel olarak Almanya hemen her türlü bütçeye hitap edebilecek kadar da çeşitliklere sahip bir ülke. Binlerce yıllık kültürü, muhteşem doğal güzellikleri, birbirinden güzel yapıları, lezzetleriyle Almanya, Avrupa’nın en turistik ülkelerinden biri.
Almanya Gezi Rehberi
Almanya ya da resmi adıyla Almanya Federal Cumhuriyeti, Avrupa Birliği üye ülkelerinin en kalabalık nüfuslu ülkesi. Orta Avrupa’da yer alan ülke, Danimarka, Polonya, Çekya, İsviçre, Avusturya, Fransa, Belçika, Lüksemburg ve Hollanda ile sınır komşuluğu bulunuyor.
Almanya’nın tarihi MÖ 3. yüzyılda ortaya çıkan Cermen Kabileleriyle başlıyor. Güney İskandinavya’dan ve Kuzey Almanya’dan gelen kabileler farklı uluslardan etkilendi ve 962 yılında Kutsal Roma Cermen İmparatorluğu’nu kurdular. 1806 yılına kadar varlığını sürdüren bu devlet Napolyon Savaşları sırasında tamamen yıkıldı. Devlet 1814 yılında 39 eyalete ayrıldı. 1871 yılında bir araya gelen eyaletler sayesinde Alman İmparatorluğu kurulmuş oldu.
1918 yılına kadar varlığını güçlenerek varlığını sürdüren Alman İmparatorluğu I. Dünya Savaşıyla yıkıldı. Bu yıkılışın ardından Weimar Cumhuriyeti ve Nazi Almanyası dönemlerini yaşayan ülke, 1945-1990 yılları arasında Batı ve Doğu Almanya olarak yaşamına devam etti.
Almanya, federal parlamenter sistemle yönetiliyor. 16 eyaletten oluşan ve 357 bin 21 kilometre karelik bir alana yayılan ülke, yüz ölçümü bakımından Avrupa’nın beşinci en büyük ülkesi. Berlin, Hamburg, Münih, Köln, Frankfurt ve Stuttgart gibi büyük şehirlere ev sahipliği yapan Almanya’ya Berlin başkentlik yapıyor. Avrupa Birliğinin en büyük ekonomisine sahip olan Almanya, Amerika, Çin ve Japonya’dan sonra dünyanın dördüncü büyük ekonomisine sahip.
Berlin Duvarının yıkılmasından sonra yeniden birleşen Almanya 1990 yılından beri tek ülke olarak varlığını sürdürüyor. 1990’da tekrar birleşmesinden sonra Almanya 16 federal bölgeye ayrıldı. Ülkenin 3 şehir devleti Berlin, Hamburg ve Bremen’in yanı sıra kuzeyde Schleswig-Holstein ile güneyde Bavyera’ya kadar 13 farklı idari bölge bulunuyor. 1955’den beri NATO’ya üye olan ülke, Schengen kurucu ülkeleri arasında yer alıyor.
Amerika Birleşik Devletleri ve Rusya’dan sonra en çok göç alan üçüncü ülke olan Almanya’da 81,5 milyon insan yaşıyor. Nüfusun %87,5’i Almanlar’dan, %6,5 Türkler’den, geri kalan %6’sı da diğer milletlere mensup insanlardan oluşuyor. Resmi dili Almanca olan ülkede, Cermen dilleri dışında İngilizce, Türkçe, Lehçe, Balkan dilleri ve Rusça da sıklıkla konuşuluyor. Dünya çapında yaklaşık olarak 100 milyon kişinin ana dili olan Almanca, 80 milyon insanın da ikinci dili.
Alman halkının çoğu Hristiyanlığa inanıyor. Almanya nüfusunun 3’te 2’si Hristiyan. Protestan ve Katolikler neredeyse başa baş gibiler ancak ülkenin kuzeyinde Protestan sayısı daha fazlayken güneyde Katolikler sayıca üstün. Almanya aynı zamanda 4 milyon Müslümana ve 100,000 kadar da Yahudi’ye ev sahipliği yapıyor. Alman halkının %36’sı herhangi bir dine inanmıyor.
Almanya çok yönlü bir coğrafi zenginliğe sahip. Batıdan doğuya doğru tam 640 km genişliğe sahip. Bu birçok Avrupa ülkesi ile kıyaslandığında oldukça büyük bir coğrafya demek. Ülkenin kuzeyinde Kuzey Denizi ve Baltık Denizi yer alırken, güneyinde görkemli Alpler bulunuyor. Bu iki nokta arasında ise verimli ovalar, göller ve nehirler sıralanıyor. Bu coğrafya arasında serpilmiş tam 38 yer, UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde bulunuyor.
Almanya Gezilecek Yerler 📌
Almanya’nın her şehri ayrı bir büyüye sahip. Hamburg’un denizcilik tutkusunu ‘Maritime City’de yaşayabilirsiniz. Duesseldorf modanın şehri ve alışveriş için çok iyi bir yer. Dresden kültür şehri ve her yerine barok saltanatı hâkim. Hannover ise ticaret fuarlarının başkenti olmasından dolayı yenilik şehri olarak adlandırılıyor.
Tarih şehri Nürnberg’in Noel Pazarı, müzik şehri Leipzig’de Bach, kitaplar ve art nouveau mimarisini, sanat şehri Frankfurt’ta geleneksel Alman elma şarabı, Stuttgart’ta müzikaller, Köln’de çikolata ve her şehirde farklı bir olguyu sonuna kadar yaşayabilirsiniz.
Festivaller ülkenin sosyal yaşamında çok önemli. Çeşitli tarımsal ürünlerden tutun da klasik ve rock müzik, şarap ve kültürel çok sayıda dünyaca ünlü festivale ev sahipliği yapıyor Almanya. Bu festivaller hem gelen turistlerin yerel kültürü yakından tanıması hem de eğlenmesi için en iyi fırsatlar. Bunların en ünlüsü, elbette ki Oktoberfest.
1. Berlin
Almanya’nın başkenti Berlin, ülkenin batısı ile doğusunu ikiye bölen, 1989’da yıkılan duvarıyla dünyanın hafızasında yer eden bir şehir. Avrupa’nın en popüler turizm destinasyonlarından biri olan Berlin, Brandenburg Kapısı, Berlin Müzesi, hareketli gece hayatı, farklı etnik kimlik ve kültürlerden insanlarıyla ile tam bir renk cümbüşüne sahne oluyor.
Brandenburg Kapısı, Charlottenburg Sarayı ve Reichstag binası gibi eserleriyle Berlin tarih bakımından aşırı zengin. Özellikle Führer’in Karargâhı ve Berlin duvarının kötü izleri sokak sanatının renkleri, dans sanatının en güzel örnekleri ve sürekli her yerde karşınıza çıkan yaratıcılığı ile Modern Berlin ziyaretçilerinin karşısında ışıldayarak parlıyor.
14 bin hayvana ev sahipliği yapan Berlin Zoolojik Bahçesi, dünyanın en çok türe sahip hayvanat bahçesi olarak biliniyor.
2. Leipzig
Dünyaca ünlü müzik bestecileriyle tanınan Leipzig, Almanya’nın Saksonya eyaletinin merkezi. Bach, Richard Wagner, Felix Mendelssohn gibi müzik ustalarının izlerini şehrin dört bir yanında görmek mümkün.
Leipzig gezilecek yerler açısından oldukça doyurucu. Napolyon’un yenildiği yer Augustusplatz; Leipzig’in tarihi bölgesi Markt ve Altes Rathaus; Bach’ın kilisesi St. Thomas ve diğer önemli kilise St. Nicholas; şehir manzarasını gözler önüne seren Leipzig Üniversitesi Kulesi; görkemli Uluslar Muharebesi Anıtı; filmlere konu olmuş kale Colditz en önemli yerler.
3. Heidelberg
Güneybatı Almanya’da bulunan Heidelberg, Almanya’nın en eski üniversitesi olan Heidelberg Üniversitesi’ne ev sahipliği yapan kent. Neckar Nehri’nin iki yakasında kurulu olan şehir, ülkenin en romantik kenti (Wege der Romantik) olarak tanınıyor. Üniversitelilerin varlığıyla genç bir nüfusa sahip olan şehirde tarih, kültür, sanat ve eğlence yaşamı çok zengin.
Geniş Neckar Nehrinin yanında muhteşem bir ahşap kasaba olan Heidelberg, heybetli Rönesans kalesi, sevimli kafeleri, kitapçıları ve şiir etkinlikleri ile muhteşem bir görüntüye sahip. Almanya’nın en eski üniversite kasabası aynı zamanda Alman Romantizminin doğum yeri ve Filozofun Yolunun (Philosophenweg) muhteşem panoramik görüntüsüyle de meşhur.
4. Rügen Adası
Almanya’nın en büyük adası olan Rügen, Baltık Denizi üzerinde yer alıyor. Adanın birbirinden güzel plajları, şık ve etkileyici otelleri ve sessiz ve sakin yapısıyla hem Almanların hem de yabancı turistlerin tatil için tercih ettiği bir destinasyon. Nefes kesen kayalıklarıyla Jasmund Milli Parkı, deniz feneri, balıkçı köyü ve Slav Kalesi kalıntıları adada görülebilecekler arasında.
5. Romantik Ren
Ren Nehri, Avrupa’da ki en uzun nehirlerden biri ve tekne ile gezi için de en uygunu denebilir. Bingen ve Bonn şehri ile Ren Nehri’nin orta bölümü boyunca ilerleyen Romantik Ren, etkileyici manzaraların bulunduğu bir rota.
Koblenz’den bir tekneye atlayın ve yerel kültürün izlerini taşıyan köyler, masalsı ortaçağ kaleleri, üzüm bağları, sevimli kasabalar ve balıkçıları baştan çıkarttığına inanılan denizkızlarının olduğu yerleri hem görün hem de yaşayın. Rota üzerindeki en ilginç yapı ise Lorelei Kayası. Nehrin ortasındaki kaya, mitolojide denizcilere seslenip onları öldüren bir su perisi olarak geçiyor.
Romantik yol: Almanya 200’den fazla çok uzun bisiklet yollarına sahip ve bu yollar ana şehirlerden küçücük ve çok sevimli kasabalara kadar uzanıyor. Tartışmasız bu yollar arasında en güzeli 350km uzunluğundaki Wurzburg’dan Avusturya sınırına kadar uzanan yol.
6. Köln
Almanya’nın en çok ziyaretçi ağırlayan kentlerinden biri olan Köln, Cologne olarak da tanınıyor. Avrupa’nın en hareketli gece hayatı, disko ve partilerine ev sahipliği yapan kent, orta çağ mimarisinin simge yapılarından Köln Katedrali ile de popüler. Zengin kültürel geçmişe sahip şehirde çok sayıda butik müze de ziyaret edilebilir.
Noel zamanı tüm şehir ve kasabalar geleneksel sokak pazarları ile çok canlı bir görüntüye sahip oluyor ama hiç biri Köln’de ki kadar eğlenceli ve güzel olamıyor. Oyuncaklar, zencefilli çörek ve el yapımı hediyelik eşyalar festivalin sayısız ürünlerinden sadece bazıları. Glühwein (sıcak şarap) ise bu muhteşem deneyimin en tatlı parçalarından birini oluşturuyor.
7. Dresden
İkinci Dünya Savaşı sırasında bombardıman altında büyük yıkım yaşayan Dresden, savaşın ardından eski kent planına uygun olarak yeniden inşa edildi. Kent, ülkenin kültür sanat hayatının önemli merkezlerinden biri. Sanat galerileri, müzeler ve farklı koleksiyonlar ile sanat severleri etkileyen şehirde Frauenkirche Katedrali ve Semper Operası görülmeye değer.
I. Dünya savaşının adeta yetim bıraktığı şehir günümüzde çok muazzam ve sanatsal açıdan doyuma ulaşmış bir yer olarak karşımızda. Özellikle yenilenen Dresden Frauenkirche kilisesinin muhteşem bir şekilde onarılarak mükemmel bir şekilde restore edilmesinden sonra şehir çok enfes bir çehreye sahip oldu.
8. Lübeck
Ülkenin Baltık Denizi’ndeki en büyük liman şehri olan Lübeck, II. Dünya Savaşı’nda bombalanan ilk şehirler arasında yer alıyor. Orta çağ mimarisinin yansıması olan mimari yapılarıyla muhteşem bir atmosfere sahip olan kent, 1143 yılında kurulmuş. Dar sokakları, 12. yüzyıldan kalan belediye binası ve tarihi şehir kapılarıyla şehirde büyüleyici bir atmosfer bulunuyor.
9. Neuschwanstein Şatosu
Almanya’da Bavyera eyaletinde, Füssen yakınlarında bulunan Neuschwanstein Şatosu, Walt Disney’in ‘Uyuyan Güzel’ eserine ilham kaynağı olan ünlü bir yapı. Almanya’da en çok fotoğraflanan mimari yapılardan biri olan şato, Bavyera Kralı Ludwig II’nin dinlenmesi için inşa edilmiş. Şatonun benzeri Disneyland Paris’te bulunuyor.
Eşi benzeri olmayan bir saray olan Neuschwanstein Bavarya’nın Alp eteklerinde bulunuyor. Kral Ludwig II’in en özenle donattırdığı kalelerden biri ve tasarımı çoğunlukla Wagner operalarından esinlenilmiştir. Eğer dışarıdan baktığınızda sizi etkilemeyi başarıyorsa içerisine girdiğinizde dekor ve tasarımı ile başınızı döndürecektir.
10. Münih
Almanya’nın dünyaca ünlü bira festivali Oktoberfest’e ev sahipliği yapan Münih, ülkenin en hareketli ve renkli şehirlerinden. 1810’da ilk olarak Münih’te kutlanan 16 günlük Oktoberfest, Bavyera kültürünün en önemli parçalarından birini oluşturuyor.
Muhteşem bir organizasyon ve canlı müziği bulabileceğiniz festivale katılmayı düşünüyorsanız ismi Ekim olmasına rağmen çoğunlukla Eylül ayı içinde yapılıyor, o yüzden biletinizi almadan önce tarihleri iyi kontrol edin.
Tarihi kiliseleri, ihtişamlı sarayları, gece mekanları, modern ve geçmişi bir arada sunan sokakları ile şehir oldukça renkli. Yemekleri ve bira festivaliyle Münih’i her yıl milyonlarca insan ziyaret ediyor.
Avusturya sınırında doğal bir sınır oluşturan Bavyera Alpleri çarpıcı şekilde güzel bir çekiciliğe sahip. Münih’ten kolaylıkla ulaşılabiliyor ve adrenalin sporlarını sevenler için burada birçok kayak, yürüyüş ve kano seçenekleri bulunuyor. Huzur arayanlar da muhteşem SPA merkezlerinde dinlenip kendilerini toplayabilirler.
Bayern Munich’in stadyumu olan Allianz Arena’da futbol keyfi Almanlar için tam bir zirve noktası. Hamburg, Bayer Leverkusen, Hertha Berlin, Schalke 04 ya da Werder Bremen gibi büyük kulüplerin maçlarını yakalama şansınız varsa asla kaçırmayın deriz. Stadyumların çok büyük bir kısmı yeni ve 2006 dünya kupası için yapılmıştı.
11. Frankfurt
Frankfurt parlak ofis binaları görüntüsüyle ülkenin finans merkezi olsa da kültürel açıdan turistleri kendisine çekebilecek birçok özelliği de yok değil. Avrupa’nın finans merkezi olarak bilinen Frankfurt, bankalar caddesi, fuar alanı ve şehir etrafındaki yeşil kemerleriyle tanınıyor. Yaşam kalitesiyle dikkat çeken, Main Nehri etrafında kurulan şehir, yeşil alanları, köprüleri, görkemli manzaraları ve muhteşem gezinti yerleri ile modern yaşamla çevreci karakterin buluştuğu bir noktada.
Nehrin her iki yakasında bulunan sanat merkezleri Almanya’nın en önemli müze alanları arasında. Giersch Müzesi, Museum of Applied Art (Uygulamalı Sanatlar Müzesi), Museum of World Cultures (Dünya Kültürleri Müzesi), Museum of Communication (Haberleşme Müzesi) ve Liebieghaus bu müzelerden sadece birkaçı.
Tarihi bölgeleri ortaçağ dönemlerine kadar uzanıyor ve halen iyi durumda olan birçok binalar var. Kentin en popüler noktalarından biri olan Brober Hirschgraben’de bulunan ünlü Alman edebiyatçı Goethe’nin Evi olan Goethe-Haus; 850 yılında Domplatz’da inşa edilen büyük katedral Kaiserdom St. Bartholomäus; Frankurt’un 600 yıllık belediye binası Römer kentin görülmeli.
12. Rennsteig
Dağları, gelgitli kıyıları ve tabii ki görkemli ormanları ile Almanya yürüyüş tutkunları için tam bir cennet. Rennsteig’in tarihi dokusu, ormanın içine doğru tam 170km boyunca uzanıyor ve zengin kültürü daha da zengin görselliğiyle harmanlayarak olağanüstü bir sentez ortaya çıkartıyor.
13. Weimar
Bin yıllık bir şehir olan Weimar birçok yazar, müzisyen, besteci ve şaire ev sahipliği yaptı. Bu sanatçılar arasında Goethe, Luther, Bach, Liszt, Wagner ve Schiller gibi isimler yer alıyor. Kültür tutkunlarının mutlaka uğraması gereken bir yer olmasının yanında görsel açıdan da 18 ve 19. Yüzyıllarda yaşadığı altın çağından kalma mimarisi ile de göz dolduruyor.
14. Hamburg
Almanya’nın en büyük metropolü Hamburg, nehirlerin kesiştiği bir coğrafyada, yemyeşil yapısı, köprüleri, devasa limanı, gölleri, park ve bahçeleri, mimari yapıları ve hareketli yaşamı ile cezbedici güzellikte. Şimdiye kadar 2 defa ziyeret etme fırsatım oldu.
Kuzey Denizi ile Baltık Denizi’ni birbirinden ayıran Jutland Yarımadasının güneyindeki şehir, Binnenalster ve Aussenalster göllerinin etrafında kurulduğundan doğal güzellikleri ile etkileyici özellikte. Alster Gölü ile Elbe Nehri’ni buluşturan Alsterfleet (Alster Kanalı) ve kanal çevresindeki yürüyüş yolu Hamburg’un en önemli soluklanma alanı.
Rengârenk ve kozmopolit yapısıyla şehrin kalbinde müzik atıyor. Reeperbahn’da Beatles’ın izlerini takip edebilir; ateşli yaşamın tadını çıkartabilir; ya da DJ’ler eşliğinde sabahlara kadar dans edebilirsiniz. The Speicherstadt’ın neo-gotik kanallarını görmek için en güzel zaman kesinlikle gece.
15. Moselle Vadisi
Dünyaca ünlü Moselle Vadisinde şarap tadımı, kırsal Almanya’yı tanımanın en lezzetli yollarından biri. Moselle nehrinin dik kıyıları bir yana dursun, gelenekselliğini koruyan kültürü, yavaş akan hayatı ve baştan çıkartıcı güzellikteki doğası ile vadinin güzelliğine kendinizi bırakın. Özellikle beyaz şarapları denemeyi sakın unutmayın.
16. Kara Orman
Almanya’nın çok az kırsal bölgesi Kara Orman kadar yoğun, yeşil, dağlık ve masalsı bir atmosfere sahip. Orman içerisinde yapılacak uzun bir yürüyüş bu fotojenik manzaraların tadını çıkartmak ve ulusal parkın muhteşem tepelerine çıkmak için en uygun yol. Kendi içinde küçük ama karakterli kasabalar olan Triberg im Schwarzwald gibi birçok şirin bölgeyi de ziyaret etmek için çok güzel bir sebebiniz olur. Ayrıca dünyanın en büyük guguklu saatinin burada olduğunu biliyor muydunuz?
17. Düsseldorf
Düsseldorf’ta mutlaka görmeniz gereken yerler Old Town-Altstadt, MediHarbour, Königsallee, Benrath Sarayı ve Kaiserswerth olarak sıralanıyor. Bunların yanında onlarca müze ve sanat galerisi de ziyaretçilerini bekliyor. Düsseldorf’ta, kentin eski dokusunu yansıtıyor Schloss Benrath bölgesi, Kaiserpfalz, Lin Kalesi ve Schloss Dyck Sarayı ile Düsseldorf’un en geniş ve eski yeşil alanı olan Hofgarten da görülmeli.
Almanya alışveriş
Almanya gibi gelişmiş bir ülkeden bahsettiğimiz zaman ‘ne ararsan bulursun’ demek yanlış olmaz. Kamera ve dürbün gibi optik ekipmanlar ile porselen, el yapımı kristal, gümüş, çelik, Solingen bıçağı, deri, spor ekipmanları gibi malzemeler Almanya’ya özel ürünler arasında yer alıyor.
Doğu Almanya tarafında ise müzik enstrümanları ve ahşap oyuncaklar çokça satılıyor. Guguklu saatler ise çok bilinen bir mitin aksine İsviçre’den değil, Almanya’nın Kara Orman bölgesinde üretiliyor.
Alman el yapımı eşyalar kolaylıkla her yerde bulunabiliyor ancak özellikle dev Noel pazarlarında çok geniş seçenekler karşımıza çıkıyor. Birkenstock, Jack Wolfskin, Hugo Boss ve Adidas gibi Alman markalarının fiyatları dünya ortalamasıyla aynı. Ancak ülkede bu markaların çok daha geniş bir ürün yelpazesi bulunuyor.
Almanya gece hayatı
Almanya’nın gece hayatı sofistike kültürel partilerden coşkulu ve eğlenceli sokak partilerine kadar farklılık gösteriyor. Büyük kasaba ve şehirlerde tiyatro, opera, canlı müzikli bar ve birçok gece kulübü gibi seçenekler mevcut.
Ülke özellikle elektronik müziği ile ünlü ve dünyanın bu konuda en meşhur yerlerinden biri. Hip-hop ve heavy metal de çok dinlenen müzik türleri arasında. Berlin özellikle tüm gece açık olan yerleri ile meşhur.
Kabare kültürü yıllardır kendisini korumayı başarmış ve çok büyük bir kesime hizmet veriyor. Geleneksel folk müziğini çoğunlukla kırsal bölgelerde duyabiliyorsunuz. Güneyde sayısız birahane varken Rhineland Palatinate, Franconia ve Baden bölgelerinde şarap mahzenlerine sıkça rastlanıyor.
Almanya yeme ve içme
Almanya hem yerel hem de dünya mutfağından birçok yemeği bulabileceğiniz çok zengin bir yemek kültürüne sahip ülke. Bunda ülkede farklı milletlerden yaşayan kişilerin de etkisi var. Saksonya’nın kuzu eti, Rhineland-Westphalia’nın yahnisi ve güneybatının erişte temelli mutfağı ünlü.
Akdeniz mutfağının sağlıklı yemeklerinin birçoğunu ve hatta belki de en iyilerini burada bulabilirsiniz. Almanya, fiyat olarak da diğer batı ülkelerine nazaran daha uygun. Almanya’nın gururu bira ve şarap çeşitleri ise ülkenin her yerinde, her zaman yanınızda.
Almanya nerede
Orta Avrupa’da yer alan ülke, Danimarka, Polonya, Çekya, İsviçre, Avusturya, Fransa, Belçika, Lüksemburg ve Hollanda ile sınır komşuluğu bulunuyor. Alp Sıra Dağları, Eifel, Hunsr’ck, Reinland ve Wetterstein gibi sıra dağlar bulunan ülkenin, en yüksek noktası 2,962 metre yüksekliği ile Wetterstein sıradağlarındaki Zugspitze Noktası.
357 bin metrekarelik bir alana yayılan ülkenin yaklaşık 8 bin metrekaresini su kaynakları oluşturuyor. Rhine, Tuna, Elbe gibi Avrupa’nın bazı büyük nehirlerine sahip olan ülkede ılıman okyanussal iklim ve karasal iklim görülüyor. Geniş orman alanları, yabani yaşam parkları, sualtı parkları, ve kuş parkları ile ünlü olan Almanya 400’den fazla kayıtlı hayvanat bahçesiyle dünyada bu alanda bir numara sayılıyor.
Almanya’ya ne zaman gidilir
Almanya diğer birçok Avrupa ülkesi gibi tüm yıl boyunca gidilebilecek bir ülke. Ülkede yazlar sıcak kışlar da soğuk geçiyor. Kışın kar yağışı genellikle görülmüyor. Yıl boyu yağmur yağışı var ve Almanya’nın çok büyük bir kısmı özellikle yaz aylarında çok yoğun yağış alıyor.
Ocak aylarında sıcaklık gündüzleri 3°C’ye kadar inerken temmuzda 22°C’ye çıkıyor. En yüksek sıcaklıklar Akdeniz ikliminin hakim olduğu güneydoğu bölgesinde yoğunlaşıyor. Kayak bölgelerinde yüksek sezon aralıkta başlayıp martın sonuna kadar sürüyor.
Mayıs – eylül arası turistik geziler açısından en uygun zaman ve özellikle doğa sporları yapacak olanlar için de en tercih edilebilir dönem. Ancak ilkbahar ve sonbahar mevsimleri aynı zamanda çok fazla kalabalık istemeyenlerin ve aynı zamanda güzel hava isteyenlerin de tercih ettiği bir sezon.
Dağlık bölgelerde olmadığınız sürece ocak – nisan arası hem kalabalık olmayan hem de havanın nispeten yumuşak olduğu dönemler. Kalabalık da olmayınca seyahat kolaylaşıyor ancak Berlin gibi şehirlerin düşük sezonu olmadığından fiyatlarda bir değişiklik görmezseniz şaşırmayın.
Yaz mevsiminde fiyatlar biraz daha yükseliyor. Dikkat edilmesi gereken bir diğer nokta da ticaret fuarlarının olduğu dönemlere denk gelmemeniz. Bu dönemler fiyatların tavan yaptığı zamanlar oluyor.
Almanya ulaşım
Almanya çok iyi çalışan bir otoban sistemine sahip. Bazı bölgeler çok kalabalık olsa da genel olarak Almanya’da ki karayollarının kalitesi olağanüstü. Tüm yollar büyük kamyonlar dışında herkese ücretsiz. Büyük kamyonların hafta sonları ve yazın tatil zamanlarında trafiğe çıkması yasak ve bu da uzun mesafeler gidecek olan araçların işlerini çok kolaylaştırıyor.
Almanya bisiklet kullananlar için muhteşem bir ülke. Sadece bisikletlilere özel olan yollar hemen hemen her yerde ve çok uzun mesafelere kadar gidilebiliyor.
Ülkenin uzakta kalan bölgelerine hem zaman hem de maddi açıdan tasarruf ederek gitmek için en uygun yollardan biri de tren yolunu kullanmak. Tren seferleri bölgesel şirketler tarafından işletiliyor ve çok sık sefer bulunuyor.
Kentsel alanların hepsinde çok iyi çalışan bir otobüs sistemi, tramvaylar ve metrolar bulunuyor. En büyük şehirlerde şehir içi biletler istasyonlarda bulunan bilet makinalarından alınmak zorunda.
Almanya’ya nasıl gidilir
Almanya’nın birçok kentine Türkiye’den doğrudan uçak seferleri var. İstanbul’dan Almanya’nın başkenti Berlin başta olmak üzere Hamburg, Köln, Frankfurt, Hannover, Münih, Stuttgart, Düsseldorf, Bremen, Leipzig, Baden-Baden ve Friedrichshafen’a direkt uçak seferi bulunuyor. Ankara, İzmir ve Antalya’dan da Almanya kentlerine uçakla ulaşılabiliyor.
Almanya denildiğinde aklıma gelen ilk iki şey:Düzen ve disiplin. O yüzden bu ülkenin insanları biraz soğuk gelir bana ama detaylara bakıldığında oldukça renkli bir ülke.
Ne düzeni ne disiplini geri zekalı. Dünyanın en mutsuz insanları almanlardır.. Hiç gülen bir Alman göremezsin. Buz gibiler. Su asla içmezler sürekli bira.