Seyahat hastalıkları, yolculuk yapılan yere, yoluculuk şekline ve gidilen yerde yapılan aktivitelere bağlı olarak ortaya çıkan sağlık sorunlarını ifade ediyor. Bazen bir ihmal, bazen de bilgisizlik hem kendimizin, hem de seyahat arkadaşlarımızın seyahat ve sağlık sürecini sıkıntıya sokabiliyor. Daha güvenli bir seyahat için, seyahat hastalıkları hakkında bilgi sahibi olmak gerekiyor.
Dünya Sağlık Örgütünün verilerine göre, her yıl iş veya turistik amaçla seyahat eden yaklaşık 1 milyardan fazla insanın yüzde 65’i hastalanıyor. Hastalananların yüzde 15’i ciddi sağlık sorunu yaşarken, yüzde 4’ünün hastaneye yatması gerekiyor. Yüzde 6’sı da hastalık nedeniyle seyahatini yarıda kesmek zorunda kalıyor. En kötüsü de yüzde 1’lik kesim gittiği ülkede hayatını kaybediyor.
Sağlıklı seyahat için ipuçlarına geçmeden önce, tatile çıkmadan önce bir sağlık sorununuz varsa mutlaka hekiminize uğrayıp tatilinizin kabusa dönmemesi için önlemlerinizi almayı ihmal etmeyin. Gideceğiniz destinasyona göre, yaptırmanız gereken aşılar olup olmadığını araştırın. Böylece seyahatinizin sıtma ya da ishal gibi seyahat hastalıklarıyla kabusa dönüşmesini engelleyebilirsiniz.
Seyahat Sağlığı
Seyahat sağlığı yurt dışı seyahat planı olan ve yola çıkacak kişilerin öncelikli bilgi sahibi olması gereken konuların başında geliyor. Özellikle uzun süreli ve sağlık sistemi gelişmemiş ülkelere seyahat etmeden önce rutin kontrollerin yaptırılması seyahat sırasında yaşanabilecek rahatsızlıklara karşı hazırlıklı olmanın ilk şartı.
Rutin kullanılan ilaçları içeren bir belgeyi doktordan almak sınır kapılarında yaşanan rutin kontroller sırasında bekleme sürenizi azaltıyor. Yurt dışı gezilerinde seyahat sağlığı açısından alınacak riskler değişkenlik gösteriyor. Yolculuğa çıkan kişinin yaş, cinsiyet, sağlık durumu vs. gibi kriterlerin yanında, yine seyahatin güzergah, amaç, süresine göre riskler değişiyor. Sağlık açısından sorunları azaltmak için uygun koruyucu tedbirler almak olası sağlık problemlerini de azaltmayı sağlıyor.
Hem Dünya Sağlık Örgütünün verileri hem de alanda yapılan araştırmalara göre yurt dışına yolculuk yapan kişilerin yaklaşık üçte biri seyahat hastalıklarına yakalanıyor. İki haftalık bir seyahate çıkan kişinin, seyahatinin yaklaşık üç gününü bu hastalıklardan dolayı verimli geçiremediği düşünüldüğünde bu durumun üzerine özenle eğilmekte yarar var.
Seyahate çıkanların ortalama yüzde 20’sinde, tatil sonrası dahi şikayetler devam ediyor. Seyahate çıkanların yüzde 10’uysa hastalık nedeniyle medikal tedaviye ihtiyaç duyuyor. En sık karşılaşılan seyahat hastalıkları, ishaller ve üst solunum yolu enfeksiyonları. Bu hastalıklar gidilen yere, kalınacak süreye, yapılacak aktivitelere ve kişinin var olan sağlık durumuna göre değişiyor.
Seyahat Hastalıkları
Seyahat hastalıkları, yolculuk yapılan yere, yoluculuk şekline ve gidilen yerde yapılan aktivitelere bağlı olarak ortaya çıkan sağlık sorunlarını ifade ediyor. Daha güvenli bir seyahat için, seyahat hastalıkları hakkında bilgi sahibi olmak ve buna göre önlem almak gerekiyor.
1. Taşıt tutması
Taşıt tutması, gerçek bir hastalık değil, vücudunuzun verdiği normal bir reaksiyon. Taşıt tutmasını azaltmak için kapalı bir ortamda olsanız bile güneş gözlüğü takabilirsiniz. Taşıt tutması yaşayan çocuklara konsantre olabilecekleri oyuncaklar verilerek dikkatini dağıtabilirsiniz.
Taşıt tutmasıyla karşılaşmamak için yolculuk öncesinde ve esnasında hafif ve sulu gıdalar tercih edilmeli, alkolden ise kesinlikle uzak durmak şart. Taşıtın en az sallanan yerine oturmak taşıt tutmasının etkisini azaltıyor. Bu, arabada ön koltuk, otobüste orta, gemide orta alt kısım, uçakta ise kanat kısmı.
Taşıt tutmasını azaltmak için yolcunun yüzü, araçta gidilen doğrultuya bakmalı. Mümkünse dışarıda sabit bir objeye bakılmalı ve ani baş hareketlerinden kaçınmak gerekiyor. Yolculuk sırasında çok sıkıntı yaşıyorsanız sakinleştirici ya da uyku ilacı alarak uyumayı deneyebilirsiniz.
2. Jet lag
Jet lag, zaman farkından doğan bir rahatsızlık. Jetlag, özellikle kısa sürede üçten fazla saat diliminin aşıldığı yolculuklarda ortaya çıkıyor. Zaman farkı şikâyetlerini azaltmak için; yolculuk sırasında ve sonrasında bolca su içilmesi, sigara, alkol ve kafeinli içeceklerden uzak durulması ve hafif gıdalar alınması öneriliyor.
Jet Lagdan nasıl kurtulurum sorusunun yanıtı, yolculuk sonrası yaşanacak tatsızlıklardan korunmak için oldukça önemli. Öncelikle, gidilecek yerin saatine en az 1 hafta öncesinden göre vücudu zaman farkına alıştırmaya başlamak iyi fikir. Günlük düzeni 1 saat erkene ya da ileriye alarak, program değişikliği geçişi kolaylaştırıyor. Doğuya gidiliyorsa yolculuk öncesindeki birkaç gün daha erken, batıya gidiliyorsa daha geç uyulması gerek.
3. Derin Ven Trombozu
Derin ven trombozu, özellikle uzun yolculuklar sırasında hareketsiz kalma sonucu bacak damarlarında oluşan pıhtının neden olduğu bacak ağrıları ve şişliğe verilen isim. Bu rahatsızlıkta pıhtı yerinden koparak akciğer damarlarını tıkarsa ölümcül sonuçlar doğurabiliyor.
Derin ven trombozu özellikle uzun uçak yolculukları gibi hareket kabiliyetinin kısıtlandığı yolculuklar sırasında daha çok görülüyor. Dar uçak koltuklarının bu hastalığa neden olduğu bilindiğinden hastalığın adı ‘Ekonomi Klas Sendromu’ olarak da anılıyor. Derin ven trombozuna bağlı rahatsızlıklar bir tablet aspirinle bile engellenebiliyor.
4. Turist ishali
Turist ishali en sık karşılaşılan mikrobik seyahat hastalığı. Bu hastalığa gezginlerde sık rastlanıyor ve hastalık su ve gıdalarla bulaşıyor. Turist ishalinden korunmanın en emin yolu pişmemiş gıdalardan uzak durmak, meyveleri soyarak yemek ve mümkün olduğu kadar su kaybını önlemek için su içmek.
Özellikle hijyen sorunu bulunduğundan şüphe edilen yerlerde açıktan su içmemek, mutlaka kapalı şişeden su tüketmek öneriliyor. Turist ishali iki gün içinde önlenemezse mutlaka hastaneye gitmek gerekiyor.
5. Kolera
Kolera, Asya, Afrika ve Güney Amerika’nın bazı ülkelerinde dar alanlarda salgınlar hâlinde görülüyor. Dünya Sağlık Örgütü araştırmasına göre koleraya yakalanma riski beş milyonda bir olarak tespit edilmiş. Kolera, az pişmiş veya çiğ gıdalar ile kirli su aracılığıyla bulaşıyor. Kolera aşısı, yan etkisinin fazla ve koruyucu etkisinin az olması nedeniyle önerilmiyor. Ancak çok riskli bir bölgede, çok uzun süre kalınacaksa aşı uygulanması yararlı oluyor.
6. Sarı humma
Sarı humma yaygın olarak Afrika ve Güney Amerika’da görülüyor. Aedes cinsi sivrisineğin sokmasıyla bulaşan mikrop birkaç günlük kuluçka döneminin ardından çıkan halsizlik, ateş, sarılık ile kendini belli ediyor. Hastalığın tedavisi yok ve vakaların yüzde 5’i ölümle sonuçlanıyor.
Sarıhumma aşıyla önlenebilen hastalıklar arasında. Uluslararası seyahatlerde sadece sarıhumma aşısı Afrika ülkelerine girişte zorunlu tutuluyor. Sağlık Bakanlığının Seyahat Sağlık Merkezine giderek sarı humma aşısı olup sarı renkli uluslararası geçerliliği olan karne alabilirsiniz.
7. Sıtma (Malarya)
Sıtma yılda 3 milyon insanın ölümüne sebep veren bulaşıcı hastalıklardan. Afrika, Asya, Orta Amerika gibi dünyanın belli bölgelerinde sıklıkla görülüyor. Hastalık, anofel yani dişi sivrisineklerle bulaşıyor, kuluçka dönemi ise bir veya iki ay sürüyor. Hastalık iki veya üç gün aralarla gelen üşüme, titreme, terleme ve sıtma nöbetlerine neden oluyor. Yüksek ateş de sıklıkla görülüyor.
Henüz aşısı olmayan sıtmadan korunmak için riskli ülkeye gitmeden önce ilaç kullanmak gerekiyor. Ciddi yan etkisi olan sıtma ilacı bazı sıtma türlerini engelleyemiyor.
8. Cinsel Yolla Bulaşan Hastalıklar
Cinsel yolla bulaşan hastalıklar, özellikle az gelişmiş ülkelerde seyahat hastalıkları arasında hızla yayılan hastalıklar arasında. Bu hastalıklar içinde en sık görülenler arasında, AIDS, Hepatit (B) ve Hepatit (C), Sefiliz, Gonore, Kondilomlar, Lenfogranüloma ve Herpes bulunuyor. Afrika kıtasında her dört kişiden biri AIDS hastası olarak biliniyor. Cinsel yolla bulaşan hastalıklardan korunmak için güvenli seks yapmak, tek eşli olmak gerekiyor.
9. Hepatit A (Sarılık)
Hepatit A kirli gıda ve sularla bulaşıyor. Hepatit A’nın az gelişmiş ülkelerde görülme sıklığı oldukça fazla. Hastalık 3-6 haftalık bir kuluçka dönemini takiben ateş, hâlsizlik, bulantı ve sarılıkla ortaya çıkıyor. Vakaların ancak binde altısı ölümle sonuçlanıyor. Bir doz hepatit A aşısı iki hafta sonra yüzde 90 koruyuculuk sağlıyor, etkisi bir yıl kadar sürüyor.
10. Hepatit B (Sarılık)
Hepatit B, cinsel temas, ortak kullanılan iğne, tıraş bıçağı, diş fırçası ve yakın temasla bulaşıyor. Az gelişmiş ülkelerde en sık görülen bulaşma yolu ise korunmasız seks. Hepatit (B) aşıyla önlenebilen hastalıklar arasında olduğundan riskli bir bölgeye gitmeden önce aşı yaptırmakta yarar var.
11. Menenjit
Menenjit, her yaştan insana bulaşan salgınlar hâlinde ortaya çıkarn bir hastalık. Hac mevsimi sırasında dünyanın dört bir tarafından gelen hacı adaylarının oluşturduğu kalabalık, menenjit salgınları için uygun bir ortam oluşturduğundan, hacı adaylarının menenjit aşısı yaptırmaları zorunluluğu bulunuyor. Hastalık anî başlayan ateş, baş ağrısı, bulantı, kusma, şuur bozukluğu ve komayla seyrediyor ve çoğu zaman sağırlık gibi ciddi izler bırakıyor. Ölüm riski de fazla.
12. Tifo
Tifo, su ve gıdalar aracılığıyla insandan insana bulaşıyor. Bu nedenle pişmemiş gıdalar ve kirli sulardan uzak durmak en önemli korunma yolu. Tifo aşısı yüzde 70 koruyuculuk sağlıyor. Nitelikli altyapı sistemi olmayan, temiz suya erişim sorunu yaşayan ve hijyen sıkıntısı yaşanan ülkelerde tifo ile karşılaşma riski bulunuyor.
13. Kuduz
Kuduz, sinir sistemini hedef alan bulaşıcı bir hastalık. Hastalık, hezeyan ve boğazda ağrılı kas spazmlarına sebep oluyor. Eğer semptomlar başlamışsa, genellikle ölümcül bir süreçle sonuçlanıyor. Kuduz hastalığının sıklıkla görüldüğü ülkeler Avrupa ve Kuzey Amerika coğrafyasında yer alıyor. Doğa seyahati yapacak, vahşi hayvanlarla temas ihtimali olan ve sokak hayvanlarının çok olduğu şehirlere seyahat edeceklerin kuduz ihtimaline karşı dikkatli olmaları gerekiyor.
Seyahat edilen yerdeki doğa koşullarına bağlı hastalıklar
Sıcak çarpmaları, güneş yanıkları, yükseklik hastalığı, böcek ısırmaları, alerjiler gibi birçok hastalık, gidilen yerdeki doğa koşullarına bağlı olarak ortaya çıkıyor.
Yükseklik Hastalığı: Baş ağrısı, bulantı, kusma, uykusuzluk ve huzursuzlukla kendini gösteriyor. Hızlı şekilde üç bin metre yükseğe çıkan insanların yüzde 40’ında görülüyor. Rahatsızlığı önlemenin en güvenilir yolu ortama yavaş yavaş uyum sağlamak ve bu amaçla bir seferde en fazla bin beş yüz metre çıkılmalı ve bu yükseklikte en az bir gece geçirilmeli. Bir gün önceden sekiz saatte bir aspirin alarak kanı sulandırmak yararlı olur.
Sıcak Çarpmaları: Yeterince terleyememek sonucu ortaya çıkıyor. Yaşlılık ve çocukluk çağı, su kayıpları, alkol, kronik hastalıklar, bazı ilaçlar ve şişmanlık sıcak çarpması riskini artıran etkenler arasında.
Güneş Yanıkları: Sık karşılaşılan ve genellikle fazla önemsenmeyen; fakat çocuklar ve yaşlılar için ciddî olabilecek rahatsızlıklardan biri.
Böcek Isırmaları: Hem taşıdıkları mikrobik hastalıklar riski, hem zehirlenmeler, hem de alerjik reaksiyonlarla sık karşılaşılan seyahat hastalıklarındandır. Pirelerle bulaşan hastalıklar için uygun giysiler, sivrisineklerle bulaşan hastalıklar için uygun cibinlik, sinek kovucu kremler veya hastalıktan koruyucu ilaçlar hayat kurtarıcı olabilir. Keneler ise uygun cımbızlarla çıkarılmalıdır.
Yolculuk esnasında dikkat edilebilecek diğer bir nokta, sinek veya böcek sokmalarından korunmak. Seyahat çantasında bulundurulacak dietil-toluamid içerikli sinek kovucu losyonlar ve uzun kollu giysilerle malarya, sarı humma, dang ateşi ve sineklerle bulaşan diğer hastalıklardan korunmak mümkün.
Yılan Isırığında Ne Yapmalısın: Sakin olmaya çalışın; panik işleri kötüye götürür. Isırılma anını not ederek belirtilerin gözlemlenmesini kolaylaştırın. Isırığa bakın; eğer yara iki farklı delik halinde ise zehirli bir sürüngen olabilir.
Isırığı hareketsiz tutun; zehrin yavaş hareket etmesi için ısırığı kalp hizasından aşağıda tutmak gerekir. Bandajlamayı düşünebilirsiniz; geniş bir kumaş bulun, kumaşı ısırığın üzerinden sarın ve sabit kalacak şekilde yara üzerinde tutun. Panzehir bulabileceğiniz en yakın yere en kısa zamanda ulaşın.
Seyahat hastalıkları tedavisi yurtdışında pahalıya mal olabilir. Seyahate çıkmadan seyahat sağlığı hakkında mutlaka bilgi edinmek gerekiyor. Seyahate başınıza gelebilecek risklerden korunmak için seyahate çıkmadan önce seyahat sigortası yaptırabilirsiniz.
Sağlıklı seyahat tavsiyeleri
Çoğunlukla az gelişmiş veya gelişmekte olan ülkelere gidiyorsanız, seyahat ilişkili hastalıkların en çok bu ülkelerde meydana geldiğini bilmeniz gerekiyor. Seyahat nedenli ölümlerde enfeksiyonlara bağlı sebep en sık sıtma hastalığına yakalanma ile oluyor.
Seyahatlerde enfeksiyon kaynaklı olmayan ölüm sebepleri ise çoğunlukla kalp-damar hastalıkları, boğulma ve motorlu araç kazalarından kaynaklanıyor. Ölüme neden olmayan seyahat nedenli en sık karşımıza çıkan hastalık olarak ise turist ishali.
Bütün bu riskler nedeniyle, uluslararası seyahat planlayan kişilerin, seyahat tarihinden ideal olarak 4-8 hafta önce seyahat danışmanlığı alması tavsiye ediliyor. Ancak seyahat yaklaşmış olsa dahi seyahat danışmanlığını almalarında yarar olduğunu unutmamak gerek. Zira seyahat danışmanlığı sırasında, kişi muayene ediliyor, yapılacak seyahatle ilişkili bireysel riskler değerlendirilerek gereken aşılar yapılıyor, sıtma, seyahat ishali ve yolculukla ilgili riskler değerlendirilerek kişi bilgilendiriliyor.
1. Doktor kontrolünden geçin
Kronik hastalığınız varsa, seyahat öncesi çok daha dikkatli olmanız şart. Şeker hastalığı, kalp hastalığı, yüksek tansiyon, diyaliz gerektiren böbrek hastalığı, kanser, kronik solunum sistemi hastalığı, epilepsi, derin anemi, inflamatuar barsak hastalığı, bağışıklık sistemini etkileyen ilaç kullanımı veya bağışıklık sistemi hastalığı ve önceden pıhtı atması olanların, seyahat öncesi mutlaka doktor muayenesinden geçmesi öneriliyor. Özel durumlara (hamilelik, şeker hastalığı vb.) yönelik kontrollerinizi mutlaka yaptırın.
2. İlaçlarınızı yanınıza alın
Seyahat süresi boyunca, tedaviniz için gereken ilaçları, yedek miktarlarıyla birlikte yanınızda bulundurmanız hayati derecede önemli. Bunun yanı sıra gideceğiniz bölgeye göre yanınıza almak için bir sağlık çantası hazırlamanız öneriliyor. Kronik hastalığınız varsa, kullandığınız ilaçları ve dozlarını belirten doktor raporunu yanınızda bulundurun.
3. Sağlık kiti hazırlayın
Seyahatlerde yanınızda bulundurmak üzere hazırlayacağınız bir sağlık çantasına, özellikle gelişmekte olan ülkelere yapılacak seyahatlerde daha fazla ihtiyaç duyulabilir. Her zaman içinde bandaj, ağrı kesici, antiseptik mendil, antiseptik krem, yara bandı, makas, boğaz pastili, iyot, ishal tabletler gibi şeyler bulunan küçük bir sağlık kiti taşımalısınız. Havalimanı güvenliğinde problem çıkmaması için sağlık kitini günlük çantaya değil, sırt çantasına koyarak gereksiz zaman kaybından kurtulabilirsiniz.
Fazla yer tutmayacak ölçüdeki bir sağlık çantasında, şu basit sağlık malzemelerinin yer almasında fayda var: Çanta içerisinde, yapışkan bant, antiseptik yara temizleyici veya alkali sabun, bandajlar, makas, çengelli iğne, yumuşatıcı göz damlaları, böcek uzaklaştırıcı, antihistaminik tablet ve kremler (alerjik durumlar için), burun açıcı damla, oral rehidrasyon tuzları (ishalli hastalıklarda kaybedilen sıvıyı telafi etmek için), basit ağrı kesici, steril sargı bezi, beden derecesi (ateş ölçmek için), güneş kremi, kulak tıkaçları, ishal önleyici ilaçlar, yolcularda en sık görülen enfeksiyonlar için antibiyotikler, antibakteriyel krem ya da merhemler, cilt mantarlarına karşı krem ya da merhem bulunmalı.
4. Aşılarınızı yaptırın
Bazı ülkelere girişte bazı hastalıklara karşı aşılandığına dair sertifikaya talep ediliyor. Güney Amerika ve Güneydoğu Asya’da birçok ülkeye sarı humma aşısı sertifikası olmayan ziyaretçiler kabul edilmiyor. Ayrıca bazı ülkeler çocuk felci, hepatit, tetanos, difteri ve tifo gibi hastalıklar için de sertifika talep edebiliyor.
Seyahat öncesinde gerekli aşılarınızı yaptırmanız çok önemli olmakla birlikte Dünya Sağlık Örgütü, gidilecek yerden bağımsız olarak, her seyahat eden kişinin tetanosa ve hepatit B’ye karşı aşılanmasını öneriyor. Difteri, tetanos, boğmaca, kızamık, kızamıkçık, kabakulak, bazı menenjit tipleri, çocuk felci, hepatit A, hepatit B, zatürre ve gribe karşı korunma sağlanabiliyor.
5. Seyahatlerde hastalığa yakalanmamak için dikkat etmeniz gerekenler
Seyahatiniz sırasında kronik hastalığınız varsa, ilaçlarınızı el çantanıza alın. Seyahatiniz sırasında ellerinizi sık sık su ve sabunla yıkayın. Musluk suyunun sağlık şartlarının kötü olduğu bölgelerde; kaynatılmış su ile hazırlanan çay ve kahve gibi içecekleri, kutulanmış veya şişelenmiş, ağzı kapalı ve mümkünse pastörize edilmiş meşrubatı tercih edin. Eğer içmek zorunda kalırsanız suları mutlaka kaynatın, filtre edin veya iyot tabletleri kullanın.
Hangi suyla yapıldığını bilmediğiniz buzlu içeceklerden, tazeliğinden ve kaynadığından emin olmadığınız gıdalardan, sokakta satılan yiyecek ve içeceklerden uzak durun. Pişirilmiş yiyecekleri veya kendinizin soymuş olduğu kabuklu meyveleri tercih edin. İçecek kutuları veya şişelerin dış kısımlarını açmadan önce silin. Sivrisinek ve diğer böceklere karşı gerekli önlemleri alın.
Temiz olmayan sularda yüzmek veya bu sularla temas etmek çeşitli hastalıklara yol açabileceğinden, temizliğinden emin olmadığınız havuz ve deniz sularında kesinlikle yüzmeyin. Tatlı sularda yüzmekten kaçının. Tuzlu sular, her zaman daha güvenlidir. Özellikle kedi, köpek, maymun gibi hayvanlarla temastan kaçının ve ısırılmanız ya da yaralanmanız halinde hemen sağlık kuruluşlarına başvurun.
Seyahatin ardından özellikle ilk hafta gelişen ateş, kusma, ishal, sarılık veya idrar yolları ile ilgili şikayetler oluşursa mutlaka doktora danışın. Herhangi bir nedenle sağlık kuruluşuna başvurmanız durumunda sizin için kullanılan iğnelerin tek kullanımlık (disposable) ve aletlerin steril olmasına dikkat edin.
Haşerelere karşı gerekli önlemleri alın. Sinek kovucu spreyler kullanmak, gece yatarken cibinlikle yatmak faydalı olacaktır. Özellikle kedi, köpek, maymun gibi hayvanlarla temastan kaçının ve ısırılmanız ya da yaralanmanız halinde hemen tıbbi otoritelere başvurun. Mantar ve parazit enfeksiyonlarından korunmak için ayaklarınızı temiz ve kuru tutun.
6. Uçuş sağlığı için dikkat edilmesi gerekenler
Uzun uçuşlarla sağlanan seyahatlerde dikkat edilmesi gereken konuların başında vücudun basınç ve su dengesini korumak bulunuyor.
Uzun uçuşların en büyük problemlerinden biri genel olarak saat farkı ve uyku saatlerinin değişiyor olması. Yapılan kıtalar arası seyahatlerde bir anda çok sayıda zaman dilimi geçişi yaşamak bünyeyi olumsuz etkileyebiliyor. Yaşanılan yerdeki saat dilimine alışan vücudun bir anda 6-7 saatlik atlaması, bioritmin bozulması olarak bilinen jet-lag durumuna sebep oluyor.
Jet-lag seyahat eden kişinin kendisini yorgun ve halsiz hissetmesine neden olurken algılamada sorunlar ortaya çıkmasına neden olan bir durum. Bütün dengeyi bozabilen bu durumdan sindirim sistemi dahi etkilenebiliyor.
Araştırmalar sonucunda bunun etkisinden kurtulmanın uçuş saatinin 8 katı olduğu ortaya çıkıyor. Yani 10 saatlik bir uçak yolculuğunun etkileri 80 saat kadar sonra ancak etkisini kaybediyor. Bu zaman dilimi yaklaşık 3-4 güne denk geliyor. Tabii ki dönüşte de aynı sendromun yaşanabileceğini akılda tutmak gerekiyor.
Vücudun bioritminin bozulması olarak bilinen bir sendrom olan jet-lag, uzun uçuşlar yapan kişilerin ortak sorunu. Genel olarak geniş bir zaman dilimi atlayarak yapılan seyahatlerde vücut bu duruma ayak uydurmakta zorlanabiliyor.
Bu durumun yan etkilerini en aza indirmek için yapılabilecek en iyi şey, gidilen ülkedeki saate uygun olarak hareket etmek. Yani her ne kadar uykunuz olmasa da vardığınızda gece ise hemen uyumak, ertesi günü çok daha rahat geçirmeye yardımcı olacaktır. Aynı şekilde tam tersi, ne kadar yorgun olsanız da gündüz saatlerinde vardığınızda dinlenmek için uyumamak gerekiyor.
Bunların yanı sıra, uçuş esnasında da alınacak bazı önlemler de bulunuyor. Kabin basıncı yüksek olduğu için vücut genelde kuruma eğilimi gösteriyor. Bu nedenle uçuş öncesinde ve havadayken bol su tüketmek oldukça önemli. Ancak alkol, çay ve kahve gibi vücutta su tutan içeceklerden kaçınmak gerekiyor.
Yemek tercihinde de aynı şekilde, su oranını düşürmemeye özen göstererek hafif yiyeceklerin seçilmesi gerekiyor. Rahat bir uçuş için yolcuların terletmeyen ve dar olmayan kıyafetlerden de uzak durması bir diğer önemli nokta.
Uçuşlarda kalkış ve iniş esnasında değişen kabin basıncı nedeniyle kulaklarda ağrı hissedilebiliyor. Bunun nedeni kulaktaki basınç seviyesiyle dışarıdakinin birbirinden farklı olması.
Vücuttaki basınç yerdeki seviyeye eşit olduğu için kalkışlarda yaşanan bu sorun, uçağın düz konuma gelmesiyle ağza açılan ince bir boru olan östaki borusu sayesinde çözülüyor. Ancak eğer grip ve nezle gibi durumlar varsa, bu ince kanal tıkanarak rahatlamayı sağlayamıyor ve yolcunun ağrı hissetmesine neden oluyor.
Bu durumu en aza indirmek için soğuk algınlığı hissedildiğinde uçuşlardan kaçınmak iyi bir tercih oluyor. Ancak yine de havada yapılabilecek birkaç rahatlatıcı yöntem de var.
Bunların başında kulaklarda basınç hissedildiğinde yutkunmak ve esnemek bulunuyor. Bunların yanında özellikle kalkış ve inişlerde sakız çiğnemek basıncı dengeleyerek kulak tıkanmalarını engellemeye yardımcı olabiliyor.
Eğer bunlar çok işe yaramıyorsa, ‘valsava maverası‘ olarak bilinen parmaklarla burnu tıkayarak yavaşça burundan nefes verme işlemini denemekte fayda var. Ancak burada dikkat edilmesi gereken en önemli şey ani ve şiddetli nefes vermemek. Yoksa, oluşacak basınç kulağa ciddi bir hasar verebiliyor.
Çocuklar içinse emzik gibi emilebilecek ürünler bu sorunu çözmede yardımcı oluyor. Tüm bunların yanında ilaç kullanmak da bir seçenek olsa da jet-lag etkilerini arttırarak yan etkilerinin olduğunu hatırlatmak gerekiyor.
Yapılan uzun uçuşlarda sağlık açısından dikkat edilmesi gereken pek çok şey bulunuyor. Ancak yolcuların en çok şikayet ettikleri noktalar halsizlik, jet-lag sendromu ve basınç farkından kaynaklanan ağrılar üzerinde yoğunlaşıyor.
Uçuk yolculuğu ile sorun yaşayanlar yukarıda sıralanan detaylara dikkat ettiklerinde daha sorunsuz bir yolculuk yaşayabilirler. Uçak yolculuğu yapılamadığı durumlarda araç kiralamak veya toplu taşıma kullanmak alternatif ulaşım metodu olabilir.
Seyahat sağlığı, planlanan seyahatin keyifle devam etmesi, hem seyahat sürecinde hem de seyahat sonrasında sorun dolu günler yaşamamak için üzerine dikkatle eğilmeniz gereken bir konu. Basit önerilere dikkat ederek sağlığınızı riske atmadan, seyahat gerçekleştirmek mümkün.
Gündelik hayatta bile bu konulara özen göstermemiz gerekirken, herhangi bir yere yapılan seyahatlerde bu gibi önlem ya da tedbirler gerçekten çok önemli. Özellikle 2. maddede belirttiğiniz gibi suyun kaynatılması, içerisinde bulunan bakteri ve mikropları yok edecektir. Ancak suyu kaynatma imkanı olmayan arkadaşlarımız, eczaneler ya da sağlık kurumlarında bulunan su dezenfekte ilaçlarını kullanabilirler.
Eğer tur firmasıyla seyahat edecek olan arkadaşlar varsa bu firmaların hizmetlerinden olan sağlık sigortasını yaptırması çok faydalı olacaktır ki sizde bunu önermişsiniz. Münferit seyahat eden arkadaşlarımızın da sigorta acentalarıyla görüşerek bilgi almanızı öneririm kendi adıma. =)
Çok başarılı yazı gerçekten bilgilendirici olmuş.