Petronas Twin Towers, dünyanın en yüksek yapılarından birisi. Malezya’nın başkenti Kuala Lumpur‘da inşa edildiği 1994 yılından 2003 yılına kadar, 452 metre yüksekliği ile dünyanın en yüksek gökdeleniydi. Ta ki 17 Ocak 2003 yılında Taipei 101 tarafından bu birinciliği elinden alınana kadar.

Bu görkemli ikiz kuleler Burj Dubai ve Taipei 101 binalarından sonra dünyanın en yüksek 3. gökdeleni olarak Kuala Lumpur şehrinin kalbinde yükseliyor. Hala dünyanın en yüksek ikiz kulesi olma unvanını elinde bulunduran Petronas İkiz Kuleleri, 88 katlı ikiz bir yapıdan oluşuyor.

Petronas Tower
Petronas Tower

Petronas İkiz Kuleleri

İslami esintiler taşıyan 8 köşeli yıldız mimarisi özelliklerini taşıyan kule, New York’s Dünya Ticaret Merkezi ve London’s Canary Wharf’ın da mimarı olan Arjantinli César Pelli tarafından tasarlanmış.

33.000 plaka paslanmaz çelik, 55.000 plaka lamine camın kullanılan bina, Malezya çelik endüstrisinin yetersizliği ve ithalat maliyeti nedeniyle, ucuz ve sağlam betonarmeden yöntemi ile inşa edilmiş. Yapıldığı arazinin yapısından dolayı, yer altına 120 metre kadar iniyor ve bu özelliği ile de dünyanın en derin temel üzerine inşa edilmiş binası unvanını taşıyor.

Malta

Serbia

2 farklı inşaat şirketine ihale edilen gökdelen, bu 2 şirket arasındaki rekabete de sahne olmuş. Tower 1 binasını yapan Hazama Corporation’dan 1 ay sonra çalışmaya başlayan ve inşa sırasında 25 mm dikey kayma sorunu yaşamasına rağmen, Tower 2 binasını yapan Samsung Constructions yarışmayı kazanmış.

Yer seviyesinden 170 metre yükseklikte yer alan ve 41 ve 42 katlar arasında 58.4 metre uzayarak iki kuleyi birbirine bağlayan Skybridge, Koreli firma Samsung tarafından inşa edilmiş. Çift katlı ve 750 ton ağırlığındaki köprü, her gün 09:00-19:00 arası ziyaretlere açık tutuluyor.

Bu köprü de aynı zamanda, dünyanın en yüksekteki çift katlı köprüsü olma unvanına sahip. Her kule 29 çift katlı yüksek hızlı asansörler, 6 ağır hizmet asansörleri ve 4 yönetici asansör ile servis ediliyor. Petronas Twin Towers, Malezya Flarmoni Orkestrasına da ev sahipliği yapıyor.

Petronas İkiz Kuleleri
Petronas İkiz Kuleleri
Kuala-Lumpur-Petronas

Suria KLCC ise İkiz kulelerin içerisinde yer alan sadece Malezya’nın değil dünyanın da en ünlü alışveriş merkezleri arasında. 1998 yılında açılan, adı eski Sanskritçe’de gün ışığı anlamına gelen Suria KLCC’de Gucci’den, Versace’ye, DKNY’den, Burberry’e kadar yüzlerce dünya markasının mağazası var.

SkyBridge Ziyaret Saatleri: Salı-Pazar 09:00-21:00 (13:00-14:30 arası kapalı, Pazartesi günleri kapalı). Bilet Satışı: Günlük 1000 civarında limitli bilet satışı yapılıyor. 08:30’da satış başlıyor. İlk gelen ilk alır sistemi geçerli. Erişkin: 80 RM, Çocuk: 33 RM (3 yaşından küçüklere ücretsiz). Petronas İkiz Kuleler için bilet almak istiyorsanız şu linki tıklayın.

Dünya turu gezimden Petronas İkiz Kuleler notlarım

Singapur’da pasaportumu yenileme sürecim mutlu sonla bitti. Tam 2 haftalık bekleyişten sonra yepyeni, süresi 2021 yılına kadar olan pasaportumu, yağmurlu ve fırtınalı bir günde son saniyesine kadar yine stres içerisinde kalarak nihayet almıştım.

Tüm gezim boyunca en uzun süre kalmış olduğum, bu en pahallı hostel ve yine pahallı ülke Singapur’dan aynı gece ayrılmak istemiştim, ancak 2 günlük peşin ödeme yapmış olduğumdan sadece 1 geceyi iade edince, 1 gece daha kalmak zorunda kaldım.

Singapur’dan Kuala Lumpur’a yolcu taşıyan profesyonel otobüs şirketlerinden yer baktım hepsi de doluydu. Ben de yakınlardaki otobüs terminaline gidip bilgi aldım. Meğer her 15 dakikada bir Malezya şehri Johor Bahru’ya otobüs varmış. Oradan da KL’e geçmek zaten kolay.

Bu rahatlıkla otele dönüp uyudum ve ertesi sabah kamera almak hevesi ile Sim Lim Square elektronik cihazlar alışveriş merkezine gittim. Kendime seyahatimin 500. Gün hediyesi olarak almayı düşündüğüm kamera için saatlerce dükkan dükkan gezdim, sıkı pazarlıklar yaptım. Nihayet biriyle sonun kadar anlaşmış olduk. Stoklarına bakınca istediğim Canon 60D 18-135 lensli modelinden olmadığını, başka bir lens verebileceklerini söylediler. Bu mide bulandırıcı bir pazarlık stratejisi Singapur’da.

Ellerinde olmayan ürün için size makul fiyat verirler, sizinle sıkı pazarlığa girer ufak ufak fiyat kırarlar, sonunda siz de harcadığınız o kadar emek ve zaman sonrasın almaya karar verirsiniz. Yalandan stok kontrolü yapıp ‘aa bizde kalmamış’ diyerek üzgün olduklarını ve başka bir model veya alternatif size sunarlar.

Bu durumda içinizdeki heves ve hayalle, harcadığınız emek ve zamana karşılık sizin başka ürün alacağınız umarlar. Evet, benim için mide bulandırıcıydı. Saat 3 olmuştu ve çok zaman kaybetmiştim, üstelik yağmur başlamıştı. O an sırt çantamı alıp koşar adımlarla otobüs terminaline yürüdüm ve birkaç dakika sonrasında JB’ya giden otobüsteydim (2,5 SGD).

Sınırdan Singapur çıkışı için yeni pasaportuma ilk defa bir çıkış kaşesi ve Malezya sınırında da 90 günlük vize kaşesi basıldı. JB’dan Kuala Lumpur’a giden otobüs için biletimi aldım (31Ringit). Gece yarısı Kuala Lumpur otobüs terminaline vardıktan sonra şehre shuttle hizmeti sunan otobüsleri bekledim.

Son otobüs kalkmış olduğundan beklemelerim boşunaydı. Oradaki taksi ofisinden kalacağım China Town için bilet kestirip (39MYR) taksiyle daha önce kaldığım Matahari Lodge yerleştim (72MYR). Pasaport meselesi bana hep zaman kaybetmenin yanında para da kaybettiriyordu.

Pasaportu ne zaman alabileceğimi bilemediğimden gideceğim tarihleri de bilmiyordum. O nedenle hostelde yer ayırtamadığımdan, Christmas dolayısı ile her yer doluydu, ancak tek kişilik boş olduğundan onu kiralamak zorunda kalmıştım.

Buraya gelmeden maille yer ayırtmıştım. Kapıdan girdiğimde Ashley güler yüzle karşıladı, ilk sorusu arkadaşın nerede oldu. 3 ay birlikte gezdiğim ve yine 3 ay önce yollarımız Borneo’da ayrıldığı Hollandalı Farid’i soruyordu. O Borneo’dan ayrılıp Kuala Lumpur’a gelince aynı soruyu ona da sormuş.

Christmas Day olduğundan hostelde ücretsiz yemek vardı. Gece geç saat olduğundan hem çok acıkmış, hem de yol yorgunluğum vardı. Niyetim dışarı çıkmak, Petronas İkiz Kuleleri’ni gece görmekti ama gözüm kesmedi. Saat geç olmuştu, uyudum.

Ertesi sabah kaldığım yere yakın olan Pudu Central otobüs terminaline gidip Penang için bilet aldım (35 MYR). Yine buradan Tayland’a gitmek için de bilet alınabiliyor. Bilet aldığım ofisteki kadının elindeki hayvan ise çok ilgimi çekti. Plaza Rakyat’taki MRT’den biletimi alıp (1.4MYR) Popüler merkez Bukit Bintang’taki Low Yat adında, elektronik ürünler satan plazayı bulup Singapur’da alamadığım kamerayı almak için dükkan dükkan gezmeye başladım.

Singapur’la kıyaslarsak daha nazik ve hoş sohbetler. Bana verilen fiyatlar aşağı yukarı aynı. Pazarlık konusunda çok da esnek değiller. Sonunda Sadece Canon fotoğraf makinesi satan birinde karar kıldım. Fiyat olarak da makul indirimler verince kendime Canon EOS 60D DSLR kamera aldım.

Lens olarak 18-135mm ve 50mm’de karar kıldım. Şahane bir UV filtre, çekeceğim HD videoları kaydedebilecek yeteneğe sahip 2 adet 8GB ultra hızlı SD kartta listeye eklendi. Tripod ve çanta ise fiyata dahildi. Orijinal çantayı hiç beğenmediğimden ücretsiz olarak başka bir çanta ile değiştirdim.

Tümü için 2.700 TL ödedim. Çekeceğim fotoğraflar için laptopumun hardiski yetersiz geleceğinden Western Digital 1Tb taşınabilir minik hard disk de alışveriş listesine eklendi (390MYR). Nihayet gezimde daha iyi fotoğraflar çekebilecektim.

Bütçemi altüst etse de, şimdiye kadar almamış olmam hataydı. Sadece 18-135mm lensli 60D’nin fiyatı Türkiye fiyatlarına baktığımda 2.750TL civarında dolaşıyordu. Çantam ağırlaştıkça ağırlaşıyor ama buna değeceği kesin.

Alışverişimi tamamladıktan sonra kendimi dünyanın en yüksek ikiz kuleleri olan Petronas Kulesi’nin olduğu bölgeye attım. Gündüz gözüyle çok etkileyici olan Petronas’ı gece de görmek için oyalanmak için, yine Petronas binasında olan Suria KLCC adındaki dev alışveriş mağazasına girdim.

Üçüncü kattaki, 12 salonlu TGV Sinema’sında Sherlock Holmes 2 için biletimi aldım (14MYR). Böylece Borneo’da 3 defa ve KL’de 1 defa olmak üzere 4 defa sinemaya gitmiş oldum. Bu da benim için bir rekor. Bilet fiyatları Borneo’da 6-9MYR iken burada 2 katı tabi.

Film sonrası kendimi dışarı attığımda Petronas İkiz Kuleleri’nin ışıltısının keyfini çıkardım. Çevrede yüzlerce insan fotoğraf çekiyordu. Şu an Kuala Lumpur’da olmamın tek sebebi aslında Petronas’ı gece görmekti. KL’de 3 ay önce 2 gün kalmış, uzaktan görünse de, hava yağmurlu olduğundan yakınına gidememiştim.

Hiç planda yokken burada fotoğraf makinemi almış, sinemaya gitmiş ve keyifli, unutulmaz bir gün geçirmiştim. Asıl unutulmaz yerleri ve anları artık gönlümce fotoğraflayabilecektim.

Day 509: MY:2, Kuala Lumpur, 25 Aralık 2011

Serbia

12 Yorumlar

  1. Kuala Lumpur mart sonu hava durumu nasıldı? Ne tür kıyafet götürülmeli? Aşı yaptırılmalı mı? Ne alınır, ne yenir, nereler ziyaret edilir?

    • Kuala Lumpur ve batı kıyıları tüm yıl boyunca tatil yapmaya elverişli bir iklime sahip. Malezya tatili için en uygun mevsimler ise Aralık-Mart arasındaki aylardır. Aşı yaptırmanıza gerek yok, yanınıza sinek kovucu sprey alabilirsiniz.

      Kuala Lumpur’da Petrones Kulesi’ne çıkın. Batu Mağarası, Kuş ve Kelebek Parkı’na uğrayın. Müzelerle ilgileniyorsanız National Museum ve Islamic Arts Museum’a uğrayın. Sunway Lagoon hem alışveriş hem de eğlence için bir komplex. Burada havuzlar ve yapay plajlar yer alıyor.

      Bukit Bintang bölgesi yeme içme ve gece hayatı için her şeyin bulunabileceği bir yer.
      ChinaTown’da alış veriş yapabilirsiniz.

      İşinize yarayabilir:
      https://yoldaolmak.com/malezya-gezi-rehberi.html
      https://yoldaolmak.com/malezya-gezisi-hakkinda-pratik-bilgiler.html

  2. Doğruyu söylemek gerekirse, 2000’li yıllarda ortaya çıkan Türkiye, Malezya mı olacak sorusundan sonra, ikiz kuleleri ve şehrin o bölgesini gördükten sonra çok şaşırmıştım. Tüm şehirde elektrik tasarrufu gerekliliğinden yapılan kesintilere rağmen kulelerin özellikle gece görünümü inanılmaz etkileyiciydi. İnsan kendisini gerçekten küçük bir nokta gibi hissediyor. Kulelerin kadraja sığmaması da cabası. Aynı zamanda caz müzik sevenlere söylemeden geçemeyeceğim, kulelerin karşı caddesinin çaprazında çok güzel caz klüpleri var, etkileyici derecede iyi müzik yapıyorlar.

  3. Ben bu kuleye tamamen tesadüfen çıkmıştım. 🙂 Aslında, turumu Bangkok’a gitmek üzere planlamıştım, geçen sene gittiğimde en ucuz bileti Malezya Havayolları veriyordu, bu yüzden zorunlu Kuala Lumpur aktarması vardı. Bende belki gezerim diye aktarma süresini 12 saat olarak ayarlamıştım, uçaktaki hostese Kuala Lumpurda 12 saatte ne yapılır diye sorduğumda bu kuleyi önermişti bana.

    Ama gidenlere bir tavsiyem var, kuleye çıkmak için her 15 dakikada bir 20 kişi alıyorlar ve akşama kadar olan tüm biletler öğlen saat 12’ye kadar satılmış oluyor, yani kuleye çıkma planınız varsa sabah erken saatlerde gitmenizde fayda var.

  4. Bangkok’tan veya Malezya’dan fotoğraf makinası almayı düşünüyorum, ancak Singapur’dan dönüş yapacağım.

    Tax free olayını nerden nasıl yapabilirim?

    • Tax free’den faydalanabilmeniz için o ülkeye havalimanı vasıtasıyla gelip, aynı ülkenin havalimanından çıkmanız gerekir. Tayland’da alacağınız bir şeyin tax-free avantajından faydalanmanız için yine Tayland’dan ülkeye geri dönüş yapmanız gerekir.

      Malezya alışveriş için önemli bir detay var. Malezya’da Duty Free ve Free Duty arasında fark var.

      Elektronik ürünler Free Duty olarak satılıyor, yani tax free. Bunlar için herhangi bir aide yapılmıyor. Malezya’da Free Duty alışveriş yapılabileceği şehirler:

      Kuala Lumpur
      Georgetown (Penang)
      Melaka
      Kuching (Sarawak)
      Johor Bahru (Johor)
      Malezya’da tamamı Duty Free olan adalar bulunuyor. Bu alışverişlerinizde vergi iadesi yapılıyor:

      Langkawi Adası
      Labuan Adası
      Tioman Adası
      Tavsiyem alışverişinizi Kuala Lumpur’da yapmanızdır. Low Yat Plaza bunun için uygun adrestir. Fotoğraf makinemi, MacBook’umu ben oradan aldım. 

Yanıt yaz

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz