Sisler İçerisinde Bir Kent: Baguio

Baguio, Filipinler‘in Luzon Adası’nda bulunan, üniversite ve tatil köylerinden oluşan bir dağ kasabası. Deniz seviyesinden yaklaşık 1500 metre yükseklikte tropik çam ormanlarının ortasında yer alması ve yıl boyunca serin ve hoş iklim sunması nedeniyle Baguio, City of Pines ve Filipinler’in Yaz Başkenti gibi bir dizi takma adla anılıyor.

Filipinler’in bir başka şehrindeyim. Sisler içerinde bir tepeden izlediğim Baguio şehrindeyim. Filipinler’in Luzon Adası’nın dağlık bölgelerine serpilmiş enfes küçük kasaba ve köyler olan Banaue, Batad, Bontoc ve Sagada’dan sonra gerçek bir şehirdeydim. Şehir merkezinin pek de bir cazibesi yok gibi görünüyor.

🧭 Sagada’dan Baguio’ya giden otobüse sabah 10’da atladım 225 Peso (10 TL/2011). Sagada’da yer alan ve sadece rehberle girilmesi gereken Sumaguing Mağarası‘na tek başıma dalma ve hayatta kalma maceramdan sonra, gece, gündüz yaşadığım tüm korku dolu anlar rüyamdaydı. Geç uyumama rağmen sabah 6 da uyandım. Anlaşılan birkaç gün peşimi bırakmayacaktı.

Sagada’dan baguio’ya giderken, deniz seviyesinden 2 bin metre yükseklikte dağlardan geçen yoldaki manzara benim için artık bildik bir manzaraydı. Birbiri ardına sıralanan sislerle kaplı yemyeşil dağlar, bunların arasında vadiler, şelaleler, köyler sıralanıp gidiyordu.

Sayangan denilen bir yerde mola verildi. Sagada’dan Baguio’ya gitmek 6 saat sürdü. Hava serin, kasaba tamamen sislerle kaplı. Her neyse, Baguio gezisi planlıyorsanız, bu Baguio gezi rehberi tam size göre!

Baguio Gezi Rehberi

Baguio Şehri, ilk olarak yerel halk tarafından ‘Kafagway’ olarak adlandırılmış. ‘Baguio’ adı Amerikan döneminden geliyor. Adı, daha sonra ‘Baguio’ olarak İspanyollaştırılan Ibaloi kabilesi kelimesi ‘bagiw’ yani ‘yosun’ anlamına geliyor. Şehrin yerlilerine sorarsanız bir iblis olan ‘Ibagiw’ de bagiw’den türetilmiş.

Ibagiw aynı zamanda şehrin yıllık sanat festivalinin de adı. Baguio, 1900 yılında Amerika Birleşik Devletleri tarafından Kafagway olarak bilinen bir Ibaloi köyünün yerinde bir tepe istasyonu olarak kurulmuş. Amerika Birleşik Devletleri’nin Asya’daki tek tepe istasyonuydu.

Günümüzde Yüksek Kentleşmiş Şehir (HUC) olarak sınıflandırılan Baguio, coğrafi olarak kuzey Luzon’da ve Cordillera İdari Bölgesi’nin bulunduğu yerde önemli bir iş, ticaret ve eğitim merkezi. 2015 nüfus sayımına göre 346 bin nüfusa sahip. Gezdiğim küçük köy ve kasabalardan sonra bu büyük bir nüfus.

Baguio’da en çok konuşulan dört Filipin dili olan Ibaloi, Kankana-ey, Ilocano ve Tagalog. Ancak İngilizce de yaygın olarak konuşuluyor. Kullanılan para birimi Filipin pesosu (PHP, ₱). 100 PHP yaklaşık 1,90 USD, 1,69 EUR civarında. Kredi kartı pek çok yerde geçse de nakit Baguio’da hala kral konumunda.

‘City of Pines’ olarak adlandırılan bu bölge, alışılmadık derecede soğuk hava nedeniyle özellikle yaz aylarında popüler. Merkezinde bahçeleri ve gölü olan Burnham Park var. Baguio ülkenin ‘ülkenin yaz mevsimi başkenti‘ olarak adlandırılıyor.

Baguio haritada kolay ve basit görünüyor, ancak gerçekte çok daha karmaşık bir yapıda. Şehrin tam merkezinde Burnham Park var. Önemli ilgi çekici yerlerin çoğu bu parkın çevresinde yer alıyor. Çoğu önemli yolda bir şekilde doğrudan bu parka bağlanıyor. Jeepney terminallerine bile parktan kolayca erişilebilir.

Bu nedenle, şehirdeki önemli turistik yerleri görmek istiyorsanız, konaklama seçeneğinizi Burnham Park yakınında bir yerden seçin. Doğrudan parkın karşısında olması gerekmez tabi. Sadece kısa bir yürüyüş mesafesindeki oteller bile yeterli olur. Ben uzaktan da gelirim gezerim diyorsanız şehrin bina, araç ve insan kalabalığından izole bir otel seçin.

BAGUIO NE ZAMAN GİDİLİR
🌤 Baguio’ya gitmek için en iyi zaman Kasım-Nisan arasındaki en kurak dönem. Bu dönem şiddetli yağmur yağma ihtimali çok az. Şehir, yıl boyunca serin iklime sahip olduğu aklınızda bulunsun. Aralık-Şubat arası dönem ise en soğuk zamanlar. Mayıs ayına kadar hava kademeli bir şekilde ısında da özellikle geceleri hala oldukça soğuk oluyor.

Festivalleri seviyorsanız, Panagbenga’nın (Baguio Çiçek Festivali) tüm hızıyla devam ettiği Şubat ayında ziyaret edin. Büyük çiçek geçit töreni düzenleniyor. Tabi bu dönemde fiyatlar kalabalık yüzünden daha da yüksek oluyor.

🌧 Haziran-Eylül arası en yağışlı dönem, mümkünse bu dönem yolunuzu bu şehre düşürmeyin. Ama Karadeniz havasını seviyorsanız karşınızda sisler içerisinde bir şehir ve dağ manzarası bulacaksınız. Son olarak, hafta sonları büyük bir kalabalık akınına uğradığı için mümkünse hafta içi seyahat etmenizi öneririm.

BAGUIO NASIL GİDİLİR
🚌 Manila’dan Baguio’ya çok sık otobüs seferleri var. Otobüsün hangi güzergahtan geçtiğine bağlı olarak Manila-Baguio yolculuğu 4-6 saat sürüyor. Cubao Bus Terminalden kalkan Victory Liner, daha konforlu birinci sınıf otobüslere sahip. Kalkış saatleri 00.15, 10.15, 12.20, 02.15, 08.15 ve 11.15. Victory Liner Baguio otobüs bilet ücreti 800PHP.

Cubao Bus Terminal kalkışlı JoyBus, nerdeyse her iki saate bir Baguio’ya gidiyor. Deluxe koltuk 720PHP, Premier koltuk 740PHP. Passay Bus Terminalden kalkan JoyBus otobüs biletleri ise 730PHP, Premier koltuk 760PHP. Avenida-Baguio seferi yapan Philippine Rabbit Bus Lines, deluxe (600HP) 12.30 ve 03.00 seferleri , yarı deluxe (600PHP) 13.00 ve 07.00 saatlerinde otobüsleri var.

BAGUIO NEREDE KALINIR
🏨 Uygun fiyatlı yerler Small House, Koinonia Retreat CenteR ve 3BU Hostel Baguio ✔︎ bütçenizi zorlamaz. Orta seviyede oteller olan G1 Lodge ✔︎, Capital O 492 Sunset View, A Hotel Bagui ve French Nest at Baguio biraz daha konfor sunuyor. Lüks konaklama arayanlar için de Grand Sierra Pines Baguio en iyilerden biri ✔︎

🧭 Sagada’dan Baguio şehrine geçtim. Couchsurfing sitesinden tanıştığım Shila’da 1-2 gün kaldıktan sonra Manila’ya dönme planım var. Shila’nın verdiği adrese gitmek için şehir merkezinde bir taksiye atlayıp verilen adrese giden sisli yollardan geçtik. 15-20 dakikalık yolun taksi ücreti 85P (3,5TL) tuttu. Tüm şehri gören tepenin üzerindeki Shila’nın evini buldum.

Zili çaldım, Shila gelip kapıyı açıp gülümsedi ve arkasını dönüp eve doğru yürümeye başladı. Yollarda o kadar garip insanlarla tanışıyorsunuz ki çok da garipsemiyordum artık. Evinize misafirliğe geleni siz nasıl karşılarsınız. Hoş geldiniz dersiniz değil mi! Takip edip eve geçtik. Ev çok salaş halde. Kimsesiz evi gibiydi.

Shila kendisinin olmayan bu arazide, arazi sahibiyle sözleşme yaparak evini yaptırmış. Planını da kendisi çizmiş. Eşyalar eski, daha doğrusu pek bir eşya yok. Her yer toz içerisinde. Kendisi evi satmayı planladığından hiçbir tamirat ve temizlik işini yapmamış. Oysa ev de bahçesi de manzarası da harika.

Sagada’dan Baguio’ya gelirken otobüsün mola verdiği yerde sebze satan dükkanları görünce biber, domates, patlıcan, patates ve soğan almıştım, iyi ki de almışım. Evde yiyecek bir şeyler yok, yakındaki restoranlarda yemek için epeyce yürümek gerekiyor. Mutfak ocağının gazı yok, dışarıda geleneksel bir kulübede ateşimizi yakıp yemeği pişirdim.

Baguio Gezilecek Yerler 📌

Burnham Park, hem gece hem de gündüz şehrin en canlı yeri. Oteller, restoranlar ve mağazalarla çevrili park, dinlenip eğlenebileceğiniz bir yer. Şehirde ‘Tüm Parkların Anası’ olarak kabul edilen Burnham, Baguio’nun en ünlü açık yeşil alanı. Bisiklet kiralayıp parkı gezebilirsiniz.

Kuğu şeklindeki teknelere binip kürek çekebileceğiniz, tropik çiçeklerle çevrili insan yapımı bir lagüne sahip. Parkta Gül Bahçesi, Orkidarium, Piknik Korusu ve Igorot Bahçesini gezebilirsiniz. parktaki Melvin Jones Büyük Stadyumu, konserler, geçit törenleri ve Baguio’nun en büyük şenliği olan Panagbenga Festivali için bir mekan olarak kullanılıyor.

Baguio Katedrali, eskiden Kampo olarak adlandırılan Mary Dağı Tepesi’nde gururla duruyor. İkiz kuleleri ve çan kulesiyle ünlü pembe Romanesk canlanmadan ilham alan kiliseyi Baguio gezilecek yerler listenize ekleyin. Şehirdeki bu en büyük kilise, Meryem Ana’ya adanmıştır. II. Dünya Savaşındaki bombalamalardan sağ kurtulmuş ve pek çok kişiye sığınak olmuş.

Baguio Müzesi, mimarisi geleneksel Ifugao evinden esinlenmiş bir başka ünlü Baguio turistik cazibe merkezi. 1975’te inşa edilmiş binada yer alan müzede Cordillera Bölgesinin (Abra, Apayao, Benguet, Kalinga, Ifugao ve Mountain Province) tarihini, kültürünü ve yerli halkını tanıyabileceğiniz çeşitli kabile eserleri, dioramalar ve eğitim kupürleri sergileniyor.

Museo Kordilyera, Baguio’da Ocak 2017’de açılan en yeni müzelerden biri. Burayı de gezilecek yerlere ekleyebilirsiniz.

Session Road, Baguio’nun en önemli turistik noktalarından biri. Bankalar, oteller, restoranlar, mağazalar, pastaneler ve Art Deco binalarıyla çevrili Lower Session Road bölgesi, Baguio şehrinin iş merkezi olarak geçiyor. Baguio Katedrali de bu yol üzerinde. Upper Session Road, Postane binasından başlayıp Camp John Hay orman alanına kadar uzuyor.

Baguio Botanik Bahçesi, şehriden kaçmak isteyenler için hoş bir gezinti olur. Yüzüncü Yıl Bahçesi, Dahlia Bahçesi, Ayçiçeği Bölümü, PMSEA Botanik Parkı, Fil-Çin Dostluk Parkı, Japon Tüneli Yürüyüşü, Kore Bahçesi (Taebek Parkı), Pagoda veya Viewdeck, Vaughan Şehri ( Kanada) Parkı, Tayland Dostluk Parkı gibi varklı temalara sahip bölümleri var.

Camp John Hay, Baguio’daki en popüler turistik yerlerden biri. Sisler içerisindeki çam ağaçları orman parkurlarında trekking, bisiklet ve yürüyüş için harika bir yer. Yellow Trail veya Camp John Hay Eco-Trail en popüler noktaları. Ayrıca eko-macera aktivitelerini tercih ediyorsanız bir zipline, 20 metre yüksekliğindeki bir ağaçtan düşme, skywalk gibi heyecan verici maceralar sunuyor.

Camp John Hay’dayken Negativizm Mezarlığını da kaçırmayın. Adı mezarlık ama aslında hiç gömülü kimse yok. Bunun yerine insanların olumsuz özelliklerini gömmeleri gerektiğini hatırlatmak için, eski komutan John Hightower tarafından 1980’de kurulmuş.

The Bell House, Amerikan kolonyal mimarimden esinlenmiş tarihi bir ev. Adını, Camp John Hay’ı askeri bir tatil beldesine dönüştüren General Franklin Bell’den almış. Bu mütevazı bina, Filipinler Komutanının ikametgahı olarak hizmet etmiş. Hem bahçesi hem önünde çeltik terasları şeklinde inşa edilmiş anfi tiyatrosu görmeye değer.

Colors of Stobosa, şehri çevreleyen tepelerden birinde yer alan La Trinidad’daki Stonehill, Botiw-tiw ve Sadjap adlı 3 renkli mahalle. Brezilya’daki Rio de Janiero Favelalarından ilham alan renkli evleriyle tanınan yer Stobosa’nın Renkleri olarak anılıyor. Sanatçı Jordan Mang-osan, tarafından boyanmış.

La Trinidad Strawberry Farm, Baguio’da enfes çilekler tadabileceğiniz bir çiftlik. Filipinler’de çileklerle tanınan ilk yerlerden biri olan La Trinidad Çilek Çiftliği, çilek yetiştirmek için uygun yüksek rakımlı bir yer olan Brgy.Betag’de yer alıyor. Kilo başına 500PHP karşılığında çilek toplamaya gidebilirsiniz.

Tamawan Village, Pinsao Proper’da yer alan bir köy. Cordillera’nın uzak köylerine trekking yapmak için zamanınız veya bütçeniz yoksa Baguio’da gidilecek yer burası. 1998 yılında, misafirlere geleneksel bir Cordillera köyünün nasıl olabileceği sunmak için bir yaşayan müze olarak kurulmuş.

Tam Awan deneyim köyünde 7 Ifugao kulübesi (yani, Bangaan Hut, Dukligan Hut, Anaba Hut, Nagor Hut, Batad Hut ve Kinakin Hut) ve Bugnay ve Luccong’dan kogon ve çam ağacı gibi yerli malzemelerden yapılmış 2 Kalinga evi yer alıyor. Dilerseniz bu evlerden birinde kişi başı 500 PHP karşılığında kalabiliyorsunuz.

Baguio Gece Pazarı, Harrison Caddesi boyunca 21.00 ile 02:00 saatleri arasında açık olan ve yaklaşık 1.081 tezgahın kurulduğu bir gece pazarı. Baguio City’deki önemli bir turistik cazibe merkezi. Eski ve yeni kıyafetler, hediyelik eşyalar, dekoratif ürünler ve yiyecek tezghlarında makul fiyatlı ürünler satılıyor.

Oh My Gulay Restaurant, Baguio’nun kalbinde, Session Yolundaki La Azotea Binasının tepesinde yer alan ünlü bir turistik mekan. Bu iddialı restoran, Filipinli sanatçı Kidlat Tahimik’e ait. Yemekler vejeteryan, çok özel bir şey yok ama gösterişli iç mekanı ve restoranda sergilenen sanat eserleri enfes.

lilikha Artist Village, aynı sinema sanatçısına ait bir Sanatçı Köyü. Assuption Road’da yer al yer, Oh My Gülay kafe gibi aynı zamanda bir restoran. Ililikha Sanatçı Köyü, birçok Ifugao sanatçısı ve ahşap oymacısı tarafından hazırlanmış çeşitli malzemelerden yapılmış Fotoğraf çekimi için buradan yemek sipariş etmek şart.

---

🧭 Baguio’da Couchsurfing evinde 2 gece kaldım. Hava sisli ve soğuk. Bahçenin bitişiğinde bir horoz çiftliği var. Gecenin her anında bu horozlar güçlü sesleriyle durmaksızın sabaha kadar öttüler. Bu sadece Filipinler’de değil, Asya’da hemen her yerde görebilirsiniz.

Dövüş amaçlı yetiştirilen bu horozlar memleketin horozları gibi sadece sabahları değil akıllarına esince ötüyorlar. Gecenin sessizliğinde bu sisli ve soğuk havada biri ötünce, diğerleri durmaksızın sanki solukları kesilirmişçesine ötmeye başlıyor. Kulaklığımı takıp müzik dinleyerek uykuya dalmışım.

Güzel uyumuşum, sabah yine horozların sesiyle uyandım. Evde kahvaltılık bir şey yok. Dışarı çıkıp yol üstündeki dükkanlardan birinde kahvemizi içtik. Marketten çöp şiş ve et aldım (150P). Oradan da pazara gidip bazı salata malzemeleri ve meyveler aldım. Eve gidip şişleri hazırladıktan sonra kulübedeki ateşimizde kuşbaşını pişirdiğimizde akşam yemeğimiz hazırdı. Ne zeytinyağı, ne karabiber, ne kekik vardı, ancak lezzetine diyecek yoktu doğrusu.

Yemek sonrası yine benim laptoptan iki film izledik. Bu defa film izlediğimiz eski minderde uyuyabileceğimi söyledi. Etrafta hamam böcekleri geziyordu. Temizlik konusuna değinmiyorum bile. Shila üst kattaki odasına geçip uyudu, bense alt kata çadırımı kurdum. Böceklerden korunmanın en güvenli yolu olarak çadırımda uyudum.

Day 464: Filipinler:11, Baguio, 10 Kasım 2011