Borobudur Tapınağı, belki de dünyanın en fotojenik yerlerinden birisi. Dünyanın bu en büyük Budist tapınağı, Endonezya’nın Jawa Adası’nın etrafı yeşil bitki örtüsü ve biri halen aktif olan volkanlarla çevrili Yogyagarta şehrinde yer alıyor. UNESCO Dünya Mirası listesindeki Borobudur Tapınağı, 2500 metre karelik alanıyla Budizm dini inancına ait en büyük tapınak.
Buda’nın kutsal çiçeği, nilüfere benzitilmiş piramit şeklindeki Borobudur, 8. ve 9. yüzyılda Sailendra Hanedanlığının altın döneminde inşa edilmiş. Bu kabilenin Güney Hindistan yada Indochina’dan geldiği ve Java’nın Budist öğretiminin ve ibadetinin merkezi olmasına yardım ettiği düşünülüyor.
Yüzlerce kabartmada Buda’nın hayatının anlatıldığı tapınağın neden Budizmin doğum yerinden çok uzakta yapıldığı bilinmiyor. Yaklaşık 350 milyon mensubu bulunan Budizm, Buda’nın insanın özünü ve ruhsal mutluluğu temel alan ahlaki ve felsefi öğretilerinden oluşan bir felsefe olarak başlamış ve daha sonra bir dini inanışa dönmüş.
Her ne kadar yaşı bilinmiyor olsa da, MS 7. yüzyıl sonu ile 8. yüzyıl başında Sanmaratungga tarafından inşa edildiği sanılıyor. Bundan tam 1,200 yıl önce iki milyon taşı nehirlerden derelerden taşımışlar ve harç kullanmadan mükemmel bir biçimde bunları birleştirerek 29 metre yükseklikteki bu görkemli piramidi inşa etmişler.
Aşağı bölgelerindeki korkuluklar buranın dışarının görünmesini engelliyor. Tapınakta 3,000 adet yarı kabartma şeklinde Buddha’nın öğretilerinin illüstrasyonları var. Hepsi birleştiğinde dünyadaki en muhteşem Budist tapınağı ortaya çıkıyor. 500’den fazla gizemli Buddha heykeli tapınağın etrafında bulunuyor.
Borobudur’a tırmanmak başlı başına bir yolculuk ve Mahayana Budizminin ilkelerine göre hem fiziksel hem de ruhsal olarak tecrübe edilmesi gerekiyor. İnançlı tırmanış yukarıya doğru kademe kademe artarken aydınlanma yolundaki yolculukta yol gösterici hikayeler anlatan rölyeflerle karşılaşıyorsunuz.
Muhteşem yapı yüz yıllardır seyyahları kendisine çekiyor. Çin’e ait paralar ve seramiklerin bulunduğu yer burada ibadetin 15. yüzyıldan beri yapıldığının kanıtı. Ancak 13. ve 14. yüzyıllarda İslam’ın adaya gelmesi ve Java’daki Budist hayatının Doğu’ya kaymasıyla Borobudur ilginç bir şekilde 1500’lü yıllarda terkedilmiş.
Volkanik küller tüm bölgeye yayılmış ve olağanüstü yeşil bitki örtüsü bu unutulmuş tapınağın çevresini kaplamış. Bir buçuk yüzyıl boyunca Java’da Budizmin ruhani merkezi olan Borodudur, 1814’te Sir Thomas Stanford Raffles keşfedene kadar tüm sırlarını sakladı.
Java’nın İngiliz valisi olan Sir Thomas Stamford Raffles, 19. yüzyılın başlarında bu bölgeyle ilgilenmiş ve kazı yapılmasını istemiş. Bu durum Borobudur’un hazineleri ortaya çıkarmanın yanısıra doğal olarak korundukları yerden çıkıp bozulmaya başlamalarını da tetiklemiş. Köylüler bazı taşları yapı malzemesi olarak kullanmak için çıkarmış. Koleksiyoncular da Buddha heykellerini ve diğer hazineleri özel ve kamuya açık olarak sergilemek için dünyanın dört bir yanına götürmüş.
Neyseki Borobudur’un bu çöküşü daha sıkı kurallar ve yapılmış en tutkulu uluslararası koruma programı çerçevesiyle durdurulabilmiş. ‘Save Borobudur‘ kampanyası 1968’de Endonezya devleti ve UNESCO işbirliği ile hayata geçti.
Dev yapının alt kısımları söküldü ve paha biçilmez rölyef paneller temizlenerek hava şartlarına karşı güçlendirildi. Bu süreç içerisinde tapınağa en büyük zararı veren su erozyonu için büyük bir akıtma sistemi kuruldu. 8 yıldan sonra 1 milyon taş yerinden alınarak tekrar birleştirildi. Şimdi Güneydoğu Asya’daki en eşsiz anıtlardan biri olan Borobudur 1,200 yıl önce olduğu gibi şimdi duruyor.
Brobodur’da her yönde 92 Buda heykeli ve 1460 rölyef sahne yer alıyor. Alt katta, 160 neden sonuç ilişkisini anlatan rölyef, orta katta Buda’nın hayatına ilişkin hikayeler ve Jataka masallarından sahnelerin resmedildiği rölyefler var. Tapınağın üst katta da duvarla çevrelenmiş kare balkon bulunuyor.
Balkonu içine alan yuvarlak duvarlar, başlangıcı ve sonu olmayan bir çemberi anlatıyor. Buda’lrın ellerinde beş yönden birini gösteren bir el işareti var. Doğuyu gösteren el dünyayı adalete çağırırken, güney kutsamayı, batı meditasyonu, kuzey korkusuzluğu ifade ediyor. Merkezde ise öğretmeyi anlatan bir ifade var.
Budizmin en üst sembolü olan Borobudur, aynı zamanda da evrenin bir tasarımını oluşturuyor. Üç bölüme ayrılmış olması mikro-kozmosu anlatmak için inşa edilmiş. Mikro-kozmosta, insanoğlunun istekleri negatif etkilere açık; orta bölümde bu negatif etkiler insanoğlu tarafından pozitif olanlarla bastırılıyor, en üst bölümde ise insanoğlu artık isteklerle çevrili değil. Nitekim Buda’nın felsefesine göre, acı çekmemek için hiçbir şeyi istememek gerekir. İnsanlar istediklerini elde edemediklerinden ötürü mutsuzdurlar, istemekten vazgeçerlerse mutlu olur.
Borobudur, Yogyakarta’dan 40 km uzaklıkta ve günü birlik bir çok tur ayarlanabiliyor. Turdan bağımsız olarak gitmek yada orada kalmak isteyenler ise otobüs yada taksileri kullanabilirler. Borobudur tırmanmak için tasarlanmış ve ziyaretçiler aydınlanma yolunu takip ederek seyyahların bin yıldır yürüdükleri yoldan de gidebilirler. Yol boyunca göreceğiniz rölyef ve kabartmaları açıklaması ve daha iyi anlamanızı sağlaması açısından bir rehber tutmanızı tavsiye ederiz.
Borobudur daha çok içine bakmanı öğütleyen Budist öğretileri öğretse de tapınaktan görülebilecek olağanüstü bir yeşil alan, ağaçlar ve aktif olan Merapi Volkanı’nın de bulunduğu yanardağlar manzarası sunuyor. Gündoğumu ve günbatımı en güzel zamanları. Haftasonları özellikle çok kalabalık olabiliyor.
Merhaba, peki gizli tapınaklar yani gidip bir kaç ay misafir olabilceğimiz tapınaklar hakkında bilginiz var mı?
Siteniz çok keyifli, bu işe sizin gibi gönül verenler sayesinde hep daha güzel ve daha dolu siteler olacaktır. Kendi adımıza teşekkür ederiz.
Tamamen yıkılmış depremde sonra taşları bir araya getirmişler. Unesco olmasaydı şimdi belki taşlarından ev yapmıştı Endonezler.
Ne kadar güzel ve ilginç yerler var abi. İstifa edesim ve yola düşesim var okudukça.
Takipteyiz abi. Teşekürler
Teşekkürler, selamlar.